1 |
“Ey varlığıyla varlığımızı ışıklandıran, gözlerimize nurlar serpip, bizleri nefsanî karanlıklardan kurtaran Rahmeti Sonsuz Rabbimiz! Arş-ı Azîm’den Kur’ân-ı Hakîm’i üzerine indirdiğin nurani Zât, yani Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), ümmetinin hasenatı adedince milyonlarca salât ve milyonlarca selâm olsun!
Risaletini Tevrat, İncil ve Zebur’un müjdelediği; nübüvvetini irhâsâtın (doğumundan hemen önce ve doğumu anında meydana gelen harikulâde hâllerin); cinlerin hâtiflerinin, insanlık âleminden Allah dostlarının ve beşerin kâhinlerinin müjdelediği; bir işaretiyle ayın parçalandığı Efendimiz, Mevlâmız Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), ümmetinin nefesleri adedince milyonlarca salât ve selâm olsun! |
2 |
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla
Ya İlahî! Yıldızlar gaybûbet âlemine, gözler de uykuya daldılar. Mal-mansıp sahiplerinin kapıları art arda kapandı. Senin yüce dergâhının kapısı ise bir dileği olanlara her zaman açıktır.
Ya İlahî ve ya Seyyidî! Benim dünya metâından nasibimi dilersen küffâra ver; âhiretten nasibimi de inandığı hâlde isyan eden müminlere bahşet. Ben dünyada başka değil sadece Senin zikrini, âhirette de yalnız ru’yet-i cemâlini diliyorum.
İlahî! Sana hamd olsun ki bir belaya müptela değilim; olsam da şikâyet edecek değilim. Senden muradım ne “kudret helvası” ve ne de “bıldırcın eti”dir. Benim biricik muradım yalnız Sensin. Sen bana dünyayı da versen, âhireti de versen benim gönlüm iki cihanda da başka değil sadece Mevlâmın ru’yetiyle hoşnut olacaktır. |
3 |
1- Mâşâallah! Allah ne güzel dilemiş ve yapmış! 2- Allah hayır ve bereketini artırsın. 3- Allah’ı bütün eksikliklerden tenzih ederim. 4- Bütün hamdler, övgüler Allah’adır. 5- Her türlü şükran ve minnet Allah’adır. 6- Sadece büyüklükte değil hiçbir konuda eşi ve benzeri olmayan, başka bir şey Kendisiyle kıyas bile
edilemeyecek yegâne büyük, Allah’tır. |
4 |
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahîm Allah’a, üzerimizdeki hadd ü hesaba gelmez lütufları adedince hamd ü senâ.. bütün insanlığa rahmet ve kurtuluş vesilesi olarak gönderdiği habibi Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm)’a, nezih aile fertlerine ve seçkin ashabına salât ü selam olsun. |
5 |
Âlemlerin Rabbi, Rahmân ve Rahîm Allah’a, üzerimizdeki hadd ü hesaba gelmez lütufları adedince hamd ü senâ.. bütün insanlığa rahmet ve kurtuluş vesilesi olarak gönderdiği habibi Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm)’a, nezih aile fertlerine ve seçkin ashabına salât ü selâm olsun. |
6 |
Âlemlerin Rabbi, Rahmân ve Rahîm Allah’a, üzerimizdeki hadd ü hesaba gelmez lütufları adedince hamd ü senâ.. bütün insanlığa rahmet ve kurtuluş vesilesi olarak gönderdiği son peygamber Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm)’a, nezih aile fertlerine ve seçkin ashabına salât ü selâm olsun. |
7 |
Alim ve Ğani ve Sabur isimlerinle beraber İsm-i Azam'ın kalasına sığınarak yanlışlıktan korunurum. |
8 |
Allah bana kâfîdir! O’ndan başka ilâh yoktur! (Ben) O’na tevekkül ettim ve O, büyük arşın Rabbidir! (Tevbe, 9/129) |
9 |
Allah bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ona tevekkül ettim. O, Arş-ı Azîm’in Rabbidir.(7) |
10 |
Allah bize yeter; O ne güzel vekildir! (Âl-i Imrân, 3/173) |
11 |
Allah bizi de, sizi de sırat-ı müstakîme hidâyet etsin. |
12 |
Allah bütün noksan sıfatlardan münezzehtir, bütün hamdler ona mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür (Tirmizi: Daavat, 60) |
13 |
Allah bütün noksanlardan münezzehtir. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Allah’tır. (10) Yarattıkları sayısınca, kendisinin hoşnut olduğunca, arşının ağırlığınca ve bitip tükenmeyen kelimeleri adedince. |
14 |
Allah büyüktür, büyük. Çokça hamd olsun Allah’a. Sabah ve akşam Allah’ı noksanlıklardan tenzih ederim. |
15 |
Allah iman edenlerin yardımcısıdır, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Bakara sûresi, 2-257 |
16 |
Allah kendine hamd edeni işitir. |
17 |
Allah o gerçek İlahtır ki halık'tır, bârî'dir, musavvir'dir. Hasılı, en güzel isimler ve vasıflar O'nundur. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi O'nu tesbih ve tenzih eder. O, azizdir, hakimdir. |
18 |
Allâh-u Teâlâ Peygamber Efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) onun âl-i ve ashabına salât ve selam eylesin. |
19 |
Allâh-u Teâlâ'nın bildikleri sayısınca, Allâh-u Tealâ'nın bildiklerinin ağırlığınca ve Allâh-u Teâlâ'nın bildikleri dolusunca -Allâh'a tesbih olsun. Allah'a hamdolsun. Allâh'tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah herşeyden büyüktür ve o çok yüce ve pek büyük Allâh'ın yardımı olmadan hiçbir güç ve kuvvet yoktur. |
20 |
Allâh-u Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, tektir; hiç bir şerîki (ortağı) yoktur. Ey Allâhım! Beni son derece tevbe edenlerden ve tam manâsıyla temizlenenlerden kıl. |
21 |
Allâh-ü Te’âlâ, Muhammed (Aleyhisselamı) biz ümmetine olan merhametinden dolayı layık olduğu bir mükafatla en yüksek dereceye erdirsin. |
22 |
Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Bütün hamdler, övgüler Allah’adır. Allah’tan (celle celâlüh) başka ilâh yoktur. Allah, büyük’tür. Hareket ve güç, ancak yüceler yücesi ve pek büyük olan Cenâb-ı Hakk’ın dilemesi ile olur. (Buhârî, teheccüd 21; Ebû Dâvûd, salat 135; Nesâî, iftitah 32; Ahmed İbni Hanbel, el-Müsned 4/353) |
23 |
Allah'a hamd ederek onu noksanlıklardan tenzih ederim. |
24 |
Allah'dan başka hiç bir ilah yoktur. O, daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerdeki ve yerdeki herşey O'nundur. O'nun izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine! Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O'nun hükümdarlığı, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek, ona bir ağırlık da vermez. O, çok yüce, çok büyüktür. (Bakara Suresi 255) |
25 |
Allâh'ım salât ve selâm eyle ve mübarek kıl; kilitlenmişlerin açıcısı, öncekilerin sonuncusu, Hakka hak ile yardımcı, doğru yoluna hidâyet eden Efendimiz Muhammed'e ve onun ehl-i beytine onun kadrince ve azîm mikdarınca. |
26 |
Allah'ım, ey insanların Rabbi! Sıkıntıyı gider, şifa ver. Şifayı veren ancak sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hastalık nedir bırakmasın. |
27 |
Allâh'ım, seni tenzih ve hamdinle tesbih ederim. Senin adin mübarektir. Senin azametin çok yücedir. (Senin şanın yücedir) ve senden gayri hiçbir ilah yoktur. |
28 |
Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e (asm) ve onun Ehl-i beytine salât eyle. Bu salâvat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarırsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirirsin, bizi bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlersin, o salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salâvat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırırsın. Ey merhametlilerin merhametlisi, bize bunları merhametinle nasip eyle. Allah Tealâ bize kafidir ve ne iyi bir dost, ne iyi bir vekildir. Ey Rabbimiz, senin mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır. |
29 |
Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e salat ve selam eyle, onu kutlu kıl ki, o mücessem bir nur ve diğer isim ve sıfatlara nüfuz eden bir sırdır. |
30 |
Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e senin ilminde bulunanlar sayısınca ve mülkün devam ettiği sürece salat ve selam eyle. |
31 |
ALLAH'ım! Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e, nûrlarının denizine, sırlarının aslına (ma'denine), delilinin diline (lisanına), memleketinin (kâinâtın) bir tanesine (cihân civanına, gönül güzeline), Zâtının İmâmına, mülkünün nakışına (naz-niyâz), rahmetinin hazinesine, tevhidinle tadlanan şerîatının çekici yoluna salât-ü-selâm eyle! (Rahmetini ihsân et!) Vücûdun "ayn"i olan insan (tek, ilk, örnek, ) ve bütün mevcûdatın tümünün varlık sebebi, senin nûrunun (Nûrullah) ziyâsından, en önce nûr (Nûr-u Muhammed, Nûr-u Mîm) olarak mahlûkatının "A'yân"ına "ayn" olana, Senin yok olmayan hayatın devâmınca ve sonsuz bekan (ebedîlik) sürdükçe süren bir salâvâtı bâki kıl! Senin ilmin dışında bu salâvâtın sonu olmasın! Öyle bir salâvât ki Sen'i razı eden, O'nu razı eden ve o salâvât sebebiyle bizden razı olacağın bir salâvât (ulaşım imkanı) ihsân eyle! Ey Âlemlerin RABBi!
|
32 |
Allah'ım! Hakim isminle bana bir heybet ve celal giydir ve düşmanlarımın ellerini benden çektir. |
33 |
Allah'ım! Kapalı olanı (Hz. İsa ile kapanan vahiy kapısını) açan, geçmişte tüm gelip geçen (bütün enbiyanın nübüvvetine) son veren, hak ve hakikatle hakka destek olan, (insanları) senin dosdoğru yoluna ileten Efendimiz Muhammed’e, onun aline ve ashabına, Onun yüce kadr-u kıymetince salat eyle, selam eyle ve Onu mübarek kıl. |
34 |
Allah'ım! Mabud, Hu, Samed, Şehid ve Kafi isimlerinin hürmetine işlerimi kolaylaştır. |
35 |
Allah'ım! Muhammed'e, âline, ashâbına, evlâdına, zevcelerine, zürriyetine, ehli beytine, hanım tarafından akrabalarına, yardımcılarına, ona ittiba edenlere, sevenlerine, ümmetine ve onlarla birlikte bütün hepimize salât eyle, ey merhametlilerin en merhametlisi. Nebhânî, Efdal, 15 |
36 |
Allah'ım! Nimetinin yok olmasından, verdiğin afiyetin (nimet ve sağlığın) bozulmasından, ansızın cezalandırmandan ve öfkene sebep olan her şeyden sana sığınırım. Müslim Zikir 96 |
37 |
Allah'ım! Receb ve Şâban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır! |
38 |
Allah'ım! Senin ismine dayanarak dua ediyorum. Allah, Ehad ve Bedi' isimlerini şefaatçi kılıp niyazla senden istiyorum. |
39 |
Allah'ın adıyla çıkıyor, Allah’a güveniyorum. O’ndan başka gerçek güç ve kuvvet sahibi yoktur. |
40 |
Allah'ın Adıyla Okuyorum Allah'ın Adıyla Okuyorum Allah'ın Adıyla Okuyorum Bana isabet eden ve sakındığım şeylerin şerrinden, maruz kaldığım hastalıklardan sıkıntı ve acılardan Rabbimin izzetine ve kudreti nâmütenahisine sığınırım. Müslim, el-Câmiu’s-Sahih, VIII İbn Mâce, Tıb, 36; İbn Hıbbân, Edıye, No. 1012-1013
|
41 |
Allah'ın selamı üzerinize olsun ey Allah'ın Resulü! |
42 |
Allah’a hamdolsun; bu Rabbimin ihsanıdır. |
43 |
Allah’a sığınırım lanetlenmiş ve kovulmuş şeytanın şerrinden! Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla. |
44 |
Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere ve hayır ile şerrin Allah Teâlâ’dan geldiğine iman ettim. Ölümden sonra diriliş gerçektir. Şehadet ederim ki Allah’tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) Allah’ın resûlüdür. Allah O’na, âline, ashabına ve kardeşlerine salât ve selâm etsin, âmîn. |
45 |
Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah Teâlâdan geldiğine, ölümden sonra dirilişin hak olduğuna, cennetin hak olduğuna, cehennem ateşinin hak olduğuna, şefaatin hak olduğuna, Münker ve Nekir’in hak olduğuna, Allah’ın kabirlerdeki ölüleri tekrar dirilteceğine iman ettim. Allah’tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh bulunmadığına ve Muhammed’in Allah Resûlü olduğuna şehâdet ederim. Allahım! Rahmetinin ağacı Tûbâ’nın en latîf, en şerif, en mükemmel ve en güzel meyvesi olan zâta salât ve selâm et. Ki Sen onu hem âlemlere rahmet olarak, hem de dâr-ı âhireti yâni cenneti gösteren şu Tûbâ’nın en süslü, en güzel, en parlak ve en âli semerelerine vesile-i vusûlümüz olarak gönderdin. Allahım, bizi ve anne ve babamızı ateşten koru. Bizi ve anne ve babamızı, ebrâr ile beraber, seçkin Peygamberinin hürmetine cennete dahil et, âmîn... |
46 |
Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, kitaplarına, âhiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah Teâlâ’dan olduğuna, öldükten sonra yeniden dirilmeye iman ettim. Şehadet ederim ki Allah’tan başka mabud-u bilhak yoktur ve yine şehadet ederim ki, Hazreti Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) O’nun kulu ve rasûlüdür. |
47 |
Allah’ı her türlü noksandan tenzîh eder ve O’na hamd ederim. Şanı yüce Allah, her türlü eksiklikten münezzehtir. (10) Yarattıkları sayısınca, kendisinin hoşnut olduğunca, arşının ağırlığınca ve bitip tükenmeyen kelimeleri adedince. |
48 |
Allah’ı her türlü noksanlıklardan tenzih ederim. Hamd, Allah’a mahsustur. Allah en büyüktür. Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve hamd O’nadır. O, her şeye gücü yetendir. |
49 |
Allah’ı her türlü noksanlıklardan tenzih ederim. Hamd, Allah’a mahsustur. Allah en büyüktür. |
50 |
Allah’ım bahtına düştüm. Beni muhabbetinle serfiraz eyle. Senden senin sevgini, seni sevenlerin muhabbetini ve senin sevgine beni ulaştıracak amellere muvaffak kılmanı istiyorum, diliyorum, dileniyorum. |
51 |
Allah’ım bize de hikmet ve fasl-ı hitap (her meselede maksadı eksiksiz, belâgatli ve düzgün bir şekilde anlatabilme kabiliyeti) lütfet! |
52 |
Allah’ım bizi nefsin hoşuna giden değil, Senin razı olacağın, rıza ve hoşnutluğunu kazandıracak işlere muvaffak eyle. Abdurrezzak, Musannef 2/237. |
53 |
Allâh’ım dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, meleklerin safları, tesbihleri, takdisleri, temcitleri, tekbirleri ve tehlilleri sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
54 |
Allah’ım Efendimiz Muhammed’e âline ve ashâbına salât ve selam eyle.
Ey sıkıntı anlarımda destekçim.
Ey kederli anlarımda yardımcım.
Ey her musibette gözetip kollayanım.
Ey her belâ anında koruyucum.
Allah’ım Efendimiz Muhammed’e âline ve ashâbına salât ve selam eyle.
Kaynak: Yrd. Doç Dr. Veysel Akkaya, Kalplere Şifa Salavat ve Dualar, Erkam Yayınları |
55 |
Allah’ım kâinatın tılsımını açan Hz. Muhammed’e, O’nun âl ve ashabına yer ve gökler devam ettikçe mevcudâtın zerreleri adedince salât ve selâm eyle! |
56 |
Allah’ım sen affedicisin, affı seversin, beni affet! |
57 |
Allah’ım, “Ashabıma sövmeyin. Şayet sizden biriniz Uhud Dağı kadar altın infak etse, bu ashabımdan birisinin yarım avuçluk yaptığı infakın değerine ulaşamaz.” (Buhârî, fezâilü ashâb 5; Müslim, fezâilu’s -sahâbe 221, 222) diyen senin Rasûlüne ve onun âl ve ashabına salât ve selâm eyle. |
58 |
Allah’ım, beni Cehennem’den koru. |
59 |
Allah’ım, beni meccânen yarattın.. Allah’ım, beni meccânen rızıklandırdın.. Meccanen de mağfiret buyur! |
60 |
Allah’ım, bu dünyadan bizi ancak kelime-i şehâdet ve imanla çıkar. |
61 |
Allah’ım, dostlarının yüzlerini ağartıp nurlandırdığın, hasımlarının çehrelerinin ise kapkara olduğu gün yüzümü ağart, beni de nurlandır. |
62 |
Allah’ım, gökler, yer ve aralarındaki mekânlar dolusu ile daha başka dilediğin şeyler dolusunca hamd Sana mahsustur. İzzet ve hamd sanadır. Bir kulun, -ki hepimiz kuluz- söyleyeceği en doğru söz şunlardır: Allah’ım! Senin verdiğine engel olacak,
vermediğini de verecek bir kimse yoktur. Senin lutfun olmadan hiçbir zengine serveti fayda vermez. |
63 |
Allah’ım, hep zikrinle yaşayıp gafletten uzak kalarak Seni sürekli yâd etme, nimetlerin karşısında Sana karşı şükür hisleriyle dopdolu olma ve hakkıyla kullukta bulunup ibadetleri en güzel şekilde yerine getirme hususlarında bize yardım et. Allah’ım, bize düşmanlık yapan politikacı, bürokrat, asker, polis, istihbaratçı, hukukçu ve diğer meslek erbabının bütününe karşı hayatın her biriminde ve dünyanın her yanında bize yardım et. Ey mutlak galip Azîz ü Cebbâr, Celil ü Kahhâr; dualarımıza icabet buyur; ümit ve beklentilerimizde bizi inkisara uğratma ve ellerimizi boş çevirme. Biz buna layık olmasak da böyle bir lütf ü kerem Senin şanındandır. Ey Erhamerrâhimîn, ey Celal ve İkrâm Sahibi!.. |
64 |
Allah’ım, işte bu şifa vesilesi Fatiha’dır; Sen de Şâfî’sin, şifa veren yalnız Sensin. Sen’den başka şifâ verebilecek kimse ve Senin şifandan başka da şifa yoktur. Hastalığı gider, bu derde deva ver; hastalıktan hiçbir eser bırakmayacak bir şifa nasip et.
Allah mü’minler topluluğunun gönüllerini ferahlandırsın, şifâ versin ve kalblerindeki ızdırabı gidersin. Tevbe Sûresi, 9-14-15
Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa, müminlere doğru yolu gösteren bir hidâyet ve rahmet geldi. Yûnus Sûresi, 10-57
Biz Kur’ân’ı müminlere şifa ve rahmet olarak indiririz. Ama o, zalimlerin ise sadece ziyanını artırır. İsrâ Sûresi, 17-82
Hastalandığımda O’dur bana şifâ veren. Şuarâ Sûresi, 26-80
De ki: Kur’ân, iman edenler için hidayet ve şifadır. Fussilet Sûresi, 41-44
Allahım sıkıntımızı gider, Sen ki insanları rızıklandırıp her ihtiyaçlarını gideren, onları sürekli görüp gözeten ve her vesileyle terbiye edensin; dilersen buna da kâdirsin, şifâ ver Rabbim; Sen hastalıkları giderip sıhhat lütfedebilen yegâne Şâfîsin, Sen’den gayri Şâfî ve senin dertten eser bırakmayan şifandan başka da hakiki şifa yoktur.
|
65 |
Allah’ım, Kur'ân-ı Kerimi okuma, Seni her zaman gönülden anma, Sana layıkıyla hamd ü senâda bulunma ve en güzel şekilde kulluk yapma hususlarında yardımını istirham ederim. Allahım, bana Rasûl-ü Ekrem’in havzından kana kana içmek nasip eyle; öyle içeyim ki bir daha da ebediyyen susamayayım. |
66 |
Allah’ım, küfür ve tuğyân fırkalarını parçalayıp dağıtan ve şeytanların arkadaşlarının ve şeytanın ordularını darmadağın eden efendimiz Muhammed’e ve âline salât ve selâm olsun.
İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, XV, 595-596. |
67 |
Allah’ım, muhakkak ben nefsime namütenahî zulümde bulundum; günahları bağışlayacak Senden gayrı kimse yoktur. Nezd-i Uluhiyetinden hususi ve sürpriz bir mağfiretle beni yarlığa, bana merhamet et; şüphesiz ki Sen yegâne Gafûr ve Rahîm’sin. |
68 |
Allah’ım, muhakkak ben nefsime namütenahî zulümde bulundum; günahları bağışlayacak Senden gayrı kimse yoktur. Nezd-i Uluhiyetinden hususi ve sürpriz bir mağfiretle beni yarlığa, bana merhamet et; şüphesiz ki Sen yegâne Gafûr ve Rahîm’sin. |
69 |
Allah’ım, sevgi ve rahmetle bize teveccüh buyurmanı.. ilâhî nefhalarınla, ötelerden esintilerinle gönlümüzü şâd kılmanı.. dostluğun, yakınlığın ve yüce şanına yaraşır şekildeki beraberliğinle bizi yalnızlıklardan kurtarmanı.. vekilimiz olarak bizi gözetip kollamanı.. hıfz u sıyanetinle korumanı.. aşılmaz manevî kalelerinin ve sağlam sığınaklarının içine almanı.. bütün düşmanlarımıza karşı bizi yardımınla destekleyip zafere ulaştırmanı diliyoruz. Allah’ım! Her şeyden öte Zâtına karşı gönülden aşk u alaka ve Sana kavuşma iştiyakı talep ediyoruz. |
70 |
Allah’ım, ümmetim için sabah vakitlerini bereketli kıl. |
71 |
Allah’ım! Alaca hastalığından, delilikten cüzâm hastalığından ve her türlü kötü hastalıklardan sana sığınırım. |
72 |
Allah’ım! Bağışlanma dilerim. |
73 |
Allah’ım! Doğu ve batının arasını uzaklaştırdığın gibi, benimle hatalarım arasını aynı şekilde uzaklaştır. Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlenmesi gibi beni de hatalardan temizle. Buhârî, Ezân 89. |
74 |
Allah’ım! Dünya ve Âhirette bizi rezil rüsvay etme. Deylemî, Firdevs 1/494. |
75 |
Allah’ım! Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e ve Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in ailesine; dert çekenlerin ve devalarının tümü adedince salatu selam et. O’na ve onlara çok çok bereket ver ve selamlar et!. Bütün nebi ve resullerinin ve hepsinin cümlesinin üstüne |
76 |
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve O’nun âl ve ashabına, senin hoşnutluğuna ve O’nun hakkını ödememize vesile olması için rahmet eyle. |
77 |
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), âl ve ashabına, senin razı olacağın ve O’nun lâyık olduğu bir rahmetle, Ramazan ayında okunan Kur’ân’ın harfleri adedince salât ve selâm eyle! |
78 |
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve O’nun âl ve ashabına, ezelden ebede kadar ilâhî ilmindeki şeyler adedince salât ve selâm eyle. Bize hem bedenî, hem dinî hayatımızda sıhhat ve selâmet lutfet, âmîn… |
79 |
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve O’nun âline, bütün dertler ve devalar sayısınca bol bol salât, selam eyle ve bereket ihsan eyle. |
80 |
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, O’nun âl ve ashabına, senin hoşnutluğuna ve O’nun hakkının ödenmesine vesile olacak şekilde çok salât ve selâm eyle, âmîn... |
81 |
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, O’nun âl ve ashabına, senin hoşnutluğuna ve O’nun hakkının ödenmesine vesile olacak şekilde çok salât ve selâm eyle, âmîn… |
82 |
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e, O’nun bütün âl ve ashabına, kâinatın zerreleri sayısınca salât ve selâm eyle, âmîn… Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. |
83 |
Allah’ım! Eğer yaşamam benim için hayırlı ise bana ömür ver. Ölümüm benim için hayırlı ise bana onu nasip et. |
84 |
Allah’ım! Ehadiyetindeki sırlar hürmetine bu kitabın nâşirini, tevhid sırlarının nâşiri; kalbini, iman nurlarının mazharı; dilini de Kur’ân hakikatlerinin konuşan lisanı eyle, âmîn, âmîn, âmîn… |
85 |
Allah’ım! En faziletli, en güzel, en yüce, en açık, en temiz, en hoş, en iyi, en değerli, en azîz, en büyük, en şerefli, en yüksek, en pak, en mübarek, en latîf salavâtlarınla; en mükemmel, en çok, en ziyade, en yüksek, en yüce, en devamlı salât ve selâmını bir rahmet, bir rıza, bir afv, bir gufran olarak ihsan
eyle. Ve bütün bunlar senin cömertlik ve kereminin bağış yüklü bulutlarından sağanak hâlinde artarak devam ederek; cömertlik ve kereminin, en güzel şerefli lütuflarıyla artarak gelişsin, ezeliyetinle birlikte devam edip zevâl bulmasın, ebediyetinle beraber kesintisiz bir şekilde, kulun, habibin, resûlün, yaratıkların en hayırlı olanı, apaçık bir nur olan, en açık kat’î bir delil olan, uçsuz bucaksız bir derya olan, her tarafı aydınlatan bir nur, apaçık bir güzellik, en üstün şeref ve en kıymetli bir kemal sahibi olan Muhammed’e, senin zâtının azametine yakışır şekilde ona yaptığın bir selâm ve salavât olsun. Ve aynı şekilde onun âl ve ashabı üzerine olsun. Yine aynı şekilde bütün bu salavâtlar hürmetine günahlarımızı bağışla, onunla gönlümüzü ferahlat, kalblerimizi temizle, ruhlarımıza rahatlık ver, sırlarımızı temiz tut, fikir ve düşüncelerimizi onunla arındır, sırlarımızdaki bulanıklığı gider, hastalıklarımıza şifa ihsan eyle ve onunla kalblerimize vurulmuş kilitleri aç. |
86 |
Allah’ım! Erkeğiyle kadınıyla bütün müminleri bağışla. |
87 |
Allah’ım! Esmâ-yı hüsnânın tecellilerine tam bir ayna olmasıyla sıfat ve isimlerinin güzelliklerine olan muhabbetinin nurları kendisinde temessül eden; masnuatının en mükemmeli, en harikası olmasıyla musnuatın içinde tecelli eden sanatına olan muhabbetinin şuaları kendisinde toplanan; nakışlarının
güzelliklerinin fihristesi ve mükemmel sanatının numûnesi olan, sanatının mükemmelliğinin en harikası olması ve nakışlarının güzelliğini ilân ve istihsan etme de en gür sesli olmasıyla Senin yaratmış olduğun varlıklarda gösterdiğin güzelliklerinin dellalı olmasıyla Senin sanatına olan rağbet ve muhabbetinin incelikleri O’nda tezahür eden; Senin fazlınla bütün latif vasıflara sahip; ikramınla bütün güzel ahlâka malik olmakla senin istihsan ve muhabbetinin bütün nevileri O’nda toplanan; Kur’ân’da zikrettiğin ve sevdiğin bütün ihsan sahibi, sabırlı, mümin, müttakî, tevbekar ve Sana yönelmiş kimselere; Kur’ân’da sevdiğin ve Seni sevmekle şereflendirdiğin bütün mahlukata üstün bir mihenk ve mikyas olan, öyle ki, sevenlerin imamı, Sence mahbub olanların efendisi ve dostlarının reisi olan zâta ve onun bütün âl ve ashâb ve ihvanına salât ve selâm eyle, âmîn... Ey merhametlilerin en merhametlisi! |
88 |
Allah’ım! Ey gizlileri bilen! Ey gökyüzünü kudretiyle inşa eden!
Ey yeryüzünü izzetiyle dayayıp döşeyen! Ey güneş ve ayın, celalinin nuruyla aydınlandığı Allah’ım!
Ey iman etmiş ve arınmış herkese teveccüh eden Allah’ım!
Ey korkanların korkusunu dindiren Allah’ım!
Ey ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını görüp gideren Allah’ım!
Ey Yusuf’u kölelik boyunduruğundan kurtaran Allah’ım!
Ey teşrifatçısı, etrafını saran arkadaşları ve kendisi adına veren veziri bulunmayan ve kendisinden başka duaları kabul eden herhangi bir Rabbin bulunmadığı, cömertliği bütün ihtiyaçlardan daha çok olan Allah’ım! Senden diliyorum.
Allah, Muhammed’e ve onun pak nesline salat ü selam etsin.
Ya Rabbi! İsteğimi kabul buyur. Sen her şeye gücü yetensin.
|
89 |
Allah’ım! Gizli olarak işlediğim günahlarımı, açıktan işlediğim günahlarımı, hatâen işlediğim ve bilerek yaptığım günahlarımı, bildiğim ve bilmediğim bütün günahlarımı bağışla. Hâkim, De’avât, 1880 |
90 |
Allah’ım! Her asırda en büyük medetkâr, her devirde en büyük kutub olan.. sana olan yakınlığı ve senin O’na olan sevginin büyüklüğü, Miraç Mucizesi’nde ortaya çıkan.. ve bütün velâyetler, O’nun bu Mirac’ının sayesinde gerçekleşen Efendimiz Muhammed’e, O’nun bütün âl ve ashabına salât ve selâm eyle, âmîn. Ve bütün hamdler âlemlerin Rabbi Allah’adır. |
91 |
Allah’ım! İhlâs sûresinin hakkı için, bizi (bütün davranışlarında) ihlâsı hedefleyen ve ihlâsa erdirilmiş kullarından eyle, âmîn, âmîn. |
92 |
Allah’ım! Kâinatın zerreleri ve onlardan meydana gelen varlıkların adedince Muhammed’e salât eyle. |
93 |
Allah’ım! Kalblerimizi ve kabirlerimizi iman ve Kur’ân nuruyla nurlandır. Kendisine Kur’ân indirilen Zât hürmeti ve hakkı için, Kur’ân’ın doğruluğunu ve hakkaniyetini ayan beyan herkese göster. O’na ve âline Rahmân ve Hannân olan Allah’tan salât ve selâm olsun, âmîn... |
94 |
Allah’ım! Kur’ân’ı bize, her türlü dertlere şifa.. hayatımızda ve ölümümüzden sonra en sıcak bir arkadaş.. dünyada cana yakın bir dost.. kabirde en samimi bir arkadaş.. kıyâmette bir şefaatçi.. sırat üzerinde bir nur.. ateşe karşı örtü ve perde.. cennette bir yoldaş.. ve bütün hayırlı işlere götüren rehber ve önder eyle. Bütün bunları bize fazlınla, cömertliğinle, kereminle ve rahmetinle ihsan et, ey kerem sahiplerinin en kerîmi ve merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz, âmîn... Allah’ım! Furkan-ı Hakîm’in kendisine indirildiği Zât’a ve bütün âl ve ashabına salât ve selâm et, âmîn, âmîn… |
95 |
Allah’ım! Kur’ân’ı bizim için dünyada yoldaş, kabirde candaş, kıyâmette şefaatçi, Sırat köprüsünde nur, cehennem ateşine karşı örtü ve perde, cennette arkadaş ve bütün hayırlı işlere götüren rehber ve önder eyle. |
96 |
Allah’ım! Kur’ân’ı bizim için dünyada yoldaş, kabirde candaş, kıyâmette şefaatçi, Sırat köprüsünde nur, cehennem ateşine karşı örtü ve perde, cennette arkadaş ve bütün hayırlı işlere götüren rehber ve önder eyle. Allah’ım! Kalblerimizi ve kabirlerimizi iman ve Kur’ân nuruyla nurlandır. Kendisine Kur’ân indirilen Zât hürmeti ve hakkı için, Kur’ân’ın doğruluğunu ve hakkaniyetini ayan beyan herkese göster. O’na ve âline Rahmân ve Hannân olan Allah’tan salât ve selâm olsun, âmîn... |
97 |
Allah’ım! Muhammed'e, O’na salât edenler sayısınca salât eyle! Efendimiz Muhammed’e O’na salât getirmeyenler sayısınca salât eyle!
Muhammed’e, O’na nasıl salât edilmesini emir buyurduysan o şekilde salât eyle!
Muhammed’e, O’na salât getirilmesini sevdiğin şekilde salât eyle!
Muhammed’e, O’na nasıl salât etmek gerekiyorsa öyle salât eyle!
"Allah’ım! O’nu zikredenler zikrettikçe, onu anmakta gaflete düşenler gaflet ettikçe Muhammed'e salât eyle!
Nebhânî, Saâdetü’d-dâreyn fi’s-salât ala seyyidi’l-kevneyn, 248 . |
98 |
Allah’ım! O’na ve O’nun Ehl-i Beyt’ine ümmetinin iyilikleri adedince salât ve selâm eyle. |
99 |
Allah’ım! O’na, âline ve ashabına, cennet ehlinin cennette alıp verdikleri nefesler sayısınca salât ve selâm eyle! Bizi, bu Mektup’un sahibini, nâşirini, onun arkadaşlarını ve ana-babalarımızı, erkek ve kız kardeşlerimizi Peygamber Efendimiz’in sancağı altında mesut ve bahtiyâr olarak haşreyle! O’nun şefaatini bize nasip et! O’nun âl ve ashabıyla birlikte bizi cennete koy! Bunu rahmetinle ihsan eyle, yâ Erhamerrâhimîn, âmîn, âmîn… |
100 |
Allah’ım! Ona afiyet - şifa ver! |
101 |
Allah’ım! Peygamber’in Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in Senden dilediği hayırları biz de dileriz. Peygamber’in Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in Sana sığındığı şerlerden biz de Sana sığınırız. Yardım ancak Senden beklenir. İnsanı dünya ve âhirette muradına ulaştıracak Sensin. Günahtan kaçacak güç, ibadet
edecek kuvvet ancak Allah’ın yardımıyla kazanılabilir. |
102 |
Allah’ım! Peygamberlerin kandili, evliyânın nûru, asfiyânın kameri insanların ve cinlerin güneşi, doğu ve batının ışığı olan Efendimiz Muhammed’e âline ve ashâbına salât etmeni istiyoruz. Onlara çokça selam olsun. Nebhânî, Saâdetü’d-dâreyn fi’s-salât ala seyyidi’l-kevneyn, 262. |
103 |
Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Senin kulunum. İman ve ubûdiyetimde gücüm yettiği kadar Senin ahd ü misâkın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Senin bana in’âm ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itirâf ettiğim gibi kendi kusur ve günâhlarımı da itirâf ediyorum. Rabbim! Sen beni afv ü mağfiret eyle. Zîra, Senden başkası günahları afv ü mağfiret edemez, yegâne Gafûr Sensin (3) |
104 |
Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Senin kulunum. İman ve ubûdiyetimde gücüm yettiği kadar Senin ahd ü misâkın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Senin bana in’âm ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itirâf ettiğim gibi kendi kusur ve günâhlarımı da itirâf ediyorum. Rabbim! Sen beni afv ü mağfiret eyle. Zîra, Senden başkası günahları afv ü mağfiret edemez, yegâne Gafûr Sensin. |
105 |
Allah’ım! Senden dünya ve ahirette af, sağlık, sıhhat ve nimet istiyorum. |
106 |
Allah’ım! Senden hem kendim, hem de onun için dinî, dünyevî ve uhrevî her işimizde af ve âfiyet istiyorum. |
107 |
Allah’ım! Senden Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıran ameli yapmayı isterim. Allah’ım! Senin sevgini, bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili kıl. Tirmizî (Deavât 73) |
108 |
Allah’ım! Seni hamd ile tesbih ederim. Yüce ve münezzehsin. Senden bağışlanma diliyor, Sana tevbe ile rücu edip kapına yöneliyorum. |
109 |
Allah’ım! Sırlar semasının güneşi, nurların mazharı, celâl sıfatının merkezi ve cemâl sıfatı burcunun kutbu olan Muhammed’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) biricik latîf zâtına salât eyle. Allah’ım! O’nun, Senin nezdindeki sırrı ve Sana olan seyri için korkudan beni emin kıl, hatalarımı azalt, üzüntümü ve hırsımı gider. Yardımcım ol ve beni benden kurtarıp kendi yanına al. Fanîliği benden gidermekle beni rızıklandır. Beni nefsime meftun, duygularıma karşı mahcup etme. Gizli olan her sırrı bana aç, ey Hayy ve Kayyûm olan, ey Hayy ve Kayyûm olan, ey Hayy ve Kayyûm olan! Bana ve arkadaşlarıma, iman ve Kur’ân ehline merhamet eyle, ey merhametlilerin en merhametlisi ve ey kerem sahiplerinin en keremlisi olan Allah’ım, âmin!.. |
110 |
Allah’ım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum, haddi aşarak işlediğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle! Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Senden başka ilâh yoktur. Müslim, Müsâfirîn 201, Zikir 70; Buhârî, Teheccüd 1, Daavât 10; Tirmizî, Daavât 32.
|
111 |
Allah’ım! Şükür ve hamd edenlerin efendisi olan Efendimiz Muhammed’e, O’nun bütün âl ve ashabına salât ve selâm eyle. Amin. |
112 |
Allah’ım! Ümmet-i Muhammed’e rahmet eyle! Allah’ım! Ümmet-i Muhammed’i mağfiret eyle!
|
113 |
Allah’ım! Ümmî peygamberin, habîbin, kadri yüce, makamı büyük olan Efendimiz Muhammed’e, onun âl ve ashabına salât ve selâm eyle, âmîn… |
114 |
Allah’ım! Yapıp edegeldiğimiz bütün işlerimizin neticesini güzel eyle! Bizleri dünyada rezil rüsvay olmaktan ve âhiret azâbından koru! Ahmed b. Hanbel, Müsned 4/181. |
115 |
Allah’ım! Yarattığın varlık âlemlerinde senin birliğini pırıl pırıl yansıtan ve yine kâinat sahnesinde senin birliğini gürül gürül ilân eden Efendimiz Hz. Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve bütün âline, ashabına salât ve selam eyle, âmîn... |
116 |
Allâh’ım! Yûce zâtına yemin ettiğim şeyler hürmetine, henüz gökyüzü binâ edilmeden, yeryüzü yayılıp döşenmeden, dağlar yükselmeden, su kaynakları fışkırıp akmadan, denizler sâkinleşip durulmadan, nehirler coşup çağlamadan, güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar karanlığı nurlandırmadan önce, hiçbir kimsenin bilmediği, ancak yûce zâtının bildiği şekilde, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât etmeni istiyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, kelimelerinin adedince salât etmeni senden istiyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, Kur’ân ayetleri ve harflerinin adedince salât etmeni senden taleb ediyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, salât okuyanların sayısınca salât etmeni senden istiyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, salât okumayanların sayısınca salât etmeni istiyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem)ve onun âl-i’ne, yeryüzü dolusunca salât etmeni istiyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, Kalem’in, Levh-i Mahfûz’da kaderle ilgili yazdığı şeyler kadar, salât etmeni istiyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, yedi kat semâda yarattıkların adedince salât etmeni istiyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, kıyâmet gününe kadar yaratacağın şeyler miktârınca, her gün bin defâ, senin salât etmeni istiyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gökyüzünden yeryüzüne düşen yağmur damlaları, ve her bir yağmur tânesi sayısınca, her gün bin defâ, senin salât etmeni senden taleb ediyorum. |
117 |
Allah’ın adıyla duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı ve birimizin tükrüğü vesilesiyle Allah’ın izniyle hastamız şifâ bulur. |
118 |
Allah’ın bizzat O’na salât etmesi ve meleklerinin de O’na salât ü selâmda bulunması, O’nun değerini anlaman için sana yeter.. |
119 |
Allah’ın gazâbından, azâbından, kullarının kötülüklerinden, şeytanların ayartmalarından ve yanıma yaklaşmalarından Allah’ın tam kelimelerine (hükmüne ve iradesine) sığınırım. Muvatta, Şa’r, 4. |
120 |
Allah’ın rahmetinden kovulmuş şeytanın şerrinden, her şeyi işiten ve bilen Allah’a sığınıyorum. (3) Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla. [Allah’tır gerçek İlah! O’ndan başka yoktur ilah. Görünmeyen ve görünen her şeyi bilir. O Rahman’dır, Rahîm’dir. Allah’tır gerçek İlah! O’ndan başka yoktur ilah! O Melik’tir, Kuddûs’tür, Selâm’dır. Mü’min’dir, Müheymin’dir, Aziz’dir, Cebbar’dır, Mütekebbir’dir. Allah, müşriklerin iddialarından münezzeh ve yücedir. Allah o gerçek İlahtır ki Hâlık’tır, Bâri’dir, Musavvir’dir. Hâsılı, en güzel isimler ve vasıflar O’nundur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nu tesbîh ve tenzîh eder. O, Azîz’dir, Hakîm’dir. |
121 |
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey Haremeyn’in İmamı!
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey doğunun ve batının imamı!
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey insanların ve cinlerin Rasûlü!
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey iki cihanda olanların Efendisi ve şefaatçisi!
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey iki kıblenin sahibi! Allah’ın selâmı üzerine olsun iki doğunun nuru ve iki batının ziyâsı!
Allah’ın selâmı üzerine olsun iki torunun, Hasan ve Hüseyin’in dedesi! Hesap gününe kadar Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların selâmı sana, senin soyuna, ailene, çocuklarına, torunlarına, eşlerine, topluluklarına, halifelerine, nakîblerine, seçkin dostlarına, ashâbına, senin bölüğünden olanlara, sana tâbî olanlara, taraftarlarına olsun.
Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, XV, 602.
|
122 |
Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun ey Nebî! |
123 |
Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. |
124 |
Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi, size ve kardeşlerinize olsun. Hâssaten… |
125 |
Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi; sonsuza kadar sürekli üzerinize olsun. |
126 |
Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri, gece ve gündüz devam ettikçe, sabah ve akşam geldikçe, ay ve güneş döndükçe, ferkadân denilen iki yıldız doğdukça ikinize ve kardeşlerinize olsun. |
127 |
Allah’tan bağışlanma diler, O’na tövbe ederim. |
128 |
Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah olmadığına, O’nun bir olduğuna ve ortağının bulunmadığına şehadet ederim. Yine Muhammed’in Allah’ın Kulu ve Rasulü olduğuna şehadet ederim. |
129 |
Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah olmadığına, O’nun bir olduğuna ve ortağının bulunmadığına şehadet ederim. Yine Muhammed’in Allah’ın Kulu ve Rasulü olduğuna şehadet ederim. Ey Allah’ım! Beni çokça tevbe edenlerden yap. Ve beni çokça temizlenenlerden kıl. |
130 |
Allah’tan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah olmadığına, O’nun bir olduğuna ve ortağının bulunmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Kulu ve Rasulü olduğuna şehadet ederim. |
131 |
Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Onun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nadır. O her şeye güç yetirendir |
132 |
Allah’tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O birdir ve hiçbir şeriki yoktur. Mülk umumen Onundur; hamd bütünüyle Ona aittir. Hayatı veren de, ölümü veren de Odur. O, kendisine ölüm ârız olmayan Hayy-ı Ezelîdir. Bütün hayır Onun elindedir. Onun kudreti herşeye yeter. Herkesin ve herşeyin dönüşü de Onadır. (Buharî, Ezân 155, Teheccüd 21, Umre 12, Cihad 133, Müslim, Zikir 28, 30, 14, 15, 16, Vitir 24 |
133 |
Allah’tan başka ilâh yoktur, sadece O vardır, O’nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O’na mahsustur. O, hayat verir ve öldürür. O’nun her şeye gücü yeter. |
134 |
Allah’tan başka ilâh yoktur, yalnız Allah vardır. Ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O’nun gücü her şeye yeter. Allah’ım! Senin verdiğine engel olacak, vermediğini de verecek bir kimse yoktur. Senin lütfun olmadan hiçbir zengine serveti fayda vermez. Buhârî, Ezân 155, Daavât 18; Müslim, Mesâcid 137,138; Ebû Davud, Salât 360. |
135 |
Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Allah’tır; başka ilah yoktur, sadece Allah vardır. Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun ortağı bulunmaz. Allah’tan başka ilah yoktur. Hamd ve mülk O’na mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur; gerçek havl ve kuvvet ancak Allah’a aittir. |
136 |
Allahım amel defterimi sol elimden ya da arkamdan verme; verme ki, koskoca bir ömrü heder etmiş talihsizler arasında yer almış olmayayım; beni altından kalkamayacağım şekilde sorgu suale çekerek mahcup eyleme! |
137 |
Allahım beni kar, dolu ve soğuk suyla temizle. Allahım, beni günahlardan ve hatalardan beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi temizle. |
138 |
Allahım erkek ve dişi şeytanların şerrinden sana sığınırım. |
139 |
Allahım, –Hâ- sı rahmet, iki –Mîm- i hükümranlık ve –Dâl- harfinde işâret edilen bütün yaratılmışların sığınağı ( M-u-Ha-m-M-e-D-’e) (sallallahu aleyhi ve sellem), seyyîd, bütün fazîletlere sâhib, kâmil, nûru ilk yaratılan olmakla, âlemlere rahmet ve nübüvveti tamamlayan Peygamber Efendimiz Muhammed’e, ilminde bulunanların sayısınca, zikredenlerin seni ve onu zikrettiği, gâfillerinse senin ve onun zikrinden gâfil kaldıkları sürece ve yûce zâtın ebedî devâm ettikçe bâkî kalacak, yeter olduğuna senin hükmetmen hâriç sona ermesi söz konusu bile olmayacak salâtla salât eyle. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin. |
140 |
Allahım, A’râf Sûresi’nde anlatılan, adalet ve merhameti ayakta tutan öncekilerinin en kerem sahibi ve en şerefli babalarının sulbünden, hatta ana tarafındanda en temiz asillerin soyundan getirerek islama karşı gelenleri kendisiyle hidayete erdirip, iffet yolunu açıkladığın Abd-i Menâf Oğlu Abdulmuttalib’in neslinden seçip çıkardığın, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat eyle. |
141 |
Allahım, Adn cennetinde onun yerini genişlet, fazlından onu kat kat hayırla mükafaatlandır. Herhangi bir sıkıntı olmadan ve ardı arkası kesilmeden, hayırların ona bol bol ulaşmasını ihsan eyle. |
142 |
Allahım, alâmetler sâhibi zâta salât eyle. |
143 |
Allahım, aldığı abdest suyunun artığıyla ağaçların yeşerdiği zâta salât eyle. |
144 |
Allahım, Âlemler döndükçe, gece karanlıkları yayıldıkça, melekler tesbîh ettikçe, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
145 |
Allahım, âlemlere rahmet olarak gönderdiği Zâta, O’nun Âl’ine ve Ashabına salât ve salâm eyle, âmîn… |
146 |
Allahım, anlattıklarının dışında nice ilâhi sırlar ve işâretlere sâhibi olan zâta salât eyle. |
147 |
Allahım, arkasındakini tıpkı önünde olan kimseyi gördüğü gibi gören zâta salât eyle. |
148 |
Allahım, Arş’ının rükünlerini dolduran cemâlin hatırına, nasıl bilmem gerekiyorsa o şekilde, mâ’rifetinin hakîkatini ben bilinceye kadar kalbime, mâ’rifet tohumunu ekmeni senden istiyorum. Allâh-u Teâlâ nebîlerin sonuncusu rasullerin imâmı olan Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, ashâbına, salât eylesin. Tam mânâsıyla selâm eylesin. Âlemlerin Rabbi olan Allâh’a hamd olsun.Amin! Ey Alemlerin Rabbi olan Allahım. |
149 |
Allahım, arz edeceğim hâcetlerimi, sâdece senden taleb ediyorum. Şâhitlik ederim ki sen kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allâh’sın. Birsin. Doğmayan ve doğrulmayan, eşi ve benzeri olmayan, Samed ! her şey kendisine muhtâc, kendisi hiçbir şeye muhtâc olmayansın. Ey zâtı kavranmaktan münezzeh, zâtında ve sıfatlarında eşsiz, yûce, hak ve kendisinden başkası olmayan, ey ezelî, ebedî, dehri,[1] zamânı yaratan, ey dâimîlik sâhibi olan, ölmeyen, diri olan, bizim ve her şeyin ilâhı, ey tek ilâh! senden başka hiçbir ilâh yoktur. |
150 |
Allahım, Asâletli nebî, kendisine vahy edilen ve Kur’ân indirilen Kur’ân’ın yorumunu açıklayan, Cebrâîl aleyhi’s- selâm’ın kendisine ikrâm ve fazîletle geldiği, melik ve celîl olan Allâh’ın, karanlık ve uzun bir gecede İsrâ gecesinde Cebrâîl aleyhi’s-selâm’la yürüttüğü ve kendisine yedi kat semâ, Sidretü’l-Müntehâ, Kürsî, Arş, Beyt-i Ma’mûr, Yûce Cennetler, Melekût Âlemi’nin yûceliklerini seyrettirdiği hiç ölmeyen ve dâimâ bâkî olan Allâh’ın yûce kudretini müşâhede etmek sûretiyle azâmet ve kudretinin nûruyla nûrlanmış olan şerefli efendi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) hüsn-ü cemâl, kemâl, hayır ve fazîletlere denk olan salâtla salât eyle. |
151 |
Allahım, Ay’ın kendisi için ikiye ayrıldığı zâta salât eyle. |
152 |
Allahım, ayakların kaydığı o gün Sırat köprüsünde ayaklarımı kaydırma ve beni Cennete yürürken yolda kalanlardan kılma. |
153 |
Allahım, aydınlatıcı kandil gibi nur saçan zâta salât eyle. |
154 |
Allahım, Âyetinle medh edilen en fazîletli zât, şeriatin olan ipine sarılan dâvetçilerin en şereflisi nebî ve rasullerin sonuncusu olan Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), onun âl-i’ne dünyâ ve âhirette bizi umûmî fazlına ve râzı olacağın keremine vuslatına eriştirecek olan salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle. |
155 |
Allahım, âyetler sâhibi olan zâta salât eyle. |
156 |
Allahım, ayın ondördünden daha güzel, yağmur bulutları ve okyanuslardaki suların bolluğundan bile daha cömert olan efendimiz ümmî nebî Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, salât eyle. |
157 |
Allahım, Azâmet, kudret, celâl, izzet ve saltanatın adına, Kürsî’nin taşıdıkları hürmetine, zâtını kendisiyle isimlendirdiğin ve Kur’ân-ı Kerîm’in içine yerleştirdiğin katındaki gayp ilmine seçip ayırdığın gizli olan yüce isminin hatırına, kulun ve resulün, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât etmeni istiyorum. Allâh’ım kendisiyle sana duâ edildiğinde kabûl ettiğin, onunla bir şey istenildiği zamân verdiğin, ismin hatırına senden talep ediyorum. Allahım geceye koyduğunda zamânı karartan, gündüzünde ise aydınlatan, gökyüzünü direksiz tutan, yer yüzünüde sapa sağlam duran, dağların üzerine yerleştirdiğin de dağları yerine çakan, kuvvetli ve zâlim kimseye baş eğdiren, semâdan suları akıtan, bulutlar üzerine yerleştirdiğinde yağmurlar yağdıran, ismin hürmetine, senden talep ediyorum. Allahım, Nebîn Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) sana duâ vesîlesi edip istediği ismin hatırına senden istiyorum. Allâh’ım nebîn efendimiz âdemin sana duâ vesilesi edip istediği ismin hürmetine, senden talep ediyorum. Allâh’ım nebîlerin, resullerin bütün mukarrebun makamındaki meleklerin, Allâh’ın salât ve selâmı hepsinin üzerine olsun. Ve bütün taat ehlinin sana duâ vesîlesi edip istediği ismin hatırına, senden istiyorum. Gökyüzü binâ edilmeden, yeryüzü dürülüp döşenmeden, dağlar yerinde sabit tutulmadan, pınarlar coşup kaynamadan, nehirler akıp durmadan, güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar parıldatmadan önce yarattığın şeyler sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âline salât etmeni istiyorum. |
158 |
Allahım, bedenlerimize afiyet ver. Allahım, kulaklarımıza afiyet ver. Allahım, gözlerimize afiyet ver. Allahım, bütün azalarımıza ve hastalıklarınıza ve zahir ve batın latife ve duygularımıza afiyet ver. Senden başka ilah yoktur. (3) |
159 |
Allahım, ben onun sünnetine sımsıkı sarılmak istiyorum, onun getirdiği emir ve yasak olan şeyleri değiştirmekten sana sığınıyorum. |
160 |
Allahım, Ben; din, dünya ve ahiret işlerimde bütün günahlardan bağışlanma, afet ve kederlerden ise, selamet bulmak istiyorum. Allahım, Günahlarımızı, ayıp ve isyanlarımızı, yüce kereminle ört. |
161 |
Allahım, beni bağışla, bana merhamet eyle, bana afiyet lütfeyle, beni hidayet eyle, bana rızık ihsan eyle, benim eksiğimi-gediğimi gider, kırığımı-döküğümü sar ve beni yücelt. |
162 |
Allahım, beni Cehennem ateşinden azad eyle; boynumu ateş zincirlerinden, ayaklarımı kızgın bukağılardan koru. |
163 |
Allahım, beni faydalı sözleri dinleyip onların en güzeline uyanlardan eyle. |
164 |
Allahım, beni fitnelerin şerrinden koru. Bütün meşakkatlerden bana âfiyet ihsân eyle. Benden görünür ve görünmez meydana gelen işleri ıslâh eyle. Kalbimi kin ve hasetten temizle. Beni üzerinde hiç bir kul hakkı kalmayan biri eyle. |
165 |
Allahım, beni nebîn ve Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) dininden ayrılmayanlardan, onun hürmetine ta’zim edip kelimesini, kelime-i şahâdeti aziz bilenlerden, ahdini tevhid ve risalet inancını ve zimmetini kur’ân ve sünneti koruyanlardan, dininde samîmi olan mensuplarına ve onun çağrısına yardım edenlerden, ona tâbî olanları ve onun ümmeti olmayı kabûl edenleri çoğaltanlardan eyle. Beni kıyâmet günü, onun hamd sancağı altında toplanan zümreden, onun yoluna ve sünnetine aykırı hareket etmeyenlerden eyle. |
166 |
Allahım, Beni yarattığın işte kullan. Bana tekeffül ettiğin, rızk sağlamakla uğraştırıp kalbimi onlarla dolduracağın şeylerle beni meşgûl etme. Zâten bana rızık vermeyi üzerine almışsın. Senden bunu taleb ettiğim halde beni mahrûm eyleme. Sana istiğfâr ettiğim halde bana azâb eyleme. |
167 |
Allahım, beni zâtından gelen himâye ile ömrümün sonuna kadar kurtulmuş olabilmem için bütün yarattıklarının şerrinden metin bir sığınakta muhafaza eyle. |
168 |
Allahım, beni, günahlarımı, ana-babamı bağışla. Allahım, beni küçükken terbiye edip yetiştirdiği için, anne-babama merhamet eyle. Bütün kadın ve erkek mü’minleri, bütün kadın ve erkek müslümanları, onlardan ölmüş olanların ve dirilerinin de günahlarını bağışla. Kendimizle onlar arasında ihtimâm göstermek, düşmanlık etmemek, birbirimize duâ etmek gibi hayırlarla bize yardım eyle. Rabbim beni bağışla, bana merhamet eyle. Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın. Güç ve kuvvet ancak yûce ve azîm olan Allâh’ındır. |
169 |
Allahım, beni, sürekli tevbe eden, temizliği tabiatının bir yanı haline getirip günahlarından arınan ve hep hayırlı işler peşinde koşturan salih kullarından eyle. |
170 |
Allahım, bereketiyle mahsullerin tadlandığı zâta salât eyle. |
171 |
Allahım, Bildiğim ve bilmediğim yûce isimlerin, zâtını isimlendirdiğin isimler hatırına, kulun, nebîn, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), gökyüzü binâ edilmeden, yer yüzü yayılıp döşenmeden, dağlar ayakta tutulup çakılı durmadan, su kaynakları coşup taşmadan, nehirler gürül gürül çağlamadan, güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar ışıldamadan, denizler dalgalanmadan, ağaçlar meyveye durmadan önce, yarattığın şeyler sayısınca salât etmeni senden taleb ediyorum. |
172 |
Allahım, Bina ettiğin günden bu zamana dek, gökyüzünden yağan yağmurların sayısınca Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), onun zevcelerine zürriyyetine, nebî, rasul, melek, mukarrebûn makamındaki diğer melekler ve salih kullarının hepsine salat eyle. Allahım, donatıp yaydığın günden bu zamana değin, yeryüzünde biten bitkilerin sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat eyle. Sayılarını ancak senin bildiğin semadaki yıldızlar miktarınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat eyle. Yarattığın günden bu zamana kadar ruhların nefesleri kadar Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat eyle. Ayrıca yaratmış olduğun ve yaratacaklarınla ilminin kuşattığı ve bunların katları kadarınca Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat eyle. |
173 |
Allahım, Biz görmeden ona iman ettik, birbirimize kavuştur. Bizi onun kevser havuzuna ulaştırana değin, onun girdiği yerlere bizleride dahil edinceye kadar, onunla aramızı ayırma. Bizi kendilerine nimetler verilen, nebiler, sıddıklar, şehitler ve onun salih arkadaşlarından eyle. Onlar ne güzel arkadaştırlar. Hamd alemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur. |
174 |
Allahım, Biz görmediğimiz halde iman ettik.Allahım!Dünyave ahirette O'nu görmekle bizi şereflendir,kalplerimizi O'nun muhabbetiyle sabit eyle. Bize O'nun sünnetiyle amel etmek nasip eyle.Bizi O'nun dini üzerine(yaşarken) öldür.Bizi onun kurtulan cemaati ve selamette kalan topluluğu arasında haşreyle. Allahım! Baba,dede,mal ve oğulların fayda vermediği günde kaplerimizde bulunan onun muhabbetiyle faydalandır. Bizi onun tertemiz kevser havuzuna ulaştır, kevser şarabından dolu kaseleriyle bize içir.Ölmeden önce senin Kabe-i Muazzama olan ve onun Ravza-i Mutahharası olan Haremini ziyaret etmeyi bize kolaylaştır ve ölünceye kadar oralarda ikamet etmeyi bize nasip eyle. |
175 |
Allahım, bize Senin sevgini ve bizi Sana yaklaştıracak şeylerin sevgisini nasip et! (Bkz.: Tirmizî, tefsîrusûre (4) 38; Ahmed İbni Hanbel, el-Müsned 5-243; İbni Ebî Şeybe, el-Musannef, 6-76) |
176 |
Allahım, Bizi onun cemaati arasında haşreyle. Sünnetiyle amel etmek nasip eyle. O’nun dini üzere yaşarken bizi öldür. O’nun nur cemalini bize göster. Bizi onun cemaati ve tabileri arasına dahil et. |
177 |
Allahım, bizi onun sünnetiyle canlandır. O’nun dîninde hayat sürerek öldür. O’nun şefaatine erenlerden eyle. O’nun cemaati arasında haşreyle. Bizi kevser havuzuna ulaştır. Havuzun kadehlerinden ayıplarımız meydâna çıkarılmaksızın içir. Pişmân olmadan, şüpheye düşmeden, hiç bir değişiklik olmaksızın, fitneye düşenlerden ve düşürülenlerden de olmaksızın, o kevser havuzunun kadehleriyle bize kevser şarabından içir. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım. |
178 |
Allahım, Bizi onun yoluna Kur’ân ve sünnete uyup amel edenlerden, onun muhabbetiyle sıfatlananlardan, onun hidâyeti, sözleri, fiilleri, emir ve yasaklarıyla hidâyet bulanlardan ve yolunda gidenlerden eyle. Ey merhametliler merhametlisi; bizi elleri, yüzleri, ayakları, aldıkları abdest ve yaptıkları ibâdetlerle nûrlu ve parlak olan, onun ümmetinin tâbiîleri, önde giden taraftarları ve Ashâb-ı Yemîn, Kur’ân-ı Kerîm’de övülen nîmet sâhibleri ve amel defterleri kıyâmet günü sağından verilenler, kurtulanlar arasında haşreyle. |
179 |
Allahım, bizi sünnet-i seniyyeye ittibâ ile rızıklandır. |
180 |
Allahım, Bizim adımıza; nebîmiz, şefaatçimiz ve sevdiğimize en fazîletli salât ve selâmı ulaştır. O’nu pek yûce olan Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır. O’na cennetteki Vesîle Makâmı’nı, bütün nebî, resul, şehit, sıddık ve sâlihlerin bulunduğu yûce makâmda kendisine vaâd ettiğin fazîlet ve yüksek dereceyi ihsân eyle. Allahım, O’na hiç eksilmeyen ve peşi sıra devâm eden salâtla salât eyle. |
181 |
Allahım, borçtan ve günahtan Sana sığınırım. Allah’ım, Cehennem azabından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesih-i Deccal’ın fitnesinden Sana sığınırım. Müslim, Mesâcid 128, 130. |
182 |
Allahım, boş sahrâlarda yürüdüğünde vahşî hayvanların bile onun eteğine yapıştığı zâta salât eyle. |
183 |
Allahım, bu günahlardan seninle aramda olanı bağışla. İnsanlarla aramda olan günahlarımı tekeffül eyle. O günahları da benden al. Fazlınla beni ihtiyaçsız kıl. Şüphesiz sen bağışlaması çok olansın. |
184 |
Allahım, bu günün sabahında benim üzerimde ya da mahlûkatından herhangi biri üzerinde olan her bir nimet ancak Sendendir. Senin ortağın yoktur. Hamd Sana mahsus, şükür de yine Sana mahsustur. |
185 |
Allahım, bu ümmetin şefaatçisine salât eyle. |
186 |
Allahım, bulutun kendisini gölgelediği zâta salât eyle. |
187 |
Allahım, burada ruhuma ötelerin esintisini duyur, ahirette de Cennetin hoş rayihasını koklat, onun nimetlerinden beni de rızıklandır; Cehennemin mülevves kokusunu duyurmakla azap etme. |
188 |
Allahım, bütün günahlarımı, küçüğünü-büyüğünü, evvelini-âhirini, açığını-gizlisini bağışla. Ceberût (esma-sıfat veya berzah âlemi(, melekût (melâike ve ruhânilere mahsus âlem yani varlığın perde arkası), kibriya (ululuk) ve azamet sahibi Allah’ı tesbih ederim. |
189 |
Allahım, bütün insanlara emir ve yasakları açıklayarak dosdoğru yolu gösteren deliller sâhibi olan zâta salât eyle. |
190 |
Allahım, bütün insanlara şefaat eden zâta salât eyle. |
191 |
Allahım, Bütün meleklerine, mukarrebûn makâmındaki meleklere, nebîlere, resullere, bütün ibâdet ve tâat ehline salât eyle. Bizide kendilerine okuduğumuz salavât sebebiyle rahmetine ulaşanlardan eyle. |
192 |
Allahım, bütün peygamberler arasından seçilen nebine, bütün kulların arasından kendisine razı olduğun rasulüne, Hz. Âdem (a.s.)’dan vucut alemine teşrif edinceye kadar en şerefli mahlukatın arasından seçtiğin veline, semâvî vahiy konusundaki eminine salat eyle. |
193 |
Allahım, Bütün yarattıklarının üzerinde senin üstünlüğün ve faziletin gibi kendilerine salavat okuyan bütün kullarının salavatından üstün ve faziletli olan salat ve selamla onlara salat eyle. |
194 |
Allahım, Celâl ve ikrâm sâhibi olan yûce zâtın devâm ettiği için devâm edecek ve hiç kesilmeyecek olan salâtla Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) onun pâk ve yûce âl-i’ne salât eyle. |
195 |
Allahım, cennetteki derecelerin hepsinden en yüce olan yüksek derece sâhibi zâta salât eyle. |
196 |
Allahım, Cesetler arasında Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) cesedine, ruhlar arasında Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) ruhuna, durak yerleri arasında onun durduğu makamlara, Meşhedler; cesetlerin bulunduğu yerler arasındaki, mübarek cesedinin metfun bulunduğu meşhedine, zikredilince zikrine, tarafımızdan nebimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat eyle. |
197 |
Allahım, darlığı gideren zâta salât eyle. |
198 |
Allahım, devenin kendisine hâlinden şikâyet ettiği zâta salât eyle. |
199 |
Allahım, doğumunda ve doğumundan sonra zuhûr eden alâmetler sâhibi zâta salât eyle. |
200 |
Allahım, dostunun lâyık olduğu şekilde Peygamber Efendimiz İbrâhîm’i mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle. |
201 |
Allahım, dünyâ ehlini cehennemle korkutan zâta salât eyle. |
202 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, cin ve meleklerin uçuşları sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
203 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, denizlerdeki dalgalar sayısınca, her gün bin kere, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
204 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gecenin üzerine karardığı ve gündüzün aydınlattığı şeyler adedince Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
205 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gökyüzündeki yıldızlar sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her gün bin kere salât eyle.. |
206 |
Allahım, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, hareket eden bulutlar ve grup grup esen rüzgârlar sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
207 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, insan ve cinlerin nefesleri, sözleri ve göz açıp kapayıncaya kadar geçen zamânları zarfınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
208 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, kuşlar kanat çırptıkça, cinler ve şeytanlar uçtukça, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her gün, bin kere salât eyle.. |
209 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, onların bedenlerinde, yüzlerinde, başlarında, bulunan her tüy sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her gün, bin kere salât eyle. |
210 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât okuyan cin, insan ve melek sayısınca ona salât eyle. |
211 |
Allahım, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, rüzgarların estiği miktarca, ağaçların, yaprakların, ekinlerin hareketlerinin sayısınca, ve özel muhafazası içinde yaratmış olduğun ve bütün tohumlar sayısınca Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
212 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, sayılarını ancak Yûce Zât’ının bildiği, yeryüzünün doğusu ve batısındaki, insanlar ve cinlerin sayısıyla, küçük-büyük dört ayaklı olarak yarattığın her hayvan adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her gün, bin kere salât eyle.. |
213 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, seni Sübhânellâh diyerek Tesbîh, Lâilâhe İllallâh diyerek Tehlîl, Tekbîr, Sübhâne Rabbiyel Azîm diyerek, Ta’zîm, edenlerin sayısınca, her gün bin kere Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
214 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, seni tesbîh ve takdîs eden ta’zîm ederek, sana secde edenlerin sayısınca, her gün bin kere, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât etmeni diliyorum. Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar her yıl yaratmış oldukların sayısınca Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, salât etmeni istiyorum. Allahım, Hareket eden bulutlar sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, salât etmeni senden taleb ediyorum. Allahım, Dünyâyı yarattığın günden, kıyâmet gününe kadar esen rüzgârların sayısınca Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum. Allahım, Rüzgârlar esip ağaçların dallarını, yapraklarını, meyvelerini ve çiçeklerini hareket ettirdiği müddetçe, yeryüzü ve gökyüzü arasında yarattığın şeyler adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, her gün bin kere salât etmeni istiyorum. Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar denizlerin dalgaları sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum. Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünün doğusu, batısı, dağları, ovaları ve vâdîlerinde vâr ettiğin kum, çakıl taşları, kurumuş toprak parçaları ve taşlar adedince Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni senden taleb ediyorum. Allahım, Yeryüzünün kıble tarafı, doğusu, batısı, ortası ve dağlarında yarattığın bitkilerden; ağaç, meyve, yapraklar, ekin ve bütün bunların yeryüzünden çıkarttığı ve çıkaracakları, bitki ve bütün bereketli mahsûllerin sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, her gün bin kere salât etmeni istiyorum. Allahım, Yarattığın insan, cin, şeytanlar ve kıyâmet gününe kadar yaratacakların sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum. Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, onların vücûdları, yüzleri ve başlarındaki tüyler adedince her gün bin kere Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, salât etmeni istiyorum. Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar göz açıp kapatacak kadar kısa zamân zarfınca ve onların sözleri ve nefesleri sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum. Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar cinlerin uçuşları ve insanların hareketleri sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum. Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar yeryüzünün doğusu ve batısında bizce ma’lûm olan ama hakîkatte ancak yûce zâtın tarafından bütün gerçeğiyle bilinen irili-ufaklı yaratmış olduğun hayvanlar sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni senden taleb ediyorum. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne kendisine salât okuyanların ve okumayanların, hatta kıyâmet gününe kadar salât okuyacakların sayısınca, her gün bin kere salât etmeni senden taleb ediyorum. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne diriler ve ölüler sayısınca, yarattığın balıklar, kuşlar, karıncalar, arılar ve bütün küçük hayvancıklar adedince salât etmeni istiyorum. Allahım, Geceleyin karanlık bastığı, gündüzünse aydınlandığı vakitte Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl- i’ne salât etmeni senden taleb ediyorum. Allahım, Dünyâ ve âhiret hayâtında Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât etmeni istiyorum. Allahım, Beşikteki bebeklik yaşından olgunluk çağına halkı irşâda devâm ettiği dönemden, rûhunu rızânla alıncaya kadar geçen zamânlarda nihâyet onu şefaatçi olarak dirilteceğin kıyâmet gününe kadar, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât etmeni senden taleb ediyorum. Allahım, Yarattıklarının sayısı, yûce zâtının rızâsı, arşının ağırlığı ve kelimelerinin adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât etmeni istiyorum. Allahım, Vesîle makâmını, fazîlet ve yüksek dereceyi, kevser havuzunu, Makâm-ı Mahmûd’u, bitmez tükenmez yûceliği, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne ihsân etmeni istiyorum. Allahım, onun burhânını, peygamberliğinin delillerini aslı İslâm olan, binâsını şerefli kılmanı, dünyâ ve âhiretteki makâmını yükseltmeni istiyorum. Ve ey yûce mevlâmız ! Bize de, onun sünnetiyle amel etmemizi nasîb etmeni, onun dîni üzere bizi öldürmeni, onun cemaati arasında ve sancağı altında bir araya toplamanı, bizi onun arkadaşları arasına katmanı, senden taleb ediyorum. Allahım, Onun Kevser havuzuna varmamızı sağlamanı, kadehleriyle kevser şarabından bize içirmeni, peygamberimizin muhabbetiyle bizi faydalandırmanı, tövbemizi kabûl etmeni, görünür ve görünmez bütün belâ ve fitnelerin hepsinden bize selâmet, âfiyet ihsân etmeni, merhamet etmeni, bizi bütün erkek-kadın mü’minleri, bütün erkek kadın müslümanlarla onların ölüleri ve dirilerini de bağışlamanı senden taleb ediyorum. Âlemlerin rabbi olan Allâh’a hamd olsun. O ne güzel vekîldir. Güç ve kuvvet ancak Yûce ve Azîm olan Allâh’a âittir. |
215 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, tatlı ve tuzlu sular, hareket edip dalgalandığındaki dalgalar adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem)salât eyle. Toprağın üzerinde ve yeryüzünün derinliklerinde, doğuda, batıda, ovalarda, dağlarda, vadilerde, yeryüzündeki her yerde ve her yolda îmâr edilmiş yâhut harâb kalmış yerlerde ve bütün bunların üzerinde ve içinde, yaratmış olduğun ne kadar çakıl taşı ve küçük taş ve kuru çamur, kırıntılarına varıncaya kadar neler varsa, o tâneler sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her gün bin kere salât eyle. |
216 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yaratmış olduğun ve yaratacağın cinler, insanlar ve şeytanlar sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her gün, bin kere salât eyle. |
217 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yerle gökyüzü arasında yarattıklarının tamâmı, ve üzerinde rüzgârın esip, hareket ettirdiği dallar, yapraklar, ağaçlar ve meyveler sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her gün bin kere salât eyle.. |
218 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünde onların adımları sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her gün, bin kere salât eyle.. |
219 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünün derinlikleri, ovaları ve dağlarında bulunan kum tâneleriyle, çakıl taşları sayısınca, her gün bin kere, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle.. |
220 |
Allahım, Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünün doğusu, batısı, kıble istikâmeti, ovaları, dağları ve vâdîlerindeki ağaçlar, meyveler, yapraklar, ekinler ve bütün bunlardan bereketle çıkan bitkilerinin sayısınca, efendimiz nebî Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her gün, bin kere salât eyle. |
221 |
Allahım, düşmanların kalbine korku salmakla güçlendirilmiş ve yardım olunmuş olan zâta salât eyle. |
222 |
Allahım, Efendimiz âdem (a.s.)’ ın sana duâ ettiği isimlerle, sana dileklerimi arz ederim. Efendimiz Nûh (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Hûd (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İbrâhîm (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Sâlih (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûnûs (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Eyyûb (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yakûb (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûsûf (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle. Efendimiz Mûsâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Harun (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Şuayb (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İsmâîl (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Dâvûd (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Süleymân (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle efendimiz Zekeriyyâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yahyâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Ermiyâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle. Efendimiz Şâ’ya (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İlyâs (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Elyesâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Zülkifl (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûşâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Îsâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Muhammed (s.a.v)’in (ona ve tüm nebîlerin rasullerin hepsine salât ve selâm olsun.) sana duâ ettiği isimlerle, ey alemlerin rabbi olan Allâh’ım ! zikrettiğim nebîler ve resuller hürmetine onların sana münâcaatta bulunduğu ve duâ ettiği isimler hürmetine. Semâ kurulmadan, yeryüzü döşenmeden, dağlar yerinde sâbit tutulmadan, denizler gürül gürül akmadan, su kaynakları kaynayıp coşmadan, nehirler çağlamadan, güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar parlamadan önce, yarattığın şeyler sayısınca, nebîn, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) senin salât etmeni istiyorum. Zîrâ sen zâtında olduğun gibisin, senin durumunu hiçbir kimse bilmez, ancak sen bilirsin sen birsin ve ortağın da yoktur. |
223 |
Allahım, efendimiz Âdem babamıza, annemiz Havvâ’ya meleklerinin salâtı kadar salât eyle. Allahım, efendimiz Âdem babamızı ve annemiz Havvâ’yı en yüce firdevs cennetine koyup üstün nîmetlerde râzı edinceye kadar, onlara bol rahmet ve kereminden ihsân eyle. Allahım, ana-babayı çocukları sâyesinde mükâfaatlandırdığın şeylerin en fazîletlisiyle onları mükâfaatlandır. |
224 |
Allahım, efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun. |
225 |
Allahım, Efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’e salavât ve bereketler ihsân ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salât eyle. Bereketler ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bereket ihsân ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. |
226 |
Allahım, efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne bütün alemlerde salât ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve âl- i’ne, salât eyle, Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. Allahım! Kendisini hatırlayanların her yad edişinde, ismini zikretmekten gafil olanların her gaflete düşmesinde Efendimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun aline salat eyle. |
227 |
Allahım, efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salât, merhamet ve bereket ihsân ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve âl-i’ne, salât eyle, merhamet eyle, bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
228 |
Allahım, Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salât eyle. Efendimiz İbrâhîm’e âlemlerde bereket ihsân ettiğin gibi Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. |
229 |
Allahım, Efendimiz İbrahim’e salat ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salat eyle. Bütün alemlerde efendimiz İbrahim’e ve onun âl-i’ne bereket ihsan ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen met edilmeye layık azamet ve şeref sahibisin. |
230 |
Allahım, Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin, bereket ihsân ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e de (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Bereket ihsân eyle. |
231 |
Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât, merhamet ve bereket ihsan ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’nede salât, merhamet ve bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. |
232 |
Allahım, Efendimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) okuduğumuz salatla kalplerimizi aç.İşlerimize kolaylık ver.Kederlerimizi kaldır.Üzüntülerimizi gider.Günahlarımızı bağışla. Borçlarımızı ödemeyi nasip eyle.Halimizi islah eyle.Emellerimize ulaştır.Tövbemizi kabul eyle.Günahlarımızdan bizi arındır.Delillerimizde bize yardım eyle.Dillerimizi temizle.Yalnızlığımızı onunla ünsiyete çevir.Zavallılığımıza merhamet eyle. Efendimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) okuduğumuz salatı; önümüzde, arkamızda, sağımızda,solumuzda, altımızda, üstümüzde, hayatımızda, ölümümüzde,kabirlerimizde,kabirden kalktığımızda, kıyamet günü toplandığımızda,bizlere nur eyle. Kıyamet günü başlarımızın üzerinde o salatı gölge eyle.Bu salavat sayesinde güzel amellerimizin ağırlığını artır.Biz, efendimiz,nebimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) emniyet,gönül huzuru,sevinçli,müjdeler almış olarak kavuşuncaya kadar bu okunan salavatların bereketini devam ettir. Onu (sallallahu aleyhi ve sellem) dahil ettiğin yere bizleri de dahil edinceye, kendilerine nimetler ihsan ettiğin nebiler,sıddıklar,şehitler ve salihlerle birlikte O'nun (sallallahu aleyhi ve sellem) pek değerli komşuluğuna bizi alıncaya kadar O'nunla (sallallahu aleyhi ve sellem) aramızı ayırma. Onlar ne güzel arkadaştırlar. |
233 |
Allahım, Efendimiz Muhammede (sallallahu aleyhi ve sellem) onun âl-i’ne, ilminin alâkalı olduğu şeyler sayısınca, salât eyle. Affının ilgili olduğu, hilm sıfatının adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. Levh-i Mahfuz’un senin yüce ilminden ihtiva ettiği kısmının sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne katında bulunan ve şeytan yahut cinlerin dokunamadığı ve asla değiştirilemeyen olmuş ve olacakların yazıldığı Levh-i Mahfuz’da hükmeden Kalem’in yazdığı hükümler adedince salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne yeryüzü dolusunca salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl- i’ne semâlar dolusunca salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar yaratacakların sayısınca salât eyle. |
234 |
Allahım, Efendimiz sallallâh-ü aleyh-i vesellem’e yapılan salatın bereketi hatrına, bizi dünyâ ve âhirette ona okuduğumuz salât sâyesinde kurtulanlardan, onun kevser havuzuna varıp içenlerden, ona itaat edip sünnetiyle amel edenlerden eyle. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım. Onunla bizim aramıza kıyâmet günü perde koyma. Bizi, ana- babamızı ve bütün müslümanları bağışla. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsustur. |
235 |
Allahım, Efendimiz ümmî nebî Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne sayılarla sayılamayacak kadar sınırsız salâtla salât ve selâm eyle. |
236 |
Allahım, Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), olmuş ve olacakların sayısınca, gecenin kararttığı ve gündüzlerin aydınlattığı canlı-cansız varlıklar adedince salât eyle. |
237 |
Allahım, Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), onun âl-i’ne, zevcelerine, zürriyetine ümmetinin nefesleri sayısınca salât eyle. |
238 |
Allahım, Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), zeytin yaprakları ve bütün meyvelerin yaprakları sayısınca salât eyle. |
239 |
Allahım, elinde yiyeceğin tesbîh ettiği zâta salât eyle. |
240 |
Allahım, en üstün makamda sana en yakın olan zâta salât eyle. |
241 |
Allahım, en yüce cennetlerin en yüce makâmı olan vesîle sâhibi zâta salât eyle. |
242 |
Allahım, Ey Rabbim! beni bağışlamanı, bana merhamet etmeni, tövbemi kabûl etmeni, gökten gelen, yerden çıkan, bütün belâlardan bana âfiyetle muâmele etmeni diliyorum. Sen rahmetinle her şeye güç yetirensin. Ey Rabbim ! rahmetinin hatırına, kadın erkek bütün mü’minleri, kadın erkek bütün müslümanları ve onların ölüleriyle dirilerini de af ve mağfiret etmeni istiyorum.Allâh-u Teâlâ; mü’minlerin pâk anneleri olan, peygamberimizin zevcelerinden, dünyânın kandilleri misâli, hidâyet imamlarının mürşîd âlimleri olan, onun ashâbından ve onların ardından gelen tâbiûnla ashâbı görmüş gibi, onları görenlere tâbi olanlardan, kıyâmet gününe kadar râzı olsun. Hamd alemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsustur. |
243 |
Allahım, Ezelî ilminle bildiğin şeyler sayısınca Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
244 |
Allahım, fazîlet sâhibi olan zâta salât eyle. |
245 |
Allahım, fazlı, fazîleti, şerefi, cennetin en yüce makâmı olan vesîleyi, üstün derece ve makamların en üstününü Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ihsân eyle. |
246 |
Allahım, gazabından rızana, azabından afiyetine, Senden Sana (celâlinden cemâline) sığınırım. Zâtını senâ ettiğin ölçüde Seni senâ etmekten âciz olduğumu itiraf ederim. Müslim (Salât 222) |
247 |
Allahım, Gece ve gündüz hiç gevşeklik göstermeden Allâh’ı tesbîh eden, Allâh’ın kendilerine emrettiği husûslarda hiç isyân etmeyen, emrolundukları her şeyi yerine getiren, mukarrebûn makâmındaki meleklere ve bütün meleklerine salât eyle. |
248 |
Allahım, Gece ve gündüzlerin aralıksız devam edip gittiği zaman süresince, gece ve gündüzler boyu, sağnak ve ince ince yağan yağmur tanelerinin sayısınca hiç bir üzüntü ve kesinti olmaksızın biteviye onlara salat eyle. |
249 |
Allahım, Görmediğim halde Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) îmân ettim. Cennetler içerisinde O’nu görmekten beni mahrum eyleme. Kendisiyle sohbet etmeyi bana nasib eyle. Beni O’nun dîni olan İslâm üzere öldür. İçtikten sonra asla susuzluk hissertmeyeceğimiz, içimi rahat, insanın içine sinen ve doyurucu olan havzından bana da içir. Şüphesiz sen her şeye gücü yetensin. |
250 |
Allahım, Güneş doğduğu, beş vakit namaz kılındığı, şimşek çaktığı, bardaktan boşanırcasına yağmurlar yağdığı, bulutları emrolundukları yerlere sevk etmekle görevli olan melek, Râd aleyhisselâm tesbîh ettiği müddetçe, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
251 |
Allahım, Güvercinler ötüp, su arayan kuşlar ve hayvanlar dönüp durduğu, tamâim mâsum çocuklara zarar veren şeytan ve cinlerden korunmak için takılan duâlar fayda verdiği, sünnet olarak takılan baştaki sarıklar sıkıştırıldığı, gün be gün sâlih amellerle mânen terakkî edenler terakkî ettiği sürece Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
252 |
Allahım, habîbinin lâyık olduğu şekilde Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle. |
253 |
Allahım, hakkı ayakta tutan Mustafâ’ya (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
254 |
Allahım, Hakkındaki bilgiyi ancak yüce zâtının bildiği, yedi denizde yarattığın varlıklar sayısınca, kıyâmet gününe kadar her gün bin kere, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
255 |
Allahım, hârikulâde işlerin sâhibi olan zâta salât eyle. |
256 |
Allahım, Haşimi soyundan olan Peygamber Efendimiz Muhammed Nebiye (sallallahu aleyhi ve sellem) onun ali ve ashabına salat eyle.tam manasıyla selam eyle. |
257 |
Allahım, hayatımın hesabını soracağın gün muhasebemi kolaylaştır ve amel defterimi sağ elime ver. |
258 |
Allahım, hep zikrinle yaşayıp gafletten uzak kalarak Seni sürekli yâd etme, nimetlerin karşısında Sana karşı şükür hisleriyle dopdolu olma ve hakkıyla kullukta bulunup ibadetleri en güzel şekilde yerine getirme hususlarında bize yardım et. |
259 |
Allahım, her amelimizde ihlaslı olmayı, rızana ermeyi, Sana halis aşk u iştiyakla dolu bulunmayı diliyoruz; bunları ebedî, zaman üstü, zamanı aşkın olarak istiyoruz; lütfet! Efendimiz Hazreti Muhammed’e, O’nun güzîde ailesine ve Ashâb-ı Kirâmına salat ü selam edip bunu vesile kılarak talebimizi seslendiriyoruz Rabbimiz!... |
260 |
Allahım, her türlü ikramla sıfatlanmış olan zâta salât eyle. |
261 |
Allahım, herbiri büyük mürşîd olan ashâbıyla mecliste sohbet ederken meleklerin kendisiyle konuştuğu zâta salât eyle. |
262 |
Allahım, herkese hükmünü geçiren, hükümranlık sâhibi olan zâta salât eyle. |
263 |
Allahım, hidâyet güneşlerinin en güzeli ve nûr bakımından en şereflisi olan ümmî nebî Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, salât eyle. Zîrâ Efendimiz Muhammed (Sallallâh-ü Aleyh-i ve Sellem) risâletine âit haberler husûsunda peygamberlerin en meşhûru ve övülmeye en lâyık olanı, nûru bütün peygamberlerin nûrundan daha parlak, daha şerefli ve daha berrak, ahlâk îtibâriyle onların en pâk ve daha tertemiz olanı, yaratılış yönüyle de onların en mükerrem ve vücûdu en sağlam olanıdır. |
264 |
Allahım, Hilm’in sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle, İlminin sayıları miktârınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Bitmez tükenmez kelimelerinin adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Nîmetlerinin sayıları miktarınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Semâlar dolusunca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Yeryüzü dolusunca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Arşının dolusu kadar, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Ve onun ağırlığınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Levh-i Mahfûz’da, olmuş ve olacak her şeyi yazan kaleminin yazdığı şeyler sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Yedi kat semâda yarattıklarının sayısı miktârınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Kıyâmet gününe kadar, her gün bin defâ, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
265 |
Allahım, Hu ismin hürmetine bütün rızkımızda bize bereket ihsan eyle ve güçlük düğümlerini çöz de rahatlayalım. |
266 |
