Sizin dua ikliminiz... Türkçe-Arapça binlerce dua
Türkçe Salavat-ı Şerifeler
No Türkçe Salavat-ı Şerifeler
No Türkçe Salavat-ı Şerifeler
1208
1212

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Hamd, alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle müminleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Müminleri müjdele.” (Bakara Sûresi, 223) “ Allah'ın, müminlerin mükâfatını zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler.” (Âl-i İmrân Sûresi, 171

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle zikreden kalpleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Beni anın ki ben de sizi anayım.” (Bakara Sûresi, 152) “ Ey iman edenler! Allah'ı çokça zikredin, onu sabah akşam tesbih edin. O sizi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için size merhamet edendir, melekleri de sizin için bağışlanma dileğindedir. Allah müminlere çok merhamet edendir. Allah'a kavuşacakları gün müminlere yönelik esenlik dileği selamdır. Allah onlara bol bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab Sûresi, 41 - 44)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle salih amel işleyenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: Ben erkek olsun, kadın olsun sizden hiçbir amel edenin amelini zayi kılmam.” (Âl-i İmrân Sûresi, 195) “ Kadın ve erkek kim mümin olarak salih bir amel işlerse, işte onlar cennete girerler ve orada hesapsız olarak rızıklandırılırlar.” (Mü'min Sûresi, 40)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle çokça tövbe edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Şübhesiz ki Allah, çokça tevbe eden kimseleri bağışlayıcıdır.” (İsra Sûresi, 25) “Onlar için Rableri katında diledikleri her şey vardır, işte bu muhsinlerin mükâfatıdır." (Zümer Sûresi, 34)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle tövbe edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.” (Bakara Sûresi, 222) “ Kullarından tövbeyi kabul eden, kötülükleri bağışlayandır." (Şura Sûresi, 25)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle ihlas sahiplerini müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.” (Kehf Sûresi, 110) “ Dinde ihlâs sahipleri olarak,” (Beyyine Sûresi, 5 )

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle namazı dosdoğru kılanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Namazı dosdoğru kıl; çünkü namaz insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” (Ankebut Sûresi, 45) “ Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten alıkoy, başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdir.” (Lokman Sûresi, 17)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle Rabbinin emirlerine itaat eden huşu sahiplerini müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz ağır bir şeydir, ancak huşu duyanlar için değil. Onlar Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten ona döneceklerini çok iyi bilirler.” (Bakara Sûresi, 45 - 46) “ Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Rabbimiz bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız, bizi ateş azabından koru derler.” (Âl-i İmrân Sûresi, 191)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle sabredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Sabredenlere mükâfatları elbette hesapsız olarak verilir.” (Zümer Sûresi, 10) “ İşte onlar Allah'ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.” (Zümer Sûresi, 18)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle Rabbinin huzurunda hesap vermekten korkan kimseleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Rabbinin huzurunda (hesap vermek üzere) duracağından korkan kimseye iki cennet vardır." (Rahman Sûresi, 46) “ Kim de Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa şüphesiz cennet onun sığınağıdır.” (Naziat Sûresi, 40 - 41)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle muttakileri (takva sahiplerini) müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Rahmetim ise her şeyi kapsamıştır. Onu, bana karşı gelmekten sakınanlara, zekâtı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım. Onlar resule, ümmî peygambere uyan kimselerdir." (Araf Sûresi, 156 - 157) “ İşte onların amellerine karşı kendilerine kat kat mükâfat vardır. Onlar cennet köşklerinde emniyet içindedirler.” (Sebe Sûresi, 37)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle itaatkâr ve tevazu sahiplerini müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Allah'a itaat eden alçak gönüllüleri müjdele ki Allah anıldığı vakit onların kalpleri titrer. “(Hac Sûresi, 34 - 35) “ Rablerine dönecekleri için, verdiklerini kalpleri ürpererek verirler." (Müminun Sûresi, 60)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle sabredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Sabredenleri müjdele. Onlar başlarına bir musibet gelince, biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz, derler. İşte Rableri katında rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.” (Bakara Sûresi, 155 - 157) “ Şübhesiz ki ben, sabretmelerine karşılık bugün onları mükâfâtlandırdım; gerçekten kurtuluşa erenler, ancak onlardır.” (Mü'minun Sûresi, 111)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle öfkelerini yenenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Onlar öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever.” (Âl-i İmrân Sûresi, 134) “ Kim affeder, bağışlarsa onun mükâfatı Allah'a aittir. Şüphesiz ki Allah, zalimleri sevmez…” (Şura Sûresi, 40)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle güzel davranışlarda bulunan kimseleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "İyilik edin, şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.” (Bakara Sûresi, 195) “ Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulüm edilmez.” (En'am Sûresi, 160)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle sadaka verenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Borcu sadaka olarak bağışlamanız, eğer bilirseniz, hakkınızda daha hayırlıdır…" (Bakara Sûresi, 280) “ Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır." (Yusuf Sûresi, 88)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle kazançlarını hayır yollarında sarf edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.” (Bakara Sûresi, 3) “ Her neyi hayra harcarsanız O, onun yerine başkasını verir.” (Sebe Sûresi, 39)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle şükredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Eğer yalnız ona ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetine şükredin.” (Nahl Sûresi, 114) “ Eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım; eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir." (İbrahim Sûresi, 7)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle dua edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Ben onlara çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına karşılık veririm.” (Bakara Sûresi, 186) "Bana dua edin, duanıza karşılık vereyim.” (Mümin Sûresi, 60)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle salih kullarını müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Muhakkak yeryüzüne benim iyi kullarım varis olacaktır.” (Enbiya Sûresi, 105) “ İşte vâris olanlar, onlardır. Onlar ki, Firdevs (Cennetin)e vâris olurlar. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar." (Müminun Sûresi, 10 - 11)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle Peygamber Efendimize salat edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Şüphesiz Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin.” (Ahzab Sûresi, 56) “ Sizlere rahmetinden iki pay versin; size bir nur bahşeylesin ki onunla (yolunuzu görüp) yürüyesiniz, hem de sizi bağışlasın. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Hadid Sûresi, 28)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle dünya ve ahiret hayırlarıyla müjdelenenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle:"İnanıp yararlı işler yapanları müjdele" (Bakara Sûresi, 25) “ Dünya hayatında da ahirette de onlara müjde vardır. Allah'ın sözlerinde asla değişme yoktur. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir…" (Yunus Sûresi, 64)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle kurtuluşa erenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Kim Allah'a ve Resûlüne itâat ederse, o takdirde gerçekten büyük bir kurtuluşa ermiş olur." (Ahzab Sûresi, 71)>

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle ahiret hayatını dünya nimetlerine tercih edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Mallar ve evlatlar dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise Rabbinin katında sevap olarak da, ümit olarak da daha hayırlıdır." (Kehf Sûresi, 46)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle kendi ümmetine tabi olanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz, iyiliği emreder kötülükten men edersiniz." (Âl-i İmrân Sûresi, 110)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle seçilmiş kimseleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Sonra biz o kitabı, kullarımızdan süzüp seçtiğimiz kimselere miras olarak verdik. Onlardan kendilerine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır, işte bu büyük lütuftur.” (Fatır Sûresi, 32)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle günahkâr müminlere mağfireti müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. (Zümer Sûresi, 53)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle tövbe edip bağışlanma dileyenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: "Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve esirgeyici bulur.” (Nisa Sûresi, 110)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle sana en yakın kullarını müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Şüphesiz kendileri için tarafımızdan en güzel mükâfat hazırlanmış olanlar var ya, işte bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır. Onlar cehennemin uğultusunu duymazlar. Canlarının istediği nimetler içerisinde ebedi olarak kalırlar. O büyük korku onları tasalandırmaz ve melekler onları « işte bu size vaat edilen (mutlu) gününüzdür » diyerek karşılarlar.” (Enbiya Sûresi, 101 - 103)

Azim olan Allah'ım, şu mübarek sözlerinle müminleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle: “ Şüphe yok ki müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mümin erkeklerle mümin kadınlar, itaat eden erkeklerle itaat eden kadınlar, sadık erkeklerle sadık kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, mütevazı erkeklerle mütevazı kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkeklerle ırzlarını koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkeklerle Allah'ı çok zikreden kadınlar var ya, işte onlar için Allah bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab Sûresi, 35) “ Ve şüphesiz ki, insan için kendi çalıştığından başkası yoktur. Ve elbette ki, çalışmasını yakında görecektir. Sonra (onun çalışması) en tamam bir mükâfaat ile mükâfatlandırılacaktır. “(Necm Sûresi, 39 - 41)

Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e kalplerin inşirahına, müşküllerin kalkmasına, perdelerin açılmasına vesile olan salât ile salat eyle. Hesap gününe dek daim ve çokça selam eyle. “ Orada onların duâsı: « Ey Rabbimiz olan yüce Allah! Sen bütün noksan sıfatlardan münezzehsin! » demeleridir. Orada birbirlerine temennileri de « Selâm! » dır. Duâlarının sonu ise: «Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur» demeleridir.” (Yunus Sûresi, 10)

1214

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” (Tevbe Sûresi, 128)

Ben, Rabbim Allah'a ibadet ederim ve O'na asla hiçbir şeyi ortak etmem. Ey Rabbim! Niyaz edip yalvarılacak ancak sensin. Seni her türlü eksiklikten tenzih ederim. İbrahim aleyhisselamın ve onun ailesinin üzerine salât ettiğin gibi Hazret-i Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine ve onun ailesine de salât etmeni, senin en güzel isimlerin hürmetine senden niyaz ediyorum. Çünkü sen, bütün acziyet ve kusurlardan münezzehsin. Ey Rabbim! Ümmi Peygamber Hazret-i Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, ailesine ve ashabına salât eyle.

