Sizin dua ikliminiz... Türkçe-Arapça binlerce dua
Konu Gösterim
01.02 Akşam Duaları -اَذْكَارُ الْمِسَاءِ 


1

Ey kalbleri evirip çeviren Allahım, kalbimi dininde sabit kıl. Tirmizî, Kader 7.

اَللَّهُمَّ يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ، ثَبِّتْ قَلْبِي عَلَى دِينِكَ

2

Allah’a sığınırım lanetlenmiş ve kovulmuş şeytanın şerrinden! Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

3

Biz ve bütün mülk, Allah’a ait olarak akşamladık. O’nun ortağı yoktur. O’ndan başka bir ilah da bulunmaz. Dönüş O’nadır. Biz ve bütün mülk Allah’a ait olarak akşama erdik. Kusursuz olarak yaratıp her tarafa saçtığı şeylerin şerrinden, yerin üstüne düşmesin diye göğü tutan ve göğün ancak Kendi izniyle düşebileceği Allah’a sığınırım.

أَمْسَيْنَا وَأَمْسَى الْمُلْكُ لِلَّهِ لَا شَرِيكَ لَهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَ اِلَيْهِ الْمَصِيرُ أَمْسَيْنَا وَأَمْسَى الْمُلْكُ لِلَّهِ أَعُوذُ بِاللهِ الَّذِي يُمْسِكُ اسَّمَاءِ اِنْ تَقَعَ عَلَى الأَرْضِ إِلَّا بِإِذْنِهِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ وَذَرَأَ وَبَرَأَ

4

Allahım! Senden, imanda sıhhat, güzel ahlakla bezenmiş iman, arkasından felah gelecek bir muvaffakiyet, katından rahmet ve afiyet ve nezdinden mağfiret ve rıza diliyorum.

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ صِحَّةً فِي إِيمَانٍ وَإِيمَاناً فِي حُسْنِ خُلُقٍ وَنَجَاحاً يَتْبَعُهُ فَلاَحٌ وَرَحْمَةً مِنْكَ وَعَافِيَةً وَمَغْفِرَةً مِنْكَ وَرِضْوَاناً

5

Gökleri ve yeri yaratan, hem gayb hem de şehadet âlemini bilen, her şeyin Rabbi ve Sahibi olan Allahım! Şehadet ederim ki, Senden başka ilah yoktur. Nefsimin ve şeytanın şerrinden, onun her türlü tuzağından, günah işleyerek kendi nefsime zulmetmekten veya başka bir müslümana kötülük dokundurmaktan Sana sığınırım. (4)

اَللَّهُمَّ فَاطِرَ السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضِ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ رَبَّ كُلِّ شَيْءٍ وَمَلِيكَهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ أَنْتَ أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَفْسِي وَشَرِّ الشَّيْطَانِ وَشَرَكِهِ وَأَنْ أَقْتَرِفَ عَلٰى نَفْسِي سُوءًا أَوْ أَنْ أَجُرَّهُ عَلٰى مُسْلِمٍ ٤

6

Allahım! Senden başka ilah olmadığına, Senin bir olduğuna, şerîkin bulunmadığına ve Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in Senin kulun ve Rasûlün olduğuna, Seni, hamele-i arşını, meleklerini ve bütün mahlûkatını şahit tutarak akşamladım. (3)

اَللَّهُمَّ إِنِّي اَمْسَيْتُ أُشْهِدُكَ وَأُشْهِدُ حَمَلَةَ عَرْشِكَ، وَمَلاَئِكَتَكَ وَجَمِيعَ خَلْقِكَ، بأَنَّكَ أَنْتَ اللهُ الّذي لآ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَكَ وَأَنَّ مُحَمَّداً عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ ٣

7

Allahım! Dinimizde ve dünyamızda, ailemizde ve malımızda kadınıyla erkeğiyle kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın ve dostlarımızın Senden afv u afiyetni dileniyorum.