Allâhım, hüküm ve hikmet peygamberi, en parlak kandil, en büyük ahlâkla donatılmış mi’râc sâhibi son peygamber, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve âl-i’ne, ashâbına ve sapasağlam yolunda yürüyen tâbiîlerine de salât eyle. Allâhım, karanlığı şiddetli ve korkulu gecelerde kendileriyle yol bulunan, aynı zamanda karanlığın kandilleri gibi olan İslâm yıldızlarının yollarını efendimizle azametli kıl. efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, (sallallahu aleyhi ve sellem) âl-i’ne ve ashâbına ve sapasağlam yolunda yürüyen tâbiîlerine denizde dalgalar coştukça, uzak yollardan gelen hacılar Kâbe’yi tavâf ettikçe ardı arkası kesilmeyen salâtla salât eyle. Salavâtı şerîfelerin ve selâmın en fazîletlisi, Allâh’ın yüce rasûlü, kulları arasında seçilmiş olan ve âhirette yaratılmışların şefaatçisi, Makâm-ı Mahmûd ve Havz-ı Kevser’in sâhibi, risâlet ve umûmî tebliğin yükünü taşıyan, en büyük ıslâh konusu, din ve dünyâ işlerinde gayret gösterme şerefiyle şereflenen, Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem)n üzerine olsun.Allâh-u Teâlâ ona, âl-i’ne gece-gündüzler boyu devâm eden salâtla salât eylesin. Efendimiz Muhammed sallallâh-u aleyh-i vesellem, kendisinden önce yaratılanların ve kendisinden sonra yaratılacak olanların efendisi ve en fazîletlisidir. Salavât okuyanların en fazîletli salavâtı, selâm verenlerin verdiği selâmın en iyisi, zikredenlerin en güzel zikri, Allâh’ın salâtlarının en fazîletlisi, en güzeli, en mükemmeli, en bol olanı, en eksiksiz ve noksansız olanı, en açık olanı, en yüce olanı, en temiz olanı, en pâk olanı, en bereketlisi, en iyisi, en çok artıp çoğalanı, en yeterlisi, en parlak olanı, en ulvî olanı, en çok olanı, en toplu birikmiş olanı, en umûmî olanı, en devamlısı, en kalıcısı, en azîz olanı, en üstün olanı, en ulusu, en fazîletlisi, en güzeli, en değerlisi, en keremlisi, en mükemmeli, en tamâm olanı, en azâmetli olanı, Allâh’ın yarattıkları arasında en fazîletlisi ve yarattıklarının biriciği olan, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine olsun. Bütün bu salâtlar Allâh’ın yarattıklarının en fazîletlisi, en güzeli, en iyisi, en cömerdi, en mükemmeli, en tamâm olanı, Allâh katında en değerlisi, Allâh’ın rasûlü, nebîsi, habîbi, Allâh’ın seçip çıkarttığı ve Allâh’a devamlı münâcaatta bulunan rasûlü, Allâh’ın has dostu, isyandan uzak olan dostu, Allâh’ın emirlerini güvenle yerine getiren emîni, Allâh’ın kulları arasından seçtiği, yarattıkları arasından özenle çıkardığı, nebîleri arasından hâlis ve en seçkin olan kulu, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine olsun. Bütün bu salâtlar kulların kurtulabileceği Allâh’ın en sağlam bağı, Allâh’ın en mâsum kulu, Allâh’ın kullarına nîmeti, rahmet anahtarı, rasuller arasında seçilmiş olanı, Allâh’ın kulları arasında en güzîde olanı, istediğ ve istemediği her husûsta dileklerine ulaşanı, kendisine bağışlanan nîmetlerde ihlâs sâhibi, en yüce peygamber, en doğru sözlü, şefaat ettiğini kurtaran, şefaat etme hakkı verilenlerin en fazîletlisi, kendisine bırakılan emânetlerde emîn, tebliğ ettiği hususlarda doğru sözlü, rabbinin emrini açıklayan, verilen en ağır vazîfeyi yüklenen, Allâh’a ulaşmakta rasullerin Allâh’a en yakın olanı, kıyâmet günü makâm ve fazîlet itibâriyle peygamberlerin en yücesi, nebîler arasında en kerem sâhibi olan Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine olsun. Yine bütün bu salâtlar Allâh katında en temiz, Allâh’a peygamberlerin en sevimli olanı, derece itibâriyle Allâh katında peygamberlerin en yakın olanı, en çok ecir ve sevâb alanı, kullarının en keremlisi, Allâh katında peygamberlerin en çok rızâya nâil olanı, derece ve makam itibâriyle insanların en yücesi, mekân itibâriyle onların en büyüğü, güzellik ve fazîlet bakımından insanların en mükemmeli, derece yönüyle nebîlerin en fazîletlisi, getirdiği kânunlar itibâriyle peygamberlerin en mükemmeli, soy itibâriyle nebîlerin en şereflisi, konuşması ve kendisine hitâb etmesi yönüyle peygamberler arasında tebliğini en iyi açıklayanı, doğum, hicret, soy ve ashâb yönüyle peygamberlerin en fazîletlisi, neseb itibâriyle insanların en üstün olanı, kabîle bakımından insanların enşerefli olanı, bütün insan ve peygamberlerin bizzay en hayırlı olanı, kalbi vesveselerden arındırılıp nur ve hikmet doldurulmak sûretiyle en temiz olanı, insanların ve peygamberlerin en doğru sözlüsü, ameli en temiz olanları olan Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine olsun. Bütün bu salâtlar asâlet itibâriyle insanların en sâbit olanı, ahde vefâ yönüyle peygamberlerin en ileri olanı, şeref itibâriyle en oturaklısı, tabiatı en mükerrem olanı, yaratılışı en güzel, zürriyeti en temizleri, dinleyip itaat etme noktasında ilâhî emirlere en çok itaat edeni, makâmı en yûce olanı, ifâde yönüyle peygamberlerin en tatlı konuşanı, selâmı en bol vereni, değer itibâriyle onların en takdire lâyık olanı, üstün sıfatlarla insanların en çok övüleni, en güzel ahlâka sâhib olmakla en çok beğenileni, Mukarrebûn makâmındaki Allâh’a en yakın olan melekler arasında peygamberler içinde en çok zikredileni, ahde vefâ da insanların en ileride olanı, vaâd etmekte en sadâkatli olanı, insanların en çok şükredeni, yaptığı iş yönüyle en üstün olanı, sabrı en güzel olanı, hayır itibâriyle insanların en güzel olanı, kolaylığa en yakın olan, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine olsun. Ve tüm bu salâtlar mekân itibâriyle insanların ulaşamayacağı kadar en uzak olanı, şânı en yüce, delîli en sağlam, kıyâmet günü mîzanda insanlar arasında hayrı en ağır gelip de en tercih edileni, îmân yönüyle insanların ilki, muhâtablarına merâmını anlatmakta konuştuğunu en açık dile getireni, lisânı en fasîh olanı, delîl ve hüccet bakımından hükmünü dinletmekte insanların en üstünü, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine olsun. |
267 |
Allahım, huzûruna geyiğin gelip kendisinden en fasih ifâdeyle şefaat talebinde bulunduğu zâta salât eyle. |
268 |
Allahım, huzûrunda ağaçların secde ettiği zâta salât eyle. |
269 |
Allahım, İlmini ancak senin bildiğin, kıyâmet gününe kadar yaratacak olduğun ve yedi denizinde yaratmış olduğun mahlûkat sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
270 |
Allahım, İlminin adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, Hilminin sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, bitmez tükenmez kelimelerin sayısınca Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, nîmetlerin sayısınca Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, fazlın kadar Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, cömertliğinin sayısınca Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, semâların adedince Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. . Allahım, yer yüzü kadar Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, yedi kat gökte bulunan yaratmış olduğun melekler sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, yer yüzündeki cin, insan, vahşi hayvanlar, kuşlar ve yaratmış olduğun diğer yaratıklar adedince Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, gayb ilminde Levh-i Mahfûz’da kaderi yazan Kalem’in yazdıkları ve kıyâmete kadar diğer yazacağı şeyler adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, yağmur ve yağmur tanecikleri sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, sana hamd edenlerin, sana şükredenlerin, seni Lâ İlâh’e İllellâh diyerek tehlîl edenlerin, seni İnne-ke Hamîd’ün-mecîd, sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibi olansın diyerek, temcîd edenlerin, yûce zâtının Allâh olduğuna şehâet edenlerin sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât etmeni diliyorum. Allahım, senin ve meleklerinin ona getirdiği salât miktârınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, yarattıklarından ona salât edenlerin sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât okumayanların sayısınca, ona salât eyle. Allahım, dağlar, kumlar, çakıl taşları adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, ağaç ve yaprakları, kuru çamur ve ağırlıklarınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, her sene ve o senede yaratacakların ve öleceklerin sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, her gün yaratacakların ve her gün öleceklerin sayısınca, kıyâmet gününe kadar Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
271 |
Allahım, ilminin kuşattığı ve Ku’ân-ı Kerîm’in bildirdiği gerçekler sayısınca ancak senin râzı olacağın ve kendisine lâyık olan salâtla Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Vesîle makâmını, fazîlet ve yüksek dereceyi ona ihsân eyle. Allahım, kendisine va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a onu ulaştır. Lâyık olduğu şekilde onu mükâfaatlandır. Nebîlerden, sıddıklardan, şehitlerden ve sâlihlerden olan bütün kardeşlerine de salât eyle. |
272 |
Allahım, İncil’de zikredilmiş sıfatı olarak, ayaklarına nalın giyinmiş olan zâta salât eyle. |
273 |
Allahım, insanlara kevser havuzundan içirecek olan zâta salât eyle. |
274 |
Allahım, insanları cennetle sevindiren ama cehennemle de korkutan zâta salât eyle. |
275 |
Allahım, insanları hak yola irşâd ederken bütün varlığıyla İslâm Dîni’ni tebliğe yönelen zâta salât eyle. |
276 |
Allahım, İyiliği ve doğruluğu emreden, kıyâmet günü günahkârların şefaatçisi tıhâm eden, Mekke-i mükerremeden peygamber olarak seçilip, insanlara gönderilen Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
277 |
Allahım, kabir azabından Sana sığınırım. Allahım, Mesih-i Deccal’ın fitnesinden Sana sığınırım. Allahım, hayatın ve ölümün fitnesinden Sana sığınırım. |
278 |
Allahım, kalbimi ilminle nurlandır. Bedenimi taatinde kullan. Rûhumu fitnelerden temizle. Fikrimi mûteber işlerle meşgûl eyle. Şeytanın vesveselerinden beni koru. Ey Rahmân olan Allahım, Ey Rahmân, üzerimde şeytanın hiç bir gücü kalmayıncaya kadar beni ondan kurtar. |
279 |
Allahım, kalbimizi iman ve Kur’ân nûruyla nurlandır. Allahım, Sana karşı fakrımızla bizi zengin kıl; Senden istiğnâ ile bizi fakir düşürme. Allahım! Biz kendi havl ve kuvvetimizden teberrî edip Senin havl ve kuvvetine iltica ettik. Sen de bizi, Sana tevekkül edenlerden eyle. Bizi nefsimizle başbaşa bırakma. Bizi hıfzınla koru. Bize ve erkek, kadın bütün müminlere rahmet et. Kulun, nebîn, safiyyin, halîlin; mülkünün cemâli, masnûâtının melîki ve sultanı, inâyetinin göz bebeği, hidâyetinin güneşi, hüccetinin lisanı, rahmetinin misali, mahlûkatının nûru, mevcudâtının şerefi, mahlûkatının kesreti içinde vahdetinin sirâcı, kâinatının tılsımının kâşifi, saltanat-ı rubûbiyetinin dellâlı, marziyyâtının mübelliği, esmâ-yı hüsnânın hazinelerinin tarif edicisi, kullarının muallimi, âyetlerinin tercümanı, cemâl-i rubûbiyetinin aynası, Senin görülüp gösterilmene vesile olan habîbin ve âlemlere rahmet olarak gönderdiğin resûlün olan Efendimiz Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), bütün âl ve ashâbına, kardeşleri olan nebî ve resûllere, melâike-i mukarrebîne ve sâlih kullarına salât ve selâm et, âmîn. |
280 |
Allahım, kalbini celâl, gözünü cemâl sıfatınla doldurduğun, böylece destek ve yardım ikrâm ederek sevindirdiğin, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) âl-i’ne ve ashâbına, salât eyle. tam mânâsıyla da onlara selâm eyle. Hamd sâdece Allâh’a âittir. |
281 |
Allahım, Kalplerini hikmetle doldurarak genişlettiğin, kendilerine nübüvvet zincirini taktığın, kitaplarını indirdiğin, kendileriyle insanları hidâyete sevk ettiğin, tevhîd anlayışına insanları dâvet eden vaâdine, cennetlerdeki nîmetler ve üstün derecelere teşvik eden, cehennemin azâbından korkutan, senin yoluna insanları irşâd eden, huccet ve delîlinle bu yolda sebatla duran, nebî ve resullerin hepsine salât ve selâm eyle. Allâh’ım onlara tam mânâsıyla selâm eyle. Kendilerine okuduğumuz bu salât vesîlesiyle bizede büyük sevâb ihsân eyle. |
282 |
Allahım, karanlığı delen yıldız misâli O’zâta salât eyle. |
283 |
Allahım, Katındaki Habîbin Muhammed Mustafâ’nın (sallallahu aleyhi ve sellem) hürmetine, sana yönelerek, sevdiğimiz, efendimiz. Ey Muhammed ! (sallallahu aleyhi ve sellem) seninle rabbine tevessül ederek taleb ediyorum. Yûce Mevlâ katında ey pâk, güzel rasûl, Bize şefaat eyle. |
284 |
Allahım, kendisi için sevip razı olacağın şekilde Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve o’nun âl-i’ne salât eyle |
285 |
Allahım, kendisinden ayrıldığında hurma kütüğünün inleyip ağladığı zâta salât eyle. |
286 |
Allahım, kendisine okunan salavât sâyesinde günahların silindiği zâta salât eyle. |
287 |
Allahım, kendisine okunan salavâtla Azîz ve Ğaffâr olan Allâh’ın rahmetine erişilen zâta salât eyle. |
288 |
Allahım, kendisine okunan salavâtla büyüklerin ve küçüklerin rahmete nâil oldukları zâta salât eyle. |
289 |
Allahım, kendisine okunan salavâtla ebrâr makâmındaki kulların makâmına erişilen zâta salât eyle. |
290 |
Allahım, kendisine okunan salavâtla hem bu dünyâda hem âhirette nîmetlere erişilen zâta salât eyle. |
291 |
Allahım, kendisine salât okumamızı emrettiğin salât gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve o’nun âl-i’ne layık olduğu şekilde salât eyle. |
292 |
Allahım, Kendisine salât okuyanların sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Kendisine salât okumayanların sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Biten bitkiler ve yağan yağmur damlalarınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle.. Vâr olan her şey adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle.. |
293 |
Allahım, kendisiyle peygamberliği sona erdirdiğin, kevser havuzu ve şefaat etme hakkı vermekle kendisine yardım edip kuvvetlendirdiğin zâta selâm eyle. |
294 |
Allahım, kerem ve cömertlikle tavsîf ettiğin zâta salât eyle. |
295 |
Allahım, kılıç sâhibi olan zâta salât eyle. |
296 |
Allahım, kıyâmet günü hamd sancağı sâhibi olan zâta salât eyle. |
297 |
Allahım, kıyâmet günü şefaat talebi kabûl edilen ve şefaat eden zâta salât eyle. |
298 |
Allahım, kıyâmet gününün şefaatçisi olan zâta salât eyle. |
299 |
Allahım, kudretinin nüfûz ettiği şeyler sayısınca Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
300 |
Allahım, kulların arasında keremli olanların en keremlisi, irşâd yollarına çağıranların en şereflisi, bütün yerlerin ve beldelerin kandili olan Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), âl-i’ne bitip tükenmeyen dâimâ artan ve bizleride çeşit çeşit ikramlara ulaştıran salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle. |
301 |
Allahım, kullarına Seni nasıl tanıyacaklarını ve Sana nasıl kulluk edeceklerini öğretmek ve isimlerinin hazinelerini tarif etmek üzere, kitab-ı kâinatının âyetlerinin tercümanı ve ubûdiyetiyle Senin cemâl-i rubûbiyetine bir ayna olarak gönderdiğin zâta, onun bütün âl ve ashâbına salât ve selâm et. Bize ve erkek-kadın bütün müminlere merhamet et. Rahmetine güveniyoruz, kabul buyur ey Erhamürrâhimîn olan Rabbimiz. |
302 |
Allahım, Kulun ve rasûlün Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), kadın-erkek bütün mü’minlere, kadın-erkek bütün müslümanlara salât eyle. |
303 |
Allahım, kulun ve Rasulün Peygamber Efendimiz Muhammede salât eyle. |
304 |
Allahım, kulun, nebîn, rasûlün, ümmî nebîn Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, salât eyle. |
305 |
Allahım, kulun, rasûlün, ümmî nebî Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
306 |
Allahım, Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen şeyler sayısınca Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
307 |
Allahım, Livâil-Hamd sâhibi zâta salât eyle. |
308 |
Allahım, maddeten mânen temiz ve temizlenmiş olan, ümmî nebî Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. selâm eyle. |
309 |
Allahım, maddeten ve mânen tertemiz olan zâta salât eyle. |
310 |
Allahım, maddî mânevî pisliklerden temizlenmiş olan zâta salât eyle. |
311 |
Allahım, mahlûkâtının ve arşının ağırlığı, kelimelerinin sayısı ve tamâmen hoşnutluğunla bütün âlemlerde Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e salât, merhamet ve bereket ihsân ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salât eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
312 |
Allahım, Makâm-ı Mahmûd sâhibi olan zâta salât eyle. |
313 |
Allahım, makâmı öncekilerin ve sonrakilerin gıpta ettiği, ve efendimizin memnûn olacağı, sana olan yakınlığını artıracağın Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır. |
314 |
Allahım, makâmı yüce, kendisine ta’zîm ve hürmet vâcib olan Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, ebediyyen kesilmeyen hattâ sayılarla bile sayılamayan salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle. |
315 |
Allahım, Meleklerini resullerini me’mûr olarak seçtiğin, vahyine emîn olarak yarattıklarına şâhit kıldığın, yûce zâtının perdelerini derece îtibârı ile yakînlığına açtığın, kulların bilemeyeceği gayb sırlarından kendilerine haberdar ettiğin, kendilerinden cennetine koruyucular seçtiğin, arşını taşıttığın, ordularından pek çoğunu kendilerinden seçtiğin, yarattıklarına nazâran kendilerini daha fazîletli kıldığın, günahlardan ve alçaklıktan kendilerini temizlediğin, yûce semâlarına yerleştirdiğin, noksanlıklardan ve afetlerden tertemiz tuttuğun için fazîletlerini artırıcı ve devâmlı olan salâtla meleklerine salât eyle. Bizide meleklere okuduğumuz bu salât vesîlesiyle, onların istiğfarlarına lâyık eyle. |
316 |
Allahım, Melik, Samed ve Vâhid olan Allâh’ın zâhid rasûlü, Efendimiz nebî Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ebede kadar devâm edip hiç kesilmiycek ve bizide o kötü mesken cehennemin ateşinden kurtarmaya vesîle olacak dâimî salâtla salât eyle. |
317 |
Allahım, Mi’râc gecesi Burağa binen zâta salât eyle. |
318 |
Allahım, mi’râc gecesi ulaştığı makâm sâhibi olan zâta salât eyle. |
319 |
Allahım, Mi’rac’a çıkma şerefine sâhib olan zâta salât eyle. |
320 |
Allahım, Mi’rac’da başına giydirilen nurdan tâc sâhibi zâta salât eyle. |
321 |
Allahım, mu’cizeler sâhibi olan zâta salât eyle. |
322 |
Allahım, Mukarrebun makamındaki meleklerine, bütün ayıplardan pak nebilerine, ilahi kitapla gönderilen resullerine, arşı taşıyan meleklerine, efendimiz Cebrail (a.s.), Mikail (a.s.), İsrafil (a.s.), Azrail (a.s.), cennetin bekçisi Rıdvan, ve cehennemin bekçisi Malik’e, insanların sağında ve solunda bulunan hayır ve şerleri kaydeden, Kiramen Katibîn’e, bütün yer ve gök ehlinden sana itaat edenlere, salat salat eyle. |
323 |
Allahım, Mü’min kadın ve erkekleri, müslüman kadın ve erkekleri, onların ölülerini ve dirilerini bağışla. “.. Rabbimiz ! bizi ve bizden önce ölen din kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma. Rabbimiz şüphesiz sen çok şefkatli, çok merhametlisin.” |
324 |
Allahım, Nebin ve rasulün Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) hem seçilip çıkartılmış, tertemiz dostun Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e, hem de kendisiyle konuştuğun, kelîmullâh ve sana vâsıtasız münacaat eden neciyyullâh Peygamber Efendimiz Mûsâ’ya, ayrıca senin emrinle anasız babasız meydana gelen Rûhullâh ve her bir şeye (senin emrinle) ol deyince oluveren Kelîme Peygamber Efendimiz Îsâ’ya ve meleklerin, rasullerin, nebilerin, hayırlı kulların, yer ve gök ehlinden seçilip çıkarttığın asfiyâ, Allâh’ın ikrâmına ulaşmış hâlis kullar ve velî kullarının hepsine de salat ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle. Allâh-u Teâlâ mükafaatının sayısınca salavat okumaya razı olacağı ve bizzat istediği salavat sayısı kadar, arşının ağırlığınca, kelimelerinin sayısı ve çokluğu kadar, zikredenlerin O’nu zikrettiği, zikrinden gâfil olanların da gafleti kadar lâyık olduğu şekilde Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), ehl-i beyt’ine ve pâk nesline kelimenin tam mânâsıyla salat ve selâm eylesin. |
325 |
Allahım, Necîb adındaki deveye binen zâta salât eyle. |
326 |
Allahım, nîmeti ulaştıran zâta salât eyle. |
327 |
Allahım, nurların nûru olan zâta salât eyle. |
328 |
Allahım, nurların nûru, sırların sırrı, ebrâr makâmındaki ümmetin en sâdık en hayırlı kullarının efendisi, şerefli rasullerin süsü, gecenin üzerine karardığı ve gündüzün aydınlattıklarının en kerem sâhibi Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), dünyânın ilk ânından son vaktine değin inen yağmur tâneleri, bitkiler ve bütün ağaçlarda bitenlerin sayısınca, Vâhid ve Kahhâr olan Allâh’ın mülkü devâm ettikçe devâm eden salâtla salât eyle. |
329 |
Allahım, nurlarının denizi, sırlarının mâdeni, tek ilâh oluşunu kullarına açıklayan, hükümranlığının altında bulunan herşeyin nâdidesi, tevhîd makâmının imâmı varlık âlemine güzellik katan süsü, her türlü rahmetinin hazînesi, dîninin yolu, tevhîdinle lezzet alan, varlık özünün insanı, her vâr olanın varlık sebebi, yaratılmışların özünün özü, senin aydınlığının nûruna yakın olan Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) Yûce Zâtın vâr oldukça devâm edecek, ancak sen yeterli gördüğünde bu salât son bulacak, hem seni hemde onu memnûn edecek, ama bizden de râzı olmana vesîle olacak olan salâtla ona salât eyle. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım. |
330 |
Allahım, nûru yarattıklarının arasında önde, vâroluşu âlemlere rahmet olan Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), onun âl- i’ne ve ashâbına, yarattıkların arasında şu âna dek ne kadar gelip geçen varsa, onlardan sa’ıd ve şakî olanların sayısınca, bütün sayıları içine alan, sınırları kuşatan, sonu olmayan, bitip tükenmeyen ve zâtınla ebediyyen devâm eden salâtla salât eyle. Aynı şekilde de tam mânâsıyla da selâm eyle. |
331 |
Allahım, nûrundan bütün nurların yayılıp dağıldığı zâta salât eyle. |
332 |
Allahım, nûrundan çiçeklerin açıldığı zâta salât eyle. |
333 |
Allahım, nübüvvet mührü sâhibi olan zâta salât eyle. |
334 |
Allahım, nübüvvetine işâret eden delillerini muazzam eyle. O’nun mîzânını ağır eyle. O’nun hüccetini aydınlık kıl. Derecesini yedinci kat semâda bulunan mukarrebûn melekler, peygamberler, şehitler, velîler ve âlimlerin ruhlarının bir araya geldiği, yüce makâm ehl-i arasında yükselt. Makâmını mukarrebûn makâmının da en üsyüne çıkart. |
335 |
Allahım, O (sallallahu aleyhi ve sellem) yüce zatının yanında şefaat eden kulların en şereflisi olduğu için O'nu (sallallahu aleyhi ve sellem) bizim adımıza yüce zatına karşı şefaatçi kılıyoruz. Ve... O (sallallahu aleyhi ve sellem) yüce zatının huzurunda yemin ettirilecek (şahit tutulacak) olanların en yücesi olduğundan senin huzurunda onu yemin ederek şahit tutuyoruz.Sana ulaşacak vesilelerin en yakını olduğu için onu yüce zatına vesile kabul ediyoruz. Ey Rabbim! Sana kalplerimizin katılığından,günahlarımızın çokluğundan,emellerimizin uzun oluşundan,amellerimizin bozukluğundan, ibadet ve taate karşı nefsimizin tembelliğinden,senin yasak olarak emrettiğin işlere nefsimizin hemen atılıvermesinden sana şikayet ediyoruz. Ey Rabbim! Sen dertlerimizi kendisine açacağımız ne güzeldost ve ilahsın.. Düşmanlarımıza ve nefislerimize karşı senden yardım istiyoruz, bize yardım eyle. Fazlına güvenerek ıslahımız konusunda sana tevekkül ediyoruz.Ey Rabbimiz! Bizi zatından başkasına bırakma. Allahım, Rasulü'nün (sallallahu aleyhi ve sellem) kapısına intisap ettik,bizleri uzaklaştırma.Senin kapına geldik bizleri kovma.Ancak senden yardım talep ediyoruz, bizleri mahrum eyleme. |
336 |
Allahım, O’na âl-i’ne ve ashâbına tam mânâsıyla salâtve selam eyle. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsûsdur. |
337 |
Allahım, O’nu öncekilerin ve sonrakilerin gıpta edeceği makamı Mahmud’a ulaştır. |
338 |
Allahım, O’nu önde gidenlerden, derecesini seçilen zatlar arasından, makamını halis kulların arasından seçilip çıkarılanlardan, mekanını ise, zatına yakınlığı olan mukarrebun makamındaki kimselerden eyle. |
339 |
Allahım, O’nun firdevs cennetindeki makamını insanların makamından yüce kıl. O’na senin katındaki has makamını ve ihsanını ikram eyle. Peygamber olarak gönderdiğin için O’nu şehadeti makbul, sözü rızaya uygun, âdil sözlü, konuşması açık ve büyük bir burhan sahibi olarak mükafaatlandır. Şüphesiz Allah ve melekleri bu Nebî’ye çok salât etmektedirler. Ey îmân edenler sizde onun üzerine salat edin. Tam bir teslimiyetle selam verin. Allahım, Davetine icabet ettim. Rabbim, senden saadetler dilerim. Çok merhametli ve iyilikler ihsan eden Allahım! mukarrebûn makamındaki ve Allah’a en yakın meleklerin, nebîlerin, sıddıkların, şehitlerin, salihlerin okuduğu ve seni tesbîh eden her şeyin salavatı, senin izninle İslam’a davet eden müjdeci, şâhit, âlemlerin Rabbi olan Allah’ın Rasulü takva sahiplerinin imamı, rasullerin efendisi, nebîlerin sonuncusu, Peygamber Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine olsun. O’na selam olsun. |
340 |
Allahım, ona izzet, rızâ ve cömertlik tâcını giydir. |
341 |
Allahım, Onların nefesleri ve lafızları sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle.. Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, onların aralarında bulunan ve yaratmış olduğun ruh taşıyan her canlı adedince, her gün bin kere Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle.. |
342 |
Allahım, Onun ümmeti hakkındaki şefaatini kabûl eyle. Bize sünnetiyle amel etmeyi nasîb eyle. Bizi onun dini üzere yaşayıp ölmeyi nasîb eyle. Bizi onun cemaati arasında ve sancağı altında haşreyle. Bizi onun arkadaşları arasına kat. Kevser havuzuna ulaştır. O havuzun kadehleriyle kevser şarabından içir. Onun muhabbetiyle bizleri nasîblendir.Amin. |
343 |
Allahım, önceki yaratılmışların ve kıyâmete kadar yaratılacak olanların efendisi, Peygamber Efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
344 |
Allahım, öncekilerin ve sonra gelenlerin efendisi, seyyidi olma özelliği kazanan zâta salât eyle. |
345 |
Allahım, parmaklarının arasından tatlı su akan zâta salât eyle. |
346 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Hz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) en doğru konuşan, dileği hemen yerine getirilen, ilk şefaatçi, ümmeti hakkında öncekilerin ve sonrakilerin gıpta edicekleri şefaaatle şefaat ederek, şefaati kabul edilen, kullarını cennetlik ve cehennemlik olarak ayırmak için seçtiğinde, Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) söz sahipleri arasında en doğru sözlü olanı, yolunu hidayetle erdirilenler arasında en yakîn ve amel edenlerin en iyisi bir peygamber eyle. |
347 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salat eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne bereket ihsan ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
348 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e bereket ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
349 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsan ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
350 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salat eyle. Bütün âlemlere bereket ihsân ettiğin gibi onlara da bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
351 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salat eyle. Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsan ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
352 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salat eyle. Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e bütün âlemde bereket ihsan ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
353 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
354 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e salat ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Nebî Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) mü’minlerin anneleri olan onun zevceleri, zürriyyeti ve Ehl-i Beyt-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
355 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz ümmî nebî Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsân ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz ümmî nebî Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
356 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bereket ihsan ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
357 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bütün âlemde bereket, merhamet ve salat ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salat, bereket, merhamet ve ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
358 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne merhamet ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de merhamet eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
359 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
360 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne selamet verdiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de selamet ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
361 |
Allahım, Peygamber Efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne şefkat gösterdiğin gibi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de şefkat göster. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
362 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ibrahime salât ettiğin gibi Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) zevcelerine ve zürriyyetine de salat eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz ibrahime bereket ihsan ettiğin gibi Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) onun zevcelerine ve zürriyyetine de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. (Sen her türlü övgüye layıksın. Yücelik ve şeref de senin elindedir.) |
363 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) hidayet nuru, insanları hayıra sevkeden, iki cihan saadetine insanları davet eden, rahmet peygamberi, takva sahiplerinin imamı, kendisinden sonra asla peygamber gelmeyecek olan alemlerin rabbi Allah’ın resulüdür. Peygamber Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem); risaletini tebliğ ettiği, kullarına nasihat ettiği, ayetlerini onlara okuduğu, dini yasakları işleyenlere şer’i ölçüler olarak, Had’leri yerine getirdiği, hükmünü yerine getirdiği, sana itaati emrettiği, sana isyanı yasakladığı, dostluk edilmesini istediğin kimseleri dost edindiği, düşmanlık edilmesini istediğin kimseleri de düşman kabul ettiği için Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat eyle. |
364 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat okumayan kimseler sayısınca kendisine salat eyle. |
365 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun aline kendisine salat okunması gerektiği şekilde salat eyle. |
366 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âline salat okunması şanına layık olduğu şekilde kendisine salat eyle. |
367 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âline üzerine okunacak salat adına hiçbir salat hariç kalmayacak şekilde bütün salatlarla slaat eyle. |
368 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) Allâh katında makamları, mekanları yüce olan meleklerin makamı olan Mele-i Âlâ’da kıyâmet gününe kadar salât eyle.. Allâh’ın dilediği olur. Yüce ve Azîz olan Allâh’ın güç ve kuvvetinden başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur. |
369 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) arşının ağırlığı, rızânın ulaştığı makâm, kelimelerinin adedi ve rahmetinin sonsuzluğu kadar salât eyle. |
370 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) bildiklerin sayısınca, bildiklerinin sonsuz ağırlığınca hattâ kelimelerinin adedince salât eyle. |
371 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) cennetteki derecelerin en üstünü olan vesîle makamını, fazileti, şerefi ve büyük mertebeyi ihsân eyle. |
372 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gökyüzünden yeryüzüne yağan yağmur tânelerinin sayısınca, her gün bin kere salât eyle. |
373 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) hem hoşnûd olacağı hem de kendisini menûn edecek ama bizden de memnûn olacağı salâtla ona salât eyle. lâyık olduğu şekilde onu mükâfaatlandır. |
374 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) hiç eksilmeyen salâtla salât eyle. |
375 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) karardığında geceleyin, gündüz aydınlandığında, salât eyle.. Dünyâda ve âhirette, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle.. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) tertemiz bir genç olduğu zamân ki halinde de salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) râzı olduğun olgunluk hâlinde de salât eyle.. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) beşikte çocuk olduğu andan beri salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât etmekten geriye artacak hiçbir şey kalmayıncaya kadar salât eyle.. |
376 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisi için senden istediği şeylerin en fazîletlisini ona ihsân eyle. Allahım, herhangi bir kulunun Peygamber Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) için senden istediği şeylerin en fazîletlisini de ona ihsân eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kıyâmet gününe kadar senden istenilmiş olanların en fazîletlisini kendisine ihsân eyle. |
377 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine salât okumamızı emrettiğin şekilde salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât okunması en uygun olan şekilde salât eyle. |
378 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisini görmediğim halde îmân ettiğim gibi cennetlerde O’nun cemâlini görmekten beni mahrum eyleme. |
379 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) lâyık gördüğün sevip râzı olduğun şekilde ona salât eyle. |
380 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) lâyık olduğu şekilde salât eyle. |
381 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) makâmına ikrâm edeceğin kıyâmet günü şefaat makâmında rızâsına ulaştıracağın salâtla salât eyle. |
382 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) o’nun âl-i ve ehl-i beyti’ne salât eyle. |
383 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) okunan salât sayısınca ona salât eyle. |
384 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) okunan salavâtın katlarınca ona salât eyle. |
385 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) olan lutuf ve ihsânın kadar kendisine salât eyle. |
386 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) olan salâtımızı, cehennem azâbinâ perde, cennete girmemize ise vesîle eyle. Çünkü sen güç ve kudret sâhibi, günahları bağışlayansın. Allâh-u Teâlâ; Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), onun pâk âl-i’ne ve mübârek nesline, kerem sâhibi ashâbına, mü’minlerin anneleri olan zevcelerine, kıyâmet gününe kadar kesintisiz devâm eden salâtla salât eylesin. |
387 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) onu zikredenlerin her zikredişinde ona salât ve selâm eyle. |
388 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) onun âl-i ve ashabına, her tarafa güzel kokular yayan, içinde bereketler bulunan, Allah’ın mülkü devam ettikçe devam edecek olan, bol, güzel ve tam manasıyla salat ve selam eyle. |
389 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) onun âl-i’ne, zevceleri ve zürriyetine, salât eyle. O’na, âl-i’ne, zevcelerine, zürriyetine efendimiz İbrâhîm’e ve onun âli’ne salât ettiğin, ve bereket ihsân ettiğin gibi bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. Allahım, Bizim adımıza onu, ümmetinden bir peygamberi mükâfatlandıracağın şeylerin en fazîletlisiyle mükâfatlandır. Hükümlerinin apaçık yolu sâyesinde bizi hidâyete erenlerden eyle. Onun hidâyet yolunda yürümekle bizi hidâyete ulaştır. Bizi onun dînine inanmış olarak, onun âl-i’ne, ashâbına, nesline, muhabbet eder olduğu halde öldür. Onun cemaati arasında haşreyle. |
390 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) önceki peygamberler ve bütün mü’minler, kendisinin ahirete intihalinden sonra gelen mü’min, sıddık, şehit, salih kimseler arasında, salât eyle.. |
391 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) önceki rasuller, nebîler ve ümmetler arasında salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) sonraki, kıyamete kadar gelecek olan ümmetler arasında salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) nebîler arasında salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) rasuller arasında salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) mele-i âlâ, mertebeleri en üstün olan melekler, mukarrebûn, rûhâniyyûn, nûraniyyûn arşiyyûn arasında kıyâmet gününe kadar salât eyle. |
392 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) öyle salât eyleki o salâtla bizi bütün âfetlerden ve korkulardan kurtar, bütün isteklerimizi yerine getir. Bütün günahlardan bizi temizle. Bizi en yüksek derecelere yükselt. Hem bu dünyâda hem de ölümden sonra bizi bütün hayırlarda en son hedefe ulaştır. |
393 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) râzı olacağın salâtla salât eyle. O’nun ashâbından da tam anlamıyla râzı ol. |
394 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât edenlerin sayısınca salât eyle. Salât etmeyenlerin sayısınca salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine salât okumamızı emrettiğin salât gibi salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) nasıl salât edilmesini istiyorsan o şekilde salât eyle. |
395 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
396 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Onu kıyâmet günü sana en yakın makâma yerleştir. |
397 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât okumayanların sayısınca ona salât eyle |
398 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât okuyanların sayısınca ona salât eyle. |
399 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) senin ilminde gizli olanlar sayısınca ve senin mülkün devâm ettikçe devâm edecek olan salâtla salât eyle. |
400 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) senin katındaki şânına lâyık ve kıymetine uygun olarak salât eyle. |
401 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) sonsuzluğa kadar hiç kesilmeyen, hattâ zaman tükense bile bitip tükenmeyen salâtla salât eyle. |
402 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve o’nun âl-i’ne layık olduğu şekilde salât eyle. |
403 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve o’nun âl-i’ne salât adına verilmedik hiç bir salât eksik kalmayıncaya kadar salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve o’nun âl-i’ne rahmet adına verilmedik hiç bir rahmet eksik kalmayıncaya kadar rahmet ihsan eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve o’nun âl-i’ne bereket adına verilmedik hiç bir bereket eksik kalmayıncaya kadar bereket ihsan eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve o’nun âl-i’ne selam adına verilmedik hiç bir selam eksik kalmayıncaya kadar selam eyle. |
404 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne diriler ve ölüler sayısınca salât eyle. |
405 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret dolusunca salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret dolusunca bereket ihsân eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âli’ne dünyâ ve âhiret dolusunca merhamet ihsân eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret dolusunca selâm eyle. |
406 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gökyüzündeki yıldızlar sayısınca salât eyle. |
407 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yağmur damlaları ve bitkiler sayısınca salât eyle. |
408 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne ezelî ilminin bildiği, kader ilminin gerçekleştiği, irâdenin cereyân ettiği, meleklerinin de ona salât ettiği kadar hem sürekli fazlınla hem de sonsuzluğuna asla son olmayacak ihsânınla hep ebedî kalacak şekilde salat eyle. |
409 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne feza dolusu, ve gökteki yıldızlar sayısınca, bugüne kadar yattıkların ve kıyamete kadar yaratacakların miktarınca, yer ve gök yüzünü dengede tutacak olan salat ile salat eyle. |
410 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne ilminin kuşattığı, Kur’ân-ı Kerîm’in zikrettiği, meleklerin de ifâde ettiği şahadet sayısınca salât eyle. Onun ashâbından râzı ol. Ümmetine merhamet eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
411 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne ona salât okuyanların sayısınca salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne ona salât okumayanların sayısınca salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl- i’ne ona salât okunmasının lâyık olduğu şekilde salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne ona salât okunması vâcib olan salavat gibi salât eyle. Hattâ Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne okunmasını emrettiğin şekilde salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne kendi nûru nurların bile nûru sayılan ve bu sayede sırrının şuâsıyla nice sırların aydınlandığı salât ile salât eyle. |
412 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) vesîle makâmını, yüksek derece ve fazîleti ihsân eyle, va’d ettiğin Makâmı Mahmûd’a onu ulaştır. Şüphesiz sen va’dînden dönmezsin. |
413 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât ve selâm eyle. |
414 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât ve selâm eyle. |
415 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne şimdiye kadar yarattığın ve kıyâmet gününe kadar da yaratacağın cin ve insanlar sayısınca salât eyle. |
416 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne şimşek parladığı, güneş doğduğu, gece karanlığı kapladığı ve yağmur bulutlarından damlalar yere düştüğü müddetçe salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âli’ne yer ve gökyüzü arasındaki ve yıldızlar arasındaki boşluk dolusunca, gökyüzünün yıldızları misâli, yağmur tâneleri ve çakıl taşları sayısınca salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne sevâbı sayılamayan, hesâbıda yapılamayan, salâtla salât eyle. |
417 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne üzerimizdeki büyük hakkını yerine getirecek ve sürekli kabûl edilecek olan, salâtla salât eyle. |
418 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne yağmur tânelerinin sayısınca salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne ağaçların yaprakları adedince salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne denizlerin köpükleri sayısınca salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne nehirler adedince salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne ıssız çöl ve sahrâlar adedince salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne dağlar ve taşların ağırlığınca salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne cennet ve cehennem ehlinin sayısınca salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne sâlih ve fâsık kulların sayısınca salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne gelip- geçen gece ve gündüzler sayısınca salât eyle. |
419 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne yeryüzünün doğusunda ve batısında mevcut olan çakıl taşı ve kum tâneleri sayısınca salât eyle. |
420 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, iki veya dört ayak üzeri yürüyen hareket eden canlılar sayısınca salât eyle. |
421 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, ilminin kuşattığı, kitâbının miktârını tesbit ettiği, meleklerinin şâhid olduğu şeyler sayısınca, Allâh’ın mülkü devâm ettikçe, devâm edecek olan salâtla salât eyle. |
422 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, kendisine mükâfaat vermek için senin rızânı sağlayacak salâtla salât eyle. O’na vesîle makâmını, va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’u ve fazîlet ihsân eyle. Bir nebî kavmi adına, bir rasûlü de ümmeti adına mükâfaatlandırdıklarının en fazîletlisiyle bizim adımıza onu lâyık olduğu şekilde mükâfaatlandır. Ey merhametliler merhametlisi. Nebîlerden ve sâlihlerden olan onun bütün kardeşlerine de salât eyle. |
423 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, vesîle makâmını, fazîlet ve yüksek dereceyi ihsân eyle. O’nu nebîlerden olan kardeşleriyle berâber, kendisine va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır. Allahım, bu ümmetin efendisi ve rahmet nebîsi olan Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), babamız Âdem’e, annemiz Havvâ’ya ve bunlardan dünyâya gelen nebîler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerden olan zâtlara, yer ve gök ehlinden olan bütün meleklerine ve onlarla birlikte bize de salât eyle. Ey merhametliler merhametlisi olan Allâhım. |
424 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) vesîle makâmını ihsân eyle. O’nu emellerine ulaştır. O’nu ilk şefaat eden ve şefaati ilk kabûl edilen kişieyle. |
425 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) yaptığın salât ve selâmla ona salât ve selâm eyle. Ayrıca onu lâyık olduğu şekilde mükâfaatlandır. |