Aziz ve Celil olan Allah, Hazret-i Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme ve ailesine, onun yüce makam-ı şerifinin layık olduğu salât ile salât ve rahmet ihsan buyursun.

Ey, zatını akılların idrakten aciz olduğu Aziz ve Celil olan Allah! Ve ey, Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemin ve ailesinin maliki, mürebbisi ve seyyidi olan yüce Allah! Sen habibin ve resulün Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine ve onun ailesine en güzel şekilde salât ve rahmetini ihsan eyle.

Ey kâinatı ve yaratılmışları bir misal olmaksızın yoktan var eden. Ey yedi kat göklerin sahibi ve ey büyük Arş'ın maliki! Ey her şeyin ve cümlemizin Rabbi ve yaratıcısı! Ey Musa aleyhisselam üzerine Tevrat'ı, İsa aleyhisselam üzerine İncil'i, Davud aleyhisselam üzerine Zebur'u ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine Cibril-i Emin vasıtasıyla Kur'an-ı Kerim'i indiren Allah Teâlâ!

Ey Rabbim! Sen Evvel'sin, ezeli olansın. Evvelinin bir başlangıcı bulunmaz ve senden evvel hiçbir şey yoktur. Ey Rabbim! Sen Âhirsin, sonu asla gelmeyecek olan ve her şey fena bulduğunda baki kalacak olan Hayy ve Kayyum'sun. Senden sonra hiçbir şey yoktur.

Ve sen Zahir'sin. Her şey senin varlığına bir delil ile tanıklık eder. Senden daha üstün bir şey yoktur. Ve sen Batın'sın. Zatının hakikatini, akıllar idrak etmekten aciz kalır. Hamd sana mahsustur.

Ey Rabbim! Senden başka ilah yoktur. Seni her türlü eksiklikten tenzih ederim. Şüphesiz, ben zalimlerden oldum. Allah Teâlâ'nın her dilediği olur, dilemediği hiçbir şey de olmaz. Kuvvet ve kudret ancak Allah Teâlâ Hazretleri iledir.

Ey Rabbim! Senin kulun, nebin ve resulün Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine, bizlere “Ey iman edenler! Siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin.” (Ahzab Sûresi, 56) ayeti celilesiyle salât etmemizi emir ve irade buyurduğun mübarek ve güzel salât ile salât eyle. Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme selam ve selamet bahşeyle.

Ey kâinatın ve tüm yaratılmışların Halık'ı ve Rezzak'ı olan Allah'ım. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine öyle bir salât eyle ki, senin salâtından geriye bir şey kalmasın. Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme öyle bir rahmet eyle ki, senin rahmetinden geriye bir şey kalmasın. En üstün, en yüce nimetlerini Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine ihsan eyle ki, senin bereketinden geriye bir şey kalmasın.

Ey Allah'ım! Sen, kulun, nebin ve resulün olan Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme salât eyle ve ona selamet ihsan eyle. Dünya ve ahiretin meşakkatli hallerinden, belalarından kurtuluş bahşet. Celal ve Cemalinin tecellilerinden tüm isteklerini kemale erdirerek tamamla. Hayır ve sevabına layık olduğu şekilde salah eyle. Hayır ve hasenatına ait amellerinin tartısını üstün kıl.

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ki, vahdaniyyet nurlarının sabah vaktidir. Rabbaniyyet sırlarının doğan güneşidir. Bütün âlemler, onunla güzellik ve kıymet kazanmıştır. Onun üstün sıfatları ile zulmetler içindeki âlemler nurlanmıştır. Samedani hakikatlerin ayı, rahmani mertebelerin arşıdır. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, her resulün nuru ve ışığıdır.

“ Yasin. Ey Muhammed! Hikmetli Kur'ân'a andolsun ki, sen risâlet görevi verilmiş peygamberlerdensin.” (Yasin Sûresi, 1-5) Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Cenabı Hakk'ın takdiriyle her nebinin sırrı ve rehberidir. “İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir.” (Yasin Sûresi, 38) Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, her velinin hakikat cevheri ve ışığıdır. “(Onlara) Rahîm olan Rab'den «selâm» sözü vardır.” (Yasin Sûresi, 58)

Ey Allah'ım. Sen, ümmi, Arabî, Kureyş kabilesinden, Hâşimî (Hâşimoğulları) soyundan, Tihâmî, Ebtahî ve Mekkî olan Nebî-i Zişan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine salât ve selam eyle.

O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem taç ve keramet sahibidir. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem gaza ve cihad sahibidir. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem ganimetler sahibi ve taksim edicisidir. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem ayetler ve mucizeler sahibidir. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem apaçık alametler sahibidir. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem hac, tıraş, telbiye, Safa ve Merve, Meş'aru'l Haram ve makam sahibidir ve onlarla vasıflanmıştır. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem kıble, mihrap ve minber sahibidir.

O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem Makamı Mahmud'un sahibidir. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem Kevser havuzunun sahibidir. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem şefaatçidir. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem Mina'da şeytan taşlamış, Arafat'ta vakfe yapmıştır. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem büyük sancak sahibidir. O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem kelam-ı celil sahibidir. (Kelam-ı celil ile kastedilen, Cibril-i Emin vasıtasıyla Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem üzerine nazil olan Kur'an-ı Azim ve Furkan-ı Kerim'dir.) O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem kelime-i ihlas sahibidir. (Burada kelime-i ihlasla kasdedilen İhlas sûresidir.) O Nebî-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem sıdk (doğruluk) ve tasdik sahibidir.

Ey hacetleri kabul eden, ey dualara icabet eden Allah'ım! Sen, Efendimiz, şefaatçimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine ve onun ailesinin üzerine salât eyle. Öyle bir salât eyle ki, sen o salât sebebiyle bizlere kurtuluş bahşet. Bizi cümle gamdan, kederden, rencide olmaktan, felaketlerden, hasetten, kinden, gizli düşmanlık gibi hallerden kurtar. Bu salât sebebiyle bizlere selamet ver. Bütün fitnelerden, üzüntülerden, belalardan, hastalıklardan halas eyle.

Bu salât sebebiyle bizleri mağfiret ve affına mazhar kıl. Büyük ve küçük, aşikâr ve gizli bütün ayıplarımızdan ve günahlarımızdan bizi arındır; pak ve tertemiz eyle. Bu salât sebebiyle bizim hatalarımızı ilahi affınla gizleyesin ve dünya ve ahirete dair talepte bulunduğumuz isteklerimizi bize ihsan eyleyesin.

Ey Rabbim! Senden hayatım boyunca ve ölümümden sonra bile niyaz ediyorum ki; kulun ve nebin, ümmi, Arabi resul Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine ve onun ailesine, ashabına, evladına, eşlerine, zürriyetlerine, tüm ev halkına, yardımcılarına, yolundan gidenlere, ona hizmet edenlere ve bekçilerine bin kere binin bin kere binle çarpımınca salât ve selam eyle.

Ey Rabbim! Bu salâtı, Habibin sallallahu aleyhi ve sellemin bütün yaratılmışların üzerindeki fazilet ve meziyetteki üstünlüğü derecesinde, gök ve yer ehlinin yapacakları salâttan daha üstün ve faziletli eyle. Ey kerimlerin en kerimi! Ey merhametlilerin en merhametlisi! Sen duamızı kabul eyle ve hayırlı bir karşılığa ulaştır. Ey Rabbimiz! Sen bizim duamızı bizden kabul eyle. Zira sen, sana tazarru ve niyaz ile dua edenlerin duasını işitensin. Ey Rabbim! Tövbeleri kabul eden “Tevvab” isminin tecellisiyle, büyük ve küçük tüm günah ve kusurlarımızı affeyle. Zira sen, Rahimsin, tövbeleri kabul edensin.

Ya Rabbi! Sen kulun, nebin ve resulün, ümmi nebi, seyyid Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine salât, selam ve ikram ihsan eyle. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem kâmil ve mükemmeldir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hayır, hidayet ve rahmet kapısının fatihidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, bütün enbiyanın ve resullerin (Allah'ın selam ve salatı hepsinin üzerine olsun) sonuncusudur. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem rahmet kelimesinin ‘ha'sı, mülk kelimesinin ‘mim'i, devam kelimesinin ‘dal'ıdır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin yüce zatının sıfatlarından olan Celal ve Cemalinin denizidir.

Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin zahir ve batında olan sırlarının hazinesi ve madenidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hüccetinin lisanı, memleketinin güzelliği ve zineti, mahlûkatının gözbebeğidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin bütün mahlûkat üzerine nurunu evvel kılıp seçtiğindir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ortaya çıkışı âlemlere bir rahmettir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem seçilmiş, arınmış, övülmüş ve razı olunmuş olandır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin inayet ve ihsanının kaynağıdır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem kıyamet gününün zinetidir. İlim ve hikmet kaynağı olan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hidayetin hazinesidir.

Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, Allah Teâlâ Hazretlerine yakınlık talep edenlerin imamı ve öncüsüdür. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem memleketin güveniliri, cümle âlemin varlığı kendisiyle tezyin edilmiş olandır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ilahi sırların, cevherlerin hazinesidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şeriatın güneşidir. Şirk ve küfür karanlıklarını ortadan kaldırandır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem dinin ve milletin yardımcısıdır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem rahmet peygamberidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem kıyamet gününün dehşetinde, gözlerin ve kalplerin korkuyla dolacağı, seslerin kısılacağı günde ümmeti için şefaat edicidir.

Ey Rabbim. Efendimiz, peygamberimiz ve nebimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine salât ve rahmet, selam ve selamet bahşeyle.

Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ziyadesiyle hüsnü cemal sahibidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, Musa aleyhisselam üzerine indirilen Tevrat'taki ilahi sırların sahibidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, İsa aleyhisselam üzerine indirilen İncil'in kamusudur. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, “Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim.” hadis-i kudsisinin batınında, büyük felek denilen ve yıldızları olmayan atlas feleğinin tılsımıdır, mukaddes mülkün ziynetidir. “Mahlûkatı yarattığımda kendimi onlara tanıttım, böylece beni bildiler.” hadisi kudsisindeki yakin nurların gözbebeğidir. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem azim sahibi (ulu'l azm) peygamberlerin aynasıdır. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem enbiyanın (Allah'ın selamı üzerlerine olsun) kalp gözlerinin nurudur. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin bütün mahlukatına baktığın mahaldir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, önceki ve sonraki tüm alemlere yayılan rahmetindir. Cenabı Hakk'ın salât ve rahmeti, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin, onun peygamber kardeşlerinin (salavatullahi ve selleme aleyhim ecmain), ailesinin ve tertemiz ashabının üzerine olsun.

Ey istekleri gerçekleştiren ve ey duaları kabul eden Allah'ım. Sen selam, selamet, rahmet ve kurtuluş bahşeyle. İlahi ihsanlarından nimetler bağışla. İkram eyle ve mükafatlandır. Tüm eksikliklerden arınmış bir salât ve selam ile ona salât ve selam eyle. Öyle bir salât ve selam ki, onlar zatının görünmez aslından görünürler âlemindeki isim ve sıfatlara inerler. Ve o salât ve selam, görünürler âleminden ariflerin bilgisinin erişeceği son nokta olan sidreye, apaçık nurun merkezine yükselir.

Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, Allah'tan gereği gibi korkan âlimlerin ilmel yakîni, Hulefa-i Raşidin'in aynel yakîni ve şerefli ve ulu peygamberlerin hakkel yakînidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin yüce nurlarına gark olan ulu'l azm peygamberler hayrete düştüler. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin zatının aslını, özünü ve hakikatlerini anlamakta, ilahi sevgiye gark olan büyük melekler de hayret içindedirler. Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme yüce Kur'an-ı Kerim'den apaçık bir Arapça ile, “Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.” (Al-i İmran Sûresi, 164) ayeti celilesi indirilmiştir.

Ya Rabbi! Cemal ve Celal sıfatıyla vasıflanmış ve bütün mükemmellikleri bir araya getiren zatına ait salât ve selam ile Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme salât, selam ve sena eyle. Ki o Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, yaratılmışların beğenilmeyen sıfat ve hasletlerinden ve onların misli ve benzeri olmaktan ayrılmıştır. Zira sallallahu aleyhi ve sellemin bütün sıfatları iyi ve güzeldir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Rabbani marifetlerin, ilahi ilimlerin ve sırların madenidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ilahi sırlar ve Rabbani tecellilerin, insanların akıllarından gizlenmiş olan gizli emirlerin sahibi ve koruyucusudur. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, yüce makam ve mertebelere talip olanların ulaşmak istedikleri en son gayedir.

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, ilahi marifetlerde hayranlık içinde olan bütün süluk erbabının mürşididir. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem zatı ve sıfatlarıyla övülmüştür. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem gelmiş ve gelecek olan bütün enbiyaların (aleyhisselam) ve salihlerin Ahmed'idir (ziyadesiyle övülmüş olanıdır).

Ya Rabbi! Sen Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, yaratmanın başlangıcından sonuna kadar sonu hiç gelmeyecek olan bir salât ile selam ve sena eyle. Ta ki o selam ve sena hiç son bulmasın. Ya Rabbi! Şeriat, tarikat ve hakikat ehlinden razı ve hoşnut ol. Ya Rabbi! Sen bizi de gerçek anlamda onların zümresine dahil eyle. Âmin. Ya Rabbi! Sen bizim Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine ve onun ailesine salât ve selam eyle ki, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ilahi ilmin kapılarının ve Rabbani sırların fatihidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin bütün mahlukatına bir lütfun ve rahmetindir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, insanlara ve cinlere gönderdiğin resulündür. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin yüce zatının birliğidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine, risaletinin doğruluğuna delalet eden apaçık ayetler inmiştir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, insanların kendisine yönelik kusurlarını bağışlayan ve kendilerine afv ve müsamaha ile muamele edendir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, efendilerin efendisidir.

Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şeriat hükümlerini yerine getiren, şirk ve küfrün karanlıklarını ortadan kaldırandır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem iyiliği emredici ve kötülüğü men edicidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, ilahi müşahedelerin şarabından tatmış ve Rabbani tecellilerin mertebelerine gark olmuştur. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, evvel ahir tüm mahlûkatın seyyididir. Allah Teâlâ'nın salât ve selamı Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine olsun.

Ya Rabbi! Sen Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine salât ve selam eyle ki, o razı olunmuş güzel ahlaklara ve sıfatlara sahiptir. Ve onun için şeriat sözleri, hakikat halleri vardır. Ve onun için ezeli yardım, ebedi saadetler vardır. Ve onun için Mekke fütuhatı, Medine zuhuratı vardır. Ve onun için ilahi kemalat, Rabbani işaretler vardır.

O Nebi-i Muhterem sallallahu aleyhi ve sellem mahlûkatın sırrıdır. Zira bütün mahlûkat onun nurundan yaratılmıştır. O Nebi-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellem, haşr meydanına sevkedildiğimizde bizim şefaatçimizdir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Rabbimiz katında bizim için bağışlanma dileyendir. O Nebi-i Kerem sallallahu aleyhi ve sellem Hakk yoluna çağırandır. O Nebi-i Muhterem sallallahu aleyhi ve sellem, sana kavuşmayı dileyenlerin rehberidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin onun üzerine ihsan eylediğin tecelli ve inkişafınla yakınlık bulan ve senden gayri her şeyden de uzak olandır. O Nebi-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem senden başkasına yönelmeyendir. O Nebi-i Zişan, senin kesretinde vahdaniyetini müşahede edendir.

Ve sen, o Nebi-i Mükerrem sallallahu aleyhi ve sellemle hal dilinle konuşarak ve onu kemalinin kuvvetiyle güçlendirerek, “Şimdi sen emrolunduğunu açıkça tebliğ et. Müşriklerden yüz çevir.” (Hicr Sûresi, 94) buyurdun. O Nebi-i Muhterem sallallahu aleyhi ve sellem geceleri seni zikreden, gündüzleri de senin için oruç tutandır. O Nebi-i Zişan sallallahu aleyhi ve sellemin, yaratılmışların en üstünü olduğu, senin meleklerin indinde maruf ve malumdur.

Ya Rabbi! Biz aciz kulların, senin en güzel isimlerinin eseri olan ve kemalinin manalarını içinde toplayan harf ile sana tevessül ederiz. Biz aciz kulların, senden ancak senin kuvvetinle peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin yüzünü göstermeni niyaz ederiz. Bize cemalini müşahede ettirerek günahlarımızı sil. Bizleri şu dünya tuzağına meyletmekten muhafaza eyle. Üstünlük ve ihsanınla bizi kendi nefsimizden ve masivadan arındır. Senin nurlar denizinde bizi bizden (benliğimizden) kurtar. Ya Hu, ya Allah! Ya Hu, ya Allah! Ya Hu, ya Allah! Ya Allah, senden başka ilah yoktur. Muhabbetinin şarabıyla bizleri sula. Bizleri ehadiyetinin denizine daldır. Ta ki senin bizim üzerimize ihsan eylediğin yardımın ve rahmetin sebebiyle, ilahi feyiz ve tecellilerinde ruhani gıdalarla lezzet bulup nimetlenelim.

Bizi taatinin nuruyla (yani emrine uyma ve nehyinden kaçınma ile sana olan ibadet ve taatlerimizle) zahirimizi ve batınımızı nurlandır. Bizi taat yoluna ve marifetine ulaştır, dalalete düşürme. Bizleri başkalarının ayıplarından yüz çevirip kendi ayıp ve kusurlarıyla iştigal edenlerden eyle. Nebi ve Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hürmetine ki, Allah Teâlâ'nın salât ve selamı onun ve ashabının üzerine olsun. Ey merhametlilerin en merhametlisi. Bizi, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ailesine, ashabına ve ona tabi olanların zümresine ilhak etmeni ve bizlere Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ailesine, sahabesine ve ehl-i beytine muhabbeti ihsan buyurmanı senden niyaz ederiz.