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي دِينِنَا وَدُنْيَانَا وَأَهْلِنَا وَمَالِنَا إِخْوَانِنَا وَأَخَوَاتِينَا وَأَصْدِقَائِنَا وَصَدَاقِئِنَا وَأَحْبَابِنَا وَأَحِبَّائِنَا

8

Allahım! Ayıplarımızı setret ve bizi korkularımızdan emin kıl.

اَللَّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِنَا وَاٰمِنْ رَوْعَاتِنَا

9

Allahım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelebilecek tehlikelerden beni koru. Ayaklarımın altından derdest edilmekten de Senin azametine sığınırım.

اَللَّهُمَّ احْفَظْنَا مِنْ بَيْنِ اَيْدِينَا وَمِنْ خَلْفِنَا وَعَنْ اَيْمَانِنَا وَعَنْ شَمَائِلِنَا وَمِنْ فَوْقِنَا وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ نُغْتَالَ مِنْ تَحْتِنَا

10

Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Rasûl olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı olduk. Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Nebî olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı oldum. (3)

رَضِينَا بِاللهِ رَبّاً وَبِالْإِسْـلاَمِ دِيناً وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولاً، رَضِيتُ بِاللهِ رَبّاً وَبِالْإِسْــلَامِ دِيناً وَبِمُحَمَّدٍ نَبِيّاً ٣

11

Allahım, bedenlerimize afiyet ver. Allahım, kulaklarımıza afiyet ver. Allahım, gözlerimize afiyet ver. Allahım, bütün azalarımıza ve hastalıklarınıza ve zahir ve batın latife ve duygularımıza afiyet ver. Senden başka ilah yoktur. (3)

اَللَّهُمَّ عَافِنَا فِي أَبْدَانِنَا، اللَّهُمَّ عَافِنَا فِي أَسْمَاعِنَا، اللَّهُمَّ عَافِنَا فِي أَبْصَارِنَا، اَللَّهُمَّ عَافِنَا فِي كُلِّ اَعْضَائِنَا وَجَوَارِحِنَا وَلَطَائِفِنَا وَحَوَاسِّنَا الظَّاهِرَةِ وَالبَاطِنَةِ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ٣

12

Allahım, Sana sığınırım küfürden ve fakirlikten. Allahım, Sana sığınırım kabir azabından. Senden başka ilah yoktur.(3)

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ أَنْتَ ٣

13

Yüce Zat’ına mahsus hamd ile Allah’ı tesbîh ederim. Kuvvet sadece Allah’ındır. Allah ne dilediyse olmuş, olmamasını dilediği de olmamıştır. Biliyorum ki, Allah’ın gücü her şeye yeter ve Allah, sonsuz ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.

سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ لاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ مَا شَاءَ اللهُ كَانَ وَمَا لَمْ يَشَأْ لَمْ يَكُنْ أَعْلَمُ أَنَّ اللهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اللهُ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْماً

14

İslam fıtratı ve ihlâs/tevhid kelimesi ile Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in dini üzerinde ve hiçbir zaman şirke düşmeden hep Hakk’a yönelen ve Müslüman olan atamız İbrahim (aleyhisselam)’ın milletinden olarak akşama erdik.

أَمْسَيْنَا عَلٰى فِطْرَةِ الْإِسْلَامِ وَكَلِمَةِ الْإِخْلَاصِ وَعَلٰى دِينِ نَبِيِّنَا مُحَمَّدٍ صَلَى اللهُ عَلِيهِ وَسَلَّمَ وَعَلٰى مِلَّةِ أَبِينَا إِبْرٰهِيمَ حَنِيفاً مُسْلِماً وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ

15

Ya Hayy u ya Kayyûm! Rahmetin hürmetine Senden yardım dileniyorum; her halimi ıslah buyur ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun beni kendime ve nefsime terk etme.