426 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) yedi deniz dolusunca salât eyle. Yûce Zât’ının kudretini işâret eden, bu yedi denizin taşıdığı ağırlık miktarınca salât eyle. |
427 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), âl-i’ne ve ebrâr olan bütün ehl-i beyt’ine salât eyle. |
428 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), hareket eden bulutlar adedince, salât eyle. Esen rüzgârlar sayısınca, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, her gün bin kere salât eyle.. |
429 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem); Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar arasındaki bütün nebîlere rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun. |
430 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine tabi olanlar itibariyle, peygamberler arasında ümmeti ve veziri en çok olan, nuru ve yücelği bütün peygamberlerin en faziletlisi olanı, derece itibarıyla da peygamberlerin en üstünü, cennetteki makamını ise, en uçsuz bucaksız geniş olanı eyle. |
431 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) ruhuna tahıyyat ve selâmımı ulaştır. |
432 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) senin katında derecesi keremlilerin en keremlisi, sevabı en faziletlisi, meclisi zatına en yakın, makamı en sâbit kalıcı, sözü en doğru, isteği en güzel yerine getirilen, katında kendisine ihsan edilecek olanların en faziletlisi, senin katındakilerin en çok rağbet edileni eyle. O’nu kendisinin üzerinde hiçbir derece olmayan, ve en yüce cennetlerden biri olan firdevs köşklerinde konuk eyle. |
433 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) şefaati kübrasını kabul eyle. O’nun yüksek derecesini daha da yücelere çıkar. Peygamber Efendimiz İbrahim ve Musa’ya verdiğin gibi O’na dünya ve âhirette de bütün istediklerini ihsan eyle. |
434 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) yâd edip hatırlamaktan gâfil olanların sayısınca ona salât eyle. |
435 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) derecesini yükselt. Makamını yücelt. Kıyamet günü onun mizanını ağır kıl. Delilini aydınlık, dinini daima belirgin, mükafatını bol, nurunu aydın, iki cihanda şerefini daim eyle. Ve gözünü aydınlatacak neslini ve Ehl-i Beyt-i’ni onunla beraber eyle. O’nu kendisinden önce gelip geçen nebiler arasında azamet sahibi kıl. |
436 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyâda Ravza-ı Mutahhara’sını, âhirette ise Firdevs-i Âlâ’ daki makâmını, çeşitli ikrâmlarla mükerrem ve muazzam kılacağın, kıyâmet günü kendisinin arzu ettiği ve râzı olacağı şeylere ulaştıracağın salâtla ona salât eyle. |
437 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’iN (sallallahu aleyhi ve sellem) ruhlar arasındaki rûhuna, cesetler arasındaki cesedine, kabirler arasındaki kabrine, onun âl-i’ne ashâbına salât ve selâm eyle. |
438 |
Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) yolunu yûce, burhânını şerefli, peygamberliğini açıklayan dellilerini belirgin, faziletini bütün yaratılmışlara aşikâr eyle. |
439 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ümmî olan nebî Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
440 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ağaçların yaprakları sayısınca salât eyle. |
441 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) arşının ağırlığı kadar salât eyle. |
442 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) bizzat senin râzı olacağın kadar salât eyle. |
443 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) bütün mahlûkâtın sayısınca salât eyle. |
444 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) deniz hayvanları sayısınca salât eyle. |
445 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) denizlerdeki sular miktârınca salât eyle. |
446 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) gece karanlığının kendilerini bürüdüğü ve gündüz aydınlığının kuşattığı şeyler sayısınca salât eyle. |
447 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) gece ve gündüz salât eyle. |
448 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) her an ve her zaman salât eyle. |
449 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) irâdenin tahsîs ettiği şeyler sayısınca salât eyle. |
450 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kadın ve erkek kulların sayısınca salât eyle. |
451 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisini hatırlayıp yâdedenlerin sayısınca salât eyle. |
452 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisini hatırlayıp yâdetmekten gâfil olanların sayısınca salât eyle. |
453 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kıyâmete kadar, en yüce meleklerin bulunduğu makamda, mele-i âlâ da salât eyle. |
454 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) kumlar miktârınca salât eyle. |
455 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ona emrettiğin ve yasakladığın şeyler sayısınca salât eyle. |
456 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
457 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) senin duyma kudretinin kavradığı şeyler sayısınca salât eyle. |
458 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) senin görme kudretinin kavradığı şeyler sayısınca salât eyle. |
459 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) senin kelimelerin sayısınca salât eyle. |
460 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) yaban hayvanları sayısınca salât eyle. |
461 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) yağan yağmur tâneleri sayısınca salât eyle. |
462 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) yer ve gök dolusunca salât eyle. |
463 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) zâtından gelecek olan salavâtının en fazîletlisi ile salât eyle. |
464 |
Allahım, Peygamber Efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), onun âl-i’ne ve bütün ashâbına salât eyle. |
465 |
Allahım, Peygamber Efendimiz, nebîn, rasulün, Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) senden istediği hayırlardan bende istiyorum, onun sana sığındığı ve şer olan şeylerin hepsinden sana sığınıyorum. |
466 |
Allahım, Peygamberimizi bizim için arkadan gelen ümmetine imkanlar hazırlayan öncü, kevser havuzunu önce ve sonradan varanlarımıza buluşma yeri eyle. |
467 |
Allahım, Peygamberlerinin en fazîletlisi, seçip çıkardığın kullarının en keremlisi, evliyânın imâmı, nebîlerin sonuncusu, âlemlerin rabbi Allâh’ın habîbi, bütün peygamberlerin şâhidi, günahkarların şefaatçisi, bütün âdem oğullarının efendisi, adı mukarrebûn makâmındaki melekler arasında yükselen müjdeci, korkutucu, dâimâ aydınlatan kandil, sözüne îtimat edilen, hak olanı açıklayan, şefkatli, merhametli, kendisine Kur’ân’ı Kerîm’le birlikte, Fâtiha Süresi’nide lütfedettiğin, böylece insanları dosdoğru hak yola hidâyete sevkeden, rahmet peygamberi, ümmeti hidâyete erdiren, kabirden dirilişte toprağın ilk kez kendisine açılacağı insan, cennete ilk girecek olan, Efendimiz Cebrâîl ve Mîkâîl’le desteklenmiş, Tevrât ve İncîl’de müjdelenmiş, seçilip beğenilerek çıkartılmış, Ebu’l- Kâsım, Hâşim oğlu Abdulmüttalip’in oğlu Abdullâh’ın oğlu Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
468 |
Allahım, peygamberliğinden önce kendisinden meydana gelen ve adına irhâsât denilen hârikulâdelikler anlamındaki kerâmetler sâhibi olan zâta salât eyle. |
469 |
Allahım, peygamberliğine delâlet eden açık âyetler ve burhanlar sâhibi olan zâta salât eyle. |
470 |
Allahım, peygamberliğine işâret eden delîl hüccet sâhibi zâta salât eyle. |
471 |
Allahım, peygamberliğini açıkça gösteren ısbât, burhân sâhibi zâta salât eyle. |
472 |
Allahım, rahmet peygamberine salât eyle. |
473 |
Allahım, rahmeti getiren zâta salât eyle. |
474 |
Allahım, Rasullerin Ehl-i Beyt’lerinden herhangi birine verdiğin şeylerden daha faziletlisini, peygamberinin Ehl-i Beyt’inede ihsan eyle. Rasullerin ashabından herhengi birini mükafatlandırdığın şeylerin daha faziletlisiyle, peygamberimizin ashabınıda mükafatlandır. |
475 |
Allahım, Rasûlün Ebu’l-Gâsım’a salât eyle. |
476 |
Allahım, râzı olduğun hususta tam mânâsıyla gayret eden zâta salât eyle. |
477 |
Allahım, Risâlet yükünü üzerine aldığı, insanları cehâletten kurtardığı, küfür ve dalâlet, sapıklık ehliyle cihâd ettiği, seni tek ilâh kabûl etmeye dâvet ettiği, kullarını irşâd ederken zahmet ve sıkıntılara tahammül ettiği için, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) dilediğini ver, isteklerine ulaştır, ona cennetteki Vesîle Makâmı’nı fazîlet ve yüksek dereceyi, vaâd ettiğin Makâm-ı Mahmûd’u ona ihsân eyle. Şüphesiz sen vaadinden geri dönmezsin. |
478 |
Allahım, sa’y ü gayretimi bol bol ihsanlarla mükafatlandır; günahlarımı mağfur eyle, beni bağışla; amellerimi makbul kıl, bana kârlı bir ticaret lütuf buyur ve hiç zarar ettirme. |
479 |
Allahım, Sabahleyin ortalık aydınlandıkça, rüzgarlar estikçe, canlılar yürüdükçe, gece ve gündüz birbirini takip edip durdukça, kılıçlar kuşanıldıkça, mızraklar sımsıkı bağlandıkça, cesetler ve rûhlar zâhirî ve bâtınî hastalıklardan sıhhat buldukça, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
480 |
Allahım, saçımı ve cildimi ateşten koru; Senin arşının gölgesinden başka sığınılacak bir yer bulunmayan mahşer gününde beni de arşının himayesine al. |
481 |
Allahım, sahrâ kuşlarının kendisiyle sana sığındığı zâta salât eyle. |
482 |
Allahım, Salatlarını ve bereketlerini rahmetini rasullerin efendisi, takva sahiplerinin imamı, nebîlerin sonuncusu, rahmet peygamberi hayrın önderi ve imamı olan rasulün ve kulun Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine ikrâm eyle. |
483 |
Allahım, salavatının en fazîletlilerini, artıp çoğalan faydaların en şereflilerini, bereketlerinin artmasını, şefkat, merhamet ve ikrâmından ileri gelen ihsanlarını, çeşitli nîmetlerin en fazîletlilerini, hayrın önderi, iyilikler fâtihi, rahmet peygamberi ve bu ümmetin efendisi olan, âlemlerin Rabbi Allâh’ın Rasûlü ve Rasullerin efendisi, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ihsân eyle. |
484 |
Allahım, Sâlih zâtlar ve takvâ sâhibleri olan, ebrâr kullarının efendisi, hayır sâhibi rasullerin zîneti, gecenin karanlığıyla karanlıklarda gizlenen, gündüzün aydınlığıyla mânevî güzelliği aydınlanan zâtların en keremlisi, Peygamber Efendimiz Muhammede (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. |
485 |
Allahım, Sana duâ ettiğim isimler hürmetine, anlatmaya çalıştıklarım ve ilmini ancak Yûce Zât’ının bildiği şeyler sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât etmeni, bana da merhamet etmeni, tövbemi kabûl edip, maddî mânevî musîbetlerin hepsinden beni kurtarmanı, bana âfiyet vermeni, kadın-erkek bütün mü’minlere, ve kadın-erkek bütün müslümanlara, onların ölü ve dirilerine, merhamet etmeni bu günahkâr ve hatâlı zayıf kulunun tövbesini kabûl ederek bağışlamanı, senden taleb ediyorum. Ey âlemlerin rabbi olan Allahım, |
486 |
Allahım, Sana rükû ettim, Sana inandım ve Sana teslim oldum. Sen Benim Rabbimsin. Kulağım, gözüm, beynim, iliğim, kemiğim, sinirim ve ayaklarımın taşıdığı her şey, Âlemlerin Rabbi Allah’a boyun eğmiş, itaat etmiştir. |
487 |
Allahım, Sana secde ettim, Sana inandım, Sana teslim oldum. Yüzüm, kendisini yaratan, şekil veren, kulağını ve gözünü yarıp çıkaran (Yaradan)’a secde etti. En güzel yaratıcı olan Allah, Sen ne yücesin. Kulağım, gözüm, kanım, etim, kemiğim, sinirim ve ayaklarımın taşıdığı her şey, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a boyun eğmiş, itaat etmiştir. |
488 |
Allahım, Sana sığınırım küfürden ve fakirlikten. Allahım, Sana sığınırım kabir azabından. Senden başka ilah yoktur.(3) |
489 |
Allahım, secde hâlindeki kalp huşûu ile sana sığınıyorum. Ey efendim! ey Allâh ! ey celîl. Verilen sözlere senin kadar vefâ gösteren yoktur. Nurla süslü kürsîden itibâren yüce ve şerefli arşına kadar neler varsa, onların hatırı ve arşının altında bulunanların hakkı için dileğimi sana arzediyorum. Sen semaları ve gökgürlemelerinin seslerini yaratmadan önce, sen sen olalı ancak birliğinle ilah olarak bilinen,asla benzeri olmayan ilahsın. Ey Allahım, beni zâtın için sevenlerden, senin tarafından sevilen kullardan, sana yakınlaşmış büyük zatlardan ve sana tutkun âşıklardan eyle. Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Vedûd. |
490 |
Allahım, seçilmiş azâmet ve şeref sâhibi olan zâta salât eyle. |
491 |
Allahım, semâda Mahmûd ve yeryüzünde Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) adıyla anılan Peygamber Efendimize salât eyle. |
492 |
Allahım, Sen’den hidayet, takva, iffet ve (gönül) zenginliği dileriz. Müslim, Dua, 72; İbn Hıbban, Ed’ıye, No: 900 |
493 |
Allahım, Senden başka hiçbir ilâhın olmadığını ifâde eden Kelime-i tevhîd hatırına, Hannân, bol rahmet ve mağfiret eden Mennân, hak etmedikleri halde kullarına çeşitli nîmetleri lütfeden, yeri ve gökyüzünü yaratan celâl ve ikrâm sâhibi olan, gaybı ve mevcûdu bilen sonsuz yûcelik sâhibi Allahım. Sana duâ edildiğinde kabûl ettiğin, onunla bir şey istenildiğinde verdiğin, yûceler yûcesi olan ismin hatırına senden istiyorum. Büyüklük taslayan bütün insanlara, pâdişâh ve sultanlara, yırtıcı bütün canavârlara, haşerâta, eziyet veren bütün canlılara ve yarattığın bütün şeylere, azâmetiyle boyun eğdiren ismin hürmetine, ey Allâh! ey Rabbim! duâmı kabûl eyle. Ey izzet ve azâmeti zâtına mahsûs olan, gayb ve vârlık âlemînin sâhibi, ölmeyen dâimî canlı olan rabbim, seni tesbîh ederim Rabbim! Şânın ne yûce, mekânın ne kadar yüksektir. Sen benim rabbimsin. Ey azâmetinde bütün noksan sıfatlardan münezzeh olan Allâh’ım ! yönelişim sanadır ve ancâk senden korkarım. Ey Azîm! ey Kebîr ! ey Cebbâr ! ey Kâdir ! ey Kavî ! sen mukaddes ve münezzehsin. Ey Âlim olan Allahım, Sen yûcesin. Ey Azîm olan Allâh’ım seni tesbîh ederim. Ey Celîl olan Allahım, Seni tesbîh ederim. Allahım, büyük ve tam bütün sıfatlarının kemâlâtını üzerinde, tam anlamıyla toplayan ismin hürmetine, cinlerin ve insanların inatçı zalimlerini, azgın şeytanı, haset eden insanı, mahlûkatından zayıf ve âcizlerin dert ve belâlarını ve kuvvetli olanlarını intikam almak murad ettiğin zamân, iyi ve facir kullarını, inatçı veyâ herhangi bir kulunu bize musallat etmemeni senden taleb ediyorum. |
494 |
Allahım, Senden başka ilah yoktur. Senin şerîkin de bulunmaz. Allahım, Seni, yüce şanına yaraşmayacak her eksiklikten tenzîh ediyor, günahlarımı bağışlamanı ve rahmetini diliyorum. Allahım, ilmimi artır ve bahşettiğin hidayetten sonra kalbimi kaydırma. Yüce nezdinden bana rahmetini lutfet. Şüphesiz ki, Sen çok lütufkârsın. |
495 |
Allahım, Senden istenen şeylerin en faziletlisi hatırına, isimlerinin sana en sevimli ve en mükerrem olanı hatırına, Nebimiz Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) vesilesiyle bize ihsan ettiğin nimetler hatırına, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) vasıtasıyla bizi sapıklıktan koruduğun, kendisine salavat okumamızı emrettiğin, ona okuduğumuz salavatı hem dünya ve ahirette makam kabul ettiğin, hemde zatından gelen bir lutuf ve ihsan olarak, günahlarımızı affettiğin için, emrine saygı gösterip bu husustaki tavsiyene uyarak özellikle Nebimiz Efendimiz Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) hakkını eda etmek için yüce zatından bize vaad edilenlerin yerine getirileceğine tüm kalbimizle inanarak, sana yalvarıp dua ediyoruz. Ey Allahım, Kâlû Belâ’da biz ona iman edip endisini tastik ettiğimizde, efendimize indirilen Kur’ân-ı Kerîm’e tabi olduğumuz vakit, hani Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmuştun: “Şüphesiz Allah ve melekleri peygambere çok salat ederler. Ey iman edenler ! sizde ona salat edin ve tam bir teslimiyetle selam edin.” Bu şekilde peygamberine salavat okumayı kullarına farz kıldın. Salavat okumalarını onlara emrettin. Ey Rabbim ! yüce zatının hürmetine, azamet nurunun ve ihsan makamındakiler için zatına vacip kıldıkların hatırına, kulun, rasulun, nebin ve yarattıklarının en hayırlısı olan, o şanlı efendimiz Hz. Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), yarattıklarından herhangi birine salat ettiğin salatın en faziletlisiyle, senin ve bütün meleklerinin salat etmesini istiyoruz. Şüphesiz sen methedilmeye layık azamet ve şeref sahibisin. |
496 |
Allahım, Senden sürpriz hayırlar diler ve beklenmedik şerlerden Sana sığınırım. |
497 |
Allahım, Senden, Seninle itmi’nan bulmuş, Sana kavuşacağına inanan, kazana razı ve verdiğine kanaat eden bir nefis diliyorum. |
498 |
Allahım, Senin kudret ve azâmetine işâret eden, yeryüzünün taşıdığı şeyler dolusunca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle.. |
499 |
Allahım, Senin Kulun, Rasûl’un ve Ümmî Peygamber olan Efendimiz Muhammed Aleyhisselama salat et. |
500 |
Allahım, senin nurlarının ummânı, sırlarının kaynağı, varlığını isbat eden delillerin lisânı, mülk âleminin direği, huzuruna ulaşmak isteyenlerin imamı, peygamberlerin sonuncusu, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, yüce zâtın devâm ettikçe devâm eden, yüce zâtın bâkî kaldıkça ebedî kalacak olan, seni de onu da razı edecek okuduğumuzda bizden de râzı olacağın salâtla ona salât eyle. Ey âlemlerin rabbi olan Allâhım. |
501 |
Allahım, sırlarını üzerine koyduğunda geceyi karartan, gündüzün açıklığına koyduğunda gündüzleri aydınlatan, gökyüzünü direksiz tutan, yeryüzünde sapa sağlam duran, dağların üzerine yerleştirdiğinde ise dağları yerine çakan, denizlere ve vadilere yazdığında suları taşıyıp akıtan su pınarlarını coşturan, bulutun üzerinede yerleştirdiğinde de yağmurlar yağdıran, ismin hürmetine ya rabbi ! senden talep ediyorum. Allahım, efendimiz İsrafil (a.s.)’ın alnında yazılmış olan isimler, ve efendimiz Cebrail (a.s.)’ın alnında yazılmış olan isimler hatırına, mukarrebun makamındaki meleklerin üzerinde yazılmış olan isimler hürmetine senden istiyorum. Allahım, arş’ın etrafında yazılmış isimler, ve Kürsî’nin çevresinde yazılmış isimler hatırına senden istiyorum. Allahım, zeytin yaprağı üzerine yazılmış olan İsm-i Âzam hatırına, senden talep ediyorum. Allahım, zatını kendileriyle isimlendirdiğin, bildiğim ve bilmediğim, yüce isimlerle senden talep ediyorum. |
502 |
Allahım, son nebîye salât eyle. |
503 |
Allahım, son rasûle salât eyle. |
504 |
Allahım, Söyleyince tasdik ettiğin, isteyince her istediğini verdiğin, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) vaâd ettiğin Makam-ı Mahmûd’u ikrâm eyle. |
505 |
Allahım, sünnet olarak taşıdığı baston sâhibi olan zâta salât eyle. |
506 |
Allahım, şefaat sâhibi olan zâta salât eyle. |
507 |
Allahım, Şeref ve ululuğun kutbu, nübüvvet ve risâlet güneşi, dalâletten hidâyete sevk eden, cehâletten kurtaran, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Gece ve gündüzlerin birbirini tâkip etmesiyle ardı-ardına gelen ve hiçbir kesintiye uğramadan devâm eden salâtla, Allâh-u Teâlâ Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eylesin. |
508 |
Allahım, şimdiye kadar semalarından yeryüzüne düşen yağmur damlaları ve kıyâmete kadar düşecek olan her yağmur damlası sayısınca Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
509 |
Allahım, şirkin ve küfrün karanlığını yok edip, âleme îman nûrunu yayarak tan yerini ağartan zâta salât eyle. |
510 |
Allahım, şu sabaha Senden gelen bir nimet ve afiyet ile ve günahlarım örtülmüş olarak çıktım. Dünyada ve ahirette üzerimdeki nimetini, afiyetini ve sıyanetini tamamlamanı diliyorum. |
511 |
Allahım, şüphe yok ki gerçekleştiği sadece seninle benim aramda bilinen bâzı günahlarım var. Bir de insanlarla benim aramda olanlan, hem senin hem de insanların bildiği nice günahlarım var. |
512 |
Allahım, şüphesiz ben fakirlikten, zâtından başka birine zelîl olmaktan, senden başkasından korkmaktan, yalan söylemekten, bütün günah çeşitlerini işlemekten ve senin affına aldanıp gururlanarak günâha dalmaktan, düşmanların şamatasından, dermansız dertlerden, ümîdin boşa gitmesinden, nîmeti kaybetmekten, belânın ansızın gelmesinden hep sana sığınırım. |
513 |
Allahım, şüphesiz ben senin bildiğin hayırlardan ister, senin bildiğin şerlerden yine sana sığınırım. Senin bildiğin günahdan bağışlanmamı taleb ederim. Şüphesiz bilen sensin. Biz bilmeyiz. Sen gaybları tam anlamıyla bilensin. |
514 |
Allahım, şüphesiz ben senin bildiğin hayırların en güzeline yapışmak, yine senin kötü olarak bildiğin şeyleri terk etmek istiyorum. Rızkıma kefîl olmanı, yeterli olana kanaat edebilmeyi, her şüpheli şeyden doğru bir îzah tarzı bulmayı, her delilde hak olanı gerçekleştirmeyi, öfke ve rızâ hâlinde âdil olmayı, kaderin cereyân ettiği işlerde teslîm olabilmeyi, zenginlik ve fakirlik hâlinde iktisatlı davranmayı, sözde ve fiilde tevazû göstermeyi, ciddî veyâ şaka bütün sözlerde dosdoğru olmayı senden taleb ediyorum. |
515 |
Allahım, şüphesiz Sen affetmek şanından olan Afüvv, ikram u ihsan denince akla gelen yegâne Kerim’sin; affetmeyi çok seversin. Bizi affeyle, ey Erhamerrahimîn. Bizi yarlığa, merhamet buyur bize. Ey Gaffâr, ey Settâr, günahlarımızın tamamını mağfiret buyur; bütün ayıplarımızı setreyle. |
516 |
Allahım, Şüphesiz sen dünyâ ve âhiret işlerimde sâhibim, efendim, her hâlimde başvuracağım makâmım, güvencem, bütün işlerimi zâtına havâle edeceğim ümîdim, ihtiyaçlarımı, emellerimi ancak kendisine arz edeceğim yûce zat olduğun için, Şehr-i Harâm, Beldey-i Harâm, Meş’ari’l-Harâm ve Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz’in Kabr-i Şerîf’i hürmetine, gerçeğini ancak yûce zâtının bildiği kadar, bana hayır bağışlamanı, ve yine hakîkatini ancak yûce zâtının bildiği kadar kötülükten beni korumanı senden taleb ediyorum. |
517 |
Allahım, tarafından ihsân edilen kolaylıkla peygamber olarak gönderilmiş, görevini hakkıyla yerine getiren, nebî ve rasullerin en fazîletlisi, en yücesi, yarattıklarının en üstünü, nebîler, rasuller, melekler ve velîlerle sana ulaşan ufukların kandili, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve âl-i’ne ardı ardına devâm eden, nurları kâinâtı aydınlatan salâtla salât eyle, selâm eyle. |
518 |
Allahım, taşların kendisine selâm verdiği zâta salât eyle. |
519 |
Allahım, tevâzu’ sâhibi olan zâta salât eyle. |
520 |
Allahım, Tevazuyla sana yaklaşmamıza merhamet eyle, korkumuzu emin eyle,amellerimizi kabul eyle,hallerimizi ıslah eyle,meşguliyetimizi sana ibadet ve taat eyle,sonumuzu hayr eyle. Emellerimizi ziyadesiyle gerçekleştir,ecelimizi saadetle sona erdir. İşte acınacak halimiz.Huzurunda bellidir,halimiz sana gizli değildir.Sen emrettin biz terkettik.Sen yasakladın biz işledik. Bizleri ancak senin affın kurtarır. Şu halde ,Ey ümit makamlarının en hayırlısı ...Dilek makamlarının en keremlisi.... Şüphesiz sen çok şefkatli,merhametli ve affedensin. Ey merhametliler merhametlisi. Bizleri affeyle. Ve Allah Teala Efendimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) onun al ve ashabına salat eylesin.Tam manasıyla selam eylesin.Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun. |
521 |
Allahım, tutunulacak sapa sağlam biricik zâta salât eyle. |
522 |
Allahım, ümmî nebî Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), mü’minlerin anneleri olan zevcelerine, zürriyetine, ehl-i beytine sonsuz salât ve selâmla salât eyle, selâm eyle, bereket ihsân eyle. |
523 |
Allahım, Yanındaki makâmının hürmetine, onu; bizim hakkımızda şefaatçi kıl. |
524 |
Allahım, yaptığım her dua, Senin rahmetinle muamelede bulunduğun, ettiğim her lanet de Senin lanet ettiğin kimsenin üzerine olsun. Sen dünyada ve ahirette benim yüce dostum ve velimsin; beni müslüman olarak öldür ve salih kulların zümresine ilhak buyur. |
525 |
Allahım, Yaratılış ve huy güzelliği olarak tam güzelliğe sâhib anlamında hüsnü Cemâl, dünyâ ve âhiret nîmetleriyle sevinmiş anlamında Behçet, zâtında ve sıfatlarında olgun olarak Kemâl, risâlet ve nübüvvet nûrunun sâhibi, cennette hizmetçi çocukları hûri, konak ve köşklerin sâhibi, şükreden dili, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allâh’ım! Şükre dalan kalbi ve ilmiyle meşhur askerleriyle muzaffer, kız ve erkek çocuklarıyla pâk zevcelere sâhib, dünyâ ve âhiret derecelerinde ulvî, zemzem ve Makâm-ı İbrâhîm’le Müzdelife’nin hürmetlerine, ta’zîm eden büyük ve küçük bütün günahlardan temiz, yetimleri terbiye eden, yedirip-doyuran, büyüten, insanlara hac usullerini öğreten, Kur’ân nasıl indirilmişse öylece okuyan, Rahmân olan Allâh’ı tesbîh eden, ramazan ayında oruç tutan, âhiret günü ümmetlerin altında toplanacağı hamd sancağının, kerem ve cömertliğin sâhibi, ahde vefâ gösteren, muhabbetli ümmetini Allâh’ın rızâsı olan işlere kalp ve kalıplarıyla teşvik ettiren, İskenderiye kralı Mukavkıs’ın kendisine hediye ettiği hayber ve huneyn savaşında bindiği ak katıra Necib adlı ata binen, Kadîb adlı kılıcı kullanan, günahlardan tövbe edip kalbini tertemiz tutan, ifâdeleri hatasız ve dosdoğru olan, semâvi kitaplarda sıfatları anlatılan, Allâh’ın kulu nebî ve resullerin sonuncusu olarak nice sırları içinde gizleyip sakladığın, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allâh’ın hucceti kendisine itâat edenin Allâh’a da itâat ettiği, kendisine isyân edenin Allâh’a da isyân ettiği, arap kureyşli zemzem bölgesinde doğup büyümüş, mekkeli nebî, güzel yüzlü sürmeli gözlü, düz uzun yanaklı, kevser havuzunun ve cennet çeşmelerinin sâhibi, kendisiyle zıtlaşanları ve inkârcıları helâk eden, müşrikleri katleden, abdest azaları nûrdan parlayanları cennet nîmetlerine ve Kerîm olan Allâh’a alıp götüren, Efendimiz Cebrâîl’in arkadaşı, âlemlerin rabbi olan Allâh’ın Resûlü, günahkârların şefaatçisi, güneşin sıcaklığında bulutun kendisini gölgelediği, ayın on dördü gibi kabir, mahşer, sırat, cehennem ve cehâlet karanlıklarını aydınlatan, kandil ve dolunay gibi nûrlu zât, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve mahlûkatın en pâk neslinden çıkarılmış olan âl-i’ne ebediyeti kıyâmet ve cennetinde sonsuzluğuna kadar hiç bozulmuycak olan devâmlı salâtla Allâh-u Teâlâ salât eylesin. Ve Allâh-u Teâlâ Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne kendisinin sürûrunu yenileyerek hesapların görüleceği günde kabrinden çıkarak Burak üzerinde mahşer yerine gönderilişinde şeref vesîlesi olacak salâtla salât eylesin. Allâh’u Teâlâ Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun yıldız misâli parlayan âl-i’ne, üzerlerine peş peşe yağan sağnak yağmurların cömertliğine benzer salâtla salât eyle. Allâh-u Teâlâ Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) arabın en akıllısı, sözleri ifâde yönüyle en açık, lisanı en fasih, îmânı en yüksek, makâmı en yûce, kelâmı en tatlı, ahde en vefâlısı ve yaratılışı arabın en temiz olanı olarak gönderdi. Efendimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) de İslâm yolunu îzâh edip insanlara anlattı. İslâm’ı şöhretli kıldı, putları kırdı. Allâh’ın hükümlerini ortaya koydu. İnsanları haramlardan alı koydu. Kendisine inananlara nîmetler sundu. Allâh-u Teâlâ ona ve âl-i’ne melek, cin ve insanların dönüp durduğu her yer ve makâmda salât ve selâmın en fazîletlisiyle, kabirden kalkıp ilk hâle dönüşte ve ilk yaratılışta bizim için ebedî nîmet ve lütuf olarak verdiğin âhiret azığı gece ve gündüz virdimiz olacak şekilde kabûl edeceği salâtla salât eylesin. Allâh-u Teâlâ Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne peşinden ferahlık ve miskden daha güzel rahmânî kokunun geldiği, onuda Allâh’ın mağfiret ve rızâsının takip ettiği salâtla salât eylesin. Allâh-u Teâlâ kendisinden iyilik alınanların en fazîletlisi, övünülecek şeylerin değeri, kendisiyle artan alnındaki nûrdan, güneş ve ayın nûr aldığı, cömertliğinin yanında bulutların ve denizlerin ufacık kaldığı, yer yüzünün alâmetlerle aydınlandığı, mûcizelerini Kur’ân-ı Kerîm ve mütevâtir haberlerin anlattığı, efendimiz ve peygamberimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eylesin. Allâh-u Teâlâ Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne ve kendisiyle hicret eden, böylelikle onun dînine yardım eden ve hicretinde yardımcı olan ashâbına ki onlar ne güzel muhâcir ne güzel ensârdılar. Kuşlar Allâh’ı zikir tesbîh terennümleriyle sık ağaçlarda şakıyıp durdukça, şimşeksiz bulutlar sağnak yağmurlar döküp durdukça, devâm edecek salâtla salât eylesin. Salavâtının devâmıyla Allâh’u Teâlâ ona kat kat ecir ihsân eylesin. |
526 |
Allahım, yarattıklarının adedince, zatının rızası, arşının ağırlığı, kelimelerinin sayısı, ilminin sonsuzluğu ve bütün mahlukatının ağırlığınca, ilminin kuşattığı ve ilminle bildiklerinin katlarınca sürekli devam eden kullarına nazaran zatının fazıleti gibi bütün kullarından salavat okuyanların salavatlarından daha fazla ve üstün salavat olması için hem Peygamber Efendimiz nebin Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) hem de Peygamber Efendimiz dostun İbrâhîm’e ve bütün peygamberlerine yer ve gök ehlinden seçip çıkardığın asfiya kullarına salat eyle. |
527 |
Allahım, Yarattıklarının sayısı, arşının ağırlığı, kelimelerinin miktarı, ilminin kuşatacağı şeyler ve âyetlerinin sayısınca ve bizzat razı olacağın kadar Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) O'nun zevcelerine, zürriyetine, nebi, rasul, melek, mukarrebun ve salih kulların hepsine salat eyle. |
528 |
Allahım, yarattıklarının sayısınca, bizzat senin rızân, arşının ağırlığı, kelimelerinin sayısı, yarattıklarının geçmişte seni zikrettikleri ve gelecek zamanda seni zikredecek olanların sayısınca, her sene, her ay, her Cuma, her gün, her gece, her saat, her koku almada, her nefeste, gözün her açılıp kapanmasında, her canlının gözünü hareket ettirmesinde, sonsuzluğun sonsuzluğuna dünyâ ve âhiretin de sonsuzluğuna kadar hem bunların kat kat fazlasıyla, öncesi olmayacak ve sonu gelmeyecek bir şekilde efendimiz İbrâhîm’in âl-i’ne salât ettiğin ve bereket ihsân ettiğin gibi Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne de salât eyle. Bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. |
529 |
Allahım, yaşadığım bu zamanda fitnelere düşmekten, cü’et ehl-i kimselerin bana sataşmasından ve zaafa düşürmelerinden beni koru. Bana merhamet et. |
530 |
Allahım, yedi kat semâyı yarıp geçen zâta salât eyle. |
531 |
Allahım, Yer ve gökyüzü arasında hareket eden bulutların yağdırdığı, sular miktârınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, yer yüzü ve gök yüzünün, doğu-batı, kıble istikameti ve derinliklerinde emir altına girmiş rüzgarlar adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, gök yüzündeki yıldızlar kadar, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, denizlerde yarattığın balıklar, canlı hayvanlar, sular, kumlar ve bunların dışında kalan diğer malûkâtın sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, bitkiler ve çakıl taşları sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, karıncalar adedince, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, tatlı-tuzlu sular miktârınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, bütün yarattıklarına ihsân ettiğin nîmetler miktârınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, kendisini inkâr edenlere karşı verdiğin azâbın ve cezân kadar, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, dünyâ ve âhiret devâm ettiği müddetçe, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, cennette yaratıkların var olduğu müddetçe, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, cehennemde yarattıkların mevcûd olduğu sürece, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem), sevip râzı olduğun kadar, ona salât eyle. Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’in de (sallallahu aleyhi ve sellem), seni sevip, senden râzı olduğu müddetçe, ona salât eyle. Allahım, sonsuza kadar, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Onu kendi katında, en yakın makâma konuk eyle. Ona, cennetteki en yüksek derece olan Vesîle Makâmı’nı, fazîleti, şefaati, yüksek dereceyi, kendisine va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’u ihsân eyle. Şüphesiz sen va’dinden dönmezsin. |
532 |
Allahım, yeryüzü ve gökyüzü dolusunca, her ikisi arasında bulunan ve dilediğin şeyler dolusunca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
533 |
Allahım, yeryüzü ve üzerinde bulunanlar görevlerini tamamlayıp huzurunda toplanıncaya kadar, Peygamber Efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salât eyle. Zîrâ sen sâhip olanların en üstünüsün. |
534 |
Allahım, Yeryüzünün doğusunda ve batısında olan kuşların, vahşi hayvanların, hatta insan, hayvan ve böcek vücudundan beslenerek yaşayan küçük hayvanların sayısınca, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne salât eyle. |
535 |
Allahım, Yüce hakkın ve nur Cemal’inin hatırına, yüce Arş’ın, azametin, celalin, cemalin, kudret, güç ve kuvvetinle. Arş’ını taşıyan Kürsî’nin hakkı için, ve yarattıklarından hiçbir kimsenin bilgisinin olmadığı, sır hazinelerinin isimleri hürmetine, ya rabbi ! senden talep ediyorum. |
536 |
Allahım, zâtı ve hayâtı bereketin tâ kendisi olan, onun zikri ve kokusunun mânevî güzelliği yaratılmışların her birini mest eden efendimiz ümmî nebî Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve onun âl-i’ne, salât eyle. |
537 |
Allahım, Zikredildiği şekilde yüce zatının selamını rahmet ve bereketlerini tarafımızdan ona ulaştır. |
538 |
Allahım, zulmeti aydınlatan zâta salât eyle. |
539 |
Allahım,elinde küçük çakıl taşlarnın tesbîh ettiği zâta salât eyle. |
540 |
Allahım! ‘Bismillâhirrahmânirrahîm’in sırlarının hakkı için, âlemlere rahmet olarak gönderdiği zâta ve bütün âl ve ashabına, Senin rahmetine ve onun hürmetine yaraşır bir şekilde salât ve selâm et. Bize de, öyle bir rahmetle merhamet et ki, Senden gayrı, mahlûkatından hiç kimsenin merhametine muhtaç olmayalım. Amin |
541 |
Allahım! “Namaz dinin direğidir” (Tirmizî, îmân 8; İbni Mâce, fiten 12) buyuran Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e ve onun âl ve ashabına salât ve selâm eyle. |
542 |
Allahım! “Şüphesiz sen pek büyük bir ahlâk üzeresin. sırrına mazhar olarak en üstün meziyetleri kendisinde toplayan ve “Ümmetimin fesadı zamanında benim sünnetime yapışana yüz şehid ecri vardır.” buyuran Zâta rahmet et. |
543 |
Allahım! (Dünyada dînî konularda) ayrılığa düşüldüğünde izninle (tevfikinle) beni hakka ulaştır (dosdoğru yolda sâbit kıl).Şüphesiz ki sen, dilediğini dosdoğru yola iletirsin. |
544 |
Allahım! Adı anılmaya en layık olan Sen, kullukta bulunulmaya en layık olan da yine Sensin. Sensin yardım istenilenlerin en çok yardım edeni, güç sahiplerinin en şefkatlisi, kapısında bir şeyler dilenilenlerin en cömerdi ve verenlerin eli en açık olanı. |
545 |
Allahım! Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Resûlün Hz. Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), O’nun bütün Âline ve Ashabına salât ve selâm eyle! |
546 |
Allahım! Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Zât’a, O’nun bütün Âl ve Ashabına salât ve selâm eyle. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi, rahmetin hürmetine bize ve O’nun ümmetine merhamet eyle, âmîn... |
547 |
Allahım! Ayıplarımızı setret ve bizi korkularımızdan emin kıl. |
548 |
Allahım! Benden dünya ve âhiret hayatı gitse ve dahi kâinat bütünüyle bana düşman olsa benim bunlara hiç ehemmiyet vermemem lâzımdır. Zira Sen benim Rabbim, Hâlıkım ve İlâhımsın. Ben de Sen’in mahlûkun ve masnûunum. Hem sonsuz isyanım ve insanı kerim kılan güzel hasletlerden uzaklığımla beraber Seninle bir alâka ve intisap cihetim bulunduğu için bu mahlûkiyetimin lisanıyla sana tazarru’ ve niyaz ediyorum ey Hâlık’ım! Ey Rabbim, ey Râzıkım, ey Mâlikim, ey Musavvirim, ey Allahım! Sen’in esmâ-yı hüsnân, ism-i âzamın, Furkan’ı Hakîm’in, Habîbi Ekrem’in, Kelâm-ı Kadim’in, Arş-ı Âzam’ın ve bir milyon kere قُلْ هُوَ اللهُ اَحَدٌ hürmetine bana merhamet eyle yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Hannan, yâ Mennân, yâ Deyyân. Beni bağışla yâ Gaffâr, yâ Settâr, yâ Tevvâb, yâ Vehhâb. Beni affet yâ Vedûd, yâ Raûf, yâ Afuvv, yâ Gafûr. Bana lutfeyle yâ Latîf, yâ Habîr, yâ Semî’, yâ Basîr! Günahlarımı affeyle yâ Halîm, yâ Alîm, yâ Kerîm, yâ Rahîm! Bizi doğru yola, Sana doğru varan yola ilet yâ Rab, yâ Samed, yâ Hâdî! Fazlınla bana ihsan eyle yâ Bedî’, yâ Bâkî, yâ Adl, yâ Hû! Kalbimi ve kabrimi iman ve Kur’ân nuruyla hayattar eyle yâ Nûr, yâ Hak, yâ Hayy, yâ Kayyûm, yâ Mâlike’l-mülk, yâ Ze’l-celâl-i ve’l-ikrâm, yâ Evvel, yâ Âhir, yâ Zâhir, yâ Bâtın, yâ Kaviy, yâ Kâdir, yâ Mevlâm, yâ Gâfir, yâ Erhame’r-râhimîn! Kur’ân’daki İsm-i Âzam’ın ve kâinat kitabında en büyük sırrın Muhammed (sallallâhü eleyhi ve sellem) hürmetine; bu esmâ-yı hüsnâdan bedenimdeki kalbim ile kabrimdeki ruhuma İsm-i Âzam nurlarını boşaltan bir pencere açmanı ve böylece bu sayfa kabrimin çatısı ve bu isimler ruhuma hakikat güneşinin hüzmelerini ifaza eden pencereler olmasını niyaz ediyorum. Allahım! Benim için kıyâmet saatine kadar bu isimleri ilân eden ebedi bir dilimin olmasını arzu ediyorum. Bundan dolayı şu bâki yazıları benden sonra fâni dilimin yerine kabul eyle!
Allahım! Hem fert fert hem de bütün bir beşeriyet olarak medyunu bulunduğumuz İnsanlığın İftihar Tablosu Hazreti Muhammed Mustafa’ya salât ü selâm olsun. Bu salât ile; bizi bütün korkulardan ve âfetlerden koru, bütün ihtiyaçlarımızı gider, bizi bütün günahlardan temizle, bütün günahlarımızı ve hatalarımızı mağfiret eyle. Allahım! Ey bütün dualara icabet eden! Yaşadığım müddet içinde ve ölümümden sonra her anda bu salâtın kat katını ihsan eyle. Bir milyon salât ve selâm ile ve bir o kadar da çarpımından çıkan netice ve bunun da kat katı, Efendimiz Hazreti Muhammed’e, O’nun âl, ashâb ve yardımcılarına ve
O’na tabi olanlara olsun. Bu salâtların hepsini ömrümdeki âsi nefeslerim sayısınca çoğalt. Bu salavâtların her birisi hürmetine beni bağışla ve bana merhamet eyle. Rahmetinle muamelede bulun yâ Erhamerrâhimîn, âmîn!.. |
549 |
Allahım! Beni kendilerine hidayet lutfettiğin ve ömrünün sonuna kadar o çizgide giden kullarından eyle! Afiyete mazhar kıldıkların arasında bana da afiyet bahşeyle! Beni de dost edinip özel himayene aldıklarından eyle! Bana lutfettiğin nimetleri bereketli kıl! Olmasını takdir buyurduğun hadiselerin şerrinden beni koru. Şüphesiz ki hükmeden Sen’sin ve Sen’in hükmünün üzerine hüküm olmaz. Sen’in dost edindiğin talihliler asla zillete düşmez; Sen’in adaletinle cezalandırdığın kimseler de asla izzete eremez. Rabbimiz Sen, çok mukaddes ve yücesin. (Ebu davud, 1425; Tirmizî, 464; Beyhaki, Sünen-i Kübrâ, 3138 ) |
550 |
Allahım! Bilerek şirk koşmaktan Sana sığınıyor, bilemediklerimden dolayı da mağfiretini diliyorum. (3) |
551 |
Allahım! Bir söz söylemiş, bir yemin etmiş, bir nezirde bulunmuş yahut bir amel işlemiş olmayayım ki, Sen hepsini önceden dilemiş olmayasın. Neyi ki diledin, o olmuştur. Olmamasını dilediğin şey de olmamıştır. Gerçek güç ve kuvvet ancak Sana aittir. Şüphesiz Senin gücün her şeye yeter. |
552 |
Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalıiırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kâfirlere ve inançsızlara ulaşır. |
553 |
Allahım! Bize imanı sevdir ve gönüllerimizi onunla süsle. Küfrü, fıskı ve sana karşı isyanı bize kerih göster ve bizi dosdoğru kullarından eyle. |
554 |
Allahım! Bize Kur’ân’ın esrarını öğret ve her an ve zamanda onun hizmetine muvaffak et. |
555 |
Allahım! Bizi dünyada Senin sevgin ve bizi Sana ve Senin emrettiğin gibi istikametli olmaya yaklaştıracak şeylerin sevgisiyle rızıklandır! Âhirette ise rahmetinle ve cemâlini göstermekle bizi rızıklandır! |
556 |
Allahım! Bizi saadet, selâmet, Kur’ân ve iman ehlinden eyle, âmîn. Allahım, Efendimiz Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve âline ve ashâbına, nüzûlünden zamanımıza kadar Kur’ân okuyan her bir okuyucunun okuduğu her bir kelimenin, hava dalgalarının aynalarında Rahmân’ın izniyle temessül eden bütün kelimelerinin bütün harfleri adedince salât ve selâm et. Ve bunlar adedince, bize, anne ve babamıza, erkeğiyle kadınıyla bütün müminlere rahmetinle merhamet et, ey Erhamürrâhimîn, âmîn... Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. |
557 |
Allahım! Bu beldenin bolluğuyla bizi rızıklandır. Veba türünden hastalıklarından bizi koru. Bizi bu beldenin halkına, bu beldenin salihlerini de bize sevdir. Allahım! Burayı bizim için bereketli eyle. |
558 |
Allahım! Bütün işlerde akıbetimizi güzel eyle. Dünya rezilliğinden ve ahiret azabından bizi koru. |
559 |
Allahım! Dinimizde ve dünyamızda, ailemizde ve malımızda kadınıyla erkeğiyle kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın ve dostlarımızın Senden afv u afiyetni dileniyorum. |
560 |
Allahım! Dünya ve âhirette senden af ve âfiyet dilerim. Rabbimiz, bize dünyada da (Sen’in nezdinde) iyi ve güzel her ne ise onu ver; Âhiret’te de (yine Sen’in indinde) iyi ve güzel olan ne ise onu ver. Ve bizi Ateş’in azabından koru! (Bakara, 2/201) |
561 |
Allahım! Dünyada ve ahirette Senden afiyet diliyorum. |
562 |
Allahım! Dünyada ve ahirette Senden afiyet istiyorum. Allahım! Dinimde ve dünyamda, ailemde ve lütfettiğin imkanlarda Senden afv ve afiyet istiyorum. Allahım! Ayıplarımı ört ve beni korkularımdan emin kıl. Allahım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelecek zararlardan beni koru; ayağımın altından derdest edilmekten de Senin azametine sığınırım. |
563 |
Allahım! Efendimiz Hazreti Muhammed’e (aleyhi salavâtü’r-Rahman) ve ehl-i beytine Senin ölçüler üstü kemalin ölçüsünde, o kemale yaraşır ve Nebiy-yi Ekrem Efendimiz’in Senin nezdindeki kıymetine uygun şekilde salât ü selam ve bereket ihsan eyle. Âmin.
|
564 |
Allahım! Efendimiz Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), O’nun Âl’ine, Ashabına ve kardeşlerine Senin için hoşnutluk ve O’nun için de hakkı eda olacak bir rahmet ve selâm eyle. Bizi ve dinimizi selâmette kıl. Duamızı kabul et ey âlemlerin Rabbi! |
565 |
Allahım! Efendimiz Hz. Muhammed’e, O’nun tayyib ve tâhir ve ebrâr olan Âline ve mücahid ve ikrama mazhar ve ahyâr olan Ashabına rahmet et, âmîn… |
566 |
Allahım! Efendimiz Muhammed'e (sallallahu aleyhi ve sellem) ona olan muhabbetin kadar salat eyle. |
567 |
Allahım! Efendimiz Muhammed’e kusursuz bir salât ve rahmet, mükemmel bir selâm ve selâmet vermeni diliyoruz. O Peygamber (ve O’na öyle bir salât ü selam) ki, O’nun hürmetine düğümler çözülür, sıkıntılar ve belalar O’nun hürmetine açılıp dağılır, hacet ve ihtiyaçlar O’nun hürmetine yerine getirilir. Maksatlara O’nun hürmetine ulaşılır, güzel sonuçlar O’nun hürmetine elde edilir. O’nun şerefli yüzü hürmetine yağmur yüklü bulutlarla rahmet istenilir, Allah’ım, O’na, ehl-i beytine ve ashabına her göz kırpacak ve nefes alıp verecek kadarlık zaman diliminde (her an) Sana malum olan varlıklar sayısınca salât ü selam olsun. |
568 |
Allahım! Fayda vermeyen ilimden, sana saygıyla ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten ve kabul edilmeyen duadan sana sığınırım. |
569 |
Allahım! Göklerde dönen hiçbir yıldız ve hareket eden hiçbir seyyare, cevv-i semâda hiçbir tesbih edici bulut, şimşek ve gök gürültüsü, yeryüzünü dolduran hayvanattan ve acaib-i masnuattan hiçbir fert, denizlerde hiçbir katre, balıklarından ve garâib-i mahlûkatından hiçbirisi, dağlarda hiçbir taş, hiçbir nebat ve iddihar edilmiş madeniyattan hiçbirisi, ağaçlarda hiçbir yaprak ve hiçbir müzeyyen çiçek ve meyve, hayvanatın cisimlerinde âlât ve muntazam cihazattan hiçbirisi, kalblerde hiçbir hatarat ve ilhamat ve münevver itikadat yoktur ki, külliyen Senin vücub-u vücuduna ve vahdâniyetine şahit ve dellâl olmasın. Bütün bunların hepsi Senin mülkünde musahhar birer memurdurlar. Yerleri ve gökleri teshir eden kudretinin hakkı için, nefsimi ve matlubumu bana musahhar kıl. Kur’ân’a ve imana ve Risale-i Nur’a hizmet için, kullarının kalblerini ve ulvî ve süflî bütün zîruh mahlûkatının kalblerini bana musahhar et, yâ Semî’, yâ Karîb, yâ Mücîbe’d-deavât! Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. |
570 |
Allahım! Günahlar dilime kilit vurdu, isyanların çokluğu belimi büktü, beni mahcup etti. Gafletin kalın ve boğucu perdeleri (gafletin dehşeti) sesimi kıstı. Fakat ben yine de Senin rahmet kapına geldim, (günahlarla âlûde hâlimle değil) efendim, dayanağım Şeyh Abdülkâdir Geylânî Hazretleri’nin Hak katında makbul ve kapıcılar tarafından tanınan sesi ve soluğu ile Senin mağfiret kapının tokmağına dokunuyorum!