Ey hayatı ezeli ve ebedi olan! Ey celal, azamet ve ikram sahibi olan Allah. Ey Rabbimiz bizden kabul buyur. Şüphesiz sen, herşeyi hakkıyla işiten ve bilensin. Bizi bağışla, zira sen tövbeleri kabul edensin. Ya Rabbi! Bize faydalı bilgiler ver, zira sen her şeye kadirsin. Peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin mübarek yüzünü rüyamızda ve uyanıkken görebilmeyi senden talep ve niyaz eyleriz. Ve senden Nebimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine kıyamete değin salât ve selam etmeni talep ederiz. Ve senden bizim en hayırlımız olan salih kullarının üzerine rahmet etmeni istiyoruz. Bütün zahiri ve batıni işlerimizde yar ve yardımcımız ol ya Rabbi!

Ya Rabbi! Sen salâtının en üstününü, hiç bir kesintiye uğramayacak bir şekilde daim ve baki kıl. Hayır ve bereketini ebedi eyle. İlahi bereketlerinden hasıl olan bütün övgü ve senanın adet ve ziyadelik bakımından en pâk ve temizini ihsan eyle. İnsanların ve cinlerin hakikat ve mahiyetlerinin en üstünü ve en şereflisi üzerine ihsan eyle.

İmani inceliklerin kendisinde bir araya toplandığı, ihsan makamına mensup inkişafların ve tecellilerin Tûr'u, rahmani sırların iniş yeri, inci dizisinin ortasına konulan ve ziyadesiyle kıymetli olan bir dürr-i yetim gibi resuller ve peygamberler silsilesinin övüncü ve en faziletlisi, resullerin ve peygamberler ordusunun önderi, sıddıklar ve evliyalar kafilesinin kumandanı ve rehberi, tüm yaratılmışların en faziletlisi ve en şereflisi, en üstün izzet sancağını taşıyan, en yüce şeref sahibi, ezel sırlarının şahidi, ilk nurları müşahede eden, kıdem dilinin (Hakk'ın ilahi tecellilerinin manalarının) tercümanı, ilim, hilim ve hikmet kaynağı, cüzi ve külli varlık sırrına mazhar olan, tüm yaratılmışların gözbebeği, dünya ve ukbadaki tüm varlıkların ruhu, dünya ve ahiretteki bütün âlemlerin hayatı, en yüce kulluk mertebesine eren, seçkinlik makamlarının ahlakıyla ahlaklanan, ziyadesiyle övülmüş ve razı olunmuş, Abdulmuttalib oğlu Abdullah oğlu Muhammed bizim efendimiz, sevgilimiz, peygamberimizdir. Allah Teâlâ'nın salât ve rahmeti, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem üzerine ve onun ailesinin, ehl-i beytinin ve ashabının üzerine olsun.

Ya Rabbi! Nihayetsiz ilminin ve bildiklerinin sayısınca, ilahi kelimelerinin mürekkebi miktarınca, seni ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi zikredenlerin zikrettiği ve seni ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi zikirden gafil olanların gaflet ettiği müddetçe, Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme ebeden salât ve selam eyle.

Ya Rabbi! Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin bütün âlemlere yayılan nuru ve onun kalbinin hayat nuru vesilesiyle kalplerimizi ihya etmeni istiyoruz. Zira Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin mübarek kalbi şerifi rahmet, hikmet, ilim ve hidayet yönünden kâinattaki her şey ve Müslümanlar için bir müjdedir. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin Kur'an-ı Kerim'i içine alan kalbinin nuruyla bizim göğsümüzü ve kalplerimizi açmanı diliyoruz. “Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.” (En'âm Sûresi, 38)

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin tertemiz, razı olunmuş nefsinin temizliği hürmetine bizim nefslerimizi temizle. “Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) sayıp yazmışızdır” (Yasin Sûresi, 12), ayetinin ilim nurlarını bizlere öğret ve nurlarının ışıltılarıyla bizleri Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin hakikat sırlarına erdir. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin hakikatinde ve nurunda bizleri bizden fani kıl. Ta ki, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, bizde ezeli ve ebedi yaşasın ve Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin ruhu ve manevi hayatının sonsuzluğuyla bizler gafletimizden ve cehaletimizden kurtulalım. Aziz ve Celil olan Allah, Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, ailesine ve ashabına çokça salat ve selam eylesin. Ey sonsuz rahmet sahibi, ey nimeti nihayetsiz olan! Fazilet ve rahmetinle salavat ve dualarımızı bizden kabul eyle. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin şahitliğinin aynasında zuhur eden kudretinin eserlerinin tecellileriyle kabul eyle ki, yakınlar vilayetinde onun halifelerinden olalım. Âmin.

Ya Rabbi! Sen bizim Efendimiz, peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme salât ve selam eyle. O ki ilahi lütfunun cemalidir, ihsanının rahmet ve bereketidir. Mülk ve saltanatının azameti, heybeti ve vakarıdır, kutsallığının en olgunudur ve ilahi sırlarının mazharı olmuş mutlak nurdur. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin batınının birliğinde saklı olan manadır. (Onun hakikatinin kemali ve mahiyeti, senin yüce zatından başkasına malum değildir.) Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin varlığının tecellilerine gerçek olarak şahit olandır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, Rabbani sırların yani Allah Teâlâ Hazretlerinin tecellisine mensup sırların güneşidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, rahmani mertebelerin tecelligahıdır. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin indirdiğin dosdoğru kitaplarının iniş menzilidir.

Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, senin varlığına işaret eder; apaçık ayetlerin ve zahiri alametlerin nurudur. Sen, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi isim ve sıfatlarının hakikatine erdirdin. Peygamberleri ve resulleri Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin nurundan yarattın ve sallallahu aleyhi ve sellemi peygamberlerine bildirerek şöyle buyurdun: “Hani Allah, peygamberlerden: « Ben size Kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz » diye söz almış, « Kabul ettiniz ve bu ahdimi yüklendiniz mi? » dediğinde, « Kabul ettik » cevabını vermişler, bunun üzerine Allah: O halde şahit olun; ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu.” (Al-i İmran Sûresi, 81)

Ya Rabbi! Bütün kemale ermiş güzelliklerin zineti ve sevinci, azamet tacı, cemal güzelliği, visal güneşi, varlık aleminin kendisiyle güzelleştiği, kâinattaki her varlığın hayat sebebi, azamet saltanatının izzeti, mülkünün yüceliği, kudretinin hükümdarı, halis kullarının en hası, sana manevi yakınlık ile yakın olan seçkinlerin en seçkini, Allah Teâlâ'nın büyük sırrı, üstün habibi ve mükerrem halili olan Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme salât ve selam eyle.

Ya Rabbi! Biz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi vesile edinerek sana yalvarıyoruz. Biz senin ilahi huzurunda, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hürmetine senden şefaat talep ediyoruz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem kıyamet gününde en büyük şefaat sahibidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem en büyük vesiledir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, parlak ve nurlu şeriatın ve en yüksek makamın sahibidir. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem yakınlık mertebesinin sahibidir ve “kabe kavseyni ev edna” sırrına mazhardır. Ya Rabbi! Bizi onun hürmetine zatının eserlerinin, fiillerinin, isimlerinin ve sıfatlarının hakikatine erdir. Ta ki yalnızca seni görelim, seni işitelim, seni müşahede edelim, seni bilelim ve seni bulalım.

Allah'ım! Efendim! Rahmetin ve faziletinle varlığımızı Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin varlığında fani eyle; öyle ki onun üstün ahlakı ve kişiliği bizde tecelli etsin. Allah'ım! Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme ihsan buyurduğun yüce mertebeler hürmetine, senden bağışlanma, rıza ve tam bir kabul istiyoruz. Bizi bir an bile kendi nefsimize bırakma. Ya Rabbi! Sen duaları kabul edensin. Nefsimizin isteklerine kapılarak gaflete düşmekten sana sığınırız. Ey Mevla'm! Habibin ve resulün Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hürmetine hata ve kusurlarımızı affeyle. Bütün yarattıklarının öncesinin ve sonrasının, facir ve salihlerinin günahlarını affetmek, senin sahili olmayan sonsuz kerem denizine nispetle bir katre gibidir. Onların günahlarını örtmen ve affetmenle senin lütuf ve kerem denizinden hiçbir şey eksilmez.

Ya Rabbi! Sen kadim kelamın Kur'an-ı Kerim'inde, “Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya Sûresi, 107), buyurdun. Allah Teâlâ Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, onun ailesine ve ashabına salât ve selam eylesin.

“ Rabbim!” demişti, “Benim kemiklerim zayıfladı, saçlarım ağardı. Rabbim! Ben sana ettiğim dualarda hiç mahrum olmadım. (Meryem Sûresi, 4) “Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin.” (Enbiya Sûresi, 83) “Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra (lütfuna) muhtacım, dedi.” (Kasas Sûresi, 24)

Ey acizlerin, zayıfların yardımcısı! Ey ümit edilenlerin en yücesi! Ey günah denizine düşüp boğulanların ve helak olanların kurtarıcısı! Ey en güzel Mevla! Ey korkanlara emniyet veren!

Allah'tan başka ilah yoktur. Ancak Azim, Halim (azamet ve hilm sahibi) olan Allah vardır. Yüce Arş'ın sahibi Allah'tan başka ilâh yoktur. Yedi göğün, yerin ve kıymetli Arş'ın Rabbi olan Allah'tan başka ilâh yoktur.