يَا حَيُّ يَا قَـيُّومُ بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ أَصْلِحْ لِي شَأْنِي كُلَّهُ وَلاَ تَـكِلْن إِلٰى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ

16

Allahım! Adı anılmaya en layık olan Sen, kullukta bulunulmaya en layık olan da yine Sensin. Sensin yardım istenilenlerin en çok yardım edeni, güç sahiplerinin en şefkatlisi, kapısında bir şeyler dilenilenlerin en cömerdi ve verenlerin eli en açık olanı.

اَللَّهُمَّ أَنْتَ أَحَقُّ مَنْ ذُكِرَ وَأَحَقُّ مَنْ عُبِدَ وَأَنْصَرُ مَنِ ابْتُغِيَ وَأَرْأَفُ مَنْ مَلَكَ وَأَجْوَدُ مَنْ سُئِلَ وَأَوْسَعُ مَنْ أَعْطٰى،

17

Sensin her şeyin, ortağı olmayan yegâne sahibi ve hâkimi. Sensin eşi ve benzeri olmayan biricik varlık. Senden başka ne varsa hepsi yok olmaya mahkûmdur. Sana, ancak Senin iznin ile itaat edilir ve Sen isyan edenleri mutlaka bilirsin. Sana itaat edilir, karşılığını verirsin. İsyan edilir, affedersin.

أَنْتَ الْمَلِكُ لاَ شَرِيكَ لَكَ وَالْفَرْدُ لاَ نِدَّ لَكَ كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ إِلاَّ وَجْهَكَ لَنْ تُطَاعَ إِلاَّ بِإِذْنِكَ وَلَنْ تُعْصٰـى إِلاَّ بِعِلْمِكَ تُطَاعُ فَتَشْكُرُ وَتُعْصٰى فَتَغْفِرُ،

18

Her şeye en yakın şahit Sen, en yakın koruyucu da yine Sensin. Nefislerin önüne geçer ve perçemlerden yakalarsın. İnsanların yaptıklarını yazar ve ecellerini takdir edersin. Kalbler sırlarını Sana açar, dolayısıyla her gizli Sana ayandır.

أَقْرَبُ شَهِيدٍ وَأَدْنٰى حَفِيظٍ، حُلْتَ دُونَ النُّفُوسِ وَأَخَذْتَ بِالنَّوَاصِي وَكَتَبْتَ الْاٰثَــارَ وَنَسَـخْتَ الْاٰجَالَ، اَلْقُلُوبُ لَكَ مُفْضِيَةٌ وَالسِّرُّ عِنْدَكَ عَلَانِيَةٌ،

19

Helal, Senin helal kıldığın, haram da Senin haram buyurduğundur. Din, Senin teşri kıldığın; emir de Senin hükmettiğindir. Mahlûkat Senin varlığın; kul da Senin kulundur. Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın.

اَلْحَلَالُ مَا أَحْلَلْتَ وَالْحَرَامُ مَا حَرَّمْتَ وَالدِّينُ مَا شَرَعْتَ وَالْأَمْرُ مَا قَضَيْتَ وَالْخَلْقُ خَلْقُكَ وَالْعَبْدُ عَبْدُكَ وَأَنْتَ اللهُ الرَّؤُفُ الرَّحِيمُ،

20

Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine beni şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyorum.

أَسْأَلُكَ بِنُورِ وَجْهِكَ الَّذِي أَشْرَقَتْ لَهُ السَّمٰوَاتُ وَالْأَرْضُ وَبِكُلِّ حَقٍّ هُوَ لَكَ وَبِحَقِّ السَّائِلِينَ عَلَيْكَ أَنْ تُقِيلَنِي فِي هٰذِهِ الْغَدَاةِ وَفِي هٰذِهِ الْعَشِيَّةِ وَأَنْ تُجِيرَنِي مِنَ النَّارِ بِقُدْرَتِكَ

21

Allah bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ona tevekkül ettim. O, Arş-ı Azîm’in Rabbidir.(7)

حَسْبِيَ اللهُ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَـرْشِ الْعَـظِيـمِ ٧

22

Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Senin kulunum. İman ve ubûdiyetimde gücüm yettiği kadar Senin ahd ü misâkın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Senin bana in’âm ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itirâf ettiğim gibi kendi kusur ve günâhlarımı da itirâf ediyorum. Rabbim! Sen beni afv ü mağfiret eyle. Zîra, Senden başkası günahları afv ü mağfiret edemez, yegâne Gafûr Sensin.

اَللّٰهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ إِلـٰهَ إِلاَّ أَنْتَ خَلَقْتَنِي وَأَنَا عَبْدُكَ وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ وَأَبُوءُ لَكَ بِذَنْبِي فَاغْفِرْ لِي ذُنُوبِي فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إلاَّ أَنْتَ

23

Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Allah’tır; başka ilah yoktur, sadece Allah vardır. Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun ortağı bulunmaz. Allah’tan başka ilah yoktur. Hamd ve mülk O’na mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur; gerçek havl ve kuvvet ancak Allah’a aittir.

لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ وَاللهُ أَكْبَرُ لَا إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ

24

Allahım! Senden, imanda sıhhat, güzel ahlakla bezenmiş iman, arkasından felah gelecek bir muvaffakiyet, katından rahmet ve afiyet ve nezdinden mağfiret ve rıza diliyorum.

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ صِحَّةً فِي إِيمَانٍ وَإِيمَاناً فِي حُسْنِ خُلُقٍ وَنَجَاحاً يَتْبَعُهُ فَلاَحٌ وَرَحْمَةً مِنْكَ وَعَافِيَةً وَمَغْفِرَةً مِنْكَ وَرِضْوَاناً

25

Yüce ismi anılınca ne yerde ne de gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın ismiyle ki, O Semî’ ve Alîm’dir. (3)

بِسْمِ اللَّهِ الَّذِى لاَ يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِي اْلاَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاءِ وَ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمْ ٣

26

Mahlûkâtının şerrinden Cenab-ı Allah’ın her türlü eksiklikten uzak, şifa ve deva vesilesi olan tastamam kelimelerine sığınırım. (3)

أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ وَذَرَأَ وَبَرَأَ ٣

27

İnsî-cinnî bütün şeytanlardan, zarar verebilecek her canlıdan ve kem nazardan da Allah’ın tastamam kelimelerine sığınırım . (3)

أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّةِ مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّةٍ ٣

28

Haydi, siz akşama girerken, sabaha çıkarken Allah’ı takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın!(17) Göklerde ve yerde hamd, güzel övgü O’na mahsustur. İkindi vaktinde de, öğleye girerken de, O’nu takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın! (18)O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve ölmüş toprağa hayat verir. İşte siz de öldükten sonra böylece diriltileceksiniz. (19)﴾Rum Suresi 17-19﴿

فَسُبْحَانَ اللَّهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ ﴿١٧﴾ وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ ﴿١٨﴾ يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَيِّ وَيُحْيِي الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَكَذَلِكَ تُخْرَجُونَ ﴿١٩﴾

29

Allah'dan başka hiç bir ilah yoktur. O, daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerdeki ve yerdeki herşey O'nundur. O'nun izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine! Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O'nun hükümdarlığı, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek, ona bir ağırlık da vermez. O, çok yüce, çok büyüktür. (Bakara Suresi 255)

اَللهُ لآ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ

30

Biz de, bütün mülk de Allah’a ait olarak akşamladık. Hamd, Allah’a mahsustur. Başka ilah yoktur, ancak Allah vardır. O’nun ortağı yoktur; mülk de hamd de O’na aittir. O’nun her şeye gücü yeter.

أَمْسَيْنَا وَأَمْسَى الْمُلْكُ لِلَّهِ وَالْحَمْدُاَلْحَمْدُ لِلَّهِ وَلاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

31

Rabbim! Bu ve bundan sonraki gecelerin hayrını Senden diler, bu gecenin ve daha sonraki gecelerin şerrinden de Sana sığınırım. Rabbim! Tembellikten ve ihtiyarlığın dertlerinden Sana sığınırım.

رَبِّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا فِي هٰذِهِ اَلَّيْلَهِ وَخَيْرَ مَا بَعْدَهَا وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِي هٰذِهِ اَلَّيْلَهِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهَا

32

Rabbim! Tembellikten ve ihtiyarlığın dertlerinden Sana sığınırım.

رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَسُوءِ الْكِبَرِ

33

Rabbim! Cehennem’deki ve kabirdeki azaptan Sana sığınırım.

رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابٍ فِي النَّارِ وَعَذَابٍ فِي الْقَبْرِ

34

Allahım! Tembellikten, kocamaktan, ihtiyarlığın dertlerinden, dünyanın fitnesinden ve ahiret azabından Sana sığınıyorum. Allahım! Tembellikten, kocamaktan, ihtiyarlığın dertlerinden, dünyanın fitnesinden ve kabir azabından Sana sığınıyorum.Biz de, bütün mülk de, Âlemlerin Rabbi Allah’a ait olarak sabahladık.

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَالْهَرَمِ وَسُوءِ الْكِبَرِ وَفِتْنَةِ الدُّنْيَا وَعَذَابِ الْاٰخِرَةِ،اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَالْهَرَمِ وَسُوءِ الْكِبَرِ وَفِتْنَةِ الدُّنْيَا وَعَذَابِ الْقَبْرِ أَمْسَيْنَا وَأَمْسَى الْمُلْكُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

35

Allahım! Senden bu gecenin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bu ve bundan sonraki gecelerde olan ve olacakların şerrinden Sana sığınıyorum.

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ هٰذِهِ اَلَّيْلَهِ فَتْحَهُ وَنَصْرَهُ وَنُورَهُ وَبَرَكَتَهُ وَهُدَاهُ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِيهِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهَا

36

Allahım! İmanı bize sevdir ve onu kalblerimizde tezyin et. Küfür, fısk ve isyanı da bize çirkin göster ve bizi hep dosdoğru yolda yürüyenlerden eyle.

اَللَّهُمَّ حَبِّبْ إِلَيْنَا الْإِيمَانَ وَزَيِّنْهُ فِي قُلُوبِنَا وَكَرِّهْ إِلَيْنَا الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْيَانَ وَاجْعَلْنَا مِنَ الرَّاشِدِينَ

37

Allahım, Senden, Seninle itmi’nan bulmuş, Sana kavuşacağına inanan, kazana razı ve verdiğine kanaat eden bir nefis diliyorum.

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ نَفْساً بِكَ مُطْمَئِنَّةً تُؤْمِنُ بِلِقَائِكَ وَتَرْضٰى بِقَضَائِكَ وَتَقْنَعُ بِعَطَائِكَ

38

Allahım! Bilerek şirk koşmaktan Sana sığınıyor, bilemediklerimden dolayı da mağfiretini diliyorum. (3)

اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ أَنْ أُشْرِكَ بِكَ شَيْئًا وَأَنَا أَعْلَمُ، وَأَسْتَغْفِرُكَ لِمَا لاَ أَعْلَمُ، ٣

39

Allahım! Her işte âkıbetimizi güzel eyle ve bizi dünyada rezil rüsvay olmaktan, ahirette de azaba uğramaktan muhafaza buyur. Allahım! Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’e, âl ü ashabına salât ü selam eyle ve o salevât hakkı için dualarımızı kabul buyur. Âmîn! Velhamdü lillahi Rabbilâlemîn.

اللَّهُمَّ أحْسِنْ عَاقِبَتَنَا فِي الأُمُورِ كُلِّهَا، وَأجِرْنَا مِنْ خِزْيِ الدُّنْيَا وَعَذَابِ الآخِرَةِ، صَلَّى اللهُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ أَصْحَابِهِ أَجْمَعِينَ آمِينَ وَالْحَمْدُ للهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