Ey rahmeti her şeyi kuşatan! Ey her şeyin dizgini elinde, her şeyin anahtarı yanında olan! Ey hiçbir kimsenin kendisine zarar veremeyip fayda sağlayamadığı ve üstünlük kuramadığı.. ilminden hiçbir şeyin kaçamadığı.. hiçbir şeyi koruyup gözetmek kendisine ağır gelmeyen.. hiçbir şeyin yardımına muhtaç olmayan.. hiçbir şeyin kendisini meşgul edip alıkoyamadığı.. hiçbir şey kendisine benzemeyen.. hiçbir şey kendisini âciz bırakamayan (Yüce Rabbim, Allahım!) Beni işlemiş olduğum hiçbir şeyden sorumlu tutmayacak şekilde bağışla!
Ey her şeyin mukadderatı elinde, her şeyin hazinelerinin anahtarları nezdinde olan.. ey her şeyden önce var olan varlığının başlangıcı olmayan Evvel.. ey her varlık fenâ bulduktan sonra da var olacak varlığının sonu olmayan Âhir.. ey her şeyin encam ve nihayetine hâkim , varı yok yoku da var eden bir “Âhir “.. ey her şeyin üstünde varlığı görünen Zâhir..ey varlığı ayândan ayân vücudu varlığın her satır , her kelimesinde netlerden daha net, apaçık okunan bir Zâhir; ey Zât’ı, hakikatiyle ihata edilemeyen her şeyin ötesinde, ötelerin de ötesinde kâinat ve hâdiselerin biricik mercii bir Bâtın.. ey her şeyin üstünde hükmünü yürüten Mutlak Hükümran! Benim her türlü kusurlarımı bağışla zira Sen her şeye kadirsin. Ey her şeyi bilen Alîm.. ey her şeyi kuşatan Muhît.. ey her şeyi gören Basîr.. ey her şeyi ra’ye’l-ayn bilen Şehîd.. ey her şeyi gözleyip, kontrol eden Rakîb.. (Yüce Rabbim, Allahım!) Yapmış olduğum bütün hata ve günahları hiçbir şeyden sorumlu tutmayacak şekilde bağışla çünkü Sen her şeye kadirsin.
Allahım! Gaflet edip Sen’den ayrı mâsivâ kirleriyle yaşamaktan, çirkin hevesâttan Sen’in celâlinin izzetine ve izzetinin celâline, saltanatının kudretine ve kudretinin saltanatına sığınıyorum. Ey sığınma dileyenlerin biricik tahassungahı olan Allahım! Enaniyet yok oluncaya kadar beni şeytanî şehvet ve arzulardan koru, beşerî kirlerden temizle, Nebin olan Hazreti Muhammed’i (sallallâhu aleyhi ve sellem) sıddıkane muhabbetle sevdirmek suretiyle gaflet pasından ve cehalet şüphelerinden arındır.
Bütün benliğim, Allah’tan alıkoyan her meşgaleden Allah’ın himayesiyle korunmuş.. Allah’ın inayetiyle hoşnut.. Allah’ın kılıcıyla yardıma mazhar.. Allah’ın engin ihsan denizindeki nimetlerine gark olarak bekâ bulsun.
Ve ey bütün ışıkların hakikî menbaı olan Nûru’l-envâr.. ey bütün gizlenen sırları bilen Âlimü’l-esrâr.. ey gece ve gündüzü kitap sayfaları gibi kolayca döndürüp çeviren Müdebbir.. ey her şeyin mâliki olan Melik.. ey yegâne galip olan Aziz.. ey kahrolacakları kahreden Kahhâr.. ey rahmeti bol Rahîm.. ey kullarını seven ve onlar tarafından da sevilen Vedûd.. ey günahları yarlıgayan Gaffâr.. ey bütün bilinmezleri bilen Allâmü’l-guyûb.. ey kalbleri ve gözleri evirip çeviren Allah’ım.. ey kusur ve ayıpları örten Settâr.. ey günahları bağışlayan Gaffâr.. (Yüce Rabbim, Allahım!) Günahlarımı bağışla. Sebeplerin kendisini sıkıştırdığı.. ümit kapılarının yüzüne kapatıldığı.. doğru yolda yürüyenlerin ardından gitmesi güçleşen.. ömür dakikaları bitip tükendiği halde nefsi gaflet ve isyan vadilerinde değersiz kazançlar peşinde başıboş koşuşturan kimselere merhamet eyle! Ey kendisine yapılan her duaya icabet eden.. ey hesabı çarçabuk gören.. ey iyilik ve ikramda bulunan Kerîm.. ey bol bol hibede bulunan Vehhâb! Hastalığı büyüyen, şifa bulması zorlaşan, kurtuluş çareleri tükenen, imtihan yükü gittikçe artan ama biricik sığınağı ve ümit kaynağı ise yalnız Sen olduğun kimselere merhamet eyle!
Allahım! Ben bu dağınıklığımı tasamı ve şikayetimi sadece Sana açıyorum. Allahım! Seni çağırmakta tek hüccetim, sonsuz ihtiyaçlarımdır.. Sana yaptığım dualarda elimde olanlar hadsiz fakirliğim ve çaresizliğimdir. Allahım! Buna rağmen Senin cömertlik denizinden bir katre benim bütün ihtiyaçlarımı karşılar, af dalgalarından esip gelen bir zerre bana yeter.
Ey (kullarını seven ve onlar tarafından da sevilen) Vedûd, ey Vedûd, ey Vedûd.. ey arşın sahibi, şanı yüce (Allahım) Mecîd.. ey her şeyin ilk yaratıcısı olan Mübdî.. ey hayattan sonra ölümü, ölümden sonra da hayatı geri veren Muîd.. ey dilediği her şeyi yapan (Allahım! Arşının her yanını (erkânını) kaplayan vechinin (Zât’ının) nuru hürmetine istiyorum.
Her şeyi kuşatan rahmetinin ve bütün mahlûkâtını emrin altında tutan kudretinin hakkı için istiyorum. Senden başka ilâh yoktur. Ey ekstradan yardımda bulunan Muğîs! İnâyetinle bizim imdadımıza yetiş.
Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım! Her şeyi kuşatan rahmetinle ömrüm boyunca işlediğim bütün günahlarımı ve dilimin sürçmelerini affeyle, âmîn, âmîn, âmîn… Bütün hamd ve övgüler âlemlerin Rabbi Allah’adır.
|
571 |
Allahım! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Beyaz elbisenin kirlerden arındığı gibi, kalbimi günahlardan arındır ve benimle günahlarımın arasını, doğu ile batının arasını ayırdığın gibi ayır. Buhârî, Ezân 89; Müslim, Cenâiz 85 |
572 |
Allahım! Her işte âkıbetimizi güzel eyle ve bizi dünyada rezil rüsvay olmaktan, ahirette de azaba uğramaktan muhafaza buyur. Allahım! Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’e, âl ü ashabına salât ü selam eyle ve o salevât hakkı için dualarımızı kabul buyur. Âmîn! Velhamdü lillahi Rabbilâlemîn. |
573 |
Allahım! Her türlü gam ve hüzünden Sana sığınıyorum; acizlik ve tembellikten de Sana sığınıyorum; korkaklık ve cimrilikten de yine Sana sığınıyorum; borca mağlup olmaktan ve düşmanların kahrına uğramaktan da yine Sana sığınıyorum. (3) |
574 |
Allahım! Hidayet ettiklerinle beraber bizi de hidayet et.. afiyet bahşeylediklerinle beraber bize de afiyet bahşeyle.. Yüce Zat’ına dost edindiğin velî kullarınla beraber bizi de dost edin.. bize ihsan buyurduğun nimetlerine bereket lütfet ve hakkımızda onları mübarek eyle.. olmasına hükmettiğin şeylerin şerrinden bizi koru; şüphesiz hükmü yalnız Sen verirsin ve kimse Sen’in hakkında hüküm veremez.. Sen’in dostların asla zillet yaşamaz, Sen’in adavet muamelene maruz kalanlar ise ise hiçbir zaman izzet yüzü göremezler.. Rabbimiz! Sen bütün eksikliklerden münezzeh ve bütün kemal sıfatlarıyla muttasıfsın; bütün hayırların kaynağı da yalnız Sensin; Sen Yüceler Yücesi’sin.. her hükmünden dolayı Sana hamdolsun. Sana tevbe eder ve bizi bağışlamanı dileriz. Efendimiz Hazreti Muhammed’e, âl ve ashabına da salât ve selam eyle Allahım! |
575 |
Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyorum, ey Merhametliler Merhametlisi! |
576 |
Allahım! İki cihanın Efendisi, iki âlemin medar-ı iftiharı, dünya ve âhiretin hayat kaynağı, iki cihan saadetinin vesilesi, zülcenâheyn, cin ve insin peygamberi olan şu Habîbine, bütün âl ve ashabına, nebî ve resûl kardeşlerine salât ve selâm et, âmîn! |
577 |
Allahım! İmanı bize sevdir ve onu kalblerimizde tezyin et. Küfür, fısk ve isyanı da bize çirkin göster ve bizi hep dosdoğru yolda yürüyenlerden eyle. |
578 |
Allahım! İşaretiyle Ay’ın ikiye bölündüğü Zât (sallallâhu aleyhi ve sellem), hürmetine, benim ve sadık Nur talebelerinin kalplerini, Kur’ân Güneşi karşısında adeta birer Ay hâline getir. Âmîn, âmîn! |
579 |
Allahım! İşaretiyle ayın ikiye bölündüğü, parmaklarından suyun Kevser gibi aktığı, Mi’râc’ın ve “Gözü kaymadı.” (Necm sûresi, 53/17) âyetinin sahibi Efendimiz Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), O’nun bütün Âl ve Ashabına Dünya’nın evvelinden mahşerin sonuna kadar rahmet eyle. |
580 |
Allahım! Kalblerin derman ve devâsı, bedenlerin âfiyet ve şifası, gözlerin nur ve ziyası olan Efendimiz Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), âl ve ashabına salât ve selâm et. |
581 |
Allahım! Kalblerin derman ve devâsı, bedenlerin âfiyet ve şifası, gözlerin nur ve ziyası olan Efendimiz Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), âl ve ashabına salât ve selâm et. Beyzade Mustafa Efendi’ye ait bir salât-u selâm. Bkz. Âsâr-ı Şeyh Seyyid Mustafa Beyzade, İstanbul Dâru’t-tıbâati’l-Âmire, 1264(1848), s. 127. |
582 |
Allahım! Kalp katılığından, gafletten, fakirlikten, zillet ve meskenetten Sana sığınırım. Fakirlikten, küfür ve nankörlükten, fısktan, ihtilaf çıkarmaktan, süm’a ve riyadan, kulluğumu başkalarının duyup görmesine bağlamaktan da Sana sığınırım. Sağırlık, dilsizlik, delilik ve cüzzam gibi ağır hastalıklardan da yine sadece Sana iltica ediyorum Allahım! |
583 |
Allahım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. İşimi sana ısmarladım. Sırtımı sana dayadım. Ümit bağladığım sen, korktuğum yine sensin. Senden kaçıp sığınacak ve senin elinden kurtulacak bir yer varsa yine sensin. İndirdiğin kitabına ve gönderdiğin peygamberine iman ettim. Buhârî, Vudû 75, Daavât 6; Müslim, Zikir 56. Ayrıca bk. Buhârî, Daavât 7, 9, Tevhîd 34; Müslim, Zikir 57-58; Ebû Dâvûd, Edeb 98 |
584 |
Allahım! Kullarını yeniden dirilttiğin gün beni azâbından koru!” Tirmizî, Daavât 18; Ebû Dâvûd, Edeb 98. Ayrıca bk. Müslim, Müsâfirîn 62; İbni Mâce, Duâ 15 |
585 |
Allahım! kulun ve Resulun Hz.Muhammed'e salat (Rahmet) et. Mümin olan erkek ve kadınlara, müslüman olan erkek ve kadınlara da merhamet eyle. |
586 |
Allahım! Kur’ân’ın esrarını, sevdiğin ve râzı olduğun şekilde bize duyur ve onun hizmetine bizi muvaffak et, âmîn. Rahmetinden ümit ediyoruz ey Erhamürrâhimîn.
Allahım! Kur’ân-ı Hakîm’in kendisine indirildiği zâta ve bütün âl ve ashâbına salât ve selâm et. |
587 |
Allahım! Mağfiretini diliyor ve Sana tevbe ediyorum. |
588 |
Allahım! Nefsimin ve perçeminden tuttuğun her canlının şerrinden Sana sığınırım. (Şüphesiz ki Rabbim, dosdoğru bir yol üzerindedir.) |
589 |
Allahım! Onların söyledikleri sebebiyle beni sorumlu tutma. Hakkımda bilmedikleri şeyleri benim için bağışla [ve beni onların zannettiklerinden daha hayırlı kıl]. |
590 |
Allahım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelecek tehlikelerden beni koru. Ayağımın altından ansızın derdest edilmekten de Senin azametine sığınıyorum. |
591 |
Allahım! Peygamberimiz Muhammed Mustafaya sav bize emir buyurduğun gibi salat ve selam et. |
592 |
Allahım! Risâlet semâsının güneşi ve nübüvvet burcunun ayı olan Peygamber Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), hidâyet yıldızları olan âl ve ashâbına salât ve selâm et. Bize ve erkek, kadın bütün müminlere rahmet et, âmîn, âmîn, âmîn. |
593 |
Allahım! Risalet semâsının güneşi ve nübüvvet feleğinin ayı olan Zât ile, doğru yolu tutanların hidayet yıldızları olan Âl ve Ashabına rahmet et. |
594 |
Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet. Tirmizî, Da’avât 89
|
595 |
Allahım! Sen benim Rabbimsin, ben ise Senin kulun! Yaratan Sensin, yaratılan benim. Rızık veren Sensin rızıklandırılan benim. Mülk sahibi Sensin, kul ve köle benim. Aziz Sensin, zelil benim. Zengin Sensin, fakir benim. Diri Sensin, ölü benim. Baki Sensin, fani olan benim. Kerîm Sensin, hakir (zelil) benim. İyilik yapan Sensin, suçlu ve günahkâr benim. Affedip bağışlayan Sensin, günah işleyen benim. Büyük ve yüce Sensin, küçük ve değersiz benim. Güçlü
ve kuvvetli Sensin zayıf ve güçsüz benim. Veren Sensin, isteyen benim. Her şeyden Emin Sensin, korkan benim. Cömert Sensin, muhtaç ve fakir benim. Dualara cevap veren Sensin, dua edip isteyen benim. Şifa veren Sensin, hasta benim. Her türlü noksan sıfattan münezzeh ve bütün kemâl sıfatlarla
muttasıf Rabbim! Günahlarımı affet hatalarımı bağışla, hastalıklarıma şifa ver, ebediyen beni rızana mazhar eyle. Bunu rahmetinle ihsan eyle ey merhamet edenlerin en merhametlisi! (el-Gümüşhânevî, Mecmûatü’l-ahzâb (Evrâd-ı Şâzelî) 323-324) |
596 |
Allahım! Sen benim Rabbimsin; Senden başka bir ilah yok; ben yalnız Sana tevekkül ettim. Sen, Arş-ı Azîm’in Rabbisin. Allah, neyi dilediyse o olmuş, olmamasını dilediği de olmamıştır; güç ve kuvvet, ululuk ve azamet sahibi Allah’ındır. |
597 |
Allahım! Sen’den dünyada ve ahirette muâfât (afiyet) dilerim. |
598 |
Allahım! Senden af, afiyet ve rızanı istiyorum. |
599 |
Allahım! Senden başka ilah olmadığına ve Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselam)’ın Senin kulun ve rasûlün olduğuna; Seni, hamele-i arşını, meleklerini ve bütün mahlûkâtını şâhit tutarak sabahladım. (3) |
600 |
Allahım! Senden başka ilah olmadığına, Senin bir olduğuna, şerîkin bulunmadığına ve Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in Senin kulun ve Rasûlün olduğuna, Seni, hamele-i arşını, meleklerini ve bütün mahlûkatını şahit tutarak akşamladım. (3) |
601 |
Allahım! Senden bu gecenin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bu ve bundan sonraki gecelerde olan ve olacakların şerrinden Sana sığınıyorum. |
602 |
Allahım! Senden bugünün hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünde ve bundan sonraki günlerde olan ve olacakların şerrinden Sana sığınıyorum. |
603 |
Allahım! Senden diliyor ve dileniyorum; Resûlün, Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed hürmetine Sana teveccüh ediyorum. Ya Muhammed! Şu ihtiyacımın giderilmesi için Rabbime Senin hürmetine teveccüh edip ilticada bulundum. Allahım! Beni O'nun (sallallâhu aleyhi ve sellem) şefaatine mazhar eyle! |
604 |
Allahım! Senden yararlı ilim, güzel (helal) rızık ve makbul amel dilerim. |
605 |
Allahım! Senden yardım isteriz, ve senden günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, ve sana tevbe ederiz. Sana tevekkül ederiz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkâr etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkâr eden ve sana karşı geleni bırakırız. |
606 |
Allahım! Senden, imanda sıhhat, güzel ahlakla bezenmiş iman, arkasından felah gelecek bir muvaffakiyet, katından rahmet ve afiyet ve nezdinden mağfiret ve rıza diliyorum. |
607 |
Allahım! Senden, imanda sıhhat, güzel ahlakla bezenmiş iman, arkasından felah gelecek bir muvaffakiyet, katından rahmet ve afiyet ve nezdinden mağfiret ve rıza diliyorum. |
608 |
Allahım! Senden, muzır bir şeye ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın, kazaya rıza, ölümden sonra rahat bir hayat, cemâline bakma lezzeti ve Sana kavuşma iştiyakı istiyor; zulmetmekten ya da zulme uğramaktan, düşmanlıkta bulunmaktan veya düşmanlığa maruz kalmaktan, hata işlemekten yahut bağışlanmayacak bir günaha girmekten Sana sığınıyorum. |
609 |
Allahım! Senin için oruç tuttum. Sana iman ettim. Sana güvenip dayandım. Rızkınla iftar ettim. Bizden bunu kabul buyur. Şüphesiz Sen, her şeyi işiten ve bilensin (İbn Mâce, Sıyâm) |
610 |
Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz. Dönüş de Sanadır. |
611 |
Allahım! Senin o seçkinlerden seçkin Nebinin şefaatine mazhar ederek bizi saadet ehlinden eyle, cennetlik kullarının zümresiyle haşret, onlarla birlikte bizi de cennete koy. O’na (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve bütün âline, Senin rahmetine ve O’nun hürmetine yaraşır bir şekilde salât ve selâm et, âmîn, âmîn,
âmîn... |
612 |
Allahım! Senin rahmetine ve onun (a.s.m.) hürmetine nasıl yaraşırsa, ona ve âline öylece salât ve selâm et, âmîn... |
613 |
Allahım! Senin sevgine mazhariyeti ve dualarıyla cennetin kapılarını açan ve o kapıları O’na olan salavâtlarıyla açmaları için ümmetini teşvik ettiğin Sevgiline salât ve selâm eyle. Allahım! O seçkin sevgilinin şefaatiyle bizleri iyi kullarınla cennete koy, âmîn... |
614 |
Allahım! Senin varlığının zaruretine ve birliğine delâlet eden, ve Senin celâl, cemâl ve kemâline şehâdet eden, doğru sözlü olan ve doğruluğu tasdik edilmiş olan, doğru konuşan bir delil, nebi ve rasullerin efendisi, onların icma’, tasdik ve mucizelerinin sırrını taşıyan, evliya ve sıddıkların ittifak, tahkik ve kerâmetlerinin sırrını kendinde bulunduran, parlak mucizeler, açık harikalar, tahkik edilmiş, onu doğrulayan kesin deliller sahibi olan, zâtında kıymetli özellikler bulunan, vazifesinde yüksek ahlâk, şeriatında yüce seciyelerin sahibi bulunan, Kur’ân’ı indiren Allah’ın, indirilen Kur’ân’ın ve kendisine Kur’ân inen Zât’ın icmaiyle, Rabbânî vahyin iniş yeri. Gayb ve melekût âlemini gezip dolaşan, ruhları müşâhede edip, meleklerle arkadaşlık eden, şahıs, nev’ ve cins olarak kâinatın kemâlâtının numûnesi, yaratılış ağacının en nurlu meyvesi, hakkın kandili, hakikatin bürhânı, rahmetin timsâli, muhabbetin misâli, kâinat tılsımının keşşafı, rubûbiyet saltanatının dellalı, şahs-ı manevîsinin remziyle âlemi yaratan Zât’ın kâinatı yaratmasındaki asıl amacı. Öyle bir şeriat sahibi ki, o şeriat sağlamlığı ve düsturlarının genişliğiyle gösterir ki o, kâinatı tanzim eden Zât’ın düzenidir. Ve o yaratanın koyduğu düsturlardır. Evet kâinatı bu mükemmel düzen ile kim tanzim etmişse bu güzel ve üstün dinin sahibi de O’dur. Biz insanların efendisi, ve biz müminlere iman yolunu gösteren, Abdullah İbni Abdülmüttalib’in oğlu Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) sonsuz salât ve selâm et. O’na yer ve gökler durdukça en üstün salavâtlar ve en mükemmel selâmlar olsun. İşte sadık ve musaddak olan O şahit ve bütün şahitlerin huzurunda asırlar ve mekânların arkasından bütün insan nesillerine bütün kuvvetiyle son derece bir ciddiyetle son derece bir huzur ve güven içinde tam ve mükemmel bir iman ile seslenip diyor ki; “Şehâdet ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O birdir ve O’nun hiçbir ortağı yoktur.” |
615 |
Allahım! Seyyidimiz, mevlâmız, kulun, nebîn ve resûlün olan ümmî peygamber Hz. Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), âline, ashâbına, zevcelerine, mübarek nesline, sâir enbiyâ ve murselîne, melâike-i mukarrebîne, evliyâ ve salih kullarına salavâtın en efdali, selâmetin en temizi, bereketlerin en bereketlisiyle, Kur’ân’ın sûreleri, âyetleri, harfleri, kelimeleri, mânâları, işaretleri, remizleri ve delâletleri adedince salât ve selâm et, bereket ihsan et, ikramda bulun. Ey ilâhımız, ey Hâlıkımız, bütün bu salavâtlardan her biri için bizi mağfiret et, bize merhamet et, bize iltifât et. Rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn. Âlemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun, âmîn... |
616 |
Allahım! Seyyidina Hazreti İbrahim ve ailesine bereket ihsan ettiğin gibi, Efendimiz Hazreti Muhammed ve ailesine de bereket ihsan et. Muhakkak ki Sen, her bakımdan hamde layık ve şanı yüce olansın.(10) |
617 |
Allahım! Seyyidina Hazreti İbrahim ve ailesine salât ettiğin gibi, Efendimiz Hazreti Muhammed ve ailesine de salât et. Muhakkak ki Sen, her bakımdan hamde layık ve şanı yüce olansın. (10) |
618 |
Allahım! Tembellikten, kocamaktan, ihtiyarlığın dertlerinden, dünyanın fitnesinden ve ahiret azabından Sana sığınıyorum. Allahım! Tembellikten, kocamaktan, ihtiyarlığın dertlerinden, dünyanın fitnesinden ve kabir azabından Sana sığınıyorum.Biz de, bütün mülk de, Âlemlerin Rabbi Allah’a ait olarak sabahladık. |
619 |
Allahım! Yalnız Sana hamd ediyor ve sadece Senden istiyorum. Senden başka bir ilah yoktur. Sayısız nimetler ihsan eden Mennân Sensin. Gökleri ve yeri eşi-benzeri olmayan güzelliklerle yaratan Bedî’ de Sensin. Ey celâl ve ikram Sahibi! Ey hayatı Kendinden ebedî Hayy, ey Kendi Kendine kâim, Kayyûm! Ben yalnız Senden istiyorum. |
620 |
Allahım! Yüce ahlak sahibi, çok merhametli ve yumuşak kalpli olan Efendimiz Muhammed’e salatü selam eyle. O’na, O’nun âline, ashabına ve eşlerine heran, her kadim ve her hadis için salatü selam éyle.. |
621 |
Allahumme salli ala sahibil havzıl mevrûdi. |
622 |
Apaçık hakkın tâ kendisi ve her şeyin idaresi elinde olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Vaadinde sâdık ve emîn olan Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) Allah’ın resûlüdür. |
623 |
Ardından mahlukatın en hayırlısı, dalalet ve yanlışlıkların ortadan kaldırıcısı Hz. Muhammed'e (s.a.s.) salavat getirdim. |
624 |
Bana bu yiyeceği yediren ve tarafımdan hiçbir güç ve kuvvet olmadan bunu bana rızık kılan Allah’a hamdolsun |
625 |
Bana bu yiyeceği yediren ve tarafımdan hiçbir güç ve kuvvet olmadan bunu bana rızık kılan Allah’a hamdolsun. |
626 |
Başında ve sonunda Allah’ın izniyle yemeğe başlarım. |
627 |
Ben senden istiyorum. Ey Allah! Ey Allah! Ey Allah! Ey Hayyu’l- Kayyûm! Ey Celâl ve İkram sâhibi olan Allâh’ım ! Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tesbih ederim. Ben yûce emirlerini yerine getiremedim, zâlimlerden oldum. Allâh’ım ! Yûce Kürsî’nin, azâmetin, celâlin, izzetin, kudretin ve hükümranlığından taşıdıkları hatırına, yarattıklarından hiçbir kimsenin bilmediği, gizli-saklı pâk isimlerin hürmetine. gecenin üzerine koyduğunda geceyi karartan, gündüzüne koyduğunda gündüzü aydınlatan, göklere koyduğunda direksiz tutan, yer yüzüne koyduğunda onu sâbit kılan, denizlere koyduğunda, suları taşırıp akıtan, su pınarlarına koyduğunda, suları coşturan, bulutların üzerine yerleştirdiğinde, yağmurlar yağdıran, ismin hatırına senden istiyorum. Efendimiz Cebrâîl (a.s)’ın alnına yazılmış olan isimler hakkı için, efendimiz İsrâfîl (a.s)’ın alnındaki yazılı isimlerle, ve bütün meleklerin üzerinde yazılı isimlerle, senden istiyorum. Arşın ve Kürsî’nin etrafında yazılmış isimler hürmetine, senden taleb ediyorum. Yûce zâtını bizzat isimlendirdiğin yûce ismin hürmetine, senden istiyorum. Bildiğim ve bilmediğim bütün isimlerin hatırına. Efendimiz Âdem (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Nûh (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, senden istiyorum. Efendimiz Sâlih (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûnûs (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Mûsâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Hârûn (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Şuayb (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İbrâhîm (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İsmâîl (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Dâvûd (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, senden istiyorum. Efendimiz Süleymân (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Zekeriyyâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûşâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Hızır (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İlyâs (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Elyesâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Zülkifl (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, senden istiyorum. Efendimiz Îsâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, nebîn, rasûlün, habîbin, insanlar arasından seçip çıkardığın, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) sana duâ ettiği isimler hatırına senden istiyorum. Ey ! sözü hak olan, ve sizi ve yaptıklarınızı Allâh yarattı meâlideki âyette, bize buyuran Allâh’ım ! Allâh’ın hiçbir kulundan hiçbir söz, fiil, hareket ve hareketsizlik meydâna gelemez. Ancak onun ilmi, kazâ ve kaderinde olması gerektiği şekilde, nasıl geçiyorsa, o şekilde meydâna gelebilir. Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! beni peygamberimize tâbi olup, ona muhabbet duyan, herkesi hesap gününde kusurları araştırılmadan, azâb görmeden, azar işitmeden, terslenmeden, onun şefaati ve arkadaşlığıyla rızıklandırmanı istiyorum. Ey Vehhâb ! Ey Gaffâr ! senden günahlarımı bağışlamanı, ve ayıplarımı örtmeni istiyorum. Hesapsız sevap ve mükâfatların verildiği günde, bütün dostlar arasında beni, yûce cemâlini doyasıya seyretmekle nîmetlendirmeni, benden amelimi kabûl etmeni, bilerek, bilmeyerek veyâ yanlışlıkla yaptığım ezelî ilminle bildiğin bütün hatalarımı affetmeni senden taleb ediyorum. En büyük emelim olan peygamber (s.a.v) efendimizin kabrini ziyârretine, ona ve iki arkadaşına selâm verme nîmetine ihsânınla, fazlınla, cömertliğinle ve kereminle beni ulaştırmanı senden istiyorum. Ey Raûf ! Ey Rahîm ! Ey Velî ! kendisine îmân eden bütün müminler, yoluna tâbî olan kadın-erkek bütün müslümanlar, hem onların âl ve dirileri hem de kendi adıma, yarattıklarından her hangi birini mükâfatlandırdığın şeylerin en çok ve en fazîletli ve etraflı olanıyla, Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) mükâfatlandırmanı senden istiyorum. Ey Kavî! Ey Azîz! Ey Alîy! |
628 |
Benden sıkıntıyı gideren ve bana afiyet bahşeden Allah’a hamd olsun |
629 |
Benim tüm istek ve arzum, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'a armağan olsun. (162) (En' âm 162) |
630 |
Binlerce, milyon kere istiğfar ediyorum. Ben nasıl o haltı yaptım ya Rabbî! Keşke canımı alsaydın da ben gözümü açıp ona bakmasaydım; elimi ona uzatmasaydım; o harama doğru bir adım atmasaydım; o haltı karıştırmasaydım! |
631 |
Bir araya getirilmiş heca (mukattaa) harflerinin hakkı için beni maksatlarıma ve her türlü ihtiyaçlarıma erdir. |
632 |
Bir hadisi şerifinde Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur:Bu salavatı şerifeyi bir kere okuyan kimseye Allah makbul bir hac sevabı ve İsmail (a.s.) soyundan bir kimseyi azat etmiş gibi sevap yazar.Zira Allâh (c.c)’u şöyle buyurmaktadır: “ Ey Meleklerim ! Bu bir kuldur ki; Habîbim Muhahammed (s.a.v.)’e çokça salât etmiştir. İzzetime, Celâlime, varlığıma, övülmeye lâyık olmama ve Yûce olmama yemîn olsun ki, salât ettiği her harf mukâbilinde cennette ona bir saray vereceğim. Onun yüzünün nûru, Ay’ın ondördü gibi, kıyâmet gününde Livâü’l-Hamd sancağı altında bana gelecek ve avucu Habîbim Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in avucunda olacaktır.” (Müellif şöyle der:Bu fazîlet bu salavâtı her Cum’â Günü okuyan kimse içindir.Çünkü bu büyük bir fazilettir. Allâh (c.c) yüce fazlın sâhibidir. [1]----- |
633 |
Bir şey yok, iyi olur inşallah. |
634 |
Biz Allah'a inanırız; bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a,Yakub'a ve onların (iman) soyundan gelen (peygamberlere) indirilenlere; Musa'ya ve İsa'ya indirilene; yani tüm nebilere Rablerinden indirilenlere inanırız; onların arasından hiçbirini ayırt etmeyiz: zira biz sadece O'na teslim olanlarız. (136) (Bakara,136) |
635 |
Biz de, bütün mülk de Allah’a ait olarak akşamladık. Hamd, Allah’a mahsustur. Başka ilah yoktur, ancak Allah vardır. O’nun ortağı yoktur; mülk de hamd de O’na aittir. O’nun her şeye gücü yeter. |
636 |
Biz de, bütün mülk de Allah’a ait olarak sabahladık. Hamd, Allah’a mahsustur. Başka ilah yoktur, ancak Allah vardır. O’nun ortağı yoktur; mülk de hamd de O’na aittir. O’nun her şeye gücü yeter. |
637 |
Biz de, bütün mülk de, Allah’a ait olarak sabahladık; O’nun ortağı yoktur. O’ndan başka ilah bulunmaz ve dönüş de yine O’nadır. |
638 |
Biz de, bütün mülk de, Azîz ve Celîl olan Allah’a ait olarak sabahladık. Hamd Allah’a mahsustur; ululuk ve azamet yalnız Allah’ındır. Yaratma da, emir de, gece ve gündüz de, gece ile gündüzü mesken tutmuş her şey de yalnızca Allah’a aittir. |
639 |
Biz ve bütün mülk, Allah’a ait olarak akşamladık. O’nun ortağı yoktur. O’ndan başka bir ilah da bulunmaz. Dönüş O’nadır. Biz ve bütün mülk Allah’a ait olarak akşama erdik. Kusursuz olarak yaratıp her tarafa saçtığı şeylerin şerrinden, yerin üstüne düşmesin diye göğü tutan ve göğün ancak Kendi izniyle düşebileceği Allah’a sığınırım. |
640 |
Bize ihsan ettiği iman ve Kur’ân nuru sebebiyle Rabbimize hamdolsun. |
641 |
Bize ihsan ettiği İslâm Dini ve tam, yüksek iman nimeti sebebiyle Rabbimize hamd olsun. |
642 |
Bize lutfettiği iman için, vahdâniyeti için, vücub-u vücudu için, sıfât ve esmâsı için, ezelden ebede bütün esmâsının tecelliyâtı adedince Allah’a hamd olsun. |
643 |
Bize yedirip içiren, koruyup barındıran Allah’a hamd olsun. Koruyup barındıranı bulunmayan nice kimseler var. |
644 |
Bizi ateşten koru.. Bizi ateşten kurtar.. Bizi ateşten halas eyle.. |
645 |
Bizi doyuran, suya kandıran ve müslümanlar olarak yaratan Allah’a hamdolsun” diye hamdederek buna işaret buyurmuştur. |
646 |
Bizi onun sancağının altında cemaatiyle berâber haşreyle. Kevser şarabından kâsesiyle içir. Muhabbetiyle faydalandır. Ey âlemlerin Rabbi olan Allah! |
647 |
Bu korumayı Celil, Rauf, Münezzeh, Kuddüs ve kendisiyle karanlıkların dağıldığı Rahim isimlerinin nuruyla lütfet. |
648 |
Bu sebeble Allahım, kötü gördüğün her şeyi kalbimden silmeni, bunların yerine haşyetin, sevgiden kaynaklanan korkunu, mâ’rifetin, korkun, yanında olanlara karşı şevkin, emniyet ve âfiyetinle kalbimi doldurmanı senden taleb ediyorum. Bize rahmet ve bereket ihsân eyle. Doğruyu ve hikmeti bize ilhâm eyle. Allahım, senin azâmet ve heybetinden korkanların ilmini, zâtına yönelenlerin yönelişini, yakîn sâhiblerinin ihlâsını, sabredenlerin şükrünü, sâdık kullarının tövbesini, bizlere de nasîb etmeni senden taleb ediyoruz. |
649 |
Bütün âlemlerin kalplerine ülfet ve ünsiyet bahşet - gönül kapılarını İlâhî hakikatlere aç! Fettâh ismin hürmetine! Bana, rıza ve makbuliyet libasını giydir! |
650 |
Bütün günahlardan, topyekûn hatalardan, Allah’a isyan manasına gelen her fiilden, Rabbimizin sevmeyeceği ve razı olmayacağı hal, tavır ve işlerin tamamından, bir de üstümüze vazife olmayan, bize dünya ahiret fayda vermeyen ve katiyen yakışmayan şeylerin hepsinden binlerce kere, milyon defa istiğfar ediyorum. |
651 |
Bütün hamdler, övgüler göklerin ve yerlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Göklerde ve yerde büyüklük âlemlerin Rabbi olan O’na mahsustur. O, sonsuz izzet ve hikmet sahibidir. Bütün hamdler, övgüler göklerin ve yerlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Göklerde ve yerde azamet sadece âlemlerin Rabbi
olan O’na aittir. O, sonsuz izzet ve hikmet sahibidir. Mülk sadece O’nundur. O göklerin Rabbidir ve sonsuz izzet ve hikmet sahibidir. (el-Gümüşhânevî, Mecmûatü’l-ahzâb (Evrâd-ı Şâzelî) s.262-263) |
652 |
Bütün mahlukatının tesbihâtları ve bütün masnûâtının dilleriyle Seni tesbih ederiz. |
653 |
Bütün peygamberlerinin, veli kullarının ve meleklerinin tesbihâtıyla Seni tesbih ederiz. |
654 |
Bütün sırların hazinesi Bismillah ile başladım. Ruhum, içinde sırların gizlendiği hazineyi onunla keşfetti. |
655 |
Büyük Allah’tır, her türlü hamd ü senâ O Yüceler Yücesi’nin hakkıdır ve sabah-akşam tesbîh ile anılmaya layık yalnız O’dur.
Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’a sonsuz hamd ve şükür, Kâinatın Medar-ı Fahri Efendimiz (aleyhisselam)’a, âline ve ashabına da nihayetsiz salât ü selam olsun.
Hüznümü ve kederimi başkasına değil, yalnızca sana şikâyet ediyorum. Rabbim! Yegâne ilah Sensin, Senden başka hakiki ma’bud yoktur. Sübhânsın, bütün noksanlardan münezzehsin, Yücesin. Doğrusu kendime zulmettim, yazık ettim. Affını bekliyorum Allah’ım! Ya Rab! Bana ciddî bir zarar dokundu, Sen merhametlilerin en merhametlisisin.
Bir kere daha ikrar ediyorum ki, Halîm ü Kerîm Allah’tan başka ilah yoktur. Arş-ı Azîm’in Rabbi Allah’ı tesbih ederim. Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Rabbim, Senden, rahmetinin gereklerini, merhametini celbedecek vesileleri, gerçekleşmesi muhakkak olan mağfiretini, günahtan korunmayı, her türlü iyiliği kazanmayı, her türlü günahtan da selâmette olmayı istiyorum. Bende bağışlamadığın hiçbir günah, gidermediğin hiçbir keder, Senin rızana muvafık olup da karşılamadığın hiçbir ihtiyaç bırakma ya Erhamerrâhimîn.
Allah’ım, Sen kullarının ihtilaf ettikleri şeylerde hüküm verirsin. “Yüce ve Azim Allah’tan başka ilah yoktur. Halîm ve Kerîm Allah yegâne ilahtır.” hakikatini tasdik ederek sana yöneliyorum. Yedi semanın ve Arş-ı Azîm’in Rabbi Allah’ım, Seni tesbih ve eksik sıfatlardan tenzih ederim. “Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” imanıyla Sana hamd ü senada bulunuyorum. Ey kederleri gideren, tasaları kaldıran, dua ettiklerinde çaresizlerin duasına icabet eden Allah’ım.. ey dünya ve ahiretin Rahman ve Rahîm’i! Şu ihtiyacımın giderilmesi ve tamamlanması hususunda -başkalarının merhametinden müstağni kılacak bir şekilde- bana merhamet et. Allah’ım Sen’den diliyor ve dileniyorum, Rahmet Peygamberi Hazreti Muhammed’i vesile edinerek Sana teveccüh ediyorum. Ya Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm), ey efendim, şu hacetimin yerine getirilmesi için seni vesile yaparak Rabbime yöneliyorum. Allahım, Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz’i hakkımda şefaatçi eyle.
Ey ihtiyaç ve hâcetleri gideren Rabbimiz, bizim bütün ihtiyaçlarımızı gider; ey belâları def’ u ref’ eden Sultanımız, başımıza gelmesi muhtemel bütün belâları def’ eyle; ey Erhamerrâhimîn.
Allah’ım, vebadan, her türlü beladan, her çeşit rahatsızlık, hastalık ve derdin kötülüklerinden, özellikle şu anda maruz kalınan Corona Salgını’ndan bizi koru, kurtar, halâsa erdir!
Bismillah!.. Hissettiğim ve hissedeceğim ağrının, beni inletmesi muhtemel acıların şerrinden, Allah’ın izzet ve kudretine sığınırım.
Ey bütün insanların Rabbi, ey acı ve ızdırapları gideren Allah’ım! Bu hastalığa da şifa ver. Şifa veren ancak Sensin; Senden başka Şâfi yoktur. Öyle bir şifa lütfet ki, hastalıktan hiçbir iz bırakmayacak şekilde olsun.
Bismillah!.. Bismillah!.. Bismillah!.. Sana eziyet veren her şeyden, her canlının şerrinden Allah’ın ismiyle sana okur üflerim, dilerim Allah sana şifâ verir. Allah’ın ismiyle sana okur üflerim, dilerim Allah sana her türlü derde karşı şifâ verir.