Allah'ım! En üstün faziletleri kendinde toplayan Rabbani kutub, iman elbisesinin süsü, cömertlik ve iyilik kaynağı, semavi himmetlerin ve ledünni ilimlerin sahibi Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme salât ve selam eyle.

Allah'ım! Bütün mahlukatı kendisi hürmetine yarattığın ve onun hürmetine bütün eşyaya yaşam verdiğin, övülmüş olan, cömertlik ve kerem sahibi Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, öncelikli kutublar olan ailesine ve ashabına salât ve selam eyle.

Allah'ım! Güzel nur, açık beyan, Arap dilinin en fasihi, Hanif dini üzere olan, âlemlerin rahmeti, ruhu'l emin ve apaçık kitap ile desteklenmiş, peygamberlerin sonuncusu, âlemlere ve tüm yaratılmışlara bir rahmet olarak gönderilen Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme salât ve selam eyle.

Allah'ım! Kendi nurundan yarattığın, kelamını vasıtasız kendi kelam-ı kadiminden kıldığın, bütün peygamber ve evliyalarına üstün eylediğin, emirlerinin tasarrufunu onun nuraniyetine ve onun nuraniyetinden de bütün peygamber ve velilerine ulaştırdığın, her velinin kemali eylediğin, her yolunu şaşırmışın yol göstericisi yaptığın, doğru yola ulaştıran bir rehber kıldığın, senin rızan için her şeyi terkeden, fazilet ve hayırların madeni, (Miraç gecesinde) sana yakınlık makamında kendisine “Allah'ın senin üzerindeki lütuf ve nimeti çok büyüktür.” (Nisa Sûresi, 113) diye hitap ettiğin, gecelerini sana ibadetle, gündüzlerini de senin için oruçla geçiren ve senin muhabbetinle celal ve azametinin ihtişamına hayran kalan Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme salât ve selam eyle.

Allah'ım! Yarattığın mahlukatın içerisinde senin halifen olan, seni zikir ile meşgul olan, yarattıklarında seni tefekkür eden, sırrının emini, resullerinin delili, kutsal sırlarına vakıf, azamet ve kudretini müşahede eden, ayetlerinin müfessiri, mülkünün tasarrufunda yardım gören, melekûtunda vekil, sıfatlarınla ahlaklanmış ve vasıflanmış olan, senin ceberut ve azametine çağıran, Rahman isminin tecellisine, Rabbani azamete ve ilahi cemale mensup, Rahmani feyzle dolu, ilahi muhabbete mazhar, ilahi nurdan yaratılmış, saf inci ve (nuru) hiç azalmayan bir kandil olan Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme salât ve selam eyle.

Allah'ım! İbrahim aleyhisselama ve İbrahim aleyhisselamın ailesine salât eylediğin gibi, Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme ve ailesine de salât ve selam eyle. Zira hamdedilmeye layık olan yalnızca sensin.

Allah'ım! Nurlarının denizi, sırlarının madeni, kullarının ruhlarının ruhu, övülmüş inci, etrafa yayılan güzel koku, mevcudatın aslı, rahmetlerin ‘ha'sı, derecelerin ‘cim'i, saadetlerin ‘sin'i, inayetlerin ‘nun'u, külliyatın kemâli, ezeliyyatın esası, ebediyyatın hatmi ve âhiri, dünyaya ait eşyadan uzak kalıp daima seninle meşgul olan, ilahi isimlerinin bir tecellisi olan eserlerini müşahede eden, ilahi yakınlık sırlarının şarabının sâkisi, mazinin ve müstekbelatın âlimi Efendimiz ve peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, onun hayırlı ailesine ve ashabına salât ve selam eyle.

Allah'ım! Ruhlar içinde Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ruhuna, cesetler arasında cesedine, kabirler arasında kabrine, isimler arasında ismine, güzel görünüşler arasında onun latif görünüşüne, kulaklar arasında kulağına, hareketler arasında hareketine, duruşlar arasında duruşuna, oturuşlar arasında oturuşuna, ayakta durmalar arasında ayakta duruşuna, ezeli ve ebedi latif lisanına salât ve selam eyle. Allah'ım! Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, onun ailesine ve ashabına nihayeti olmayan ilahi ilmin sayısınca salât ve selam eyle.

Allah'ım! İhsanda bulunduğun, ikram ettiğin, üstün eylediğin, yardım ettiğin, kendine yakın kıldığın, muhabbet şarabından içirdiğin, mekan sahibi kıldığın, evvel ve ahir ilimleri ihsan eylediğin, kalbini sevginle doldurduğun, (ilim ve hidayet bahşeden) sözünle (yani Cibril aleyhisselam ile ona indirdiğin Kur'an-ı Azim ile) tezyin ettiğin, feleklerin övüncü, ahlakın güzeli, apaçık nurun, kadim kulun, sağlam ipin, sağlam kalen, senin azametine bağlı hikmetin, cömertliğinin güzelliği Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme ve varlıkların kandilleri, parlak yıldızlar ve ayıplardan arınmış olan tertemiz ailesine ve ashabına salât ve selam eyle.

Allah'ım! Düğümlerin çözüleceği, kederlerin kaybolacağı, felaketlerin sona ereceği bir salât ile Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme salât ve selam eyle. Bu salât ve selam ile bizlere ihtiyaçlarımızı gideren ikramda bulun. Ey Rab, ey Allah, ey ezeli ve ebedi olan, ey bütün varlıkların kendisiyle kaim olduğu ikram ve ihsan sahibi! Ey Kerim ve Rahim olan Rabbimiz. Bu isteklerimizi kabul eyle.

Allah'ım! Kulun, peygamberin ve resulün olan Efendimiz, ümmi peygamber, Arap resul Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, ailesine, ashabına, zevcelerine, zürriyetine ve ehli beytine salât ve selam eyle. Öyle bir salât ile salât eyle ki, bu salât ile bizden razı ve hoşnut olasın. Bu salât ile Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin üzerimizdeki hakkını eda edelim. Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme yüksek dereceyi ve fazileti ihsan eyle. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi vadettiğin övülmüş makama eriştir. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi!

Allah'ım! Aziz kitabın, yüce peygamberin Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin hürmetine, onun ceddi İbrahim ve İsmail aleyhisselamın hürmetine, Hazret-i Ebubekir, Hazret-i Ömer ve Hazret-i Osman'ın (Allah onlardan razı olsun) hürmetine, ve onun ailesinden Hazret-i Fatıma, Hazret-i Ali ve çocukları Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin'in (Allah hepsinden razı olsun) hürmetine, amcaları Hazret-i Hamza ve Hazret-i Abbas (Allah onlardan razı olsun) hürmetine ve zevceleri Hazret-i Hatice ve Hazret-i Aişe (Allah onlardan razı olsun) hürmetine sana yöneliyoruz ve senin rızanı istiyoruz.

Allah'ım! Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, ceddi İbrahim ve İsmail aleyhisselama ve onların bütün aile ve ashabına öyle bir salât ile salât eyle ki, ezel dili o salâtı melekut bahçelerinde ve yüce makamlarda senin kadim ilminle anlatsın. Lütuflara ulaşmaya ve derecelere yükselmeye sebep olsun. Ebed dili bu salâtı insanlık âleminde söylesin ki günahlar bağışlansın. Sıkıntılar ve kederler dağılsın.

Ya Rabbi! Senin şanına ve azametine yakışacak bir salât ile salât eyle. Ya Rabbi! Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ve onun ceddi İbrahim ve İsmail aleyhisselama ve onların ashabına, “Allah rahmetini dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.” (Bakara Sûresi, 105) ayetinin yüce manasına layık olacak şekilde bir salât ile salat eyle.

Allah'ım! Bizi İbrahim ve İsmail aleyhisselamın ve onların aile ve ashabının bilgilerindeki kutsal sırlarına vakıf eyle. Öyle ki, senin yüce derecelerinin yakınlığına nail olan, büyük saadet ve muhabbetinle şereflenen ve kendilerine bir zafer ve kurtuluş bahşettiğin Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ve ailesinin ecir ve sevabına biz de varis olalım. Ve bizi, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin Makam-ı Mahmud'unda, Liva-i Hamd sancağı altında topla.

Habibim! Söyle, sözün işitilecek. İste, istediğin verilecek. Şefaat eyle, şefaatin kabul edilecek, müjdesinin verileceği ve “Şüphesiz ki, Rabbin sana ihsan buyuracak, sen de hoşnut olacaksın.” (Duha Sûresi, 5) müjdesinin gerçekleşeceği mahşer gününde, bizi sallallahu aleyhi ve sellemin irfan ve muhabbet havuzundan sula. Sen yücesin, mukaddessin. Ey celal ve ikram sahibi!

Allah'ım! Senin rızandan ve yakınlığından mahrum kalmaktan, nefsin beğenilmeyen isteklerine meyletmekten senin izzet ve celaline, saltanatının kudretine, kudretinin saltanatına ve peygamberin Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme olan muhabbetine sığınıyoruz. Ey sığınanların yardımcısı! Ey kendisinden koruma ve himaye edilme isteyenlerin yardımcısı! Sen bizi nefsani düşüncelerden ve şeytani şehvetlerden muhafaza eyle. Bizi beşeri kirlerden temizle. Bizi sıddıkların tertemiz sevgisiyle gaflet pasından, seni zikirden gafil olma cahilliğinden arındır. Ta ki bizi nefslerimizin enaniyetinden, kibre kapılmaktan ve diğer bütün kötü ahlaktan azade eyle. Bizi uluhiyyetinin birliğiyle tezyin et. Vahdaniyyetinin müşahedesinde ilahi hakikatlerinin tecellisine erdir. Öyle bir müşahede ki, onda zaman ve mekan yoktur. Nerede ve nasıl yoktur. Ve bu müşahede halinde, her şey Allah Teâlâ ile baki ve Allah Teâlâ ile kaim olur. Her şeyin kaynağı Allah'tan gelir ve her şeyin dönüşü ve nihayeti yine Allah Teâlâ Hazretlerine olur.