Allah’ım, bedenimize afiyet ver. Allah’ım, kulaklarıma afiyet ver. Allah’ım, gözlerimize afiyet ver. Allah’ım bütün uzuvlarımıza, organlarımıza, manevi melekelerimize, zahir-batın bütün duygularımıza afiyet ver. Bütün bunlara ancak Sen muktedirsin, Senden başka ilah yoktur.
Allah’ım Sen’den diliyor ve dileniyorum, Rahmet Peygamberi Hazreti Muhammed’i vesile edinerek Sana teveccüh ediyorum. Ya Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm), ey efendim, şu hacetimin yerine getirilmesi için seni vesile yaparak Rabbime yöneliyorum. Allah’ım, Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz’i hakkımda şefaatçi eyle. |
656 |
Büyük Allah’tır. Her türlü hamd ü senâ O Yüceler Yücesi’nin hakkıdır ve sabah-akşam tesbih ile anılmaya lâyık yalnız O’dur. O tek olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Kuluna yardım eden, ordusunu aziz kılan ve tek başına düşman ordularını hezimete uğratan O’dur. O’nun ortağı yoktur. |
657 |
Büyük olan Allah’ın adıyla. Zonklayan her damarın şerrinden ve cehennem cehennemin hararetinin şerrinden ulu Allah’a sığınırım. |
658 |
Ceberût (esma-sıfat veya berzah âlemi), melekût (melâike ve ruhânilere mahsus âlem yani varlığın perde arkası), kibriya (ululuk) ve azamet sahibi Allah’ı tesbih ederim. |
659 |
Celcelûtiye Kasidesi |
660 |
Cenab-ı Hakk'ın, Meleklerinin, Peygamberlerinin, Elçilerinin ve Bütün Yaratılanın selamı Muhammed'in ve Muhammed'in ailesinin üzerine olsun; Yüce Allah'ın Selamı, Rahmeti ve Bereketi onun ve onların üzerine olsun. |
661 |
Cinler ve insanlar sayısınca, melekler ve yıldızlar adedince sana milyonlar salât ve milyonlar selâm olsun Yâ Resûlallah. |
662 |
Çokça, tertemiz, mübarek hamd ü senalar hep Allah’a mahsustur |
663 |
Dalalet ve inkarcılık ateşi; celal, kibriya, izzet, azamet ve rahmetinle ve Kuddüs isminin nuruyla söndürülür. |
664 |
De ki, O, Allah’tır, gerçek ilahtır ve birdir. (1)Allah Samed’dir. (2)Ne doğurmuş, ne de doğurulmuştur. (3)Ne de herhangi bir şey O’na denktir.(4) (3) |
665 |
De ki: "Allah’ım! Gökleri ve yeri yaratan, gaybı (görünmeyeni) ve görüneni bilen Sensin. Kullarının arasında, ihtilâf etmiş oldukları şeyler hakkında hüküm verecek olan Sensin." (Zümer Suresi - 46) |
666 |
De ki: "Ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin." (26)"Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın. Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de hesapsız rızık verirsin." (27) Ey dünyanın ve ahiretin rahmânı (rahmet-merhamet edeni), bu ikisini dilediğine verir, bu ikisini dilediğine vermezsin. Bana öyle bir merhamet et ki, başkasının merhametine ihtiyaç kalmasın.” |
667 |
De ki: “Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize erişmez. O, bizim mevlamızdır. Öyleyse, mü’minler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler. Tevbe - 51
Eğer Allah, sana bir sıkıntı verirse onu Kendisinden başka giderebilecek yoktur. Eğer senin için bir hayır dilerse, O’nun fazlını geri çevirebilecek yoktur. O, onu kullarından dilediğine nasip eder. O, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir. Yunus - 107
Rızıklarını temin edemeyen nice dabbe vardır. Onlara da, size de Allah rızık verir. O, Her Şeyi Duyan’dır, Her Şeyi Bilen’dir. Ankebut - 60
Onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, “Elbette Allah.” Diyecekler. De ki: “O halde Allah’ın yanı sıra yöneldiğiniz ilahlar, eğer Allah bana bir sıkıntı vermek istese, o sıkıntıya engel olabilirler mi? Veya Allah bana bir rahmet dilese, buna engel olabilirler mi? De ki: “Allah bana yeter!” De ki: “Sığınıp güvenmek isteyenler, yalnızca O’na sığınıp güvensinler. Zümer - 38
Yeryüzünde yaşayan hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın. O, onun karar kıldığı yeri ve geçici durduğu yeri bilir. Bunların tamamı apaçık bir Kitap’tadır. Hud - 6
Ben, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. Hiçbir canlı yoktur ki O’nun buyruğunda/kontrolünde olmasın. Kuşkusuz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir. Hud - 56
Allah, insanlar için rahmetinden neyi açarsa artık onu tutacak biri olamaz. Her neyi tutarsa da artık O’ndan sonra onu gönderecek de yoktur. Ve O, Mutlak Üstün Olan’dır, En İyi Hüküm Veren’dir. Fatır – 2
Kuran-ı Kerim’de Geçen 7 Şifa Ayetinin Faziletleri
Her türlü hastalığa manevi tedavi niyetiyle okunur
Her derde, sıkıntıya okunur.
Zor bir işi başarmak için okunur.
Herhangi bir dileğin, muradın gerçekleşmesi için okunur.
Zor bir sınavın başarılması için okunur. Yeni bir işe, yeni bir göreve başlarken okunur.
|
668 |
De ki: “Dua ederken ister “Allah” ister “Rahman” diye hitab edin. Hangisini deseniz en güzel isimler hep O'nundur!” Namazında sesini pek yükseltme, ama iyice de kısma, ikisinin arası bir yol tut. |
669 |
De ki: İnsanların Rabbine, (1)insanların yegâne Hükümdarına, (2)insanların İlahına sığınırım. (3)O sinsi şeytanın şerrinden. (4)O ki, insanların kalplerine vesvese verir. O şeytan, (5)cinlerden de olur, insanlardan da.(6)(3) |
670 |
De ki: Sabahın Rabbine sığınırım, (1)yarattığı şeylerin şerrinden. (2)Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden(3) Düğümlere üfleyip büyü yapan büyücü kadınların şerrinden (4)ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden.(5) (3) |
671 |
Dergâh-ı İlâhi’den kovulmuş ve sonsuz rahmetten nasipsiz kalmış şeytandan Allah’a sığınırım; engin rahmet sahibi ve yegâne merhametli Rahman ü Rahîm’in adıyla başlarım; Yüce Allah’ın ismini anarak başlarken beni İslâm dini ve akidesi üzere yarattığı için O’na hamd ederim. |
672 |
Doğru söyledin. |
673 |
Dünya’da bütün mahlûkatına âhirette ise sadece mümin kullarına şefkat ve marhametle muamele etmesinden dolayı Allah’a hamd ve övgüler olsun. |
674 |
Efendimiz Âdem’e; efendimiz Şît’i, efendimiz İbrâhîm’e; efendimiz İsmâîl ve İshâk’ı bağışlayan, efendimiz Yûsûf’u; efendimiz Yâkûb’a kavuşturan, efendimiz Mûsâ’yı; annesine ulaştıran, efendimiz Hızır’ın ilmini artıran, efendimiz Dâvûd’a; efendimiz Süleyman’ı bahşeden, efendimiz Zekeriyyâ’ya; efendimiz Yahyâ’yı bağışlayan, annemiz Meryem’e; efendimiz İsâ’yı veren, efendimiz Şuayb’ın kızını; efendimiz Mûsâ (a.s) ile karşılaştırmak suretiyle koruyan, Ey Allahım, Ey Rabbim ! Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), bütün nebî ve rasullere, senin salât etmeni istiyorum. Peygamber Efendimiz Muhammed’e, şefaati ve yüksek dereceyi bağışlayan, Ey Allahım, günahlarımı bağışlamanı, ayıplarımın hepsini örtmeni, beni cehennem ateşinden kurtarmanı, rızânı, emniyetini, affını ve ihsânını lütfetmeni, kendilerine nîmetler verdiğin nebîler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerle birlikte beni cennetinde nimetlendirmeni senden taleb ediyorum. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter. |
675 |
En güzel isimler Allah'ındır, o halde bu isimlerle O'na dua edin. O'nun isimleri konusunda haktan sapanları terkedin. Onlar işlediklerinin cezasını çekeceklerdir. |
676 |
er-Rahman. er-Rahim. El-Meliku'l-Kuddûsu, es-Selâmu, el-Mü'minu, el-Müheyminu, el-Azîzu, el-Cebbâru, el-Mütekebbiru, el-Hâliku, el-Bâriu, el-Musavviru, el-Gaffâru, el-Kahhâru, el-Vehhâbu, er-Rezzâku, el-Fettâhu, el-Alîmu, el-Kâbizu, el-Bâsitu, el-Hâfidu, er-Râfiu, el-Muizzu, el-Müzillu, es-Semîu, el-Basîru, el-Hakemu, el-Adlu, el-Latîfu, el-Habîru, el-Halîmu, el-Azîmu, el-Gafûru, eş-Şekûru, el-Aliyyu, el-Kebîru, el-Hafîzu, el-Mukîtu, el-Hasîbu, el-Celîlu, el-Kerîmu, er-Rakîbu, el-Mucîbu, el-Vâsiu, el-Hakîmu, el-Vedûdu, el-Mecîdu, el-Bâisu, eş-Şehîdu, el-Hakku, el-Vekîlu, el-Kaviyyu, el-Metînu, el-Veliyyu, el-Hamîdu, el-Muhsî, el-Mubdiu, el-Muîdu, el-Muhyi, el-Mümîtu, el-Hayyu, el-Kayyûmu, el-Vâcidu, el-Mâcidu, el-Vâhidu, el-Ahadu, es-Samedu, el-Kâdiru, el-Muktediru, el-Muahhiru, el-Evvelu, el-Âhiru, ez-Zâhiru, el-Bâtinu, el-Vâli, el-Müte'âli, el-Berru, et-Tevvâbu, el-Müntekimu, el-Afuvvu, er-Raûfu, Mâliku'l-Mülki, Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm, el-Muksitu, el-Câmiu, el-Ganiyyu, el-Muğnî, el-Mâni', ed-Dârru, en-Nâfiu, en-Nûru, el-Hâdî, el-Bedîu, el-Bâki, el-Vârisu, er-Reşîdu, es-Sâbûru. |
677 |
Ey “ol!” emriyle kâinatta mutlak tasarruf sahibi olan ve kullarına, inanıp salih ameller işlemelerini emreden Âmir! |
678 |
Ey aczi söz konusu olmayan kâdir u kâhir Vâcid! |
679 |
Ey açık gizli her şeyi görüp kontrol eden Nâzır! |
680 |
Ey açık-kapalı her şeyi görüp kontrol eden, hepsini kayda geçiren Muakkib! |
681 |
Ey af ve rıza isteyenleri affedip râzı olan |
682 |
Ey affı büyük olan |
683 |
Ey affı, günahkârlar için sığınak olan |
684 |
Ey affıyla imdat eden ve himaye buyuran Mücir! |
685 |
Ey âhirette, itaatkâr kullarına hususî ihsan ve şefkatte bulunacak Rahîm! |
686 |
Ey Allah'ım! Efendimiz Muhammed (S.A.V.)'e ve Efendimiz Muhammed (S.A.V.)'in âlini mübarek eyle. Efendimiz İbrahim (A.S.)'ı ve Efendimiz İbrahim (A.S.)'ın âlini mübarek eylediğin gibi! Şübhe yok ki, sen öğülmüşsün, öğülmeye lâyık, şân ve şeref sahibi yalnız sensin.i |
687 |
Ey Allah'ım! Efendimiz Muhammed (SA.V.)'e ve Efendimiz Muhammed (SA.V.)'in âline salât et. Efendimiz İbrahim (A.S.)'e ve Efendimiz İbrahim (A.S.)'in âline salât ettiğin gibi, şüphe yok ki, sen Hamîdsin, (öğülmüş yalnız sensin,) Mecidsin (Şan ve şeref sahibi yalnız sensin). |
688 |
Ey Allah'ım! Hz. Muhammed'e Salatu selam et, ve onu kıyamet gününde sana yakın bir yere (makam-ı Mahmut'a) indir. |
689 |
Ey Allah’ım, Senin rızan için oruç tuttum ve Senin rızkınla orucumu açıyorum. |
690 |
Ey Allah’ım! Ruhlar içinde, Efendimiz Muhammed’in rûh-u şerîfine salât eyle!
Ey Allah’ım! Bedenler içerisinde, Efendimiz Muhammed’in beden-i şerîfine salât eyle!
Ey Allah’ım! Kabirler arasında, Efendimiz Muhammed’in kabr-i şerîfine salât eyle! |
691 |
Ey Allah’ım! Sana hamdederek Seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Senden başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah olmadığına şehadet ederim. Senden bağışlanma diler ve Sana tevbe ederim. |
692 |
Ey Allah’ım! Sen esenliksin selamsın, esenlik Senden gelir. Celal ve ikram sahibi Sen ne yücesin. İbni Mace 924, 928, Müslim 591/135 |
693 |
Ey âyât ve âsârıyla apaçık Bediyy! |
694 |
Ey âyât ve âsârıyla apaçık Zâhir! |
695 |
Ey ayıp ve kusurları örtüp gizleyen Settâr! |
696 |
Ey ayıplardan sâlim ve herkes için selâmet kaynağı Selâm! |
697 |
Ey ayıpları örten |
698 |
Ey azamet ve ululuğuyla beraber aciz ve muhtaç kullarına lütuflarda bulunan Şerîf! |
699 |
Ey azametinde zâtî şan ve şeref sahibi Mecîd! |
700 |
Ey bazı kullarını muhabbete mazhar kılıp seven ve onlar tarafından sevilen Vedûd! |
701 |
Ey bela, musibet ve şerleri defeden Dâfi’! |
702 |
Ey benim Rabbim, Senin zâtının celâline ve senin hâkimiyetinin azametine layık biçimde sana hamd olsun. |
703 |
Ey bir ve tek olan, misli ve niddi bulunmayan Vitr! |
704 |
Ey bizim kerîm Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı affet! Ayaklarımızı hak yolda sabit kıl ve kâfirler gürûhuna karşı bize yardım eyle.(Âl-i İmrân 3-147) |
705 |
Ey bizim Rabb'imiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü'minleri hesap gününde bağışla. |
706 |
Ey bizim Rabbimiz, kendimize yazık ettik. Şayet Sen kusurumuzu örtüp, bize merhamet buyurmazsan, en büyük kayba uğrayanlardan oluruz. |
707 |
Ey bu mukaddes da’vetin sahibi ve kılınacak namazın mâliki Rabbim, Efendimiz Muhammed Aleyhisselâm’a vesîle, fazîlet ve geniş derece makamlarını ver. O’nu kendisine vaadettiğin en nihâî makam olan Makam-ı Mahmud’un zirvesine çıkar. Şüphesiz ki Sen va’dinden dönmezsin. |
708 |
Ey bütün ayıpları örten |
709 |
Ey bütün canlılardan önce var olan Gerçek Hayat Sahibi, Ey bütün canlıların yok olmasından sonra da var olacak Gerçek Hayat Sahibi, Ey eşi benzeri olmayan Gerçek Hayat Sahibi, Ey hiçbir şeyin kendisine benzemediği Gerçek Hayat Sahibi, Ey hiçbir canlıya muhtaç olmayan Gerçek Hayat Sahibi, Ey hiçbir canlının kendisine ortak olmadığı Gerçek Hayat Sahibi, Ey bütün canlıları ölüme mahkum eden Gerçek Hayat Sahibi, Ey bütün canlıları rızıklandıran Gerçek Hayat Sahibi, Ey bütün ölüleri dirilten Gerçek Hayat Sahibi, Ey hiç ölmeyecek Gerçek Hayat Sahibi Rabbim, Sübhânsın yâ Rab! Sen’den başka yoktur ilâh! Emân diliyoruz Sen’den, Koru bizi cehennemden! |
710 |
Ey bütün eksik ve kusurlardan münezzeh bulunan Rabbim, Seni (Zatına yakışmayan her şeyden) tenzih ederim. Allahım, günahımı bağışlamanı diler ve rahmetini dilenirim. Allahım, ilmimi artır ve beni hidayete erdirdikten sonra bir daha kalbimi kaydırma; katından bana rahmet lutfet; şüphesiz ki Sen, çok lütufkâr Vehhâb’sın. |
711 |
Ey bütün eksik ve kusurlardan münezzeh bulunan Sübbûh ve bütün üstün vasıfları, kemâl, fazilet ve güzellik sıfatlarını Zâtında cem eden Kuddûs; ey meleklerin ve Ruhun Rabbi! Seni tesbîh u takdîs ederim. |
712 |
Ey bütün eksik ve kusurlardan münezzeh bulunan Sübbûh ve bütün üstün vasıfları, kemâl, fazilet ve güzellik sıfatlarını Zâtında cem eden Kuddûs; ey meleklerin ve Ruhun Rabbi! Seni tesbîh u takdîs ederim” |
713 |
Ey bütün kapıları açan |
714 |
Ey bütün kemâl sıfatlarını Zâtında cem’ eden, dağınık kalbleri bir araya getiren ve mahşer günü bütün mahlûkatı huzurunda toplayan Câmi’! |
715 |
Ey bütün mahlûkat tarafından bilinen Rabbimiz, Seni bilinmesi gereken ölçüde bilip tanıyamadık! |
716 |
Ey bütün mevcûdâtı bir nizam ve intizam içerisinde tertibe koyan Mürettib! |
717 |
Ey bütün mevcûdâtın biricik yardımcısı olan ve dilediklerine sürpriz yardım ve iânelerde bulunan Muîn! |
718 |
Ey bütün mükevvenâtı yaratıp yed-i kudretinde tutan ve idare eden Mükevvin! |
719 |
Ey bütün mülk Kendisine ait olan Mâlik! |
720 |
Ey bütün sebepleri ve neticelerini yaratan Müsebbib! |
721 |
Ey bütün sırlara vakıf olan Allah'ım! Mubdi ve Muid isimlerinin hürmetine bize şefkat ve merhametinle muamele et. |
722 |
Ey bütün varlık âlemini tastamam bir âhenk içinde tedbîr u idare eden Müdebbir! |
723 |
Ey bütün varlık Yüce Zâtını zikreden ve zikri ruhlara itmi’nan veren gönüller sultanı Mezkûr! |
724 |
Ey bütün varlıkların Yüce Zâtına güvenip dayandıkları, onların ihtiyaçlarını tastamam ve vakti vaktine yetiştiren Kefîl! |
725 |
Ey büyük (Allah)! Ey büyük (Allah)! Benim ilâhım ancak Sensin. Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Benim için büyük günahlarımı bağışla, zira şu muhakkak ki büyük günahı (Senin gibi) Büyükten başkası mağfiret edemez’ derse, mutlaka annesinin, kendisini doğurduğu gündeki gibi günahlarından sıyrılır. Bunu çocuklarınıza öğretin, zira muhakkak bu, Allâh-u Te’âlâ’nın ve Rasûlü’ nün sevdiği bir kelimedir. Allâh-u Te’âlâ bununla (dua edenin) dünya ve âhiret işlerini yoluna koyar.” İbni Asakir, Tarih-u Medinet-i Dimeşk, No:6761, 54/238 |
726 |
Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın. Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz. Sen bizi o ateş azabından koru! Âl-i İmran sûresi, 3-191 |
727 |
Ey can alan, ruhları sıkan ve erzâkı kısan Kâbıd(z)! |
728 |
Ey canlı olan her şeyi sudan yaratan Zât! Sen ne yücesin! |
729 |
Ey celal sahibi ve ey Halim! Senin yardımınla açılacak bir ilmin sırlarıyla bana bir ikram lütfeyle. |
730 |
Ey celal sahibi ve ey kırık gönülleri üzüntüden kurtarıp saran Cabir! “Kün(Ol!)” emrinin “Kaf” harfi hürmetine beni koru. |
731 |
Ey celal sahibi! Basir isminin hürmetine düşmanlarımızı sağır dilsiz, kör ve konuşamaz eyle. |
732 |
Ey Celal sahibi! Çöl kelerinin(kertenkele) yanına koşarak gelip şikayetini arz ettiği zatın (a.s.m.) hürmetine onları yüzüstü ve yardımsız bırakarak zelil eyle. |
733 |
Ey celâl ve azametiyle bütün nefislerde ürperti ve haşyet hâsıl eden Celîl! |
734 |
Ey cemâliyle, göz ve gönüllere kâinatın çehresinde sayısız güzellikler sunan Mücemmil! |
735 |
Ey cevap verenlerin ve davetine icâbet edilenlerin en hayırlısı |
736 |
Ey Cömertler Cömerdi Cevad! |
737 |
Ey çok sevilen ve Kendisine yöneleni ve tevbe edeni seven Vedûd |
738 |
Ey çok şefkat sahibi Raûf |
739 |
Ey çok tevbe edenlerin sevgilisi |
740 |
Ey darda kalanların, canı gırtlağına dayananların, dergâh-ı ulûhiyetinin kapısının tokmağına dokunanların çağrılarına icabet buyuran Allah’ım! Hâl-i pür-melâlimiz Sana ayân.. canlarımız gırtlakta ve son kelime dudakta. Hak duygusunun gönlümüzde hâsıl ettiği heyecan ve hafakandan, bâtıl duygu ve düşüncesine karşı koyma cehdi ve gayreti sebebiyle, yeryüzü bütün genişliğine rağmen daraldıkça daraldı; sadırlarımız ve nefsimiz bizi sıktıkça sıkmaya başladı. Ne olursun bizlere tez zamanda ferec ve mahreç nasip buyur! Sensin yegâne sığınağımız ve ümit kaynağımız!.. Ey kalbi kırıkları maiyyetiyle şereflendiren! Ey ‘Gönlü mahzunların yanındayım!’ buyuran! Hâlihazırda gönüllerimiz paramparça, mahzun ve kederli. Ne olur, maiyyetini bizlere duyur! Bizi bize terk etmek suretiyle bizleri mahvettirme! Kırıklarımızı sarıp sarmala.. yaralarımızı iyileştir.. ve kırık döküklerimizi gider!.. |
741 |
Ey davranışlarını tâat eksenli götüren müminleri yakınlığıyla sevindiren Mukarrib! |
742 |
Ey defalarca işlenen günahları tekrar tekrar bağışlayan |
743 |
Ey değişik endişe ve kaygılarla Kendisine iltica edenlerin içine emniyet ve güven hisleri salan Emân! |
744 |
Ey dertlere en güzel devayı, hastalıklara en güzel şifayı sunan Tabîb! |
745 |
Ey destek talep edenleri hiçbir zaman desteksiz bırakmayan Muğîs! |
746 |
Ey dilediği gibi hüküm veren biricik hüküm sahibi Hakem! |
747 |
Ey dilediği günahları bağışlayan Ğafûr! |
748 |
Ey dilediği kimseleri günahlarından dolayı cezalandırmaktan güzelce vazgeçen |
749 |
Ey dilediğine cebr ile iş yaptıran ve kullarının kırık döküklerini sarıp sarmalayan, işlerini düzeltip eksiklerini gideren Câbir! |
750 |
Ey dilediğine dilediğini temlik eden gerçek sahip, Vâris! |
751 |
Ey dilediğine rahmetiyle bizzat şefaat eden ve dilediği makbul kullarına şefaat etme izni veren Şâfi’! |
752 |
Ey dilediğini azîz kılan ve şereflendiren Muizz! |
753 |
Ey dilediğini bağışlayan |
754 |
Ey dilediğini dilediği gibi icrâ eden, gerçek güç ve kuvvetin yegâne sahibi Kaviyy! |
755 |
Ey dilediğinin tevbesini kabul eden |
756 |
Ey dilediklerini çok süratli geliştiren ve hesapları çok çabuk gören Serî’! |
757 |
Ey direği olmayanların direği! Ey dayanağı olmayanlarin dayanağı! Ey azığı olmayanların azığı! Ey yardımı olmayanların yardımı! Ey affı değerli olan! Ey günahlara cezâ vermeyişi güzel olan!
Ey belâları açan! Ey Kendisine büyük umutlar bağlanan! Ey zayıfların mededi! Ey boğulanların kurtarıcısı! Ey helâk olanları necâta kavuşturan! Ey güzellik sahibi! Ey iyilik sahibi! Ey nîmet sahibi! Ey fazilet sahibi!
Gecenin karanlığı, gündüzün nûru, ayın ziyâsı, güneşin işinları, suların sesi ve ağaçların hışırtısı ancak Sana secde etmektedir. Ey hiçbir ortağı bulunmayan Allâh! Yâ Rabbi! Yâ Rabbi! Yâ Rabbi!' dersin, sonra hâcetini istersin ve isteğin verilmeden de yerinden kalkmazsın.
Ama bunu sefih (beyinsiz)lere öğretmeyin (ki uygunsuz şeyler isteyip de kabul görmesinler) buyurdu.
Deylemi, el-Firdevs bi me 'sûri'l-hitâb, no:1831, 1/450; Yûsuf ibni İsmâ ‘il en-Nebhânî, el-İstiğâsetü'l-kübrâ bi esmâillâhi'l-hüsnâ, sh:180-181 |
758 |
Ey diri ve zatı ile kaim olan Allah. Ey senden başka ilah olmayan Allah’ım! Kalbimi marifetinin nuru ile ebediyen diri tutmanı senden niyaz ediyorum. |
759 |
Ey diriliş erleri gönderen ve ölümden sonra dirilten Bâis! |
760 |
Ey doğru noktaya ulaştıran Reşîd! |
761 |
Ey doğruyu arayanları en doğru noktaya ulaştıran Mürşid! |
762 |
Ey dost ve yardımcı Veliyy! |
763 |
Ey dostluğu hem çok yüce hem de çok güzel olan Mevlâ! |
764 |
Ey duâları işitip icabet eden |
765 |
Ey durumuna göre herkese iyilikte bulunan Berr! |
766 |
Ey durumuna göre herkese iyilikte bulunan Eberr! |
767 |
Ey dünyada dost ve düşman ayırt etmeden bütün mahlûkatı rızıklandıran Rahmân! |
768 |
Ey dünyada, ukbada istediğini alçaltan Hâfıd(z)! |
769 |
Ey Efendimiz, mâlikimiz! |
770 |
Ey Ehad, Bedi, Aziz ve Celil olan Allah'ım! Senin bütün güzel isimlerin Sonsuz haşmet ve azametiyle sürekli parlamaktadır. |
771 |
Ey Ehad, Vâhid ve Samed olan Allah’ım! Ey kendisinden başka ilâh olmayan, bir olan ve ortağı bulunmayan! Ey mülk ve hamd kendisine mahsus olan! Ey hayat veren ve ölüme mazhar eden! Ey her hayır elinde olan! Ey her şeye kâdir olan! Ey dönüş sadece kendisine olan Allah’ım! Bu kelimeler hürmetine, bu risalenin sahibini, nâşirini ve onun arkadaşlarını saîd olarak kâmil muvahhidlerden, muhakkik sıddıklardan ve müttakî müminlerden eyle, âmîn... |
772 |
Ey ehl-i irfan olan âriflerin çok iyi bilip tanıdığı Ma’rûf! |
773 |
Ey elin ulaşmadığı, gücün yetmediği hâkim-i mutlak Cebbâr! |
774 |
Ey en doğru noktaya ulaştıran Râşid! |
775 |
Ey en ince noktalarına kadar her şeyi görüp bildiği hâlde Kendisi bir Mevcûd-u Meçhûl olan, veraların verasında bulunan Latîf! |
776 |
Ey esaret hayatı yaşayanları hürriyetine kavuşturan Allah’ım, hürriyeti gasp edilmiş bütün masumları bir an evvel hürriyetlerine kavuştur! Allah’ım, onları kurtuluşa erdir!.. Allah’ım kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle dünyanın dört bir yanındaki ve hayatın her birimindeki kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, sevdiklerimize hürriyetlerini lütfet; onların hepsini en yakın, en yakın, en yakın, en yakın, en yakın, en yakın anda kurtuluşa erdir. Allah’ım, onları öyle kurtar ve hürriyete kavuştur ki, Senden gayrı kimsenin serbest bırakmasına muhtaç olmasın, esbaba bel bağlamasın ve mâsivânın minneti altında kalmasınlar!.. Ey Erhamerrâhimîn, ey Celal ve İkram Sahibi!..
|
777 |
Ey eski ümmetlerden beri kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı olan Mes'ul, ihsanda bulunanların en mükemmeli olan Kerim ve ümit kapılarının en değerlisi olan Me'mul! |
778 |
Ey esmâ-i hünsasının cilvelerini göstermek üzere değişik şeyleri hâlden hâle sokan Mukallib! |
779 |
Ey eşi, benzeri olmayan yegâne gâlip ve Eazz! |
780 |
Ey Evvel ve Ahir olan Allah'ım! Bütün mahlukatın arzu ve ihtiyaçlarına cevap veren güzel isimlerini zikrederek onların bereketine sığınıyorum. |
781 |
Ey evvelen ve bizzat Kendisini sevenlere kurbiyetini hissettiren Garîb! |
782 |
Ey ey misli ve benzeri bulunmayan Mevcûd-u Mutlak! |
783 |
Ey ezelî ilmiyle çizdiği kaderde her şeyi yerli yerinde, hikmetle vaz’eden Hakîm! |
784 |
Ey fazl u ihsanlarda bulunan ve her şeyi bütün incelikleriyle bilen Hafiyy! |
785 |
Ey feryad ü figan içerisinde el açanların feryadına cevap veren Sarîh! |
786 |
Ey genişletilecekleri genişleten, ruhlara inşirah veren ve her şeyi bereketlendiren Bâsıt! |
787 |
Ey gerçek Mabud, yâ Hu ve yâ Hayrel Halikin! Ve ey bizim için rızıklar onun cömertliğinden coşup gelen. |
788 |
Ey gıda veren, bakıp koruyan Mukît! |
789 |
Ey gizli açık her şeyi duyan ve itibara alan Sâmi’! |
790 |
Ey gizli-açık her şeyi duyan ve itibara alan Semî’! |
791 |
Ey göklerin ve yerin Rabbi olan Allahım! Bu risalenin kâtibi ile arkadaşlarının kalblerini Kur’ân hakikatlerinin yıldızlarıyla ve imanla süslendir, âmîn... |
792 |
Ey göklerin, yerin ve herşeyin Rabbi olan Allah’ım! Taneyi ve çekirdeği yaran, Tevratı, İncili ve Kur’an’ı indiren Allah’ım! Her şerlinin şerrinden Sana sığınırım. Onun alnından tutan Sensin. Evvel Sensin, Senden önce hiçbir varlık yoktur. Zahir Sensin Senin üstünde, hiçbir varlık yoktur. Bâtın Sensin, Senden ilerde hiçbir varlık yoktur. Benden borçlarımı öde ve beni fakirlikten kurtar. |
793 |
Ey gönüllerin tabîbi |
794 |
Ey görünür ve görünmez hastalıklara şifalar bahşeden Şâfî! |
795 |
Ey gözlerin göremediği, zanların erişemediği, vasfa kalkışanların âciz düştüğü, hâdiselerin değiştiremediği, Yüce Zatı için korku asla söz konusu olmayan; dağların ağırlıklarını, denizlerin hacmini, yağmur damlalarının sayısını, ağaçlardaki yaprakların adedini ve üzerine gecenin karanlığının çöktüğü, gündüzün ışıklarının doğduğu her şeyin sayısını bilen; hiçbir semanın diğer bir semayı, hiçbir arzın bir başka arzı, hiçbir denizin dibindekini ve hiçbir dağın içindekileri Kendisinden gizleyemediği Allahım! Ömrümün en hayırlı anını sonu, amellerimin en hayırlısını son amelim ve günlerimin en hayırlısını da Sana kavuştuğum gün eyle. |
796 |
Ey günah işleyenleri hemen cezalandırmayan ve onlara dönüp tevbe etme fırsatları veren Halîm! |
797 |
Ey günah ve zararlardan korunmak için sıyanetine iltica edenleri koruyup gözeten Âsım! |
798 |
Ey günahkâr kullarını af ve mağfiret eden |
799 |
Ey günahkâr kullarının isyanlarına rağmen, cezalandırmakta aceleci olmayan, çok sabırlı olan ve günahları çok affeden |
800 |
Ey günahkâr, ey günahlar ile kirlenmiş utanmaz adam! Allah’ın rahmetinden ümidini kesme! Allah, Raûf’tur, Raûf’tur, Raûf’tur. Ama hazırlıksız da yola çıkmaya bakma; çünkü bu yürüdüğün yol, biraz korkunçtur, korkunçtur, korkunçtur. |
801 |
Ey günahkârları affeden |
802 |
Ey günahkârların Kendisine sığındığı |
803 |
Ey günahkârların ümit kapısı |
804 |
Ey günahları bağışlayan |
805 |
Ey günahları bağışlayan ve tevbeleri kabul eden Rabbim |
806 |
Ey günahları çok affeden ve bazı kullarını muhabbete mazhar kılıp seven ve onlar tarafından sevilen |
807 |
Ey günahları çok affeden ve şükredeni mukabelesiz bırakmayan ve iyiliklere mutlaka karşılık veren, ihsan sahibi |
808 |
Ey günahları çok affeden, günahkâr kullarının isyanlarına rağmen, cezalandırmakta aceleci olmayan, çok sabırlı olan |
809 |
Ey günahları çok affeden, merhamet ve ihsanı bol olan |
810 |
Ey günahları çok affeden, Merhametliler Merhametlisi |
811 |
Ey günahları sadece kendisi bağışlayan |
812 |
Ey günahları silip süpüren, seyyiâtı hasenâta çeviren Afüvv! |
813 |
Ey günahları silip süpüren, seyyiâtı hasenâta çeviren ve günahları çok affeden |
814 |
Ey günahları tekrar tekrar, çokça bağışlayan Gaffâr |
815 |
Ey günahlarından pişman olanların pişmanlıklarını görüp bilen |
816 |
Ey güvenilip dayanılan ve Kendisine itimat edilen en güzel Vekîl! |
817 |
Ey güzeller güzeli ve her güzelliğin kaynağı olan Cemîl! |
818 |
Ey Hâfız ve Hafîz olan ve muhafaza edenlerin en hayırlısı olan Allahım! Beni, bu risalelerin nâşirini ve arkadaşlarımı nefsin ve şeytanın şerrinden, cinlerin ve insanların şerrinden, dalâlete düşmüş ve azgınlık yapanların şerrinden muhafaza et, âmîn, âmîn, âmîn... |
819 |
Ey hata ve kusurları bağışlayan |
820 |
Ey hataları affeden |
821 |
Ey hatâları bağışlayan |
822 |
Ey hayattan sonra ölümü, ölümden sonra da hayatı geri veren Muîd! |
823 |
Ey hayır kapılarını açan ve gâileleri savan Fettâh! |
824 |
Ey Hayy ve Kayyûm olan! Hayy ve Kayyûm isimlerin hürmetine, bu perişan kalbe bir hayat ver, bu müşevveş akla doğru yolu göster. Âmin. |
825 |
Ey Hayy! Ey Kayyûm! Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Ey Celâl ve ikram sahibi! Senden, kalbimi marifetinin nuruyla ebediyyen diriltmeni isterim. Yâ Allah! Yâ Allah! Yâ Allah! Merhametinle ey merhametlilerin en merhametlisi. |
826 |
Ey Hazreti Nuh’un kavmi hakkındaki duasını kabul eden.. ve ey Hazreti İbrahim’i düşmanlarına galip getiren.. ve ey Hazreti Yusuf’u, Hazreti Yakub’a tekrar kavuşturan.. ve ey Hazreti Eyyûb’un hastalığını gideren.. ve ey Hazreti Zekeriya’nın duasını cevap veren.. ve ey Hazreti Yunus İbni Mettâ’nın duasını kabul eden Allah’ım! Bütün bu makbul dua sahiplerinin sırları hürmetine, senden istiyor ve niyaz ediyoruz ki; beni ve bu risaleleri neşredenleri ve arkadaşlarını insî ve cinnî şeytanların şerrinden muhafaza eyle.. düşmanlarımıza karşı bize yardım et.. bizi nefsimizin eline bırakma.. bizim ve onların sıkıntılarını gider.. bizim ve onların kalbî hastalıklarına şifa ver, âmîn, âmîn, âmîn... |
827 |
Ey her bir varlığa ihtiyacı olan nimeti, ihtiyacı olan vakitte yetiştiren Müna’im! |
828 |
Ey her bir yarattığına en layık sûreti veren Musavvir! |
829 |
Ey her derde ve her işe anında müdahale eden ve darda kalanların yakarışlarına cevap veren Allah'ım! Bedi, Ehad ve Basıt isimlerinle sana yalvarıyorum. |
830 |
Ey her dilde meşkûr olan Rabbimiz, Sana gereğince şükredemedik!.. |
831 |
Ey her hükmünde adaletle muamele eden Mutlak Âdil! |
832 |
Ey her hükmünde âdil olan Muksit! |
833 |
Ey her icraatını en güzel, en mükemmel şekilde gerçekleştiren ve kullarına sayısız ihsanlarda bulunan Muhsin! |
834 |
Ey her ihtiyaç sahibini ihtiyacına göre rızıklandıran Râzık! |
835 |
Ey her ihtiyaç sahibini ihtiyacına göre rızıklandıran Rezzâk! |
836 |
Ey her işi ve davranışı sayıp dökecek olan Muhsî! |
837 |
Ey her sözü doğru ve hak olan, her vaadini mutlaka yerine getiren Sâdık! |
838 |
Ey her şeye gücü yettiği gibi dilediği lütfunu dilediğine ulaştırmaya da gücü yeten Kadîr! |
839 |
Ey her şeye lâyıkıyla merhamet eden, sonsuz merhamet sahibi Allah’ım! Rahmetinle bizi şükredenlerden eyle. |
840 |
Ey her şeye yeten ve herkesin hesabını en güzel ve en uygun şekilde görecek olan Hasîb! |
841 |
Ey her şeyi ilim ve kudretiyle ihata eden Muhît! |
842 |
Ey her şeyi ilk yaratan Mübdi’! |
843 |
Ey her şeyi Kendi iradesine râm eden Kahhâr! |
844 |
Ey her şeyi Kendi iradesine râm eden Kâhir! |
845 |
Ey her şeyi maddî-manevî kirlerden temizleyen Mutahhir |
846 |
Ey her şeyi ra’ye’l-ayn bilen Şehîd! |
847 |
Ey her şeyi var eden hayat sahibi Hayy ve ey her şeyin varlık ve bekâsını kudret elinde tutan Kayyûm, rahmetinin vüs’atine itimad ederek Sen’den merhamet dileniyorum; bütün ahvâlimi ıslah eyle, her türlü tavır ve hareketimi kulluk şuuruyla beze ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun, beni nefsimle başbaşa bırakma, sürekli kötülükleri emreden nefsimin acımasızlığına terketme! |
848 |
Ey her şeyi yerli yerinde, başdöndüren bir sanatla yaratan Câil! |
849 |
Ey her şeyi Zâtına mahsus basarla gören Basîr! |
850 |
Ey her şeyin biricik ışık kaynağı Nur! |
851 |
Ey her şeyin kaderini ezeli ilmiyle belirleyen ve onu en hassas ölçülerle varlık sahasına çıkaran Mukaddir! |
852 |
Ey her türlü eksik sıfatlardan münezzeh ve topyekün kemâl sıfatlarıyla muttasıf Sübhan! |
853 |
Ey her türlü günah ve hataları yarlığayan Ğâfir! |
854 |
Ey her türlü günah ve hataları yarlığayan Ğufran! |
855 |
Ey her türlü günah ve hataları yarlığayıp bağışlayan Ğaffâr! |
856 |
Ey her türlü korku ve tehlikeye karşı varlıklara güven, huzur ve rahatlık ihsan eden Emân |
857 |
Ey her türlü noksan sıfatlardan uzak, bütün güzel isimlerin,yüce ve ezelî sıfatların sahibi ve her şeyin gerçek mâbudu olan Allah’ım! |
858 |
Ey her türlü noksan sıfatlardan ve şirkten uzak, ve bütün varlığın sahibi olan Subbuh! |
859 |
Ey her türlü noksan ve kusurlardan münezzeh, müberrâ ve muallâ olan Sâlim! |
860 |
Ey her türlü noksanlıktan müberrâ bir ulu, Müteâl! |
861 |
Ey her vaadinde emîn olan ve kullarının gönüllerine güven ve emniyet hisleri salan Emîn! |
862 |
Ey her vaadini başları döndürecek bir vefa derinliği ile yerine getiren ve bütün vefaların kaynağı olan Vefiyy! |
863 |
Ey her varlığı istidadının kemâl noktasına, dilediğinde de varlığın kendisini aşan istidatlara ulaştıran Mükemmil! |
864 |
Ey her zaman dilediğini gerçekleştiren yegâne Gâlip! |
865 |
Ey herkes tarafından hamd u sena ile yâd edilen Ma’bûd-u Mutlak, Sana hakkıyla hamd edemedik!.. |
866 |
Ey herkes ve her nesne Kendisine her zaman muhtaç olduğu hâlde Kendisi hiçbir zaman hiçbir şeye ihtiyaç duymayan müstağnî Samed! |
867 |
Ey herkese yürümek istediği yolun önünü açan ve zorlukları kolay hâle getiren Müyessir! |
868 |
Ey herkesi ve her şeyi her an görüp gözeten Müheymin! |
869 |
Ey herkesin hamd ü senasının biricik mercii Mahmûd! |
870 |
Ey herkesin yardımı sadece Kendisinden dilediği Müsteân! |
871 |
Ey herkesten ve her şeyden haberdar Habîr! |
872 |
Ey hıll ve harem’in rabbi, ey ! meş’ari harem’in rabbi, ey ! beyt-i haram’ın rabbi, ey ! rükn ve makâm’ın rabbi olan Allahım, Peygamber Efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) bizden selâm ulaştır. |
873 |
Ey hiçbir şey mevcut değil iken Kendisi var olan, varlığı ezelî olan Kadîm! |
874 |
Ey hidâyeti yaratan ve dilediklerine hidâyeti ihsan eden Hâdî! |
875 |
Ey hikmeti muktezasınca, dilediğine dilediğini veren Mu’tî! |
876 |
Ey ibadetlerimizi sadece Kendisine yönelttiğimiz,ulûhiyet tahtının biricik sultanı İlahımız! |
877 |
Ey icraatıyla her an ayrı bir şe’nde bulunan, bütün fiillerin yegâne yaratıcısı Fâil! |
878 |
Ey idrakin ihata edemeyeceği, ululardan ulu Kebîr! |
879 |
Ey ikincisi olmayan tek, Ehad! |
880 |
Ey ikram edenlerin en kerîmi |
881 |
Ey ilim, rahmet ve kudretiyle varlığı topyekün kuşatan Vâsi’! |
882 |
Ey inanan kullarını salih amellerinde ve zor anlarında yardımsız bırakmayan Nâsır! |
883 |
Ey inayetiyle mahlûkatının yardımına koşan Muavvin! |
884 |
Ey inkâr eden münkirlere ve isyan eden âsîlere karşı azabı çok şiddetli olan Şedîd! |
885 |
Ey insanlara hak ve bâtılı gösterip onları eğri yolun encamından sakındıran Müzekkir! |
886 |
Ey iradelerini Hakk’ın muradına bağlamayı başarabilmiş bahtiyar kulların tek istekleri olan Merğûb! |
887 |
Ey istediğini geriye bırakan Muahhir! |
888 |
Ey istediğini istediği gibi değiştiren Mübeddil! Ey seyyiâtı hasenâta tebdîl eden ve varlık âleminde yaptığı değişikliklerle sayısız esmasının cilvelerini gösteren Mübeddil! |
889 |
Ey istediğini öne çıkaran Mukaddim! |
890 |
Ey istediğini zelîl ve rüsvay hâle getiren Müzill! |
891 |
Ey itaatkar kulları için rahmet dairesini genişlettiği gibi dilediği şeyleri dilediği kadar genişleten Mûsi’! |
892 |
Ey itaatkâr kullarını ebedî saadet ve hoşnutluğu ile müjdeleyen Mübeşşir! |
893 |
Ey izhar eden, açığa çıkaran gösteren ve gösterici Müzhir! |
894 |
Ey kâinatın bağrına serpiştirilmiş birbirinden güzel masnûâtın sanatperver sanatkârı, biricik Sâni’! |
895 |
Ey kâinatları idare eden, her şeyi gözeten Vâlî! |
896 |
Ey kâinatta ve indirdiği semâvî kitaplarda varlık ve birliğinin delillerini apaçık beyan eden Mübîn! |
897 |
Ey kalbler ve gönüller sadece yakınlığıyla huzur ve sürur bulan Karîb! |
898 |
Ey kalbleri evirip çeviren Allahım, kalbimi dininde sabit kıl. Tirmizî, Kader 7. |
899 |
Ey kalbleri şekilden şekle, halden hale döndüren Rabbim, kalbimizi daimi taat ufkuna tevcih buyur. Müslim, Kader 17. |
900 |
Ey kalbleriyle, Yüce Zâtının cömertliği etrafında pervaz edip O’na sığınma yollarını araştıran ve O’nun ihsanlarını uman kullarına hep keremiyle karşılık veren Kerîm! |
901 |
Ey kalplere ünsiyet veren kalplerin dostu Rabbim |
902 |
Ey kalpleri hâlden hâle çeviren |
903 |
Ey kalpleri nurlandıran |
904 |
Ey kalpleri süsleyen |
905 |
Ey kalplerin sevgilisi |
906 |
Ey karanlıktan aydınlığı çıkaran ve çekirdek ve tohumları yarıp onları geliştiren Fâlık! |
907 |
Ey karşılığı bulunamaz iyilikler sâhibi, nîmet ve ihsânlarına mukâbele edilemeyen zenginlik sâhibi Allâh’ım. Kabirde münker ve nekirin gelipte, bize sorular sorduğu zaman dillerimizi açmanı, o gün için dünyâda iken bizi sâlih amelleri işlemekte muvaffak kılmanı, kıyâmet günü yerler sallanıp ve insanlar ızdırâb içinde kıvranırken, sıkıntılardan bizleri emîn kılmanı, zâtından başka hiçbir kimseden taleb etmeksizin ancak senden istiyoruz. Ey İzzet ve Celâl sâhibi olan Allahım. Nûrlara nûr veren zamân öncesinde yok olup gitmeyen hep bâkî ve ebedî kalan, benzersiz zengin, ayıplardan münezzeh, tertemiz, hiçbir zamânın kavrayamadığı ve mekânın kuşatamadığı, her şeye kudretiyle tasarruf eden ve yûce olan Allahım, senden taleb ediyorum. Allahım, Bütün en güzel isimlerin hürmetine, zâtına âit isimlerin en yûce, katında derece îtibârı ile en şerefli, sevâb yönüyle en bol, kabûl olunma açısından en süratli isimlerin hatırına senden istiyorum. Gizlenmiş saklı olan ismin, celâleti en yüksek, îtibârı en büyük, azâmeti en yûce olan ve o isimle sana duâ edeni seveceğin, râzı olacağın, duâsını da kabûl edeceğin, ismin hürmetine senden taleb ediyorum. |
908 |
Ey karşılıksız bol bol hibede bulunan Vehhâb! |
909 |
Ey kaybolanların Rabbi ve kaybolanları ve yolunu kaybedenleri doğru yola kılavuzlayan Allah'ım! Kudretin ve saltanatın hakkı için kaybettiğim şeyi bana iade eyle. Çünkü bu senin fazl ve keremindendir. |
910 |
Ey Kayyum ve Vekil olan ve bütün ayetlerinin hikmetlerini yalnız kendisi bilen Allah'ım! Hannan isminin hürmetine dualarımı kabul et. |
911 |
Ey Kendi Kendine kâim olan Kayyûm! |
912 |
Ey Kendi rubûbiyetinin şahidi olan ve herkese güven vaadeden Mü’min! |
913 |
Ey Kendisi için fenâ söz konusu olmayan, varlığı ebedî olan Bâkî! |
914 |
Ey Kendisinden başka bir yaratıcı olmayan yegâne Hâlık! |
915 |
Ey kendisinden hiçbir şey saklanamayan ve hiçbir şeyi unutmayan Şâhid! |
916 |
Ey kendisinden mağfiret isteyenleri bağışlayan Rabbim |
917 |
Ey kendisinden, affından başka bir şey istenmeyen |
918 |
Ey kendisine icâbet olunan ve kabule şayan olan bu çağrının, hak olan dâvetin ve takva kelimesinin Rabbi olan Allah! Bizi bunun üzerine yaşat, bunun üzerine öldür, bunun üzerine dirilt ve hem hayatta hem de ölüm de bizi bunun en hayırlı ehlinden kıl. |
919 |
Ey Kendisini azledecek bir merci ve makam katiyen bulunmayan sermedî Sultan! |
920 |
Ey Kendisini zikr u fikr u ibadetle yâd eden kullarını teşrîf ve tekrîmle anan Zâkir! |
921 |
Ey Kendisinin biricik tasarruf sahibi olduğunu kavlî, fiilî ve hâlî ikrarlarıyla dile getiren ehl-i tevhîdin, vasıflarıyla pek iyi bilip tanıdığı Mevsûf! |
922 |
Ey kerem, lütuf ve ihsan sadece Kendinden beklenen Mürtecâ! |
923 |
Ey Kerîm Rabbimiz, nurumuzu daha da artır, tamamına erdir, kusurlarımızı affet, çünkü Sen her şeye
kadirsin. Tahrîm sûresi, 66-8 |
924 |
Ey Kerîm Rabbimiz! Nûrumuzu daha da artır, tamamına erdir, kusurlarımızı affet. Tahrîm sûresi 66-8 |
925 |
Ey kibriya ve büyüklük sadece Yüce Zâtına mahsus olan Ekber! |
926 |
Ey kimseye muhtaç olmayan fakat başka her şey Kendisine muhtaç olan Ğaniyy! |
927 |
Ey kudret-i kâhire sahibi Metîn! |
928 |
Ey kulları için fayda ve hayırlar yaratan Nâfi’! |
929 |
Ey kullarına hak sahibi olmaksızın çok çok ve tekrar sûretiyle lütuf ve ihsanda bulunan Vehhâb |
930 |
Ey kullarına ihsanlar bahşeden ve istediğini fazl u ihsanlarıyla başkalarından üstün kılan Mufaddil! |
931 |
Ey kullarına rahmet ve şefkati nihayetsiz olan Hannân! |
932 |
Ey kullarına rıza yollarını gösteren ve itaatkâr kullarından razı olan Radıyy! |
933 |
Ey kullarına, nimetlerin en büyüklerinden olan sıhhat ve âfiyet lutfeden Muâfî! |
934 |
Ey kullarından, kendi menfaatleri için salih ameller işlemelerini isteyen Tâlib! |
935 |
Ey kullarını çok çok affeden Afüvv |
936 |
Ey kullarını değişik işaret ve yollarla hak ve hakikate çağıran Dâî! |
937 |
Ey kullarını dünya ve âhiretin güzelliklerine teşvik ve terğîb eden Murağğib! |
938 |
Ey kullarını her türlü bela ve musibetlerden kurtarıp sahil-i selâmete çıkaran Müncî! |
939 |
Ey kullarını inkâr ve isyandan nehyeden Nâhî! |
940 |
Ey kullarını inkâr ve isyandan sakındırmak için şiddetli azabıyla korkutan Nezîr! |
941 |
Ey kullarını isyandan sakındırmak için azabıyla korkutan Münzir! |
942 |
Ey kullarını razı ve hoşnut eden Murdî! |
943 |
Ey kullarını yaptıklarından dolayı hesaba çeken ve amellerinin karşılığını tastamam veren Deyyân! |
944 |
Ey kullarının ayıp ve kusurlarını örten, utanılacak hallerini gizleyen Sâtir |
945 |
Ey kullarının ayıp, çirkin, hata, kusur ve günahlarını çokça örten Settâr |
946 |
Ey kullarının dualarını, ihlasla işledikleri salih amellerini ve pişman bir gönülle yaptıkları tevbeleri kabul buyuran Kâbil! |
947 |
Ey kullarının en büyük payeyi Kendisine ibadet ü tâatta buldukları biricik Ma’bûd! |
948 |
Ey kullarının günahlarını affetmekle örten Gufrân |
949 |
Ey kullarının günahlarını bağışlayan Gâfir |
950 |
Ey kullarının günahlarını bağışlayan Gafûr |
951 |
Ey kullarının hata ve günahlarını görmezden gelip onları bağışlayan Mukîl! |
952 |
Ey kullarının ihtiyaçlarını gidermeye ve onlara gelebilecek zararları uzaklaştırmaya kefîl olan Dâmin! |
953 |
Ey kullarının tevbelerini kabul eden Tevvâb |
954 |
Ey kullarının tevbesini kabul eden |
955 |
Ey kullarının üzerindeki bela ve musibetleri kaldıran Kâşif! |
956 |
Ey kullarının yegâne sığınağı ve onlara gelecek zararları men eden Mâni’! |
957 |
Ey kullarının yegâne sığınağı ve onlara gelecek zararları men eden Menî’! |
958 |
Ey Kur’ân’ı indiren Allah’ım! Kur’ân’ın hakkı için, ay ve güneş döndükçe bize Kur’ân’ın sırlarını öğret ve kendisine Kur’ân’ı indirdiğin Zât’a, O’nun âl ve ashabına salât ve selâm eyle, âmîn… |
959 |
Ey Kur’ân’ı indiren Allahım! Kur’ân’ın ve kendisine Kur’ân indirilen zâtın hakkı için, kalblerimizi ve kabirlerimizi iman ve Kur’ân nûruyla nurlandır, âmîn, ey kendisinden istimdat edilen Müsteân! |
960 |
Ey künhü nâkâbil-i idrâk olan Hû! |
961 |
Ey lisan-ı hâl ve kâl ile yapılan yalvarış ve yakarışlara en güzel şekilde icabet eden Mücîb! |
962 |
Ey Ma’bud-i Mutlak, Maksûd-i bi’l-istihkâk! Büyüklüğüne göre Sana kulluk yapamadık! |
963 |
Ey maddî ve manevî esâret içinde bulunanları hürriyetine kavuşturan Rabbimiz |
964 |
Ey maddî ve manevî kirleri temizleyip arındıran Mutahhir! |
965 |
Ey maddî-manevî hayat veren Muhyî! |
966 |
Ey maddî-manevî temizlenenleri seven |
967 |
Ey mağfiret edenlerin en hayırlısı |
968 |
Ey mağfireti geniş olan |
969 |
Ey mahlûkatına rızık ve rahmet kapılarını açan Fâtih! |
970 |
Ey mahlûkatına sayılması imkânsız nimetler ihsan eden Mennân! |
971 |
Ey mahlûkları üzerinde kudretiyle yücelik sahibi olan Âlî! |
972 |
Ey maiyet ufkuna erenleri ünsünün tarif edilmez güzellikleriyle sarıp sarmalayan Enîs! |
973 |
Ey marifet ehli kullarının Kendisinden yine sadece Kendisini istedikleri biricik Matlûb! |
974 |
Ey merhamet edenlerin en merhametlisi |
975 |
Ey merhamet edenlerin en merhametlisi Allahım! Ümmet-i Muhammed’e (aleyhissalâtü vesselâm) merhamet eyle. Yine Ümmet-i Muhammed’in (aleyhissalâtü vesselâm) kalblerini iman ve Kur’ân nuru ile nurlandır. Kur’ân’ın burhanlarını aydınlat. Yüce İslâm dininin şânını yücelt, âmîn! |
976 |
Ey merhamet ve şefkati çok olan Atûf! |
977 |
Ey merhametliler merhametlisi Allahım, Senin hoşnut olacağın, seni ve kendisini razı edecek, bizdende memnun kalacağın salatla, insanlığın en hayırlısı Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) salat eyle. |
978 |
Ey Merhametliler Merhametlisi, celâl ve ikram sahibi Rabbim! Dünyada ve âhirette afv ü afiyet ihsan eyle. |
979 |
Ey mevcûdâtı ve kullarının kalblerini hâlden hâle sokarak esmâ-i hünsasının nakışlarını sergileyen Muhavvil! |
980 |
Ey mevcûdâtı yoktan ve emsalsiz şekilde yaratan Fâtır! |
981 |
Ey Muhammed ve Ehl-i beytinin rabbi olan Allah'ım! Ona ve Ehl-i beytine rahmet eyle, cennette ona yüksek dereceleri ve vesileyi ihsan et. Ey Muhammed ve Ehl-i beytinin rabbi olan Allah'ım! Muhammed'e lâyık olduğu mükâfatı lütfeyle. |
982 |
Ey Muhammed ve Ehl-i beytinin rabbi olan Allah'ım! Ona ve Ehl-i beytine rahmet eyle, cennette ona yüksek dereceleri ve vesileyi ihsan et. Ey Muhammed ve Ehl-i beytinin rabbi olan Allah'ım! Muhammed'e lâyık olduğu mükâfatı lütfeyle. |
983 |
Ey mutlak fazl ve şeref sahibi Emced! |
984 |
Ey mutlak fazl ve şeref sahibi Mâcid! |
985 |
Ey mutlak iktidar sahibi Muktedir! |
986 |
Ey mutlak iktidar sahibi olan Allah'ım! Sen dilediğine iktidar verir dilediğinden de iktidarı çeker alırsın, dilediğini aziz eder dilediğini de zelil edersin: Senin elindeki mahza hayırdır: Elbette Sen her şeye kadirsin.(26) Geceyi uzatıp gündüzü kısaltırsın, gündüzü uzatıp geceyi kısaltırsın! Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. Ve dilediğin kimseye hesapsız rızık verirsin.(27) (Âl-i İmran, 26, 27) |
987 |
Ey mükedder ve mahzun kullarına fereç ve mahreçler lutfeden Fâric! |
988 |
Ey mülkü olan bütün kâinattaki tasarruf ve idaresi her an kesintisiz devam eden Mukîm! |
989 |
Ey mülkü olan her şey ve herkes üzerindeki tasarrufu zeval bulmadan ebede kadar sürecek Melik! |
990 |
Ey mülkün tek sahibi olan Mâlikü’l-mülk! |
991 |
Ey nazîri, veziri, dengi, benzeri olmayan bir yektâ Vâhid! |
992 |
Ey nefislerde ürperti ve haşyet hâsıl eden Ecell! |
993 |
Ey nefislerde ürperti ve haşyet hâsıl eden, celâlinde en büyük ve ulu olan Azîm! |
994 |
Ey nihayetsiz merhamet sahibi Atûf |
995 |
Ey nimetlerini her varlığın ihtiyacına göre sonsuz adalet ve hikmetle taksim buyuran Kâsim! |
996 |
Ey Nur isminin sahibi olan Allah'ım! O ism-i şerifin hakkı için, yıldızımın meşalesini güzellik ve nur ile yak ki, çağlar, asırlar boyu parlamaya devam etsin. |
997 |
Ey nûruyla her şeyi aydınlatan Münevvir |
998 |
Ey nuruyla kâinatın çehresini nurlandırdığı gibi Kendisine teveccüh eden samimi gönülleri de nurlandıran Münîr! |
999 |
Ey olmuş-olacak, cüz’î-küllî her şeyi bilen Allâm! |
1000 |
Ey ölüm Kendisine asla uğramayan ve uğramayacak olan, hayatı Kendinden, ebedî hayy olan Hayy! |
1001 |
Ey ömrünü kulluk çizgisinde sürdürenleri Zâtına mahsus muhabbetle seven Habîb! |
1002 |
Ey örneği kendine ait, her şeyi kusursuz var ve inşâ eden Bâri’! |
1003 |
Ey Rab, ey Rahman! Sen hak Ma'budsun. Ey kuvvetli yardımcım! Şiddetli fırtınalar peş peşe kopmaktadır. |
1004 |
Ey Rabbim! İsm-i Azam'ının nuru ile ihtiyaçlarımı gider ve Hayy isminle hacetimi süratle yerine getir. |
1005 |
Ey Rabbim! tarafımızdan selâmın en fazîletlisini ona ulaştır. Ümmeti adına ona ihsân eyle. |
1006 |
Ey Rabbimiz olan Allahım, Seni Sana mahsus olan hamd ile tesbih ederim. Allahım, beni mağfiret eyle. |
1007 |
Ey Rabbimiz, hamd Sana mahsustur. |
1008 |
Ey Rabbimiz! Bize dünyada da güzellik, âhirette de güzellik ver ve bizi cehennem azabından (ateşinden) koru.(201) (Bakara, 201) Namazda okuduğumuz Kur'an duası |
1009 |
Ey Rabbimiz! Bize hidâyet verdikten sonra kalblerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz bağışı bol olan vehhab Sensin Sen!(Âl-i İmrân 3-8) |
1010 |
Ey Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan şu beldeden kurtar ve rahmetinle bize sahip çıkacak bir koruyucu ve destek olacak bir yardımcı gönder! (75) (Nisâ 75) |
1011 |
Ey Rabbimiz! üstümüze gürül gürül sabır yağdır, Ayaklarımıza sebat ver ve kâfir topluluğa karşı bizi muzaffer eyle!Bakara 250 |
1012 |
Ey Rahmân, Rahîm Allahım! ‘Bismillâhirrahmânirrahîm’in hakkı için, rahîmiyetine yaraşır şekilde bize merhamet et ve rahmâniyetine yaraşır şekilde, bize ‘Bismillâhirrahmânirrahîm’in sırlarını anlamayı temin et. Amin |
1013 |
Ey rahmet ve affı umulan ve teveccühlerine muntazır olunan Recâ! |
1014 |
Ey rahmet ve kudreti, kullarının ihtiyaçlarını karşılamada ve sıkıntılarını gidermede yeterli olan Kâfî! |
1015 |
Ey re’fet ve şefkati bütün şefkatlerin kaynağı olanı Raûf! |
1016 |
Ey reca duygusunu kullarının gönlüne armağan eden ve onların hüsn-ü zanla, rahmetinin engin tecellîlerini bekledikleri Azîmü’r-Recâ! |
1017 |
Ey Ruhların ve çürümüş cesetlerin Rabbi olan Allahım, cesetlerine dönen ruhların ve damarlarıyla birleşen cesetlerin itaati hatırına senden istiyorum. Bütün yaratıklar senin huzûrunda rahmetini ümîd ederek, azâbından korkarak, hüküm vermeni beklerken, bütün ruhlara ve cesetlere geçerli olan kelimelerin hatırına ve onlardan her türlü hakkı alabilmen hatırına, bana hak olanı iyice görebilmem için gözümde nûr, gece-gündüz dilimde zikir ve sâlih amel ihsân etmeni senden taleb ediyorum. İşte bunlarla beni rızıklandır Ya Rabbi! |
1018 |
Ey sadece Kendisine teveccüh ve Kendisini talep bizzat bir anlam ifade eden biricik Maksûd! |
1019 |
Ey salih kullarını ebedî saadet ve Kendi hoşnutluğu ile müjdeleyen Beşîr! |
1020 |
Ey saltanat ve mülkünden başka gerçek saltanat ve mülk olmayan! Ey kulların medh ü senâlarını saymakla bitiremediği! Ey varlıkların, yüce haşmet ve celâlini tarif etmekten âciz olduğu! Ey gözlerin, kemâlini idrak ve ihata edemediği! Ey akıl ve anlayışların, kudsî ve sonsuz sıfatlarını kayrayamadığı! Ey fikirlerin, büyüklüğünü kavrayamadığı! Ey insanların, sıfatlarını lâyıkıyla tavsif edip anlayamadığı! Ey kulların, hükmünü çeviremediği! Ey her şeyle varlık ve birliğinin delil ve işaretleri apaçık olan Rabbim! Sübhansın yâ Rab! Sen’den başka yoktur ilâh. Eman diliyoruz Sen’den. Koru bizi cehennemden! |
1021 |
Ey sayısız delil ve işaretler sergileyerek hak ile bâtılın arasını tastamam ayıran Mufassıl! |
1022 |
Ey sebebiyet verenlere göre zararları yaratan D(z)ârr! |
1023 |
Ey semâları yaratan ! gizli ve aşikârı bilen, Rahmân ve Rahîm olan, Hayy ! ebedî hayât la diri, Kayyûm ! mülkünün her türlü tasarrufunda söz sâhibi, Deyyân ! herkesin hesâbını en iyi bilen, Hannân ! rahmetlerin en latîf cilvesini gösteren, Mennân ! hak etmedikleri halde kullarına karşılıksız nîmetler lütfeden, yarattıklarını öldükten sonra dirilten, Vâris ! sâdece kendi zâtı kalıcı olan, Celâl ve İkrâm ! sâhibi olan Allâh’ım ! yaratılmışların kalpleri senin kudret elindedir. Onlara dilediğin şekilde tasarruf edersin. Onlara dilediğinde hayır verir, istediğinde de şerleri onlardan giderirsin. |
1024 |
Ey sevdiği kullarını, bütün lütuflarından daha büyük olan rıza ve rıdvanına mazhar kılan Râdî! |
1025 |
Ey sevgisi her şeyin başı, bütün sevgilerin en saf, en duru kaynağı ve Yüce Zâtı bizzat sevilmeye layık olan yegâne Mahbûb! |
1026 |
Ey seyyiâtı hasenâta tebdîl eden ve varlık âleminde yaptığı değişikliklerle sayısız esmasının cilvelerini gösteren Mübeddil! |
1027 |
Ey sıkıntılı ve zor durumlara düştüğümde sığınağım |
1028 |
Ey sınırsız ilmiyle bütün bilgileri, bilenleri ve bilinenleri kuşatan, olmuş-olacak, cüz’îküllî her şeyi bilen Alîm! |
1029 |
Ey sonsuz celâlle ikram ve cemâli cem’ eden Zü’l-celâli ve’l-ikram! |
1030 |
Ey sonsuz cömertlik sahibi ve nimet verici Mün’im! |
1031 |
Ey sonsuz derece pak ve temiz olan mutlak Tâhir! |
1032 |
Ey sonsuz hazineleri her zaman dolu olan ve o hazinelerden kullarına sayısız lütuflarda bulunan ezel ve ebed sultanı Meliyy! |
1033 |
Ey sonsuz hazinelerindeki nimetleri bol bol ikram eden Mükrim! |
1034 |
Ey sonsuz kudretiyle her varlığı hükmüne râm eden ve müstahak olanları zillete maruz bırakan Müzellil! |
1035 |
Ey sonsuz kuvvetin sahibi, kadri yüce, şanı yüksek, müteâl Aliyy! |
1036 |
Ey sonsuz nuruyla bütün mevcûdâtı ve kullarının kalblerini nurlandıran Münevvir! |
1037 |
Ey suçluları tecziye eden Müntakim! |
1038 |
Ey şan ve şerefinde eşi, benzeri olmayan yegâne gâlip ve Azîz! |
1039 |
Ey şan ve şerefinde eşi, benzeri olmayan yegâne gâlip ve günahları çok affeden |
1040 |
Ey şan ve şerefiyle herkesin hamd ü senasının biricik mercii olan Hamîd! |
1041 |
Ey şanı yüce ve dilediğini gerçekleştirmeye muktedir olan Mekîn! |
1042 |
Ey şefaat edenlerin en iyi şefaat edicisi |
1043 |
Ey şerleri ref’ eden ve kullarından dilediğinin mertebesini yükselten Yüceler Yücesi Râfi’! |
1044 |
Ey şuur sahibi kullarına her şeyin doğrusunu en doğru şekilde açıklayıp beyan eden Mübeyyin! |
1045 |
Ey şükredeni karşılıksız bırakmayan ihsan sahibi Şâkir! |
1046 |
Ey şükredeni mukabelesiz bırakmayan ve iyiliklere mutlaka karşılık veren, ihsan sahibi Şekûr! |
1047 |
Ey şükredenlerin şükürleri sadece Kendisine râcî olan Meşkûr! |
1048 |
Ey tecellî eyleyince her işi âsân eden, zorlukları kolaylığa çeviren Müsehhil! |
1049 |
Ey terbiyenin bütün levâzımını câmi’ şekilde terbiye eden Rabb! |
1050 |
Ey tevbe edenleri seven |
1051 |
Ey tevbe edenlerin Kendisine yöneldiği |
1052 |
Ey tevbe edip Kendisine dönenlerin tek arzusu Maksud Rabbim |
1053 |
Ey tevbekârların özrünü kabul eden |
1054 |
Ey tevbeleri kabul eden |
1055 |
Ey tevbeye sevk eden ve tevbeleri kabul buyuran Tevvâb! |
1056 |
Ey topyekun varlık tarafından, kendilerine has dillerle, yâd ve zikredilen Mezkûr, Seni hakkıyla zikredemedik!.. |
1057 |
Ey ulular ulusu Bâzih! |
1058 |
Ey ululuk ve azamet, yücelerden yüce Zâtının lazımı olan Mütekebbir! |
1059 |
Ey vaadlerini mutlaka gerçekleştiren ve nimetlerini tamama erdiren Vâfî! |
1060 |
Ey varlığı çeşit çeşit, renk renk, desen desen yaratan ve basiretli nazarlara arz eden Mülevvin! |
1061 |
Ey varlığı ezelî ve ebedî olan, her bir varlığın devamı Kendisinin devam ettirmesiyle mümkün olan Dâim! |
1062 |
Ey varlığı kendinden ve değişmeyen bir zât olan Ehakk! |
1063 |
Ey varlığı kendinden ve değişmeyen bir zât olan Hakk! |
1064 |
Ey varlığı zaruri ve Kendinden olan ve bütün mevcûdat ayakta tutmasıyla ayakta duran Kâim! |
1065 |
Ey varlığının başlangıcı olmayan ezelî, Evvel! |
1066 |
Ey varlığının başlangıcı olmayan, her şeyden önce var olan Sâbık! |
1067 |
Ey varlığının sonu olmayan Ebed! |
1068 |
Ey varlığının sonu olmayan ebedî, Âhir! |
1069 |
Ey varlığıyla varlığımızı ışıklandıran, gözlerimize nurlar serpip, bizleri nefsanî karanlıklardan kurtaran Rahmeti Sonsuz Rabbimiz! Arş-ı Azîm’den Kur’ân-ı Hakîm’i üzerine indirdiğin nurani Zât, yani Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), ümmetinin hasenatı adedince milyonlarca salât ve milyonlarca selâm olsun!
Risaletini Tevrat, İncil ve Zebur’un müjdelediği; nübüvvetini irhâsâtın (doğumundan hemen önce ve doğumu anında meydana gelen harikulâde hâllerin); cinlerin hâtiflerinin, insanlık âleminden Allah dostlarının ve beşerin kâhinlerinin müjdelediği; bir işaretiyle ayın parçalandığı Efendimiz, Mevlâmız Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), ümmetinin nefesleri adedince milyonlarca salât ve selâm olsun!
Davetine ağaçların koşup geldiği; duâsıyla yağmurun hemen iniverdiği; sıcaktan korumak için bulutların ona gölge yaptığı; bir ölçek yiyeceğiyle yüzlerce insanın doyduğu; parmaklarının arasından üç defa Kevser gibi suların çağladığı; avuçlarının içindeyken çakıl taşları ve toprağın Allah’ı tesbih ettiği; O’nun hürmetine Allah’ın, kertenkeleyi, ceylânı, kurdu, ağaç kütüğünü, zehirli keçinin kolunu, deveyi, dağı, taşı ve ağacı konuşturduğu, Mirac’ın ve “Resûl’ün gözü başka yana kaymadı (ki, gördüğünü yanlış görmüş olsun), görebileceğinin ötesine yönelmedi (ki, bir illüzyon görmüş olsun).”*1 âyetinin mazharı olan Efendimiz, Mevlâmız ve Şefîimiz Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), nüzûlünden bu yana Kur’ân’ı okuyan her bir okuyucunun okuduğu her bir kelimenin hava dalgalarının aynalarında Rahmân’ın izniyle temessül eden bütün kelimelerinin bütün harfleri adedince, milyonlarca salât ve selâm olsun.
Bütün bu salâvatlardan her biri hürmetine bizi mağfiret et, ey İlâhımız, bize merhamet et, âmîn, âmîn, âmîn…
|
1070 |
Ey varlık âleminde eşibenzeri olmayan şeyler yaratan Bedî’! |
1071 |
Ey varlık âlemini en güzel şekilde zinetlendirdiği gibi sevdiği kullarının gönül dünyalarını da zinetlendiren Müzeyyin! |
1072 |
Ey varlık ve birliğine en açık delil bizzat Kendisi olan ve daha nice deliller yaratan Burhân! |
1073 |
Ey varlık ve birliğine kâinatın bağrında sayısız işaret ve işaretçiler yerleştiren ve kullarını dosdoğru yola eriştiren Delîl! |
1074 |
Ey varlıklara lâzım olan her şeyi veren Mu’tî! |
1075 |
Ey varlıkları kendi istidat ve kabiliyetlerinin nihaî inkişaf noktası sayılan arş-ı kemâlâtlarına sevk eden Sâik! |
1076 |
Ey verdiği hayatı alıp öldüren Mümît! |
1077 |
Ey yakışıksız şeylere çok defa hüsn-ü muamelede bulunan Sabbâr! |
1078 |
Ey yakışıksız şeylere hüsn-ü muamelede bulunan Sabûr! |
1079 |
Ey yalnız Kendisini talep eden hak yolcularının kalblerine varlığını her zaman duyuran Mevcûd! |
1080 |
Ey yaratma mertebelerinin en yükseğinde bulunan Allah'ım! Sabit ve Cebbar isimlerinin hakkı, uyumaz sıfatın ve ateşleri söndüren Halim isminin hürmetine bu fitne ateşi sönsün. |
1081 |
Ey yarattıklarına kendileri için lüzumlu bilgileri ta’lim ve telkin buyuran Mülakkin! |
1082 |
Ey yarattıklarına sonsuz nimetler lutfeden, beyanı en güzel olan ve insana beyanı öğreten Zü’l-mennive’l-beyan! |
1083 |
Ey yarattıklarını ayrı ayrı nevâle ve ihsanlara nâil kılan Münevvil! |
1084 |
Ey yarattıklarının bütün ihtiyaçlarına kefîl olan Kâfil! |
1085 |
Ey yarattıklarının ihtiyaçlarını gideren ve hükmünü adalet ve hikmetine muvafık olarak her zaman kullarının maslahatları istikametinde vaz’eden Kâdî! |
1086 |
Ey yardımı gelip ulaştığında daha hiçbir yardıma ihtiyaç bırakmayan Nasîr! |
1087 |
Ey yegâne azamet sahibi Şâmih! |
1088 |
Ey yerde ve gökte her varlık tarafından adı anılan ve tesbih edilen Rabbimiz, şanına lâyık zikr u tesbihi yapamadık! |
1089 |
Ey yerde ve gökte her varlık tarafından adı anılan ve tesbih edilen Rabbimiz, şanına lâyık zikr u tesbihi yapamadık!... |
1090 |
Ey yerin ve göğün Kayyûm’u olan Allahım! Sen’i, bütün masnûatını ve bütün yarattıklarını şahit göstererek diyoruz ki: Sen Allah’sın. Sen’den başka hiçbir ilâh yoktur. Sen birsin. Senin hiçbir ortağın yoktur. Sana istiğfar ve tevbe ediyoruz. Ve şahitlik ediyoruz ki bütün âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem), Senin kulun ve Resûlündür. Allahım! Senin rahmetine ve O’nun hürmetine yaraşır bir tarzda, bütün insanlığa rahmet ve kurtuluş vesilesi olarak gönderdiğin habibin Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm)’a, nezih aile fertlerine ve seçkin ashabına salât ü selâm olsun. |
1091 |
Ey yerleri donatan, yüksek semaları yaratan ve kalpleri kötüsüyle iyisiyle yaratıldığı hal üzere çekip çeviren Allahım, Batıl ehlinin ordularını mağlûb eden, hakkı en doğru şekilde ilan eden, kendisinden öncekileri tamamlayan, kapatılan iman kapılarını açan, rasulün ve kulun Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) rahmetinin en üstününü, bereketlerinin artarak devam edenlerini ve şefkatinin en sıcağını ikram eyle. Zira o rasulün senin vahyini gönlünde tutarak ahdini koruyup emrini yerine getirmekte hiç gecikmeksizin rızana koşarak, emrin olduğu için sana itaat etti. O’nun bu itaati de elde etmek isteyen için parlak bir nur halini aldı. Böylesi bir nurla Allah’ın ihsanı, Peygamber Efendimizi işaret eden vesilelerle ancak ehil olana ulaşır. Kalplerse günah ve fitneler bataklığına dalıp gittikten sonra Rasulle hidayete kavuşur. Zira O Rasul isimleri izah etmeye, hükümleri açığa çıkarmaya ve İslam’ın gönülleri aydınlatmasına ışık tutar. Çünkü o senin güvenilir kıldığın emînin, saklı ilminin sâdık koruyucusu, kıyamet gününde şâhidin, nimet ve rahmet olarak hakla gönderdiğin rasulündür. |
1092 |
Ey yûce arşın Rabbi! Ey âlemlerin Rabbi olan Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) şânını yücelt, dînini aşikâr kıl, nübüvvetini işâret eden delillerini aydınlat. O’nun fazîletini ortaya çıkar, onun ümmeti hakkındaki şefaatini kabûl eyle. Bize de sünnetiyle amel etmek nasîb eyle. |
1093 |
Ey yüce katından melekler, kitaplar indiren; itaat edenlere rahmet, isyankârlara da bela ve musibet yağdıran Münezzil! |
1094 |
Ey Yüce Zâtı bütün noksanlardan müberrâ olan ve nefisler ancak tezkiyesiyle arınan Zekiyy! |
1095 |
Ey zâhir-bâtın her şeyi her an görüp kontrol eden ve Kendisi için uyku gibi avârız asla söz konusu olmayan Rakîb! |
1096 |
Ey zararları ref’ eden ve dilediği kullarının mertebesini yükselten Yüceler Yücesi Refî’! |
1097 |
Ey Zât, isim, sıfât ve fiillerinde kâmil ü mükemmel olan Kâmil! |
1098 |
Ey Zâtı, hakikatiyle ihata edilmeyen Bâtın! |
1099 |
Ey Zâtında her türlü kemâlâtı câmi’ ve kullarına fazl u ihsanları çok olan Fâzıl! |
1100 |
Ey Zâtında mukaddes ve münezzeh, fiillerinde mutahhir ve munazzif Kuddûs! |
1101 |
Ey zâtında ve sıfatlarında şerîkten, eşi ve benzeri olmaktan münezzeh olan yegâne Zât, Ferd! |
1102 |
Ey Zâtının yüceliğini beyan ve icraat-ı sübhaniyesiyle ilan eden ve dilediğini dilediği kadar yücelten Muazzım! |
1103 |
Ey zenginlik bahşeden ve gönülleri zengin kılan Muğnî! |
1104 |
Ey zorlukları kolay, belaları hafif hâle getiren Mühevvin! |
1105 |
Eyyûb’u da an. Hani o:"Ya Rabbî, bu dert bana iyice dokundu. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın" diye niyaz etmiş, Biz de onun duasını kabul buyurup katımızdan bir lütuf ve ibadet edenlere bir ders olmak üzere, hastalığını iyileştirmiş, kendisine aile ve dostlarını bir misliyle beraber vermiştik.(83) (Enbiya 83) Hz.Eyyüb Aleyhiselam'ın duası |
1106 |
Garibim, kimsesizim, zayıfım, güçsüzüm, imdât derim. Dergâhından affını, yardımını dilerim, ey Allah’ım! |
1107 |
Gökleri ve yeri yaratan, hem gayb hem de şehadet âlemini bilen, her şeyin Rabbi ve Sahibi olan Allahım! Şehadet ederim ki, Senden başka ilah yoktur. Nefsimin ve şeytanın şerrinden, onun her türlü tuzağından, günah işleyerek kendi nefsime zulmetmekten veya başka bir müslümana kötülük dokundurmaktan Sana sığınırım. (4) |
1108 |
Gökleri ve yeri yaratan, hem gayb hem de şehadet âlemlerini bilen, celâl ve ikram sahibi Allahım! Şu dünya hayatında Sana söz veriyor ve Seni sözüme şahit tutuyorum. Zaten Sen şahid olarak yetersin. Şehadet ederim ki, Senden başka ilah yoktur; birsin; ortağın bulunmaz; |
1109 |
Gökleri ve yeri yoktan var edene, hanif olarak yüzümü çevirdim ve ben müşriklerden değilim. Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir. Onun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emir olundum ve ben Müslümanlardanım. Allah'ım! Sen her şeyin malikisin. Senden başka hiçbir (hak) ilah yoktur. Sen benim Rabbimsin, ben senin kulunum. Nefsime zulmettim. Günahımı itiraf ediyorum. Bütün günahlarımı bağışla, çünkü senden başka günahları bağışlayacak yoktur. Ahlakın en güzeline beni hidayet eyle. En güzel ahlaka senden başka kimse hidayet edemez. Kötü ahlakı benden uzaklaştır. Senden başka hiçbir varlık kötü ahlakı uzaklaştıramaz. Devamlı senin emrine itaat eder, devamlı senin buyruklarına uyarım. Hayrın tamamı senin ellerindedir. Şer ise sana nispet edilmez. Benim varlığım seninledir ve ben sana sığınırım. Şanın pek mübarektir ve sen pek yücesin. Senden mağfiret dilerim, sana tövbe ederim. Rükûa vardığında da şöyle buyururdu: Allah'ım! Senin için rükûa vardım, sana iman ettim, sana teslim oldum, kulağım, gözüm, kemik iliğim, kemiğim, sinirlerim hep sana ibadet ve itaat eder. Rükûdan kalkınca da şöyle buyururdu: Allah'ım! Rabbimiz, gökler ve yer dolusu kadar her ikisinin arasını dolduracak kadar ve bundan sonra dilediğin her şeyi dolduracak kadar hamd yalnız sanadır.» Secde etti mi de şöyle derdi: Allahım! Sana secde ettim, sana iman ettim, sana teslim oldum. Yüzüm, kendisini yaratana, suret verene, onda işitilecek kulak, görecek göz açana secde etmektedir. Yaratanların/şekil verenlerin en güzeli Allah ne yücedir. Sonra da teşehhüt ile selam vermek arasında söylediği sözler şunlar olurdu: Allah'ım! Önceden yaptıklarımı, sonradan yapacaklarımı, gizli ve açık işlediklerimi, aşırılıklarımı ve senin benden daha iyi bildiğin hallerimi bana bağışla. Sen öne geçirensin, sen geriye bırakansın. Senden başka hiçbir hak ilah yoktur. |
1110 |
Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine beni şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyorum. |
1111 |
Gözüm seninle aydın olsun, Ey Allah’ın Peygamberi! |
1112 |
Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah’ın yardımıyla elde edilir. |
1113 |
Günahlarda dâhil olmak üzere her şeyi bilmesine rağmen engin merhametinden dolayı Allâh’a hamd olsun. Aynı şekilde günahları helâk etmekte dâhil olmak üzere her şeye kaâdir olan afv eden Allâh’a hamd olsun. |
1114 |
Günahlarına keffâret ve temizlik olur, inşallah. |
1115 |
Günlerin âşireleri ve mahlûkatın zerreleri sayısınca O’na, âl ve ashabına salât ve selâm olsun. |
1116 |
Hak isminin hürmetine duamı kabul et, benim yanımda ol, düşmanlarıma karşı bana kafi gel. Çünkü artık onlar çok ileri gittiler. |
1117 |
Hamd Âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. (1)
Hamd olsun O Allah'a ki, gökleri ve yeri yarattı, karanlıkları ve aydınlığı var etti. (2)
O Allah'a hamdolsun ki, kulu Hz. Muhammed'e (s.a.v.) Kitabı indirdi. (3)
Allah'ı tesbih ederim, hamd Ona mahsustur. Allah'tan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür. Havl ve kuvvet yüce ve Azîm olan Allah'ındır. (4)
Allah, bütün eksik ve kusurlardan münezzehtir. Ona (Kendine mahsus hamdiyle) hamd ederim. Azîm olan Allah, bütün eksik ve kusurlardan münezzehtir. (5)
Allah'ım! Efendimiz Hz. Muhammed'e ve onun âline Allah'ın kemalâtı adedince ve kemaline yaraşır şekilde salât ü selâm et ve bereket ver. (6)
Allah'ım! Hz. Muhammed'e ve Hz. Muhammed'in ailesine, Hz. İbrahim'e ve Hz. İbrahim'in ailesine salât ettiğin gibi salât ve rahmet et.
Hz. Muhammed'e ve Hz. Muhammed'in ailesine, Hz. İbrahim'e ve Hz. İbrahim'in ailesine bereket ihsan ettiğin gibi bereket ihsan et. Şüphesiz ki Sen her bakımdan hamde lâyık ve şanı yüce olansın. (7)
Allah'ım! Hz. Muhammed'e ve onun sair nebi ve mürselîn kardeşleri üzerine Allahü Teâlâ'nın mülkü kaldığı müddetçe, mahlûkatının adedi, Zâtının rızası,arşının ağırlığı ve kelimelerinin mürekkebi adedince salât ü selâm et ve bereket ver. (8)
Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman eden kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı en küçük bir olumsuz düşünce bırakma. Rabbimiz! Sen çok şefkatli ve çok merhametlisin. (9)
Allah'ım!Beni yaşattığın müddetçe ebedî olarak günahları terk etme hususunda bana merhamet et, beni ilgilendirmeyen şeylerin altına girmekten beni esirge, Seni benden razı edecek şeylere karşı güzel bakmayı bana ihsan et. (10)
Semâvât ve arzı yoktan yaratan, celâl, ikram ve daimî izzet sahibi Allah'ım! (11)
Yâ Allah, yâ Rahman! Senden celâlin ve yüzünün nuru hürmetine, bana öğrettiğin gibi kalbimi kitabının ezberlenmesiyle sürekli irtibatlandırmanı ve benden Seni razı edecek şekilde onu okumakla beni rızıklandırmanı isterim. (12)
Gökleri ve yeri yoktan yaratan, celâl, ikram ve daimî izzet sahibi Allah'ım! (13)
Yâ Allah, yâ Rahman, Senden celâlin ve yüzünün nuru hürmetine, Kitabınla gözümü nurlandırmanı, dilimi çözmeni, kalbimi ferahlandırmanı ve sinemi açmanı ve bedenime amel ettirmeni isterim. Çünkü hakta bana Senden başka yardım edecek yoktur. Onu da ancak Sen verirsin. Havl ve kuvvet sadece yüce ve azîm Allah'ın elindedir. (14)
(Bu duayı, “Kur'an'ı Hıfz Etme Namazı ve Duası” başlığı altında Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Mealli Dua Mecmuası isimli kitabında bulabilirsiniz.)
|
1118 |
Hamd O Allah’a mahsustur ki kuluna Kitab’ı indirdi ve onun içine tutarsız hiçbir şey koymadı. (Kehf sûresi, 18/1) |
1119 |
Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır. |
1120 |
Hamdolsun Allah’a ki bizi doyurdu, nimetler verdi ve lütfuyla ihsan buyurdu. |
1121 |
Hareket ve güç, ancak yüceler yücesi ve pek büyük olan Cenâb-ı Hakk’ın dilemesi ile olur. |
1122 |
Haydi, siz akşama girerken, sabaha çıkarken Allah’ı takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın!(17) Göklerde ve yerde hamd, güzel övgü O’na mahsustur. İkindi vaktinde de, öğleye girerken de, O’nu takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın! (18)O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve ölmüş toprağa hayat verir. İşte siz de öldükten sonra böylece diriltileceksiniz. (19)﴾Rum Suresi 17-19﴿ |
1123 |
Helal, Senin helal kıldığın, haram da Senin haram buyurduğundur. Din, Senin teşri kıldığın; emir de Senin hükmettiğindir. Mahlûkat Senin varlığın; kul da Senin kulundur. Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. |
1124 |
Her hak sahibinin hakkını layıkıyla veren, her varlığın ihtiyacını adaletle gideren Adl ve haklıyı haksızdan ayıran hüküm sahibi Hakem isimlerinin tecellisiyle dünya tahripten kurtulur ve tamir edilir. |
1125 |
Her şeye en yakın şahit Sen, en yakın koruyucu da yine Sensin. Nefislerin önüne geçer ve perçemlerden yakalarsın. İnsanların yaptıklarını yazar ve ecellerini takdir edersin. Kalbler sırlarını Sana açar, dolayısıyla her gizli Sana ayandır. |
1126 |
Her türlü hürmet, salavât (dua) ve bütün iyilikler Allâh-ü Te'âlâ'ya mahsustur. Ey Nebî! Allah'ın selâm, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun. Selâm, bizim ve Allah'ın sâlih (doğru hareket eden) kullarının üzerine olsun. Şahâdet ederim ki, Allâh-ü Te'âlâ birdir ve yine şahâdet ederim ki, Muhammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) O'nun kulu ve Rasûlüdür. |
1127 |
Her türlü noksan sıfatlardan uzak olan Allah’ın adıyla. |
1128 |
Her yandan beni nurlar kuşatsın da büyük Mevla'mızın heybeti bizi yüceltsin. |
1129 |
Her yönden gelen düşmanı senin yardımınla def ederiz. Sen de ism-i azamınla onları uzağa atar ve dağıtırsın. |
1130 |
Hiç bir şey yoktur ki, O’nu hamd ile beraber tesbih (tenzih) ediyor bulunmasın. İsrâ sûresi, 17-44 |
1131 |
Hissettiğim ve sakındığım şeyin şerrinden Allah’a ve Allah’ın kudretine sığınırım” diye dua et. |
1132 |
İmam Ebû Bekr ibn Sâlim el-Alevî (kuddise sirruh)
Allahım! Tâc, miraç, burak ve alem sahibi olan Efendimiz Hazreti Muhammed’e salât ve selam eyle. Eyle ki Allahım, O Fahr-i Kâinat, belanın, vebanın (salgın hastalığın), sair hastalıkların ve her türlü elem ve tasanın def’ ü ref’ine vesiledir. O’nun mübarek bedeni tertemiz ve dupdurudur. Enfes rayihasıyla cihanları ıtriyat çarşısına çevirendir O. Mesajı nur, düşüncesi nur, ufku nur, her yanıyla pürnur ve ışığıyla karanlık dünyalarımızı aydınlatan nurdur O. O’nun nam-ı celîli, levh u kalemin üzerinde, en mualla bir yerde yazılmıştır. Gündüzün güneşi, gecenin kamer-i münîri O’dur. Hidayet nuru ve karanlıklara ışık saçan kandil de yine O’dur. Ebu’l-Kâsım, iki cihanın efendisi, ins ü cinnin şefaatçisi, Arap ve acemin seyyidi, Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’nin nebisi, iki doğu ve iki batının yegane Rabbi’nin biricik habîbi yalnız O Hazreti Muhammed’dir. Yüce Allah’ın binler salât ve selamı, O’nun ve nesl-i pâkinin üzerine olsun. Âmin.