İlahi iyilikler denizinde ilahi nimetlere nail olan, Allah'ın kılıcıyla muzaffer kılınan, Hakk'ın ikram, ihsan ve hayrıyla üstün tutulan, Allah'ın yardımına mazhar olarak sevinen, Allah Teâlâ'nın ilahi emirlerine karşı kalplerini meşgul eden her şeyden korunan hakikat ehlinden olalım. Ey Allah, ey Rab, ey Allah, ey Rab, ey Allah! Benim muvaffakiyetim ancak Allah Teâlâ Hazretleri iledir. Benim bütün işlerimde tevekkülüm ancak Allah Teâlâ Hazretlerinedir. Her halükarda ancak Allah Teâlâ Hazretlerine yönelirim.

Allah'ım! Yalnızca seni müşahede edelim ve senden başka hiçbir şeyi görmeyelim, yalnızca seninle meşgul olalım. Lütuf ve yardımından bizlere bir bağışta bulun. Bu bağışla senden başkasını düşünmeye mecal ve kudret olmasın. Öyle ki bu bağışta masiva için asla bir geçiş olmasın; Rabbani sıfatlar, ilahi ilimler ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ahlakıyla genişlesin. İtikadımızı her türlü günahtan ve şirkten arındır; güzel bir zan, Rabbani müşahedelerden hasıl olan yakin ilmi ve kudretinin hakikatiyle güçlendir. Her halimizi güzel bir yakin ile, saadetle ve yardımınla hayırlara eriştir. İnancımızın esaslarını istikamet yolu üzerinde sağlam kıl. “Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yoluna; gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil!” (Fatiha Sûresi, 7) O dosdoğru yolun ki kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yoludur.

İstek ve amaçlarımızı arındır, günah kirlerinden temizle. İzzet ve şerefte iyiliklerin zirvesi olan azim sahibi peygamberlerin yüceliği seviyesine yükselt ve kuvvetlendir. Ey yardım isteyenlerin yardımına yetişen, ey yardım ve zafer bekleyenlerin yardım edicisi! Ayrılığın uzak gölgelerinden ve rızana erişmemize perde olan razı olunmamış hallerimizden kurtulmak için bizlere yardım eyle. Yüce yardımınla bizleri setredip gizle; hüsrana uğramaktan koru. Sana yakınlık mertebesinde yardım ve hidayetinin nurlarıyla isteklerimizi kabul eyle. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Fazilet ve rahmetinle, Kur'an-ı Mecid'inde sabit olan üstün ve güçlü yardımınla bizleri destekle. “Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin.” (Bakara Sûresi, 127) “Tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.” (Bakara Sûresi, 128)

Allah'ım! Ümmi peygamber Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, müminlerin anneleri olan onun zevcelerine, zürriyetine ve ehl-i beytine, İbrahim aleyhisselama ve ailesine salat eylediğin gibi salat ve selam eyle. Muhakkak ki sen övülmüşsün, pek yücesin.

Ey tevekkül ve itimat edecek hiçbir şeyi olmayanların ümidi, ey dayanağı olmayanların yardımcısı, ey muhtaç olanların ihtiyaçlarını gideren, ey gönlü kırıkları ve mahzunları mesrur edici, ey gariplerin dostu, ey tek başına olanların ve yalnız kalanların arkadaşı! “Senden başka ilâh yoktur, seni tenzih ederim, şüphe yok ki ben zalimlerden oldum.” (Enbiya Sûresi, 87) “Dünyada da ahirette de benim velim sensin, benim canımı Müslüman olarak al ve beni salih kulların arasına kat!” (Yusuf Sûresi, 101) “Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kıl. Doğrusu ben tevbe edip sana yöneldim. Ve ben gerçekten Müslümanlardanım.” (Ahkaf Sûresi, 15)

Allah Teâlâ Hazretlerinin, peygamberlerinin, meleklerinin ve bütün yarattıklarının salâtları, Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ve ailesinin üzerine olsun. Allah Teâlâ Hazretlerinin rahmet ve bereketi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ve onun ailesinin üzerine olsun.

Allah'ım! Peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin şefaati ve korumasıyla, bizi onunla, onun ailesi ve ashabıyla birlikte Darusselam'a al. Huzurunda bizi doğruluk tahtına oturt. Ey celal ve ikram sahibi! Ey Kerim, ey Rahim! Ey yardımı, lütfu ve merhameti bol olan! Zatının cemalinin nurunu müşahede edebilmeyi ihsan eyle. Bizi dünya ve ahirette, zahirde ve batında Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin hürmetine lütfunla muhafaza eyle ve ikramda bulun. “Çok mağfiret eden ve çok merhametli Allah'tan bir ziyafet olmak üzere.” (Fussilet Sûresi, 32)

Hadisi kutside, cennet bahçelerinde cennet ehline hitaben, sizden razı oldum ve sizin üzerinize sonsuza dek gazabım vuku bulmaz. Size gayb hazinelerinin anahtarlarını veriyorum, buyurdun. O hazineler içerisinde mana sıfatlarının bilgileri gizlidir. Onlar cennetlerde, tahtlar üzerinde Allah Teâlâ Hazretlerinin ihsan eylediği bu nimetleri seyrederler. “Onlar için diledikleri her şey vardır. (Onlara) Rahîm olan Rab'den «selâm» sözü vardır.” (Yasin Sûresi, 57- 58)

Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Hazretlerinin müminlere duyduğu şefkat ile ona tabi olanlar bu lütfa erişirler. “(Bunlar) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir). İşte büyük kurtuluş budur.” (Duhan Sûresi, 57) Göz alıcı köşklerin tahtlarında, “Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.” (Secde Sûresi, 17)

Cennet ehli için hazırlanan bu nimetler kendilerine sunulacaktır. “Onların oradaki duası: « Allah'ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz! » (sözleridir). Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise « selâm » dır. Onların dualarının sonu da şudur: Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.” (Yunus Sûresi, 10)

1216

Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. O, Rahman ve Rahîm'dir. Din gününün sahibidir. Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet. Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil. Âmin. (Fatiha Sûresi)

Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona tam bir teslimiyetle salât ve selâm edin. (Ahzab Sûresi, 56)

Allah'ım! Sen efendimiz Muhammed Mustafa'ya, onun soyuna ve ashabına salat ve selam eyle. (Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir. Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun! Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur!) (Saffat Sûresi,180-182)

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allah'ın Rasûlü.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allah'ın habibi.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allah'ın halili.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allah'ın nebisi.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Hakk subhanehu ve teâlâ hazretlerinin tertemiz kulu,

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allah'ın yarattığı bütün mahlukatın hayırlısı ve efendisi.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allah'ın Arş'ının nuru.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allah'ın Vahy-i Emîn'i.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Cenâb-ı Kibriyâ'nın türlü teşrif ve ziynet ile müzeyyen kıldığı.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Cenâb-ı Hakk'ın yüceltip şereflendirdiği.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey şanı yüce olan Allah'ın çeşit çeşit ikramlarla mükerrem kıldığı.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Cenâb-ı Hakk'ın türlü yüceltmeleri ile yüce ve saygın kıldığı.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Hakk subhanehu ve teâlânın evvel ve âhir ilimleri öğrettiği.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey bütün peygamberlerin efendisi.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey takva ehlinin imamı.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey nebilerin sonuncusu.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey âlemlere rahmet olan.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey günahkâr müminlere şefaat eden.

Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey âlemlerin Rabbinin Resulü.

Şanı yüce olan Allah'ın, meleklerinin, peygamberlerinin, yüce Arş'ı taşıyanların ve bütün mahlukatının salât ve selâmı efendimiz Muhammed Mustafa ile bütün soyuna ve yüksek şeref sahibi sahabelerinin üzerine olsun.

Ya Rabbi! Sen bizzat kulun, habibin ve resulün olan ümmî nebin Muhammed Mustafa ile onun soyuna ve ashabı üzerine sâlat ve selâm eyle.

Ya Rabbi! Sen bizzat her bakımdan ziyadesiyle güzel olan, muhterem Nebi Muhammed Mustafa üzerine salât ve selâm eyle. O resul öyle bir şanlı resuldür ki, yüce bir makam ve fasih lisan sahibidir.

Allah'ım! Sen salavat ve ihsanının fazilet bakımından en ziyadesini, bütün övgü ve senanın adet ve ziyadelik bakımından en pâk ve temizini, hayır ve kereminin en ziyadesini, başlangıcı ve nihayeti olmayan surette;

İnsanların en yücesi ve en şereflisi,

İman hakikatlerinin kaynağı,

Lütuf ve ihsanına mensup, inkişafın ve zuhuratın Tûr'u,

Rahmani sırlarının nüzul yeri,

Vahdet sarayının sır sahibi,

Bütün enbiyalarının ahd ve misakının vasıtası,

Peygamberler ordusunun önde gideni ve evveli,

muhterem peygamberlerinin rehberi,

Bütün mahlukatın ve bütün mevcudatın en faziletlisi,

İzzet sancağının taşıyıcısı ve sahibi,

Ezel sırlarının şahidi,

Evvel nurlarının müşahidi,

Azamet ve kerem dizgininin sahibi,

Kadim kelamının tercümanı,

Bütün ilimlerin, hilmin ve hikmetin kaynağı,

Külli ve cüz'i nimetlerin ilahi sırrının inkişaf ettiği hakikat aynası,

Ulvi ve süfli mevcudatın gözbebeği,

Dünya ve ahiret âleminin cesedlerinin ruhu,

Dünya ve ahiret hayatının gözü,

Kulluğun en yüce derecesinin mazharı,

Kudsi makamların ahlakının güzide ahlakıyla ahlaklananı,

En büyük dostun ve aziz kıldığın sevgilin,

Efendimiz Abdülmuttalib oğlu Abdullah oğlu Muhammed'e, bütün peygamberlere, mukarrabin meleklerine ve göklerde ve yerde olan salih kullarına, seni zikredenler zikrettikleri ve zikrinden gafil olanlar gaflet ettikleri sürece ihsan eyle.

Ya Rabbi! Sen yüce selametini, efendimizin ashabı üzerine ihsan eyle ve sahabe-i kiramın cümlesini rızana ve hoşnutluğuna erdir. Âmin.