-Ey kalbleri, O’nun (sallallahü aleyhi ve sellem) rü’yet-i cemaline iştiyakla kavrulanlar, O’na çokça salât ve selam ediniz.- |
1133 |
İman ettim O Allah’a ki Her şey üzerinde hâkimiyet elindedir. Mü’minûn sûresi 23-88, Yâsîn sûresi 36-83 |
1134 |
İman ve İslâm nûrundan dolayı hamdolsun Yüce Rabbimize. |
1135 |
İnandık ve tasdik ettik. |
1136 |
İnsî-cinnî bütün şeytanlardan, zarar verebilecek her canlıdan ve kem nazardan da Allah’ın tastamam kelimelerine sığınırım . (3) |
1137 |
İslam fıtratı ve ihlâs/tevhid kelimesi ile Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in dini üzerinde ve hiçbir zaman şirke düşmeden hep Hakk’a yönelen ve Müslüman olan atamız İbrahim (aleyhisselam)’ın milletinden olarak akşama erdik. |
1138 |
İslam fıtratı, ihlas/tevhid kelimesi ile Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in dini üzerinde ve hiçbir zaman şirke düşmeden hep Hakk’a yönelen ve Müslüman olan atamız İbrahim (aleyhisselam)’ın milletinden olarak sabaha erdik. |
1139 |
İsm-i âzamının mazharı olan Resûl-i Ekremine, âl ve ashabına, ihvânına ve ona tâbi olanlara salât ve selâm et. Kabul buyur ey Erhamürrâhimîn olan Rabbimiz. |
1140 |
İsmini anarak kendisine sığınılınca, arz ve semâdan gelebilecek âfetlerden emin olunan Allah’ın adıyla. O, kullarını işiten ve onların her halini bilendir. |
1141 |
İşittik ve itaat ettik…Bakara sûresi 2-285 |
1142 |
Kadri yüce olan ism-i azamınla senden istiyorum, Yâ İlahi işlerimi kolaylaştır. |
1143 |
Kadri yüce Selam, Aziz ve Celil isimlerinin hürmetine benimle her türlü düşman ve hasetçi arasına perdeler koyarak beni onların kötülüklerinden koru. |
1144 |
Kâmil iman nasip etmesinden dolayı Allah’a hamdolsun. |
1145 |
Kayyum ismin hürmetine, kalbimi kirlerinden temizleyerek ihya et. Ona senin sırrın yerleşip ışık saçsın. |
1146 |
Kendinden başka her şeyin fâni olduğu gerçek Bâkî, Allah’tır. |
1147 |
Kendisinden başka ilâh bulunmayan, ebedî hayatla daima diri olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinatı yöneten Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim. |
1148 |
Kerim olan Mevla'mızın hikmetiyle kalbimin üzerine rahmet sağanakları dökülsün ve dilim kalbimin tercümanı olarak o rahmet hazinelerini terennüm etsin. |
1149 |
Korunmak ve düşmana şiddetli hücum gerçekleştirmek ancak senin yardımınladır. Senin yüce kapına sığınanın karanlığı dağılır. |
1150 |
Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibi Allah’ı
tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Yüce Rabbimi bütün noksanlıklardan
tesbih ederim. |
1151 |
Kur'an-ı Hakim'de kasem ve yeminle başlayan sure ve ayetlerin hürmetine, bütün zararlıların hile ve tuzaklarını benden defet. |
1152 |
Kurtuluş ve selamet, hidayete uyanlaradır.Tâhâ sûresi 20-47 Azarlama, kınama da nefsine tâbi olanlaradır. |
1153 |
Küfür ve dalâletten başka, her hâle hamd ü senâ olsun! |
1154 |
Lebbeyk ya Rab, fermanına uydum, divanına geldim. Her zaman gelmeye de âmâdeyim. Her türlü hayır ve güzellik Senin elindedir; Senden gelir ve yine Sana döner. |
1155 |
Mabudu bil hak olan yüce Allah; Hu, Kahhar, Cebbar, Samed, Şehid ve Selam isimlerinin tecellisiyle düşmanın küfür ve fitne ateşini söndürür. |
1156 |
Mahlukatının sayısınca, zâtının hoşnutluğu, arşının ağırlığı, kelimelerinin mürekkebi miktarınca Sana hamdederek Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz. |
1157 |
Mahlûkâtının şerrinden Cenab-ı Allah’ın her türlü eksiklikten uzak, şifa ve deva vesilesi olan tastamam kelimelerine sığınırım. (3) |
1158 |
Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygambere hep salat (rahmet ve sena) ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin ve tam bir içtenlikle selam verin. |
1159 |
Mülk Senindir, hamd Sana mahsustur ve Senin gücün her şeye yeter. Yine şehadet ederim ki, Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem) Senin kulun ve Rasûlündür. |
1160 |
Ne kadar hamd ve medih varsa, kimden gelse, kime karşı da olsa, ezelden ebede kadar hastır ve lâyıktır o Zât-ı Vâcibü’l-Vücuda ki, Allah denilir. |
1161 |
Nur kandili gizliden gizliye tutuşturulur. Kandiller kandili gizli olarak nurlanır. |
1162 |
Nurlardan üzerime ışık saçacak bir feyiz akıt ve Nur isminle ölü kalbimin cansızlığını giderip hayatlandır. |
1163 |
O halde şu gerçeği hiç unutma ki: Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed sûresi 47-19 |
1164 |
O ne güzel Mevlâ, ne güzel Yardımcı’dır! (Enfâl, 8/40) |
1165 |
O nur; gerçek Ma'bud, Hak olan ve hakkı gerçekleştiren Cemil, Vedud ve Mucib olan zatın isimlerinin tecellisi ve yardımıyla insanlara kendini sevdirecektir. |
1166 |
O sırrın nurunun parıltılarından üzerimde bir aydınlık bulunsun. Böylece yüzümde bir ışık zuhur edip parlasın. |
1167 |
O, ne dilemişse olmuş, olmamasını dilediği hiçbir şey de olmamıştır. Biliyorum ki, Allah’ın gücü her şeye yeter ve Allah, ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. |
1168 |
O'dur Allah. O'ndan başka yoktur ilah. En güzel isimler ve vasıflar O'nundur. |
1169 |
O’na (sallallâhu aleyhi ve sellem), âline ve ashabına yer ve gökler dolusu salât ve selâmlar olsun. |
1170 |
O’na (sallallâhu aleyhi ve sellem), âline ve ashabına yer ve gökler dolusu salât ve selâmlar olsun. |
1171 |
Onlar ki Allah‟ı gâh ayakta divan durarak, gâh oturarak, gâh yanları üzere zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünürler ve derler ki: “Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın. Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz. Sen bizi o ateş azabından koru!”(191)“Ey Ulu Rabbimiz! Sen kimi ateşe koyarsan, muhakkak onu rüsvay edersin. Zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur.”(192)“Ya Rabbena! Biz, imana çağıran ve “Rabbinize inanın” diye tevhide dâvet eden bir zatı duyduk ve icabet ettik.
Artık Sen bizi affet, kusurlarımızı bağışla ve iyilerle birlikte bizim canımızı al.”(193)“Ya Rabbena! Resullerin vasıtasıyla bize vaad ettiğin mükâfatları bize lütfet, bizi kıyamet günü rüsvay ve perişan eyleme. Sen asla sözünden dönmezsin”(194)(Âl-i İmran, 191, 192, 193, 194)
|
1172 |
Onların duaları ‘Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.’ diye sona erer. (Yûnus sûresi, 10-10) |
1173 |
Ömür dakikalarının âşireleri ve vücudunun zerreleri sayısınca, Allah’ın selâm, rahmet ve bereketi ebediyen üzerinize olsun. |
1174 |
Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem), onun âl-i’ne, ashabına, çocuklarına, zevcelerine, zürriyetine, ehl-i beytine, evlilikten doğan akrabalarına, ensarına, kendisini takip eden fırkalarına, sevenlerine, ümmetine ve onlarla beraber hepimize salât eyle. ey merhametliler merhametlisi olan Allahım. |
1175 |
Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) ve âl-i’nin rabbi olan Ey Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) layık olduğu şekilde mükafaat ihsan eyle. |
1176 |
Peygamber Efendimiz Muhammed’i (sallallahu aleyhi ve sellem) ve âl-i’nin rabbi olan Ey Allahım, Peygamber Efendimiz Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve o’nun âl-i’ne salât eyle. Cennette’ki vesîle makamını ve dereceyi ona ihsan eyle. |
1177 |
Peygamberlerin Efendisi hürmetine duamızı kabul et Allahım! |
1178 |
Rab olarak Allah’tan, din olarak İslâm’dan, rasûl olarak da Hazreti Muhammed’den (sallallâhu aleyhi ve sellem) razı olduk. |
1179 |
Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Rasûl olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı olduk. Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Nebî olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı oldum. (3) |
1180 |
Rabbim Allah’tır, tevekkülüm de Allah’adır. O’ndan başka ilah yoktur. O’na tevekkül ettim. O, Arş-ı Azîm’in Rabbi’dir. Ululuk ve azamet sahibi Allah’tan başka bir ilah yoktur. |
1181 |
Rabbim beni bağışla, kardeşimi de; ve bizi koruyucu şefkatinle kuşat! Çünkü Sen merhametlilerin en merhametlisisin. (151) (A'raf 151) Hz.Musa Aleyhisselâm'ın duası |
1182 |
Rabbim, bağışla, merhamet et, hata ve günahlarım hesabına bildiklerini işlenmemiş say, affet; şüphesiz ki Sen yegane Aziz ve yegane Kerimsin. |
1183 |
Rabbim, bana salihlerden (olan bir çocuk) armağan et. Sâffât 37-100 |
1184 |
Rabbim, bana, talihsiz ve nankör olmayan, şirkten arınmış, pak, takva duygusuyla dopdolu bir kalb lütfet. |
1185 |
Rabbim, beni bağışla, Rabbim, beni bağışla. Ebû Dâvud, Salât 151; İbn Mâce, İkâmetü’s-Salât, 23; Nevevî, el-Ezkâr, Beyrut 1994, s.58. |
1186 |
Rabbim, bu dert bana iyice dokundu (ve Sana gerektiği gibi ibadet edemez hale geldim). Sen, Merhametlilerin En Merhametlisisin!(Enbiyâ, 21/83) |
1187 |
Rabbim, ilmimi artır! (114) Tâhâ 114 |
1188 |
Rabbim, yarlığa bizi, merhamet buyur; buyur ki, merhamet edenlerin en hayırlısı Sensin, Sen! (Mü’minûn, 23/118) |
1189 |
Rabbim! Ahlaki çürümeye yol açan şu topluma karşı bana yardım et! (30) (Ankebut 30) Hz.Lût Aleyhiselam'ın duası |
1190 |
Rabbim! Aramızda hakkaniyetle hüküm ver! (Onlara dön) ve (de ki): Kendisine yakıştırdığınız tüm (gerçek dışı) nitelemelere karşı kendisinden yardım istenecek tek merci, (yine) O sınırsız merhamet sahibi olan Rabbimizdir.(112) (Enbiya 112) |
1191 |
Rabbim! Bana katından güzel bir nesil bağışla; çünkü sen tüm duaları işitensin! (8) (Âl-i İmran, 38) Hz.Zekeriyyya Aleyhisselâm'ın duası |
1192 |
Rabbim! Beni (evlatsız) tek başına bırakma! Şu da var ki, Sen varislerin en hayırlısısın!(89) (Enbiya 89) Hz.Zekeriyya Aleyhiselam'ın duası |
1193 |
Rabbim! Beni bereketli bir yere ulaştır; zira Sen kişiyi (maksadına) ulaştıranların en hayırlısısın! (29)(Mü' minûn 29) Hz.Nuh Aleyhiselam'ın duası |
1194 |
Rabbim! Beni destekle, beni mağlup eyleme. Bana yardım et, benim aleyhime düşmanlarıma yardım etme. Hilelere karşı bana çıkış yolu göster, bana karşı kurulan tuzaklara fırsat verme. Bana hidayet et, hidayeti benim için kolaylaştır. Zulmeden ve saldırmaya yeltenenlere karşı bana yardım eyle.
Rabbim! Beni Sana şükreden, Seni zikreden, Senden korkan, Sana itaat eden, Sana ihlâs ve huşu ile bağlanan, Sana karşı bağrı yanan ve daima Sana sığınan kullarından eyle.
Rabbim! Tevbemi kabul et, günahlarımı affeyle. Dualarımı kabul et. Delilimi sağlam kıl, kalbime hidayet et, dilimi doğrult, kalbimdeki kin ve nefreti söküp at. |
1195 |
Rabbim! Benim için hapislik, bunların beni çağırdıkları şeylerden daha hayırlıdır! Bununla birlikte Sen onların tuzaklarına karşı beni korumazsan, hilelerine kapılır da kendini bilmezlerden biri olup çıkarım! (33) (Yusuf 33) Hz.Yusuf Aleyhiselam'ın duası |
1196 |
Rabbim! Bu ve bundan sonraki gecelerin hayrını Senden diler, bu gecenin ve daha sonraki gecelerin şerrinden de Sana sığınırım.
Rabbim! Tembellikten ve ihtiyarlığın dertlerinden Sana sığınırım.
|
1197 |
Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını Senden diler, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırım. |
1198 |
Rabbim! Cehennem’deki ve kabirdeki azaptan Sana sığınırım. |
1199 |
Rabbim! dileseydin bunları ve beni daha evvel helâk ederdin. Simdi içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizleri de helâk eder misin? Bu Senin sınamandan başka bir şey değil; onunla dilediğini sapıklığa terk eder, dilediğini de doğru yola yöneltirsin! Sensin bizim velimiz; O halde bizi bağışla, bize merhamet et! (155) Çünkü Sen bağışlayanların en hayırlısısın. Bizim için bu dünyada da güzellikler yaz, ahirette de; ki biz pişmanlık içinde sana sığındık! (156) (A'raf, 155, 156) Hz.Musa Aleyhisselâm'ın duası |
1200 |
Rabbim! Doğrusu, bana iktidarı sen bahşettin! Yine Sen öğrettin bana olayların doğru yorumunu! (Ey) gökleri ve yeri yoktan var eden: Hem bu dünyada hem öte dünyada yârim, yardımcım Sensin! Canımı, varlığını Sana adamış biri olarak al ve beni iyiler arasına kat! (101) (Yusuf, 101) Hz.Yusuf Aleyhiselam'ın hapisten kurtulup Mısır'a Hazine Bakanı olduğunda yaptığı duadır. |
1201 |
Rabbim! Gireceğim yere doğrulukla girmemi sağla, çıkacağım yerden de doğrulukla çıkmamı nasip et ve benim için kendi katından yardım edici bir kuvvet ver.” (İsrâ Suresi - 80) |
1202 |
Rabbim! Göğsüme genişlik ver.(25) kolaylaştır işimi.(26) düğümü çöz dilimden.(27) ki anlasınlar beni!(28) (Tâhâ 25, 26, 27, 28) Hz.Musa Aleyhiselam'ın duası |
1203 |
Rabbim! Hakkında bilgim olmayan bir şey istemekten sana sığınırım! Eğer beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen, büsbütün kaybedenlerden olurum! (47) (Hûd 47) Hz.Nûh Aleyhiselam'ın duası |
1204 |
Rabbim! İç dünyamı öyle bir düzene sok ki, Senin bana ve ana-babama bahşettiğin nimetlere layıkıyla şükreden ve hep Senin hoşnut olacağın güzel işler yapan biri olayım; ve beni rahmetinle erdemli kullarının arasına kat! (19)(Neml 19) Hz.Süleyman Aleyhiselam'ın duası |
1205 |
Rabbim! kolaylaştır zorlaştırma, Rabbim hayırla sonuçlandır. |
1206 |
Rabbim! Şeytanların ayartmalarından sana sığınırım! (97)Onların yaklaşımlarından da Rabbim, sana sığınırım! (98)(Mü' minûn 97, 98) |
1207 |
Rabbim! Tembellikten ve ihtiyarlığın dertlerinden Sana sığınırım. |
1208 |
Rabbim! Yarlığa beni ve tevbemi kabul buyur; hiç şüphesiz Sen Tevvâb ü Rahîm’sin. |
1209 |
Rabbimiz bize yüce katından bir rahmet bahşet ve bizi içine düştüğümüz şu durumdan dolayı doğru (sonuca) ulaştıracak bir bilinçle donat! (10) Kehf 10 |
1210 |
Rabbimiz ilmimizi, imanımızı ve yakînimizi ziyadeleştirmeni diliyor; tevekkülümüzü teslim, tefviz, sika ve itmi’nan zirvelerine yükseltmeni talep ediyor; marifetimizi, muhabbetimizi, hizmet aşkımızı ve Sana kavuşma hususundaki iştiyakımızı artırmanı arzuluyor; bizi birer iffet, ismet, fetânet ve hikmet insanı kılmanı istiyor; sadâkatimizi, ihlasımızı ve vefamızı azamî seviyeye çıkarman için yalvarıyor; algılama, öğrenme, akılda tutma ve hatırlama melekelerimizi kuvvetlendirerek, maddî-manevî, tam ve daimî sıhhat ve âfiyet vererek ilahî muradını anlama kasdıyla başladığımız müzakeremizi bütün bu mazhariyetlere vesile kılmanı sonsuz rahmetinden dileniyoruz. Duamızı kabul buyur Rabbimiz… |
1211 |
Rabbimiz, bize dünyada da (Sen’in nezdinde) iyi ve güzel her ne ise onu ver; Âhiret’te de (yine Sen’in indinde) iyi ve güzel olan ne ise onu ver. Ve bizi Ateş’in azabından koru! (Bakara, 2/201) |
1212 |
Rabbimiz, Sana güvenip dayandık, bütün varlığımızla Sana yöneldik ve sonunda Senin huzuruna varacağız. (Mümtehine, 60/4) |
1213 |
Rabbimiz! Biz iman ettik: o halde bizi bağışla, bize merhamet et! Zira merhametlilerin en hayırlısı Sensin! (109)(Mü' minûn 109) |
1214 |
Rabbimiz! Bize de ferec ve mahreç ihsan eyle! |
1215 |
Rabbimiz! Bize göz aydınlığı olacak eşler ve nesiller ver ve bizi muttakilere önder eyle! (74)(Furkân 74) |
1216 |
Rabbimiz! Bizi bu zalim kavmin zulmüne muhatap kılma! (85) Ve bizi inkârda ısrar eden toplumun elinden lütfu kereminle kurtar. (86) (Yunus, 85, 86) |
1217 |
Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma ve bize katından bir rahmet bahşet: çünkü yalnızca Sensin hiç karşılıksız sınırsızca lütfeden."(8) Rabbimiz! Geleceğinden kuşku duyulmayan o günde Sen insanlığı bir araya toplayacaksın! Çünkü Allah vaadinden asla dönmez.(9) (Âl-i İmran, 8, 9) |
1218 |
Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasındaki engelleri kaldır! Çünkü Sen, engel kaldıranların en hayırlısısın! (89) (A'raf 89) Hz.Şuayb Aleyhisselâm'ın duası |
1219 |
Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzak eyle! (65)Çünkü onun azabı oldum olası pek zorlayıcı, pek şedittir: gerçekten de o ne kötü bir ikametgah, ne fena bir makamdır.(66) (Furkân 65, 66) |
1220 |
Rabbimiz! Gökten bize bir sofra gönder: o, bizim için ilkimizden sonuncumuza kadar sürekli bir sevinç ve Senden bir işaret olacaktır. Ve bize rızkımızı ver, zira rızık verenlerin en hayırlısı Sensin. (114) (Mâide 114) |
1221 |
Rabbimiz! Günahlarımızı ve haddi aşan tavırlarımızı bağışla! Bizi sabit kadem kıl ve kafir topluma karşı bize yardım et! (147) (Âl-i İmran 147) |
1222 |
Rabbimiz! Kabul buyur bizden! Yalnız sensin tüm duaları işiten; ve gönüllerdekini bilen de yalnız sen! (127) Rabbimiz! Bizi kayıtsız şartsız sana teslim olan kimselerden eyle! Soyumuzdan sürekli sana teslim olacak önder topluluklar var et! Bize nasıl kulluk yapacağımızı göster ve bizi affet! Hiç şüphe yok ki sen tevbeleri çokça kabul edensin, rahmetle muamele edensin! (128) Rabbimiz! Onlar arasından kendilerine senin mesajını okuyacak, ilahi kelamı ve hakikate mutabık hüküm vermeyi öğretecek ve onları arındıracak bir elçi gönder.Çünkü yalnızca Sensin her işinde mükemmel olan, her hükmünde tam isabet kaydeden de Sen.(129) (Bakara,127, 128, 129) Hz. İbrahim Aleyhisselâm ve Hz.İsmail Aleyhisselâm`ın duası (Kâbe`nin temellerini yükseltirken) |
1223 |
Rabbimiz! Kuşkusuz biz iman ettik: Bizi bağışla, günahlarımızı da...ve bizi ateşin azabından koru! (16) Âl-i İmran 3-16 |
1224 |
Rabbimiz! Sabır yağdır üzerimize ve varlığımızı sana adamış olarak canımızı al! (126) (A' raf 126) |
1225 |
Rabbimiz! Şüphesiz ki Sen bizim gizlediklerimizi de açığa vurduklarımızı da bilirsin: Zira yerde ve gökte olan hiçbir şey Allah' a gizli kalmaz!(38) Her tür övgü ve sena, Allah' a aittir. Gerçekten de benim Rabbim duaları işitendir: (39) ey Rabbim! Beni ve neslimden gelenleri ibadet ve kulluğun hakkını verenlerden kıl; ve duamı kabul buyur ey Rabbimiz! (40) Rabbimiz! Beni, ebeveynimi ve tüm inananları hesapların verileceği gün affet! (41) (İbrahim, 38, 39, 40, 41) Hz.İbrahim Aleyhiselam'ın duası |
1226 |
Rahmân olan Cenâb-ı Hakk’ın (celle celâlüh), dünya ve cennetler dolusu rahmeti, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) üzerine olsun. Allahım! Kulun ve Resûlün olan, iki cihanın efendisi ve iki âlemin medar-ı iftihârı ve iki dünyanın hayatı ve iki cihan saadetinin vesilesi ve zülcenâheyn ve cin ve insin peygamberi olan şu Habîbine, bütün âl ve ashabına ve nebî ve Resûl kardeşlerine salât ve selâm et, âmîn... |
1227 |
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Güç ve kuvvet, ancak yüce ve azim olan Allah’ın yardımıyladır. Allah’ın dilediği olur. Melik, Hakk ve Mübîn olan Allah’tan başka ilah yoktur. Allah noksanlıklardan münezzehtir, uzaktır, hamd yalnızca O’nadır. Azîm olan Allah, her türlü noksanlıktan uzaktır ve hamd yalnızca O’nadır. |
1228 |
Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla.
Bütün hamdler âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsûstur. Salât ve selâm Hz. Muhammed Efendimize, âline ve ashâbına olsun. Allâh’ım! Ezel, ebed, hay, kerîm, şefkati ve ikrâmı bol olan Sensin. Bu yeni yılda bizleri şeytandan korumanı istiyoruz. Ey celâl ve ikram sâhibi, ey merhametlilerin en merhametlisi, bizleri Sana yaklaştıracak amelleri yapmakta bize yardım et. Salât ve selâm Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’e, âline ve ashâbına olsun. |
1229 |
Rahmân ve rahîm olan Allah‟ın adıyla. Biz Kur‟ân‟ı indirdik kadir gecesi.(1) Bilir misin nedir kadir gecesi?(2) Bin aydan daha hayırlıdır kadir gecesi!(3) O gece Rab‟lerinin izniyle Ruh ve melekler,her türlü iş için iner de iner…(4) Artık o gece bir esenliktir gider… Tâ tan ağarana kadar…(5) |
1230 |
Rahmet olan yağmurun sağanağı gibi üzerime (maddimanevi) rızık yağdır. Her ne kadar günahta aşırı gitseler de alemlerin ümidi yalnız Sensin. |
1231 |
Rasul Rabbinden kendine indirilene önce kendisi iman etti, sonra da mü' minler. Hepsi Allah' a, meleklerine, mesajlarına ve elçilerine inandılar: " O' nun elçilerinden hiçbiri arasında ayrım yapmayız. İşittik ve itaat ettik: bağışlamanı dileriz ey Rabbimiz: zira varış sanadır! "dediler. (285) Allah kimseyi taşıyacağından fazlasıyla mükellef kılmaz. Herkesin kazandığı iyilik kendi lehine, işlediği kötülük de kendi aleyhinedir. Rabbimiz! Unutur ya da yanılırsak, bundan dolayı bizi sorguya çekme! Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Rabbimiz! Takat getiremeyeceğimiz şeylerle bizi sorumlu kılma! Günahlarımızı affet, bizi bağışla, bize merhamet et! Sen bizim Mevla'mızsın; Kâfirler güruhuna karşı Sen bize yardım et! (286) (Bakara, 285, 286) |
1232 |
Sadece büyüklükte değil hiçbir konuda eşi ve benzeri olmayan, başka bir şey Kendisiyle kıyas bile edilemeyecek yegâne büyük, Allah’tır. Allah en büyüktür. Çünkü O öyle bir Kadîr, Alîm, Hakîm, Kerîm, Rahîm, Cemîl ve Nakkaş-ı Ezelîdir ki, küll ve cüz olarak bu kâinatın sayfalarının ve tabakalarının hakikati, küllî ve cüz’î olarak varlık ve beka itibarıyla bu mevcudatın hakikatleri ancak O’nun kaza ve kader, tanzim ve takdirinin ilim ve hikmetle çizilmiş çizgileri; O’nun ilim ve hikmet pergeliyle sanat ve inâyetle tasvir ve tedbir edilmiş nakışları; O’nun sanat, itina, tezyin ve tenvirinin, mucizeli elinin lütuf ve keremle gerçekleştirdiği tezyinatı; rahmet ve nimetiyle ortaya koyup, kendini tanıttırmasının, sevdirmesinin, ikram ve lütfunun latif çiçekleri; O’nun coşkun rahmet, nimet, şefkat ve rahmetinin cemal ve kemalle yarattığı meyveleri; ve ayinelerin faniliği, mazharların akıp gitmesiyle beraber, onlarda tecelli eden ebedî güzellik baki kalarak, mevsimler, asırlar ve çağlar geçmesiyle; gelip geçen mahlukat, günler ve yıllar boyunca nimetinin devam etmesinin şehâdet etmesiyle cemal ve kemalinin tecelli eden lem’alarından başkası değildir.
Evet, mükemmel eser, akıl sahipleri için mükemmel fiile, mükemmel fiil, anlayış sahipleri için bilbedâhe mükemmel vasfa, mükemmel vasıf, bizzarûre mükemmel şe’ne, mükemmel şe’n, bilyakîn kendisine yakışan bütün hususiyetlerle zâtın kemaline delâlet eder. Bu gerçek ve kesindir. Evet, ayinelerin
faniliği ve mevcudatın geçip gitmesiyle beraber tecellilerin ve feyizlerin devem etmesi; bütün bu görünen güzelliklerin, mazharların mülkü olmadığına en açık bir delildir. Bu, Vacibü’l-vücûd ve Baki-i Vedûd’un güzelliğinin, durmadan tazelenen ihsanlarının en açık bir bürhânıdır. |
1233 |
Salât ve selâm Sana olsun Yâ Resûlallah. |
1234 |
Sana milyonlar salât ve milyonlar selâm olsun Yâ Resûlallah. |
1235 |
Sen her türlü noksan sıfatlardan münezzehsin; Seni gereği gibi tanıyamadık. |
1236 |
Senden başka ilâh yoktur. Sen birsin. Senin hiçbir ortağın yoktur. Dünyada son sözümüz, âhirette ve kabirde de ilk sözümüz şudur: Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur; yine şehadet ederim ki Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resûlüdür. |
1237 |
Seni Allah’ın adı ile seni rahatsız eden her şeyden, her türlü kötü nefisten ve kem gözden efsunlarım. Allah, sana şifa versin. Seni Allah’ın adı ile efsunlarım. |
1238 |
Seni noksanlardan tenzih ederiz Yâ Rab! Senin şânın ne büyüktür! |
1239 |
Seni tesbîh ederim Allahım.. Sana mahsus hamd ile Seni tesbih ederim ey her şeyin Rabbi benim de Rabbim.. Allahım, bağışla beni. |
1240 |
Seni tesbih ederim, ey yaratma ve yoktan var etme mertebesinin en yükseğinde bulunan ve ölüleri kerimane dirilten Allahım! |
1241 |
Sensin her şeyin, ortağı olmayan yegâne sahibi ve hâkimi. Sensin eşi ve benzeri olmayan biricik varlık. Senden başka ne varsa hepsi yok olmaya mahkûmdur. Sana, ancak Senin iznin ile itaat edilir ve Sen isyan edenleri mutlaka bilirsin. Sana itaat edilir, karşılığını verirsin. İsyan edilir, affedersin. |
1242 |
Seyyidine İmam Ali KerremAllahü Veche Radıyallâhu Anh |
1243 |
Sırları kesin ve inkişaf etmiş Kuranı Hakimin nurani ve açık ifadeleriyle beni her türlü korku ve sıkıntıdan kurtar. |
1244 |
Sonsuz hamd ü senâ olsun Allah’a ki, İslam’ı bizim için bir ışık kaynağı ve suyu maddî kirlerimizden arındıran tertemiz bir nezafet vesilesi kıldı. |
1245 |
Sübhansın Yâ Rab! Allah’ım, Sen noksan sıfatlardan, eksik ve kusurdan, şerîk ve yardımcıdan münezzehsin, yücesin. Hamd ü senâ duygusuyla dopdolu olarak Seni tesbih ederim. Allah’ım! Beni bağışla. Müslim, Salât 218. |
1246 |
Sübhansın ya Rab! Hamd ü senâ duygusuyla dopdolu olarak Seni tesbîh ederim. Ey yüce Allah’ım, Sen noksan sıfatlardan, eksik ve kusurdan, şerik ve yardımcıdan münezzehsin, mütealsin! |
1247 |
Sübhânsın yâ Rab! Sen’den başka yoktur ilâh! Emân diliyoruz Sen’den, koru bizi cehennemden! |
1248 |
Sübhânsın yâ Rab! Sen’den başka yoktur ilâh! Emân diliyoruz Sen’den, koru bizi cehennemden! |
1249 |
Sübhansın ya Rab! Seni tesbîh ederim, Sen noksan sıfatlardan, eksik ve kusurdan, şerik ve yardımcıdan münezzehsin, mütealsin. |
1250 |
Sübhansın ya Rab! Seni tesbîh ederim, Sen noksan sıfatlardan, eksik ve kusurdan, şerik ve yardımcıdan münezzehsin, yücesin. |
1251 |
Sübhansın yâ Rab! Senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz ki? Her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin. (Bakara sûresi, 2-32) |
1252 |
Şayet beni nefsime bırakırsan, o zaman zaaf, kusur, günah ve hatalarla baş başa bırakmış olursun. Ben sadece Senin rahmetine itimat ediyorum. Ne olur, bütün günahlarımı bağışla; zira günahları ancak Sen bağışlarsın. Tevbemi kabul buyur, çünkü Sen, tevbe yollarını açan ve o tevbeleri kabul eden Tevvâb ü Rahîmsin. |
1253 |
Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur. Müslim, salât 60; Tirmizî, salât 216; Ebû Dâvûd, salât 178; Ahmed İbni Hanbel, el-Müsned 1-292 |
1254 |
Şehadet ederim ki, Allah yegâne ilahtır, hakiki ma’bud O’dur. |
1255 |
Şüphesiz Rabbim (batılın başını) ebedi gerçekle parçalayacaktır: O kimsenin bilmediği (geleceğin nelere gebe olduğunu) çok iyi bilir. (48) Ebedi gerçek (gündeme) gelmiştir: artık sahte ve yalan ne yeni bir şey ortaya koyabilir, ne de geçmişi geri getirebilir.(49) Eğer ben sapmışsam kendi aleyhime sapmış olurum; yok eğer hidayete ermişsem, bu yalnızca Rabbimin bana ilettiği vahiy sayesindedir: şüphesiz O her şeyi işitir, O (kuluna şah damarından) çok daha yakındır.(50) (Sebe 48, 49, 50) |
1256 |
Tasalanma dostum! Allah, bizimle beraberdir! |
1257 |
Tehlikeler deryasında beni güvende kıl ve hayırlı bir sahile çıkmayı nasip eyle. Sensin benim sığınağım. Sıkıntılar ancak seninle ortadan kalkar. |
1258 |
Tevfik ve hidâyet ancak Allah’tandır. |
1259 |
Ulu Arş’ın Rabbi Yüce Allah’tan sana şifa vermesini isterim. |
1260 |
Ulu Rabbimiz! Katından bir rahmet ver ve şu dâvamızda doğruluk ve muvaffakiyet ihsan eyle bize.(Kehf 18-10) |
1261 |
Uykuyu ve uyanıklığı yaratan Cenab-ı Allah’a hamd olsun. Beni sağ-salim ve her uzvum yerli yerinde dirilten Allah’a hamd olsun. Şehadet ederim ki, Allah ölüleri de diriltir ve O, her şeye gücü yetendir. |
1262 |
Ümmetinin hasenatı adedince ona ve âline salât ve selâm olsun. Yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ Ferd, yâ Hayy, yâ Kayyûm, yâ Hakem, yâ Adl, yâ Kuddûs! Furkan-ı Hakîminin hakkı için ve Habib-i Ekreminin hürmetine, esmâ-yı hüsnânın hakkı için ve İsm-i Âzamın hürmetine Senden niyaz edip istiyoruz: Bizi nefsin ve şeytanın, cin ve insanın şerrinden muhafaza buyur, âmîn... |
1263 |
Üzerimize af örtüsünü ger ve kalplerimize şifa ver. Kalpleri temizleyip şifaya kavuşturan yalnız sensin. |
1264 |
Vaadinin hak, Senin huzuruna çıkmanın da hak olduğuna, Kıyamet saatinin katiyen geleceğine ve Senin kabirdekileri dirilteceğine de şehadet ederim. |
1265 |
Vücûdu bütün varlığın dayanağı, kudreti her şeyin güç kaynağı, iradesi eşya ve hadiselerin üzerinde akıp giden biricik yörünge, mârifeti de canlarımızın canı olan Rabbimiz’e hamd ü senâ.. yolda kalmışların biricik rehberi Hazreti Muhammed Mustafa Efendimiz’e salât ü selâm olsun. |
1266 |
Ya Hayy u ya Kayyûm! Rahmetin hürmetine Senden yardım dileniyorum; her halimi ıslah buyur ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun beni kendime ve nefsime terk etme. |
1267 |
Yâ Hayyu Yâ Kayyum! Allah Ehad, Bedi' ve Bâsıt isimlerini şefaatçi kılarak sana yalvarıyorum. |
1268 |
Yâ ilahi benim ümidim ve seyyidim yalnız sensin. Bana karşı toplanıp hazırlanmış küfür ordusunun düzenini dağıt ve onları hezimete uğrat. |
1269 |
Yâ ilahi! Yüceler yücesi isimlerin hürmetine işlerimizi kolaylaştır ve bize izzet ve yücelik ver. |
1270 |
Yâ Rab! Pişmânım, utanıyorum, sayısız günahımdan ar ediyorum, zelîlim. İstikrarsız yaşamaktan göz yaşı döküyorum. Garibim, kimsesizim, yalnızım, zayıfım, güçsüzüm, hastayım, âcizim yaşlıyım, ihtiyârsızım. El-amân! diyorum, af diliyorum, dergâhından yardım istiyorum, ey Allah'ım! |
1271 |
Ya Rabbî, ben kendime yazık ettim, affeyle beni. Kasas Suresi 16 |
1272 |
Yâ Rabbî, bu dert bana iyice dokundu. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın. |
1273 |
Ya Rabbî, onlar küçüklüğümde nasıl beni özenerek, dikkatle
yetiştirdilerse, ona mükâfat olarak Sen de onlara merhamet
buyur! İsrâ 24 |
1274 |
Ya Rabbî! Benim ilmimi artır. Tâhâ-114 |
1275 |
Yâ Rabbi! Bismillâhirrahmânirrahîm hakkı için, yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Rahîm! Efendimiz Muhammed’e ve onun bütün âline ve ashabına, bütün Risale-i Nur hurufâtının adedince, bu adedin dünya ve âhiretteki bütün ömrümüzün dakikalarının âşireleriyle çarpımı adedince, bütün bu adetlerin de benim ömrüm müddetince zerrât-ı vücudumun sayısıyla çarpımı adedince salât ve selâm et. Beni, Risale-i Nur’un neşrinde ve kitâbetinde bana sadakatle yardım edenleri, atalarımızı, üstadlarımızı, şeyhlerimizi, kız ve erkek kardeşlerimizi, Risale-i Nur’un sadık talebelerini ve bilhassa bu risaleyi yazan ve istinsah edenleri, bu salâvatlardan her birinin hakkı için mağfiret et, rahmetinle ey Erhamürrâhimîn, âmîn. |
1276 |
Ya Rabbî! Gerek bana, gerek anneme babama lütfettiğin nimetlerine şükür yoluna beni sevket. Senin razı olacağın makbul ve güzel iş yapmaya beni yönelt ve bana salih, dine bağlı, makbul nesil nasib eyle! Rabbim! Senin kapına döndüm, ben sana teslim
olanlardanım. (Ahkâf 46-15) |
1277 |
Ya Rabbî! Sensin İlah, Senden başka yoktur ilah. Sübhânsın, bütün noksanlardan münezzehsin, Yücesin! Doğrusu kendime zulmettim, yazık ettim. Affını bekliyorum Rabbim! (Enbiyâ, 21/87) |
1278 |
Yağmurların damlaları, denizlerin dalgaları, ağaçların meyveleri, çiçeklerin nakışları, kuşların şakımaları, nurların hüzmeleri adedince İslâm ve iman nimetinden ötürü bütün hamdler Allah’a olsun. Hayat safhalarındaki her bir nimete mukabil olarak bütün zamanlardaki nimetleri adedince O’na şükürler
olsun. Allah’a yakın büyüklerin Efendisi, kulları içinden seçip zirve payelerle şereflendirdiği seçkin peygamber Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), O’nun tertemiz, pırıl pırıl hane halkına ve hidayet yıldızları nurlu ashabına gece ve gündüz devam edip durdukça salât ve selâm olsun! |
1279 |
Yedi kat gök, dünya ve onların içinde olan herkes Allah’ı takdis ve tenzih eder. Hatta hiçbir şey yoktur ki O’na hamd ile tenzih etmesin. İsrâ sûresi, 17-44 |
1280 |
Yedi kat göklerin Rabbi, Allah’ım büyük arşın sahibi Allah’ım Ey Rabbimiz, Ey tüm varlıkların Rabbi Tevratı, İncili ve Kur’ân-ı indiren, Ey taneyi ve çekirdeği yaran herşeyin şerrinden sana sığınırım. Her canlının iradesi senin elindedir. İlk sensin senden evvel hiçbir varlık yoktur. Son sensin, senden sonraya hiçbir varlık kalmayacaktır. Zahir sensin senin üstünde hiçbirşey yoktur. Batın sensin senden ileri hiçbir varlık yoktur. Borçlarımı öde beni yoksulluktan kurtar. |
1281 |
Yüce ismi anılınca ne yerde ne de gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın ismiyle ki, O Semî’ ve Alîm’dir. (3) |
1282 |
Yüce ismi azamın ve Kur'anın her tarafı kuşatan nuruyla irademe yerleştirilen harflerin sırrı hürmetine; yüce olan ruhların ve ism-i azamının nuru hürmetine.. |
1283 |
Yüce Zat’ına mahsus hamd ile Allah’ı tesbîh ederim. Kuvvet sadece Allah’ındır. Allah ne dilediyse olmuş, olmamasını dilediği de olmamıştır. Biliyorum ki, Allah’ın gücü her şeye yeter ve Allah, sonsuz ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. |
1284 |
Yüceler Yücesi Rabbimize, bizlere din-i İslâm ve kemâl-i iman (nasip ettiğinden) dolayı mahlûkâtın solukları adedince hamd ü senâlar olsun. İslâm dairesinin merkezi ve iman nurlarının kaynağı Habibi Muhammed Mustafa’ya (aleyhissalâtü vesselâm) ve nezih ve pak aile halkına, ashab-ı güzînine, geceyle gündüz ve ay ile güneş devam edip durduğu sürece salât ve selâm olsun! |
1285 |
Zât ve sıfatlarında eşsiz ve tek olan Allah’a îmân ettim. |
1286 |
Zâtı, benzerlerden mukaddes; sıfâtı, emsâllerine benzemekten münezzeh; âyetleri de rubûbiyetine şâhit olan Allah, her türlü kusurdan, eksiklikten, noksanlıktan uzaktır. O, yüceler yücesidir. O’ndan başka ilâh da yoktur. |