1222
1223
1224
1225
1226
1227
1228
1229
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey Haremeyn’in İmamı!
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey doğunun ve batının imamı!
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey insanların ve cinlerin Rasûlü!
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey iki cihanda olanların Efendisi ve şefaatçisi!
Allah’ın selâmı üzerine olsun ey iki kıblenin sahibi! Allah’ın selâmı üzerine olsun iki doğunun nuru ve iki batının ziyâsı!
Allah’ın selâmı üzerine olsun iki torunun, Hasan ve Hüseyin’in dedesi! Hesap gününe kadar Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların selâmı sana, senin soyuna, ailene, çocuklarına, torunlarına, eşlerine, topluluklarına, halifelerine, nakîblerine, seçkin dostlarına, ashâbına, senin bölüğünden olanlara, sana tâbî olanlara, taraftarlarına olsun.
Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, XV, 602.
1501
1502
14
1046
1207
68
1048
Allahım, kalbimizi iman ve Kur’ân nûruyla nurlandır. Allahım, Sana karşı fakrımızla bizi zengin kıl; Senden istiğnâ ile bizi fakir düşürme. Allahım! Biz kendi havl ve kuvvetimizden teberrî edip Senin havl ve kuvvetine iltica ettik. Sen de bizi, Sana tevekkül edenlerden eyle. Bizi nefsimizle başbaşa bırakma. Bizi hıfzınla koru. Bize ve erkek, kadın bütün müminlere rahmet et. Kulun, nebîn, safiyyin, halîlin; mülkünün cemâli, masnûâtının melîki ve sultanı, inâyetinin göz bebeği, hidâyetinin güneşi, hüccetinin lisanı, rahmetinin misali, mahlûkatının nûru, mevcudâtının şerefi, mahlûkatının kesreti içinde vahdetinin sirâcı, kâinatının tılsımının kâşifi, saltanat-ı rubûbiyetinin dellâlı, marziyyâtının mübelliği, esmâ-yı hüsnânın hazinelerinin tarif edicisi, kullarının muallimi, âyetlerinin tercümanı, cemâl-i rubûbiyetinin aynası, Senin görülüp gösterilmene vesile olan habîbin ve âlemlere rahmet olarak gönderdiğin resûlün olan Efendimiz Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), bütün âl ve ashâbına, kardeşleri olan nebî ve resûllere, melâike-i mukarrebîne ve sâlih kullarına salât ve selâm et, âmîn.
183
1049
184
1050
271
279
1052
343
344
345
ALLAH'ım! Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e, nûrlarının denizine, sırlarının aslına (ma'denine), delilinin diline (lisanına), memleketinin (kâinâtın) bir tanesine (cihân civanına, gönül güzeline), Zâtının İmâmına, mülkünün nakışına (naz-niyâz), rahmetinin hazinesine, tevhidinle tadlanan şerîatının çekici yoluna salât-ü-selâm eyle! (Rahmetini ihsân et!) Vücûdun "ayn"i olan insan (tek, ilk, örnek, ) ve bütün mevcûdatın tümünün varlık sebebi, senin nûrunun (Nûrullah) ziyâsından, en önce nûr (Nûr-u Muhammed, Nûr-u Mîm) olarak mahlûkatının "A'yân"ına "ayn" olana, Senin yok olmayan hayatın devâmınca ve sonsuz bekan (ebedîlik) sürdükçe süren bir salâvâtı bâki kıl! Senin ilmin dışında bu salâvâtın sonu olmasın! Öyle bir salâvât ki Sen'i razı eden, O'nu razı eden ve o salâvât sebebiyle bizden razı olacağın bir salâvât (ulaşım imkanı) ihsân eyle! Ey Âlemlerin RABBi!
346
348
65
1059
349
1060
350
351
352
353
1064
1067
“Ey varlığıyla varlığımızı ışıklandıran, gözlerimize nurlar serpip, bizleri nefsanî karanlıklardan kurtaran Rahmeti Sonsuz Rabbimiz! Arş-ı Azîm’den Kur’ân-ı Hakîm’i üzerine indirdiğin nurani Zât, yani Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), ümmetinin hasenatı adedince milyonlarca salât ve milyonlarca selâm olsun! Risaletini Tevrat, İncil ve Zebur’un müjdelediği; nübüvvetini irhâsâtın (doğumundan hemen önce ve doğumu anında meydana gelen harikulâde hâllerin); cinlerin hâtiflerinin, insanlık âleminden Allah dostlarının ve beşerin kâhinlerinin müjdelediği; bir işaretiyle ayın parçalandığı Efendimiz, Mevlâmız Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), ümmetinin nefesleri adedince milyonlarca salât ve selâm olsun!
1068
1069
1071
1072
1074
Allahım! Senin varlığının zaruretine ve birliğine delâlet eden, ve Senin celâl, cemâl ve kemâline şehâdet eden, doğru sözlü olan ve doğruluğu tasdik edilmiş olan, doğru konuşan bir delil, nebi ve rasullerin efendisi, onların icma’, tasdik ve mucizelerinin sırrını taşıyan, evliya ve sıddıkların ittifak, tahkik ve kerâmetlerinin sırrını kendinde bulunduran, parlak mucizeler, açık harikalar, tahkik edilmiş, onu doğrulayan kesin deliller sahibi olan, zâtında kıymetli özellikler bulunan, vazifesinde yüksek ahlâk, şeriatında yüce seciyelerin sahibi bulunan, Kur’ân’ı indiren Allah’ın, indirilen Kur’ân’ın ve kendisine Kur’ân inen Zât’ın icmaiyle, Rabbânî vahyin iniş yeri. Gayb ve melekût âlemini gezip dolaşan, ruhları müşâhede edip, meleklerle arkadaşlık eden, şahıs, nev’ ve cins olarak kâinatın kemâlâtının numûnesi, yaratılış ağacının en nurlu meyvesi, hakkın kandili, hakikatin bürhânı, rahmetin timsâli, muhabbetin misâli, kâinat tılsımının keşşafı, rubûbiyet saltanatının dellalı, şahs-ı manevîsinin remziyle âlemi yaratan Zât’ın kâinatı yaratmasındaki asıl amacı. Öyle bir şeriat sahibi ki, o şeriat sağlamlığı ve düsturlarının genişliğiyle gösterir ki o, kâinatı tanzim eden Zât’ın düzenidir. Ve o yaratanın koyduğu düsturlardır. Evet kâinatı bu mükemmel düzen ile kim tanzim etmişse bu güzel ve üstün dinin sahibi de O’dur. Biz insanların efendisi, ve biz müminlere iman yolunu gösteren, Abdullah İbni Abdülmüttalib’in oğlu Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) sonsuz salât ve selâm et. O’na yer ve gökler durdukça en üstün salavâtlar ve en mükemmel selâmlar olsun. İşte sadık ve musaddak olan O şahit ve bütün şahitlerin huzurunda asırlar ve mekânların arkasından bütün insan nesillerine bütün kuvvetiyle son derece bir ciddiyetle son derece bir huzur ve güven içinde tam ve mükemmel bir iman ile seslenip diyor ki; “Şehâdet ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O birdir ve O’nun hiçbir ortağı yoktur.”
1076
1079
1084
1086
Allah’ım! En faziletli, en güzel, en yüce, en açık, en temiz, en hoş, en iyi, en değerli, en azîz, en büyük, en şerefli, en yüksek, en pak, en mübarek, en latîf salavâtlarınla; en mükemmel, en çok, en ziyade, en yüksek, en yüce, en devamlı salât ve selâmını bir rahmet, bir rıza, bir afv, bir gufran olarak ihsan eyle. Ve bütün bunlar senin cömertlik ve kereminin bağış yüklü bulutlarından sağanak hâlinde artarak devam ederek; cömertlik ve kereminin, en güzel şerefli lütuflarıyla artarak gelişsin, ezeliyetinle birlikte devam edip zevâl bulmasın, ebediyetinle beraber kesintisiz bir şekilde, kulun, habibin, resûlün, yaratıkların en hayırlı olanı, apaçık bir nur olan, en açık kat’î bir delil olan, uçsuz bucaksız bir derya olan, her tarafı aydınlatan bir nur, apaçık bir güzellik, en üstün şeref ve en kıymetli bir kemal sahibi olan Muhammed’e, senin zâtının azametine yakışır şekilde ona yaptığın bir selâm ve salavât olsun. Ve aynı şekilde onun âl ve ashabı üzerine olsun. Yine aynı şekilde bütün bu salavâtlar hürmetine günahlarımızı bağışla, onunla gönlümüzü ferahlat, kalblerimizi temizle, ruhlarımıza rahatlık ver, sırlarımızı temiz tut, fikir ve düşüncelerimizi onunla arındır, sırlarımızdaki bulanıklığı gider, hastalıklarımıza şifa ihsan eyle ve onunla kalblerimize vurulmuş kilitleri aç.
1089
1090
Allah’ım! Esmâ-yı hüsnânın tecellilerine tam bir ayna olmasıyla sıfat ve isimlerinin güzelliklerine olan muhabbetinin nurları kendisinde temessül eden; masnuatının en mükemmeli, en harikası olmasıyla musnuatın içinde tecelli eden sanatına olan muhabbetinin şuaları kendisinde toplanan; nakışlarının güzelliklerinin fihristesi ve mükemmel sanatının numûnesi olan, sanatının mükemmelliğinin en harikası olması ve nakışlarının güzelliğini ilân ve istihsan etme de en gür sesli olmasıyla Senin yaratmış olduğun varlıklarda gösterdiğin güzelliklerinin dellalı olmasıyla Senin sanatına olan rağbet ve muhabbetinin incelikleri O’nda tezahür eden; Senin fazlınla bütün latif vasıflara sahip; ikramınla bütün güzel ahlâka malik olmakla senin istihsan ve muhabbetinin bütün nevileri O’nda toplanan; Kur’ân’da zikrettiğin ve sevdiğin bütün ihsan sahibi, sabırlı, mümin, müttakî, tevbekar ve Sana yönelmiş kimselere; Kur’ân’da sevdiğin ve Seni sevmekle şereflendirdiğin bütün mahlukata üstün bir mihenk ve mikyas olan, öyle ki, sevenlerin imamı, Sence mahbub olanların efendisi ve dostlarının reisi olan zâta ve onun bütün âl ve ashâb ve ihvanına salât ve selâm eyle, âmîn... Ey merhametlilerin en merhametlisi!
1093
1094
1096
1097
1099
1102
1107
1114
1115
1121
1124
1126
1127
1128
1129
1130
1136
1137
1139
1142
1143
1145
1146
1148
1149
1154
1155
1158
1167
1168
1169
1170
1172
1174
1176
1179
1185
Ey varlığıyla varlığımızı ışıklandıran, gözlerimize nurlar serpip, bizleri nefsanî karanlıklardan kurtaran Rahmeti Sonsuz Rabbimiz! Arş-ı Azîm’den Kur’ân-ı Hakîm’i üzerine indirdiğin nurani Zât, yani Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), ümmetinin hasenatı adedince milyonlarca salât ve milyonlarca selâm olsun! Risaletini Tevrat, İncil ve Zebur’un müjdelediği; nübüvvetini irhâsâtın (doğumundan hemen önce ve doğumu anında meydana gelen harikulâde hâllerin); cinlerin hâtiflerinin, insanlık âleminden Allah dostlarının ve beşerin kâhinlerinin müjdelediği; bir işaretiyle ayın parçalandığı Efendimiz, Mevlâmız Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), ümmetinin nefesleri adedince milyonlarca salât ve selâm olsun! Davetine ağaçların koşup geldiği; duâsıyla yağmurun hemen iniverdiği; sıcaktan korumak için bulutların ona gölge yaptığı; bir ölçek yiyeceğiyle yüzlerce insanın doyduğu; parmaklarının arasından üç defa Kevser gibi suların çağladığı; avuçlarının içindeyken çakıl taşları ve toprağın Allah’ı tesbih ettiği; O’nun hürmetine Allah’ın, kertenkeleyi, ceylânı, kurdu, ağaç kütüğünü, zehirli keçinin kolunu, deveyi, dağı, taşı ve ağacı konuşturduğu, Mirac’ın ve “Resûl’ün gözü başka yana kaymadı (ki, gördüğünü yanlış görmüş olsun), görebileceğinin ötesine yönelmedi (ki, bir illüzyon görmüş olsun).”*1 âyetinin mazharı olan Efendimiz, Mevlâmız ve Şefîimiz Hazreti Muhammed’e (sallallâhu aleyhi ve sellem), nüzûlünden bu yana Kur’ân’ı okuyan her bir okuyucunun okuduğu her bir kelimenin hava dalgalarının aynalarında Rahmân’ın izniyle temessül eden bütün kelimelerinin bütün harfleri adedince, milyonlarca salât ve selâm olsun. Bütün bu salâvatlardan her biri hürmetine bizi mağfiret et, ey İlâhımız, bize merhamet et, âmîn, âmîn, âmîn…
1186
1187
1189
1191
1192
1193
1194
Allahım! Benden dünya ve âhiret hayatı gitse ve dahi kâinat bütünüyle bana düşman olsa benim bunlara hiç ehemmiyet vermemem lâzımdır. Zira Sen benim Rabbim, Hâlıkım ve İlâhımsın. Ben de Sen’in mahlûkun ve masnûunum. Hem sonsuz isyanım ve insanı kerim kılan güzel hasletlerden uzaklığımla beraber Seninle bir alâka ve intisap cihetim bulunduğu için bu mahlûkiyetimin lisanıyla sana tazarru’ ve niyaz ediyorum ey Hâlık’ım! Ey Rabbim, ey Râzıkım, ey Mâlikim, ey Musavvirim, ey Allahım! Sen’in esmâ-yı hüsnân, ism-i âzamın, Furkan’ı Hakîm’in, Habîbi Ekrem’in, Kelâm-ı Kadim’in, Arş-ı Âzam’ın ve bir milyon kere قُلْ هُوَ اللهُ اَحَدٌ hürmetine bana merhamet eyle yâ Allah, yâ Rahmân, yâ Hannan, yâ Mennân, yâ Deyyân. Beni bağışla yâ Gaffâr, yâ Settâr, yâ Tevvâb, yâ Vehhâb. Beni affet yâ Vedûd, yâ Raûf, yâ Afuvv, yâ Gafûr. Bana lutfeyle yâ Latîf, yâ Habîr, yâ Semî’, yâ Basîr! Günahlarımı affeyle yâ Halîm, yâ Alîm, yâ Kerîm, yâ Rahîm! Bizi doğru yola, Sana doğru varan yola ilet yâ Rab, yâ Samed, yâ Hâdî! Fazlınla bana ihsan eyle yâ Bedî’, yâ Bâkî, yâ Adl, yâ Hû! Kalbimi ve kabrimi iman ve Kur’ân nuruyla hayattar eyle yâ Nûr, yâ Hak, yâ Hayy, yâ Kayyûm, yâ Mâlike’l-mülk, yâ Ze’l-celâl-i ve’l-ikrâm, yâ Evvel, yâ Âhir, yâ Zâhir, yâ Bâtın, yâ Kaviy, yâ Kâdir, yâ Mevlâm, yâ Gâfir, yâ Erhame’r-râhimîn! Kur’ân’daki İsm-i Âzam’ın ve kâinat kitabında en büyük sırrın Muhammed (sallallâhü eleyhi ve sellem) hürmetine; bu esmâ-yı hüsnâdan bedenimdeki kalbim ile kabrimdeki ruhuma İsm-i Âzam nurlarını boşaltan bir pencere açmanı ve böylece bu sayfa kabrimin çatısı ve bu isimler ruhuma hakikat güneşinin hüzmelerini ifaza eden pencereler olmasını niyaz ediyorum. Allahım! Benim için kıyâmet saatine kadar bu isimleri ilân eden ebedi bir dilimin olmasını arzu ediyorum. Bundan dolayı şu bâki yazıları benden sonra fâni dilimin yerine kabul eyle! Allahım! Hem fert fert hem de bütün bir beşeriyet olarak medyunu bulunduğumuz İnsanlığın İftihar Tablosu Hazreti Muhammed Mustafa’ya salât ü selâm olsun. Bu salât ile; bizi bütün korkulardan ve âfetlerden koru, bütün ihtiyaçlarımızı gider, bizi bütün günahlardan temizle, bütün günahlarımızı ve hatalarımızı mağfiret eyle. Allahım! Ey bütün dualara icabet eden! Yaşadığım müddet içinde ve ölümümden sonra her anda bu salâtın kat katını ihsan eyle. Bir milyon salât ve selâm ile ve bir o kadar da çarpımından çıkan netice ve bunun da kat katı, Efendimiz Hazreti Muhammed’e, O’nun âl, ashâb ve yardımcılarına ve O’na tabi olanlara olsun. Bu salâtların hepsini ömrümdeki âsi nefeslerim sayısınca çoğalt. Bu salavâtların her birisi hürmetine beni bağışla ve bana merhamet eyle. Rahmetinle muamelede bulun yâ Erhamerrâhimîn, âmîn!..
1196
1198